2010 senesinin avrupa kultur ba$kentş secildi bu muazzam $ehir gun itibari ile.
istanbul
ne söylense boş, az istanbul için..kelimeleri kifayetsiz bırakan şehir..olmazsa olmazlardan..anlatırsın anlatırsın ama bir yere kadar.havası,suyu her şeyi bir başka.trafiği mi varmış?varsın olsun,nereden bulacağım ben istanbulu başka bir ülkede..
(bkz: açılın ben istanbul aşığıyım)
(bkz: açılın ben istanbul aşığıyım)
aşkın diğer adı "istanbul"...
boğaz kıyıları bir başka olan kent. biraz uzak kalınca döerken köprü üzerinde gözleriniz dolmaya başlar. o manzara dünyanın hiç bir yerinde yoktur. ama arabayla kısa sürdüğünden insanın hevesi kursağında kalır. uzunu için maratona falan katılmak gerekir ki köprüden istanbulu seyredesiniz.
istanbul ne seninle ne de sensiz dedirten bir kere kanınıza işlediğinde asla vazgeçemeyeceğiniz her çilesine rağmen seviyorum burayı dediğimiz şehir
polislerin bile gasp edildiği şehir.
(bkz: neden geldim istanbula)
(bkz: neden geldim istanbula)
çok güzel bir mat şarkısı.
düşlerin paramparça burda
rüyalar şehrinde
başın önde yürüyorsun ama
bir parça altın yok yerde
kim bilir nereden geldin
ne fark eder dönmeyeceksin
yemin etmişsin bir kere
ömür boyu sürüneceksin
istanbul kazan sen kepçe
bulamazsın aradığını
suç sende değil sadece
istanbul ağlatır tüm yalnızları
burası çok kalabalık bir şehir
yalnızlık daha çok koyar
insanları seyretmek
ruhunu siyaha boyar
kim bilir bir adın var mı
ne fark eder kimse çağırmaz
kalbini söküp fırlatsan
hiç kimse dönüp bakmaz
istanbul kazan sen kepçe
bulamazsın aradığını
suç sende değil sadece
istanbul ağlatır tüm yalnızları
istanbul uzak göklere
yıldızlar görünmüyor
dertlerin paylaşılmaz ki
hiç biri bölünmüyor
kim bilir neden gelmiştin
ne fark eder şimdi burdasın
anladım seni kardeşim
sen yolun başındasın
istanbul kazan sen kepçe
bulamazsın aradığını
suç sende değil sadece
istanbul ağlatır tüm yalnızları
düşlerin paramparça burda
rüyalar şehrinde
başın önde yürüyorsun ama
bir parça altın yok yerde
kim bilir nereden geldin
ne fark eder dönmeyeceksin
yemin etmişsin bir kere
ömür boyu sürüneceksin
istanbul kazan sen kepçe
bulamazsın aradığını
suç sende değil sadece
istanbul ağlatır tüm yalnızları
burası çok kalabalık bir şehir
yalnızlık daha çok koyar
insanları seyretmek
ruhunu siyaha boyar
kim bilir bir adın var mı
ne fark eder kimse çağırmaz
kalbini söküp fırlatsan
hiç kimse dönüp bakmaz
istanbul kazan sen kepçe
bulamazsın aradığını
suç sende değil sadece
istanbul ağlatır tüm yalnızları
istanbul uzak göklere
yıldızlar görünmüyor
dertlerin paylaşılmaz ki
hiç biri bölünmüyor
kim bilir neden gelmiştin
ne fark eder şimdi burdasın
anladım seni kardeşim
sen yolun başındasın
istanbul kazan sen kepçe
bulamazsın aradığını
suç sende değil sadece
istanbul ağlatır tüm yalnızları
çağ kapatıp çağ açmış, dünyanın en değerli ve güzel şehri.
(bkz: seni düşünmek güzel şey)
hep günü birlik gitmeme rağmen şiddetle özlediğim, sihirli olduğunu düşündüğüm şehirdir.
(bkz: bir kız ismi olarak istanbul)
kendi adını taşıyan ilk vapuru yenilenmiş ve şöyle bir şeyler olmuş:
http://www.ido.com.tr/?page=subpage&textid=795&ln=tr
http://www.ido.com.tr/?page=subpage&textid=795&ln=tr
(bkz: yedi tepe)
dışardan gözlemleyen kişilerin burada yaşayan insanların her daim nip tuck tadında bir yaşam sürdüğünü zannettikleri, gel gör ki yaşanan herşeyin lost kıvamında olduğu mucize şehir.
-seviyorum lan ben bu şehri.-yo yo sevmiyorum.-seviyorum bu şehri evet.-yok yok hayır sevmiyorum.-yarın taşınıyorum ziktimin yerinden.-ben ölürüm istanbul olmadan abii, türünde paradokslar yaşatır kıskacındaki bünyeye.
-seviyorum lan ben bu şehri.-yo yo sevmiyorum.-seviyorum bu şehri evet.-yok yok hayır sevmiyorum.-yarın taşınıyorum ziktimin yerinden.-ben ölürüm istanbul olmadan abii, türünde paradokslar yaşatır kıskacındaki bünyeye.
geçmiş ve gelecek yoktu
istanbul vardı,
ölüm yoktu, yaşam yoktu,
yalnızlık yoktu, ıssızlık yoktu,
istanbul vardı.
istanbul vardı,
ölüm yoktu, yaşam yoktu,
yalnızlık yoktu, ıssızlık yoktu,
istanbul vardı.
mersinli olup ankarada okumama rağmen 7 yıldır bilimum tatillerimi ve boş zamanımı geçirdiğim şehir.sadece gidiş bileti alırım,gidip dönmemek isterim ama 1 haftanın sonunda boynumu büküp dönerim.her gittiğim seferde farklı bir yaşanmışlık hediye eden her seferinde daha da çok aşık olduğum yer.
ne onla ne onsuz dedirten, rakını, biranı, şarabını, çayını, isteğe bağlı olarak her nevi içeceğini alıp da şöle bi boğaza karşı oturdun mu tüm yorgunluğunu, tüm derdini, tasanı alıp götürüveren yegane şehir... ama yine de ankarada okuyup istanbulda yaşamaktan yanayım, bi de evin işyerine yakın oldu mu e allahtan belanı mı istion daha .
m.ö. 667 yılında; istanbula yerleşim kuran kolonist megaralılar şehiri o dönemdeki kralı byzas için "bizantium" ismini koymuştur. m.s. 196 yılında da roma impatarou septimus severus şehiri bir saldırı sonrasında ele geçirince; şehiri bir harabe haline gelmiştir. şehiri yeniden onarınca, bir çok romalı da istanbula göç etmiştir. her ne kadar severus şehire oğlunun ismi augusta antonina(imparator olunca ismi antoninus caracalla olmuştur) vermek istese de rivayete göre, konstantin şehire konstantinopolis ismini vermesinden öncesine kadar halk arasında bu şehire nova roma (yeni roma) deniliyordu.
konstantin de en başında şehirin resmi ismini nova roma koymak istedi; ancak dini anlaşmazlıklar çıkınca bundan vazgeçti. istanbul adının kökeninin antik yunancaya da dayandığı rivayet edilir. türkler istanbulu ele geçirmesi sırasında ve öncesinde; selçuklularda olduğu gibi şehire stamboul-stambul demekteydiler. türklerin yanı sıra; 10uncu yüzyılda arapların 12inci yüzyılda da ermenilerin şehire bu isimle çağırdıklarını öngörürler. ancak; devlet işlerinde osmanlı imparatorluğu konstantiniyye ismini kullanır.
şehirin istanbul-istambol ismini sık kullanması ise 17inci yüzyılda; evliya çelebinin şehirden bu isimle bahsetmesiyle başlar. istanbul kelimesi yunanca ise tén pólin (=sehirde) cumlesinden geliyor. 18inci yüzyılda iii. mustafa döneminde ise; paraların üzerinden konstantiniyye kaldırılarak, istambolu koyunca resmiyete dönüşür. (1770)
istanbul´un başlıca 9 ayrı dilde karşılığı vardır. bunlar:
grekçe: vizantion, stampoli (kente doğru)
latince: bizantium, antoninya, alma roma, nova roma
rumca: konstantinopolis, istinpolin, megali polis, kalipolis
slavca: çargrad, konstantingrad
ibranice:kushta
vikingce: miklagord
ermenice: vizant, stimbol, esdambol, eskomboli
arapça: bizantiya, el-mahsura, kustantina el-uzma
selçuklular zamanında: konstantiniyye, mahrusa-i konstantiniyye, stambul
osmanlıcada: dersaadet, deraliyye, mahrusa-i saltanat, istanbul, islambol, darüs-saltanat-ı aliyye, asitane-i aliyye, darül-hilafetü l aliye, payitaht-ı saltanat, dergâh-ı mualla, südde-i saadet, kostantiniyye
konstantin de en başında şehirin resmi ismini nova roma koymak istedi; ancak dini anlaşmazlıklar çıkınca bundan vazgeçti. istanbul adının kökeninin antik yunancaya da dayandığı rivayet edilir. türkler istanbulu ele geçirmesi sırasında ve öncesinde; selçuklularda olduğu gibi şehire stamboul-stambul demekteydiler. türklerin yanı sıra; 10uncu yüzyılda arapların 12inci yüzyılda da ermenilerin şehire bu isimle çağırdıklarını öngörürler. ancak; devlet işlerinde osmanlı imparatorluğu konstantiniyye ismini kullanır.
şehirin istanbul-istambol ismini sık kullanması ise 17inci yüzyılda; evliya çelebinin şehirden bu isimle bahsetmesiyle başlar. istanbul kelimesi yunanca ise tén pólin (=sehirde) cumlesinden geliyor. 18inci yüzyılda iii. mustafa döneminde ise; paraların üzerinden konstantiniyye kaldırılarak, istambolu koyunca resmiyete dönüşür. (1770)
istanbul´un başlıca 9 ayrı dilde karşılığı vardır. bunlar:
grekçe: vizantion, stampoli (kente doğru)
latince: bizantium, antoninya, alma roma, nova roma
rumca: konstantinopolis, istinpolin, megali polis, kalipolis
slavca: çargrad, konstantingrad
ibranice:kushta
vikingce: miklagord
ermenice: vizant, stimbol, esdambol, eskomboli
arapça: bizantiya, el-mahsura, kustantina el-uzma
selçuklular zamanında: konstantiniyye, mahrusa-i konstantiniyye, stambul
osmanlıcada: dersaadet, deraliyye, mahrusa-i saltanat, istanbul, islambol, darüs-saltanat-ı aliyye, asitane-i aliyye, darül-hilafetü l aliye, payitaht-ı saltanat, dergâh-ı mualla, südde-i saadet, kostantiniyye
günümüzde latin karakterlerle istanbulu değişik yazmayı veyahutta telaffuz etmeyi tercih eden 9 ayrı dil vardır. bunlar:
ispanyolca : estambul
macarca : isztambul
litvanca : stambulas
letonyaca : stambula
arnavutça : stambolli
kürtçe : stenbol
galce : iostanbúl
loglanca: konstantinupol
strence: sïtambóli
ispanyolca : estambul
macarca : isztambul
litvanca : stambulas
letonyaca : stambula
arnavutça : stambolli
kürtçe : stenbol
galce : iostanbúl
loglanca: konstantinupol
strence: sïtambóli
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?