m.ö. 667 yılında; istanbula yerleşim kuran kolonist megaralılar şehiri o dönemdeki kralı byzas için "bizantium" ismini koymuştur. m.s. 196 yılında da roma impatarou septimus severus şehiri bir saldırı sonrasında ele geçirince; şehiri bir harabe haline gelmiştir. şehiri yeniden onarınca, bir çok romalı da istanbula göç etmiştir. her ne kadar severus şehire oğlunun ismi augusta antonina(imparator olunca ismi antoninus caracalla olmuştur) vermek istese de rivayete göre, konstantin şehire konstantinopolis ismini vermesinden öncesine kadar halk arasında bu şehire nova roma (yeni roma) deniliyordu.
konstantin de en başında şehirin resmi ismini nova roma koymak istedi; ancak dini anlaşmazlıklar çıkınca bundan vazgeçti. istanbul adının kökeninin antik yunancaya da dayandığı rivayet edilir. türkler istanbulu ele geçirmesi sırasında ve öncesinde; selçuklularda olduğu gibi şehire stamboul-stambul demekteydiler. türklerin yanı sıra; 10uncu yüzyılda arapların 12inci yüzyılda da ermenilerin şehire bu isimle çağırdıklarını öngörürler. ancak; devlet işlerinde osmanlı imparatorluğu konstantiniyye ismini kullanır.
şehirin istanbul-istambol ismini sık kullanması ise 17inci yüzyılda; evliya çelebinin şehirden bu isimle bahsetmesiyle başlar. istanbul kelimesi yunanca ise tén pólin (=sehirde) cumlesinden geliyor. 18inci yüzyılda iii. mustafa döneminde ise; paraların üzerinden konstantiniyye kaldırılarak, istambolu koyunca resmiyete dönüşür. (1770)
istanbul´un başlıca 9 ayrı dilde karşılığı vardır. bunlar:
grekçe: vizantion, stampoli (kente doğru)
latince: bizantium, antoninya, alma roma, nova roma
rumca: konstantinopolis, istinpolin, megali polis, kalipolis
slavca: çargrad, konstantingrad
ibranice:kushta
vikingce: miklagord
ermenice: vizant, stimbol, esdambol, eskomboli
arapça: bizantiya, el-mahsura, kustantina el-uzma
selçuklular zamanında: konstantiniyye, mahrusa-i konstantiniyye, stambul
osmanlıcada: dersaadet, deraliyye, mahrusa-i saltanat, istanbul, islambol, darüs-saltanat-ı aliyye, asitane-i aliyye, darül-hilafetü l aliye, payitaht-ı saltanat, dergâh-ı mualla, südde-i saadet, kostantiniyye
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?