darkofdirt

(bkz: erasmus)

farklı bir acıdan nietzsche, lutherin kliseye karsı gelerek onu güçlendirdiğini ve hatta klisenin bir adamı olabilceğinden bahseder(zaten bu klise hakimiyetinin son bulması muhtemelken belkide bu karsı geliş onu güçlendirme amaclıdır der)

mason patentli düşünürlerin baslattıgı düşünce akımı ve uyanıstır

bir cok bilginin hatta bilimsel gelişmelerin besiğidir dogumlar ve dogumun sancıları hep burdan baslamıstır...egitimin en önem verildiği dönemlerden biridir hatta filozofa görebilginin tek parladıgı zamandır ve burayla son bulur.

kişilik güçlüyse ve gelişmişse gözünüzde aslında bakmanız gereken daha da büyük bagımlılık ve baglılıktır.

bunu anlamak için büyük insanların yasantılarını inceleyiniz bir boyun egişle bir baskaldırı arasındaki tek fark sanstır evet bu bilinç altı ve sanıdır...
sonuc olarak farklı ve özlü bir sey göremiyeceksiniz bunu görememek tabi ki bir hastalık değil...

yoksa iki kişi arasındaki kişilik farkını sizler o kişiye ve kişiliğine hala baglıycakmısınız

iki fakir cocuk düşünelim aynı seyleri yasayan onaların birinin zengin diğerinin ise fakir kalmasını saglayan sey sadece zekaları mı?yapmayın!

ben bir kayıbım,olmak istemediğim bir sarkıda calıyorum ve bu sarkıda o güzel gothik eserleri ve onlardaki derinliği görüyorum bu beni daha da üzüntülü ve acılı yapıyor!

ben olmak istemediğim bir rüzgarım ve böylece esmiyorum....

(bkz: adalet)

platonun devlet isimli eserinde bundan cok sık söz edilir
yani bu kavram ancak bir ütopya için gecerlidir

bir örnek:

-sizin calısmalarınız ve bakıs acınız cok cahilce?
+bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?
-çünkü siz yukarıya cıkmaya ve ordan bakmaya korkuyorsunuz!
+bu kötü mü?
-iyi mi?
+beni anlayamazsınız size göre kavga gürültü ve kan lazım bana göre ise bunlar sadece yara bundan ille de bir ögrenme beklemek gerekmiyor!
-siz beni anlamadınız... bana göre hiç bir sey lazım değil anlıyormusunuz,hiç birsey!özelliklede sizden ve akrabalarınızdan gelen!

roma devletinde ögretmendi,bir stoacıydı ve sürgüne gidene kadar zengin bir hayatı vardı.(ona göre bir stoacının fakir olması gerekmiyodu)daha sonra sürgün hayatıyla fakir olmasına karsı bu fakirlikle nasıl basa cıkabildiğini annesine yazdıgı mektupta dile getirir,o zenginken dahi bir corba içerek gününü gecirmiş parası yokmuş gibi yasadıgı günler olmuştur.yani o gelebilecek her felakete zaten hazır yasıyordu ki ona göre fortuna(o dönemde tüm iyi ve kötü gelen her sey bu tanrıya baglanırdı)her seyi yapabilir ve insan ne olacagını asla bilemezdi ona göre;plan yaparken dikkat edilmeliydi.
aynı zamanda o bir epiküros ve sokrates hayaranıydı epikürosun epikürcü felsefesi ve yasamı ve sokratesin ölümde dahi gösterebildiği o büyük bilgeliğe ve erdeme hayrandı hatta kral neron ölmesini emredince oda sokratesle aynı tavrı sergilemiştir.
bir cok onu kötüleyen suclamalara hedef olmuş ama her zaman yüksek zekası düşünce gücüyle bunlara göğüs germesini bilmiş değerli filozoftur

(bkz: apocalyptica)

(bkz: adam gibi adam olmak)

9-10 yasındayken dayımlarla güzelce edirneye gitmekteydik,beyaz bir kartal araba,ben ve kuzen bagajdayız önümüzdeki koltukta teyzem,annem,yengem,ve kuzen oturmaktalar
aynen söyle bir diyalog gecmiştir:

-yengeeee yengee
+efendim noldu?
-ya elini verirmisinnn?
+alla alla al bakalım
-heueue elin buz gibi götün karpuz gibi(bundan daha kötüsü bu gün elini veren yarın götünü verir yenge demek olurdu heralde)

tabi herkes sustu 10 saniye sessizlik sonra:

teyzem:hahha
babam:terbiyesiz seni (hafif bir gülme efekti zorunlu olarak)
annem:hay bu cocuk yine naptı ya uff hehe

herkes bir zorunluluk ortamda güldü bense tam bir pislik ve piçlik sonucu gülmekteydim

bu hikaye taa günümüze kadar gelmiş benim yaftam olmuştur ailem ve cevrem bunla her yıl belli günlerde beni cagırıp dalga gecip gülüp yollarlar

bu deyimi her yerde duyarız
bir sürü ünlümüz bile vardır bunların hepsi adam gibi adamdır geriye kalanlar ise normal insanlardır yani sadece adamlardır yada tam olarak ney gibi adam oldugu söylenmemiş sıfatı olmayan bir yandanda eger bu deyim kişiye söylenmezse sıfatsız bir adam olacagı anlamına gelen cok derin bir cümle sanırım

ve sanırım cok sacma...

doğum gününü en içten dileklerimle kutlarım,daha nice yıllara...

(bkz: asla ayrıldıktan sonra yapılmaması gerekenler)

ayrılık her daim kötüdür bu söz bir klişedir ama gercekten kötüdür,dogrudur,bu yüzden klişedir zira.
ama eger ayrılma sözü konusulur olduysa yapılmasından cok bazen yapılmaması gerekenler hayati rol oynar,nasıl?

diyelim kız ayse,erkek mehmet
ayse mehmeti cok sever,biter,ölür.mehmet ise artık bazı seylerin bittiğini düşünmekte hatta baska kızlara dahi bakabilme potansiyelindedir yani artk azalmıstır duygular bir yandan ayseyi evet sevmiştir ama o an ne hissettiğini bilmez ve ayrılık fikrini lümpek atmıştır ortaya!

-ayse ya ayrılmalıyız seni üzmek istemiyorum inan deger vermesem ayrılmak istemezdim
+ama ama mehmet!ya lütfen bence hala beni seviyorsun gözlerime bakarak seni sevmiyorum de hadi!.....
yeteeer!bakın ayse burda asla böyle dememeli yani burda kız erkek önemli değil aynı durumda mehmette olsa dememeli denmemli

zira nietzsche’nin de dediği gibi’’kendini kendi özün için affetmek’’,eger bir öz isteniyorsa kendine saygısını yitirmemeli kişi

şimdi ayse’ye dönelim,söyle denmeli
+peki mehmet yani durum buysa o halde senle aynı fikirdeyim böyle ayrılmak en dogrusu ve güzeliydi,tesekkür ederim iyi günler

seklinde bir söz öbegi karsıdan su hissi uyandırır
-hassiktir mına koyum yanlışmı yapıorum acab du bakalım...

eger ilişkide cok seven ve ayrılık lafını işiten kişi eger umudu ve isteği hala varsa o laftan sonra bile mutlaka bu sekilde konusmalı asla ve asla ödün vermemelidir zira eger devamında bir daha aynı seyi yasamak istemiyorsa o durumu belki de sansa cevirmiş olur.

şimdi devamında ne olmalı

örnek" msn deler bu ayrılmış çift
mehmet:naber
ayse:iyi işte sen
mehmetnormal nasıl gecti günün
ayseya sensiz cok zor....

kesinlikle yanlış su olmalı:

ayse arkadaslarlaydık gezdik ya,taksimdeydik içtik falan aksam da cıktık bayag eglendim bu arada benim cıkmam lazım hadi bye

işte bu!eger karsıda biraz sevgi kaldıysa,işte bu laflar onu öldürür kafayı yer ve ister karsıdakini

artık kozlar aysededir biraz süründürmeli ve yedirmelidir o kötü günleri eger dönmekse niyeti sonra aynı seyin olma ihtimali cok düşüktür...

(bkz: çorlu)

(bkz: efsane sözlük yazarları)

(bkz: anlamsız oylamalar)