duzenli ve dengeli davranma,her seyin ve herkesin hakkini verme,haksizliklardan uzaklasarak orta yolu tutma,bir seyi yerli yerine koyma,insaf ve esitlik anlaminda bir terim.
(bkz: adaletli)
adalet
(bkz: yuce adalet)
ayni zamanda bir bayan ismi.
(bkz: justice )
olmayan olgu.
platonun devlet isimli eserinde bundan cok sık söz edilir
yani bu kavram ancak bir ütopya için gecerlidir
yani bu kavram ancak bir ütopya için gecerlidir
insanların kendi çıkarlarına göre her an, her ortamda göz ardı etmekten hiç ama hiç çekinmeyecegi olgu.
derler ki, iyi niyetli adamın biri gelen geçen atını eşeğini bağlar diye yola bir kazık çakmış. gel zaman git zaman sonra başka iyi niyetli bir adam bu kazık da neyin nesi, biri takılıp düşer diye o kazığı sökmüş. işte adalet, yaptıkları birbirinin tam zıddı olmasına rağmen o iki niyetli insanı da ödüllendirmektir.
ornekte görülebilecek sebeptendir ki, adalet sadece kağıtlar üzerinde değil, insanların vicdanlarında yaşanması gereken yüce bir olgudur.
ornekte görülebilecek sebeptendir ki, adalet sadece kağıtlar üzerinde değil, insanların vicdanlarında yaşanması gereken yüce bir olgudur.
(bkz: adalet ve kalkınma partisi)
küreselleştiremediğimiz ve bu yüzden acılar çektiğimiz kavram.
(bkz: atalet)
günümüz dünyasında ve ülkemizde themisin kemiklerini sızlatan, insanların inançlarını kaybettiği kavram.
(bkz: onun amina koyim ben)
mülkün temelinde olan şey, hak.
(bkz: adalet komisyonu)
olmadigina inanilandir. genel olarak ele almaya calisildiginda nasil sonuclar cikarabilecegini gormek adina bir ornekle guclendirelim;
butun hayatiniz boyunca okumaya, okutulmaya inanmis bir kisi olarak; turkiye cumhuriyeti nin en guzide olanaklarini kullanarak ve kucuk yastan itibaren sinirlarini zorlayarak bir sey olabilme sevdasiyla -belki de baska sansinin olmadigina inamaktan olsa gerek- okur ve okursun ta ki refah icerisinde yasayabilecegine inandigin gune kadar. aslinda o refah seviyesinin de okumakla alakali olamadigini anlamak cok uzun surmez her durust ve namuslu yasamaya calisan insan gibi ne kadar uzayabilirsen o kadar uzayabilecegin bir dunya yaratabilirsin kendine. iste annen baban yaslandiginda onlara bakabilecek kadar para kazanmak denilesi cinsten ama elinde tutabildigin bilgi birikim ve alabildigin kadar kulturle, olmasina inandigin adalet ve hukuka bagli kalarak ayni zamanda.
sonra bir gun biri ile tanirsin seninle ayni savasi vermemis ve hic vermeyecek hatta bir cok seyin farkinda bile olmadan oylesine yasamayi tercih etmis biri. yaptigi tek sey ve hayattaki varolma amacini bir cocuk dogrumak uzerine kurmus ve bundan memnuniyet duyan biri kadar mucadelesi. ancak bu mucadele ona senin hayat boyu gotunu yirtsan da alamayacagin bir ev, oturdugu yerden bir maas hatta yeri geldiginde cocugunun karsianmasi icin gereken tum ucretsiz yardimlar v.s. verebilmektedir.
ve dersin ki birileri icin bu dunyada adalet yokmus. ben mi? siradan olmaya raziyim ama hayati boyunca 3 kurusla gun yuzu gorememis insanlarin cilesi gelir aklina.yazik hem de cok yazik dersin ve bir dunya adaleti olmadigi icin kahrolursun. birileri sadece baska bir toprak parcasinda dogdusu icin sansli olmasindan nefret edersin "bir gun bizim insanlarimiz da bu topraklarda tam bagimsiz ve refah icinde yasayacak" dersin.
butun hayatiniz boyunca okumaya, okutulmaya inanmis bir kisi olarak; turkiye cumhuriyeti nin en guzide olanaklarini kullanarak ve kucuk yastan itibaren sinirlarini zorlayarak bir sey olabilme sevdasiyla -belki de baska sansinin olmadigina inamaktan olsa gerek- okur ve okursun ta ki refah icerisinde yasayabilecegine inandigin gune kadar. aslinda o refah seviyesinin de okumakla alakali olamadigini anlamak cok uzun surmez her durust ve namuslu yasamaya calisan insan gibi ne kadar uzayabilirsen o kadar uzayabilecegin bir dunya yaratabilirsin kendine. iste annen baban yaslandiginda onlara bakabilecek kadar para kazanmak denilesi cinsten ama elinde tutabildigin bilgi birikim ve alabildigin kadar kulturle, olmasina inandigin adalet ve hukuka bagli kalarak ayni zamanda.
sonra bir gun biri ile tanirsin seninle ayni savasi vermemis ve hic vermeyecek hatta bir cok seyin farkinda bile olmadan oylesine yasamayi tercih etmis biri. yaptigi tek sey ve hayattaki varolma amacini bir cocuk dogrumak uzerine kurmus ve bundan memnuniyet duyan biri kadar mucadelesi. ancak bu mucadele ona senin hayat boyu gotunu yirtsan da alamayacagin bir ev, oturdugu yerden bir maas hatta yeri geldiginde cocugunun karsianmasi icin gereken tum ucretsiz yardimlar v.s. verebilmektedir.
ve dersin ki birileri icin bu dunyada adalet yokmus. ben mi? siradan olmaya raziyim ama hayati boyunca 3 kurusla gun yuzu gorememis insanlarin cilesi gelir aklina.yazik hem de cok yazik dersin ve bir dunya adaleti olmadigi icin kahrolursun. birileri sadece baska bir toprak parcasinda dogdusu icin sansli olmasindan nefret edersin "bir gun bizim insanlarimiz da bu topraklarda tam bagimsiz ve refah icinde yasayacak" dersin.
(bkz: adalet bakanlığı)
topal olanı türkiyede ikamet etmekte.
mirabeau adında bir adam adaleti şöyle açıklıyor;
adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır.
(bkz: zaman aşımı)
adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır.
(bkz: zaman aşımı)
(bkz: adalet tanricasi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?