sepetinde üç dirhem pamuğu olmayan takımı
fena halde tebelleş oldu orhan pamuka...
yok efendim, bu nışantaşı çayır züppesi
-romancılık ne gezer serde!-
reklâm yazarıymış düpedüz
veya son model helikopteriyle kapı kapı dolaşan
post-modern bir seyyar satıcı...
ben ki pre-modern bir şairim, diyorum ki size:
bakmayın orhanın hep geçmişe mazilerden dem vurduğuna
harem dairelerinde oryantal göbekler attığına!
o mu sanki edebiyatımızda tek yağmur kaçağı
üslubu bihoş mesleği nakkaş muşambası makintoş!
bakmayın sokaklarda bir müze bekçisi gibi dolaştığına
o tam günün adamı
antika olan biziz asıl
gırtlağına kadar beyaz eşyaya kara paraya batmış
bu tüketim toplumunun has çocuğu o!
bir kalemde yeni bir kalem sürdü piyasa ekonomisine
kitapsızlar mahallesinde salyangoz bellenen, o yasaklı
o tu kaka kitap kapış kapış gidiyor sapamarketlerde
orhan eskiden yok olan bir şeyi yok satıyor
biz ne kızıllar gördük kızılı yok pahasına satan...
varsın o da kırmızıyı okutsun ateş pahasına
can yucel/31.12.1998/datca
orhan pamuk
ödülüyle her ne kadar türk edebiyatına katkı sağlamış olsa da tarihe geçerken başlığının altındaki bir paragrafta leke bırakacak olan ve tarihimize bunu katmamıza sebebiyet veren yazar
(bkz: bunu yaptığın için teşekkür mü etmeliyim)
(bkz: bunu yaptığın için teşekkür mü etmeliyim)
tam manasıyla : "avrupanın çocuğudur."
nobel ödülü almış olan ancak yazdıklarından hiç kimsenin bişey anlamadığı yazar
(bkz: her eve bir nobel)
tek kelime ile teşekkürler orhan pamuk.bu ülkenin senin gibi değerlere ve böylesi başarılara ihtiyacı var.insan hak ihlalleri,ifade özgürlüğü,yargılanmalar vs gibi konularla gündeme gelen bu memleket uzun bir aradan sonra güzel bir haberle anıldı.tebrikler ve tekrar teşekkürler.
onun ülkesine,ülkesinin de ona pamuk ipliği kadar bağlı olduğu edebiyat insanı.
kara kitap gibi hayata ve aşka dair başarılı bir roman yazmış yazar.
orhan pamukun kar isimli romanı, new york times book review tarafından 2004 yılının en iyi 10 kitabından biri seçildi.isveç kraliyet bilimler akademisi tarafından her yıl verilen nobel edebiyat ödülünün 2006 yılındaki sahibi orhan pamuk oldu.
aldığı ödülün, edebi kişiliğinde olumsuz bir yan etki doğurmamasını dilediğim yazar.ayrıca 2007 in aralık ayında çıkması planlanan masumiyet muzesi kitabını da merakla beklemekteyim.kitap da zengin bir adamın fakir bir yakınına duyduğu aşk anlatılıyor.he bu arada orhan pamuk un hiç bir romanını okumayıp haricten gazel okuyanlar,dünya üzerinde konuşulan 40 dilin yarısını sayabilirler mi acaba?..
bu adı duydugum zaman aklıma ilk gelen sey "elestiri yapmasini bilmeyen" bir toplum.insanlar roman tarzindan hoslanılmayabilir. hatta su ara populer oldugu icin okumayabilir ama kendisinin uslubunu,yazarligini bilmeden cokca elestiriyorlar.bu kanımca yanlıs bir yaklasım. fakat elestirinin nasil olmasi gerektigine dair guzel bir ornek (bkz: emre kongar)dan geldi. emre kongar ın (bkz: cumhriyet gazetesi)nde orhan pamuk un nobel toreni konusmasinda yazdigi metindeki hatalari vurgulayan guzel elestirisine bakarak orhan pamukun nasil elestirilebilecegi yontemi net bir sekilde gorulebilir.
nobelide alarak herkese ağzının payını veren aydın kişi.
sanki bir futbol takımıymışda şike yapıp kupa almış gibi bir zihniyetle yaklaşılan bir yazar, sadece yazar değil nobel ödülü alan bir türk yazar.
dinine, peygamberine papa tarafından küfredilmiş hakaret edilmiş bir türkiye nasıl olurda sırf aman imajımız bozulmasın papayı en iyi şekilde ağırlayalımda dünyaya kendimizi tanıtalım diye papa denilen herifi krallar gibi misafir edip, bu ülkenin edebiyat kapısını tüm dünyaya açmış bir türk yazarı daha tek bir kitabını okumadan acımasızca eleştirebilmişlerdir anlayamadım.
efendiler! orhan pamuk`un şahsında türkiye ve türkler de ödüllendirildi. kitapları neredeyse tüm dünya dillerine çevirilmiş bir yazarımız var bizim. bu nedemek? bu şu demek bu nobel ödülü, dünyanın ilgisini türkiye’ye yöneltecektir. bu yöneliş alışık olduğumuz ve yorulduğumuz gibi siyasi açıdan değil, kültürel açıdan ve sanat açısından olacaktır. dünya edebiyatı türk edebiyatını tanıyacak bu sayede bir çok yazarımızın da kitapları yabancı dillere çevirelecektir. orhan pamuk`u siyasi görüşleri yüzünden eleştirenler tek başına bir yazarın türk kültürüne ve türkiye’ye nasıl devasa kapılar açtığını, nasıl hizmet ettiğini anlamamakta ısrar etmekteler.
gabriel marcia marquez, 1982 yılında nobel ödülünü aldığında dünya latin amerika edebiyatına tam anlamı ile yabancıydı. o ödül sayesinde bu edebiyat ilgi çekti ve dünya edebiyatının ayrılmaz parçası haline geldi.
isveç akademi sekreteri horace engdahl ödülü kimin kazandığını açıkladıktan sonra, ödül verilme gerekçesini şöyle açıklıyor
"çağdaş romanın köklerini genişlettiği için..."
ve ekliyor
"bunun anlamı şudur: kendisinin romanı, bizim, batılıların elinden aldığı ve bizim şimdiye kadar gördüğümüz romandan tamamen başka bir şeye dönüştürdüğü söylenebilir..." bu nedemek biliyor musunuz? orhan pamuk dünya edebiyatında çığır açıcı bir yazar olarak kabul edilmiştir demek yani sadece temada, kurguda, dilde değil, paradigmada da, anlayışta da yenilik.
ankara ticaret odası başkanı sinan aygün 32. gün programında "orhan pamuk`un tek eserini bile okumadım sadece söylediği cümleler yüzünden o adamı sevmiyorum ve ödüle kuşku ile yaklaşıyorum" demişti evet bir ülke başkentindeki ticaret odası başkanı bile böylesine bilinçsiz bir şekilde türkiye kapılarını dünyaya açan önemli bir yazarı linç etmesi ne acıdır. sormak isterdim sinan aygüne kaç edebi eser okudun ki orhan pamuğu okuyasın tek derdin tv tv gezip show yaparak koltuğunu korumaya çalışmak değil midir?
sevgili orhan pamuk ülkem adına, türk edebiyatı adına ve son 100 yıldır türkiyenin tüm dünyaya verdiği kötü imajına karşılık güzel ve kalıcı bir imajla bizi tanıttığın için minnetarım.
dinine, peygamberine papa tarafından küfredilmiş hakaret edilmiş bir türkiye nasıl olurda sırf aman imajımız bozulmasın papayı en iyi şekilde ağırlayalımda dünyaya kendimizi tanıtalım diye papa denilen herifi krallar gibi misafir edip, bu ülkenin edebiyat kapısını tüm dünyaya açmış bir türk yazarı daha tek bir kitabını okumadan acımasızca eleştirebilmişlerdir anlayamadım.
efendiler! orhan pamuk`un şahsında türkiye ve türkler de ödüllendirildi. kitapları neredeyse tüm dünya dillerine çevirilmiş bir yazarımız var bizim. bu nedemek? bu şu demek bu nobel ödülü, dünyanın ilgisini türkiye’ye yöneltecektir. bu yöneliş alışık olduğumuz ve yorulduğumuz gibi siyasi açıdan değil, kültürel açıdan ve sanat açısından olacaktır. dünya edebiyatı türk edebiyatını tanıyacak bu sayede bir çok yazarımızın da kitapları yabancı dillere çevirelecektir. orhan pamuk`u siyasi görüşleri yüzünden eleştirenler tek başına bir yazarın türk kültürüne ve türkiye’ye nasıl devasa kapılar açtığını, nasıl hizmet ettiğini anlamamakta ısrar etmekteler.
gabriel marcia marquez, 1982 yılında nobel ödülünü aldığında dünya latin amerika edebiyatına tam anlamı ile yabancıydı. o ödül sayesinde bu edebiyat ilgi çekti ve dünya edebiyatının ayrılmaz parçası haline geldi.
isveç akademi sekreteri horace engdahl ödülü kimin kazandığını açıkladıktan sonra, ödül verilme gerekçesini şöyle açıklıyor
"çağdaş romanın köklerini genişlettiği için..."
ve ekliyor
"bunun anlamı şudur: kendisinin romanı, bizim, batılıların elinden aldığı ve bizim şimdiye kadar gördüğümüz romandan tamamen başka bir şeye dönüştürdüğü söylenebilir..." bu nedemek biliyor musunuz? orhan pamuk dünya edebiyatında çığır açıcı bir yazar olarak kabul edilmiştir demek yani sadece temada, kurguda, dilde değil, paradigmada da, anlayışta da yenilik.
ankara ticaret odası başkanı sinan aygün 32. gün programında "orhan pamuk`un tek eserini bile okumadım sadece söylediği cümleler yüzünden o adamı sevmiyorum ve ödüle kuşku ile yaklaşıyorum" demişti evet bir ülke başkentindeki ticaret odası başkanı bile böylesine bilinçsiz bir şekilde türkiye kapılarını dünyaya açan önemli bir yazarı linç etmesi ne acıdır. sormak isterdim sinan aygüne kaç edebi eser okudun ki orhan pamuğu okuyasın tek derdin tv tv gezip show yaparak koltuğunu korumaya çalışmak değil midir?
sevgili orhan pamuk ülkem adına, türk edebiyatı adına ve son 100 yıldır türkiyenin tüm dünyaya verdiği kötü imajına karşılık güzel ve kalıcı bir imajla bizi tanıttığın için minnetarım.
sadece bir kitabını okuduğum ama nobel gibi bi ödülü edebi kişiliğiyle aldığına kesinlikle inanmadığım yazar kişisi.avrupalının da çeviri eserlerden nası olup da nobel ödülünü layık gördüklerini de anlayamamaktayım ayrıca. hem bu kitapların çevirileri bile bukadar ilgi çekerken acaba biz mi anlayamıyoruz türkçe yazılan eserlerini diye sorgulamaktan kendimi alıkoyamıyorum ne yazık ki.
milli menfaat kavramından haberi olmayan insan
ayrıca son ana kadar bu ödülü reddetmesini beklediğim,aslında beklemek değil ama öyle umduğum insandır. işte ozaman asıl kahraman olacaktı.o da çok iyi biliyor ki bu ödül onun edebi kişiliğine verilmedi.ermeniler ve kürtlerle ilgili bi açıklama yapmış olmasaydı, değil nobel ödülü almak böylesine reklam edilir miydi acaba kendisi?keşke bu açıklamaları yapmış olmasaydı da öğrenebilseydik bu ödülü hakettiği için mi aldı.
ayrıca kendisine neden konuşmasını türkçe hazırladığını soran spikere bi türlü 2ben türküm de ondan2 diyememiş olması karşısında umarım ben artniyetliyimdir diye düşünmeyi tercih ettiğim insandır. daha fazla konuşursam daha da sinirleneceğimdir.
ayrıca kendisine neden konuşmasını türkçe hazırladığını soran spikere bi türlü 2ben türküm de ondan2 diyememiş olması karşısında umarım ben artniyetliyimdir diye düşünmeyi tercih ettiğim insandır. daha fazla konuşursam daha da sinirleneceğimdir.
burjuvazinin pamuk prensi yakıştırması yapılan yazardır.her ne kadar politik fikirlerimiz ve edebiyat anlayışımız ters düşse de milli menfaat ve benzeri milliyetçi olup da gerçeği görmek istemeyen, yok sayan anlayışa karşı tavrını desteklediğim kişidir.
kendisine haksızlık edildiğini düşündüğüm yazardır. o ödülü ben de alsam reddetmezdim ki bu onun romanlarının çok daha fazla dillere çevrilmesini çok daha fazla kişiye ulaşmasını sağladı bu da ülkemiz edebiyatı için güzel bir şeydir. yaptığı polemikler onun tanınmasını sağladı ve böylece eserlerinin incelemeye alınması sağlanmış oldu ve yine böylece eserler, kendisi aday olabildi ve nobel ödülü aldı. yani nobel ödülü onun polemiklerine değil eserlerine verildi. polemikleri sadece onun tanınmasını sağladı bir araç oldu, belki yıllar sonra bu ödül ona yine verilcekti ama o bu süreci bu şekilde hızlandırdı.
orhan pamuk’un bundan bir elli yıl sonra onun ermeniler ve ya kürtler hakkındaki sözleri unutulacak ama kitaplarının üzerinde "2006 nobel ödüllü yazar" yazıcak, o ve türk edebiyatı da sonuna kadar bunu hakediyor.hemen eleştirilmeden olaya bu yönünden de bakılması gerektiğini düşünmekteyim.
bir futbolda bir basketbol da ya da hernhangi başka bir olayda elde edilen başarılar sokaklarda bayraklarla kutlanırken bu olay bu şekilde bu kadar tartışılması bir ayıptır kanımca.
orhan pamuk’un bundan bir elli yıl sonra onun ermeniler ve ya kürtler hakkındaki sözleri unutulacak ama kitaplarının üzerinde "2006 nobel ödüllü yazar" yazıcak, o ve türk edebiyatı da sonuna kadar bunu hakediyor.hemen eleştirilmeden olaya bu yönünden de bakılması gerektiğini düşünmekteyim.
bir futbolda bir basketbol da ya da hernhangi başka bir olayda elde edilen başarılar sokaklarda bayraklarla kutlanırken bu olay bu şekilde bu kadar tartışılması bir ayıptır kanımca.
kendisi nobel ödülünü edebiyat dalında değil, edebiyat kılıfıyla siyaset dalında almıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?