merak konusu olan şudur bu filmi sinema österiminde izleyenler ne yaptılar acaba şahsen ben ilerleme yöntemini kullanarak atlaya atlata izledim filmi bilgisayardan allah vere ki sinemada değildim. çok merak ediyorum sahneler karşısında ne yaptı izleyenler gözlerini kapatmak yada kulaklarını yettimi sakinleşmelerine yada terk mi ettiler salonu..
barda
kızın birini jiletle tokatlama sahnesini göstermediği için filmi çekene ana avrat sövdüğüm film
yıllardır hollywood filmlerinin kanlı,bıçaklı,öldürmeli,tecavüz etmeli, hem öldürmeli hem tecavüz etmeli,kafa-kol-bacak kıl tüy yün parçalamalı filmlerini izlerken gayet normal davrananların, nedense karakterler tanıdık ve türk olunca ve de orjinal halleriyle türkçe konuşup,türkçe küfürler edince; birden yurdum insanını "ay çok korkunç, sağlam sinir gerekir bu filmi izlemeye" şeklinde yorum yapmaya sevk eden filmdir. işin ilginci gerçek bir hikayeden derlenmiştir film ve de türkiye’de çekilmiş en sağlam karakterli filmlerden biridir, kendi türünde.
sonracığıma,şiddete gülen insanlar evet şehrim mersin’de de var, bu adamlar her yerde var ve de kurtlar vadisiyle falan değil yılların kendilerinde biriktirmiş olduğu ezilmişlikle gülüyorlar o şiddet sahnelerine, küfürlere. unutmayın ki "bir kişi toplum içinde ne kadar sindirir, ne kadar ezerseniz, o kişi de topluma karşı o kadar içinde şiddet ve kin biriktirir".yani diyorum ki ne yaptıysak biz yapıyoruz.insanları sınıflara ayırıp sınıflar arası iletişimi mümkün olduğu kadar iğrenç şekilde sürdürüyoruz veya muhattap bile olmuyoruz kendimizden sosyo-ekonomik olarak daha alt düzeydekilerle. anlaşılmaz geldiyse şöyle söyleyeyim: mustafa hakkında herşey’de mustafa garsonu yok yere azarlayıp itin götüne sokmuştu ya hani, senaryo gereği garson olmasa bile taksici bunun öcünü karısıyla bir güzel sevişerek almıştı. yani nedir,insanlara ön yargılı yaklaşmayın, yoksa bigün bir yerde birisi karınızı düdükler ruhunuz duymaz.
sonracığıma,şiddete gülen insanlar evet şehrim mersin’de de var, bu adamlar her yerde var ve de kurtlar vadisiyle falan değil yılların kendilerinde biriktirmiş olduğu ezilmişlikle gülüyorlar o şiddet sahnelerine, küfürlere. unutmayın ki "bir kişi toplum içinde ne kadar sindirir, ne kadar ezerseniz, o kişi de topluma karşı o kadar içinde şiddet ve kin biriktirir".yani diyorum ki ne yaptıysak biz yapıyoruz.insanları sınıflara ayırıp sınıflar arası iletişimi mümkün olduğu kadar iğrenç şekilde sürdürüyoruz veya muhattap bile olmuyoruz kendimizden sosyo-ekonomik olarak daha alt düzeydekilerle. anlaşılmaz geldiyse şöyle söyleyeyim: mustafa hakkında herşey’de mustafa garsonu yok yere azarlayıp itin götüne sokmuştu ya hani, senaryo gereği garson olmasa bile taksici bunun öcünü karısıyla bir güzel sevişerek almıştı. yani nedir,insanlara ön yargılı yaklaşmayın, yoksa bigün bir yerde birisi karınızı düdükler ruhunuz duymaz.
türk sinemasında kendi yolunu açan filmlerden biridir.aynı türde yeni filmleri sabırsızlıkla bekliyoruz.
nejat işlerin şişlendiği sahne muhtşemdi. herif beyle titrii mitrii falan. bir de nejat işlerin ağzına göt lâfı çok yakışıyor. keşke gözlerimin içine bakarak bir kere söylese onu bana. neler vermezdim ki...
savcıyı oynayan adamın, dikkatli bakıldığında iskender pala’ya ne kadar çok benzediği görülecektir. bi saçları kısa la.
tekrar tekrar izlenesi filmlerden. sıkılmaz insan hiç.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?