barda

0 /
goetica
öncelikle güzelden ziyade etkileyici bir filmdir.neden etkileyicidir cunku izlediklerinizin gerçek olduğunu biliyorsunuz.

http://www.hurriyet.com.tr/pazar/5850512.asp?gid=59

film çok fazla $iddet içerdiğinden dolayı bir an kendinizi madur ki$i/ki$ilerin yerine koyuyorsunuz ki bu da etkileme kat sayısında tavan yapmasına sebep oluyor.

ha film güzel değil mi?karaını vermek 1 ki$iye dü$mediği gibi güzellik kavramı görecelidir,bilemem.

nejat i$ler bireyinin oyunculuğunu bu gune kadar mustafa hakkında her $ey filmi dı$ında zerre beğenmemi$ olsam da filmde cuk oturmu$ rolune.

ayrıca filmin ba$ındaki tgg diye götlerinden uydurdukları felsefe çok anlamsız olmu$,anca filmin sonuna doğru biraz anlam kazanmaya ba$lıyor lakin gene de içi bo$ bir felsefe yaratmı$lar.

onun haricinde yapanın edenin eline sağlık denesi bir film olup insanın insanlıktan çıkıp hayvan olmak yolundaki ince çizgiyi geçtiğinde neler olabileceğini çok güzel anlatmı$ filmdir.

-spoiler-
o insanımsı yaratık kızı jiletle doğrarken resmen içim acıdı,elin kırılsın,boyun posun devrilsin herif!
-spoiler-



toplumsal mesaj:uyu$turucu kullanmayın.dunya,sevgi,barı$!

pek dip not: ucnoktabir’in dediler ki $arkısı filme pek güzel uymu$.


armes
18 yaş sınırlaması getirilmiş film.şiddet sahnelerinin ve küfürlerin fazla olması sebebiyle böyle bi karar alınmış.bence çok saçma bi karar sonuçta o filmi izlemek isteyen her şekilde izler.
redcrow
son sahnesi gerek teması gerekse oyunculuk kalitesi adına [nejat işler], kesinlikle defalarca izlenmesi gereken film..
gerçek bir olaydan esinlenerek yapılmış olmasından ötürü asıl kaynağı olan hikaye ile özleştirilip kıyaslanması kesinlikle filme yapılan büyük bir haksızlık..sonuçta filmde işelenen konu temelinde gayet basit olan, "kötü olanın iyi olanı hırpalaması" üzerine..filmde yapılmak istenen, yaşanan olayın bir canlandırması olsaydı başarısız olarak değerlendirilmesi gayet doğal olurdu.ama burda gerçek olayın filme sadece esin kaynağı olması ve sinematik bir dille izlenilebilir seviyede işlenilmesi gerektiği düşünüldüğünde ortaya çıkan sonuç olması gerektiği gibi..
filmin esin kaynağı olan olayı okuduktan sonra olayın ne kadar acı olduğunu ve türk toplumunun duygusal esnekliği göz önüne alındığında birebir filme aktarılmasının ne denli sert ve tehlikeli olacağı düşünmeyenlere ohaaa diyorum..
filmde serdar akay tarafından mecburen yumuşatılarak perdeye yansıtılan şiddet sahneleri bazı sinema eleştirmenleri ve izleyenler tarafından "gereksiz, aşırı" , hatta "şiddetten reytig sağlamak", olarak değerlendirilirken diğer bir kitlenin gerçek olayda yaşanan şiddet dozajını filmde yeterince işlenmeyişini sinematik açıdan "yönetmenin korkaklığı" olarak tanımlaması konu edilen toplumsal şiddete ne denli alışık olduğumuzun göstergesi..
sonuç olarak senaryoda ufak tefek eksiklikler olsa da gayet başarılı ve kesinlikle izlenmesi gereken bir film.teknik ve oyunculuk bakımından da gayet yeterli bence..özellikle kötü adamları canlandıran tüm oyuncular filmi sırtlamış götürmüşler.nejat işler üzerine yapışan yakışıklı oyuncu sıfatını bu rolle kesinlikle sikip atmış..hakan boyav için ise ben söylenecek söz bulamıyorum.adam tam anlamıyla döktürmüş..iyiler grubunda yer alan oyuncuların kızlarıgayet başarılı iken erkekler biraz silik kalmış gibi geldi..

-- spoiler --

filmin başında izlenen tgg [tekrar gözden geçirme ] felsefesi bende "noluyo lan ne diyo bu adamlar" nidalarına sebep oldu..sadece "olaylar göründüğü gibi değildir.gerçekler olay yaşandıktan daha sonra anlaşılır" gibi bir şeyler anladım..manyak selim de bir bok anlamamış ki sıktı bebenin böğrüne böğrüne..neyse ki bu geyik kötü adamların bara girişiyle son buldu..işte o andan itibaren film gerçekten başladı ve sanki bende o çocuklarla birlikte mekana hapis oldum..

filmin kötü adamlarının toplumsal yerleri ve ruh halleri gayet iyi yansıtılmış.selim karakteri yer yer olaylara kendinden beklenmeyecek kadar felsefik yaklaşıyor ve alt kültür insanının psikolojik analizini izleyene net şekilde yansıtıyor.

adalet sistemine olan tepkilerini göstermek için linç sahnelerindeki mahkumları cagan irmak, zeki demirkubuz, cemal san, selim demirdelen ve serdar akar canlandırmış..hoş olmuş..

barmen elemanın yarı baygın şekilde yerde yatarken tek eliyle sandalyenin ayağını kopartıp üstüne üstlük tek darbeyle adamın bacağını kırması çüşlük bi durumdu..(bkz: çüş)

son olarak ;
(bkz: futbol sadece futbol değildir)

-- spoiler --

sike sike edit:entrynin başında bahsettiğim sahne filmin son sahnesi değilmiş..hatta şöyle ki, ben filmin son sahnesini görmemişim..
triceratops
alkol ve extacy’nin insana yaptırabileceği şeyleri anlatan çok başarılı bir film.adamlar su ihtiyaçlarını ve yemek ihtiyaçlarını paso biradan gideriyorlar.anlamadığım nokta o kör neden jiletledi o kızı?orası da muallak.
-kızmış lan bu
-dur abi ben şunun bi a.q yup geliyim
-am biti
unutulmaz replikler.
angelus
serdar akar ın yönetmenliğini yaptığı, 1 şubat 2007 itibari ile vizyone girecek olan film.



nail, nil, tgg, aynur, aliş, sevgi, pelin ve cenk, yaşları 18 ile 25 arasında değişen genç bir arkadaş grubudur. günlük hayatın akışı içinde huzurlu ve neşeli bir hayat sürmektedir. her birinin kendilerine ait sıkıntıları ve çözmek zorunda olduğu problemler olsa da gençliğin getirdiği umutla hayata sımsıkı bağlıdırlar. kimi evlilik, kimi mezuniyet, kimi düzenli bir hayata adım atma hayalleri içinde olan bu gençler, birden bire hayatlarının tam ortasına giren nedensiz şiddetle büyük bir yıkım yaşarlar.

bir gece yarısı, arkadaşlarının işlettiği barda son biralarını içip eve dönecekken içeri giren beş kişilik bir grup tarafından silahla alıkonulurlar. elleri, ayakları, ağızları bağlanan gençler sabaha kadar dayak, işkence ve tecavüze maruz kalırlar. kendilerini alıkoyan grubun görünürde hiçbir amacı yoktur. yaşları 20 ile 45 arasında değişen bu grup, hayatlarında eksik kalan her şeyin hesabını hiç tanımadıkları bu gençlerden çıkartırlar.

hoscakal yarin
oyuncular:nejat işler,hakan boyav,serdar orçin,erdal beşikçioğlu,melis birkan,doğu alpan,salih bademci,nergis öztürk,şamil kafkas,sezin aray,ismail incekara,şebnem köstem,burak altay,meltem parlak,eray özbal,volga sorgu,sarp aydınoğlu.
sari ada
youtube de bazı sahneleri mevcut film. aslında filmden daha da korkunç olan sahneler üzerine yapılan yorumlar. gerçek mi sahiden, bu insanlarla aynı havayı mı soluyorum ben diye düşündürdü.
esmeralda
yine ohaa ne filmmiş demememe sebep olan filmdir.zira etkisi az sürmüştür.oyunculuk açısından nejat işler iyi iş çıkarmıştır.
freagl dreams
merak konusu olan şudur bu filmi sinema österiminde izleyenler ne yaptılar acaba şahsen ben ilerleme yöntemini kullanarak atlaya atlata izledim filmi bilgisayardan allah vere ki sinemada değildim. çok merak ediyorum sahneler karşısında ne yaptı izleyenler gözlerini kapatmak yada kulaklarını yettimi sakinleşmelerine yada terk mi ettiler salonu..
breeze
yıllardır hollywood filmlerinin kanlı,bıçaklı,öldürmeli,tecavüz etmeli, hem öldürmeli hem tecavüz etmeli,kafa-kol-bacak kıl tüy yün parçalamalı filmlerini izlerken gayet normal davrananların, nedense karakterler tanıdık ve türk olunca ve de orjinal halleriyle türkçe konuşup,türkçe küfürler edince; birden yurdum insanını "ay çok korkunç, sağlam sinir gerekir bu filmi izlemeye" şeklinde yorum yapmaya sevk eden filmdir. işin ilginci gerçek bir hikayeden derlenmiştir film ve de türkiye’de çekilmiş en sağlam karakterli filmlerden biridir, kendi türünde.


sonracığıma,şiddete gülen insanlar evet şehrim mersin’de de var, bu adamlar her yerde var ve de kurtlar vadisiyle falan değil yılların kendilerinde biriktirmiş olduğu ezilmişlikle gülüyorlar o şiddet sahnelerine, küfürlere. unutmayın ki "bir kişi toplum içinde ne kadar sindirir, ne kadar ezerseniz, o kişi de topluma karşı o kadar içinde şiddet ve kin biriktirir".yani diyorum ki ne yaptıysak biz yapıyoruz.insanları sınıflara ayırıp sınıflar arası iletişimi mümkün olduğu kadar iğrenç şekilde sürdürüyoruz veya muhattap bile olmuyoruz kendimizden sosyo-ekonomik olarak daha alt düzeydekilerle. anlaşılmaz geldiyse şöyle söyleyeyim: mustafa hakkında herşey’de mustafa garsonu yok yere azarlayıp itin götüne sokmuştu ya hani, senaryo gereği garson olmasa bile taksici bunun öcünü karısıyla bir güzel sevişerek almıştı. yani nedir,insanlara ön yargılı yaklaşmayın, yoksa bigün bir yerde birisi karınızı düdükler ruhunuz duymaz.
orqn
türk sinemasında kendi yolunu açan filmlerden biridir.aynı türde yeni filmleri sabırsızlıkla bekliyoruz.
nickten yana sansim yok
nejat işler’in şişlendiği sahne muhtşemdi. herif beyle titrii mitrii falan. bir de nejat işler’in ağzına göt lâfı çok yakışıyor. keşke gözlerimin içine bakarak bir kere söylese onu bana. neler vermezdim ki...
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol