walide sultan

bunlarin, fashion show, izlerken evin ahalisine yakalaninca; dumenianiden, trt3e ceviren modeli de var.
-$u turkuler ve oyun havalari da olmasa hic acilacak bir alet degil bu meret. fekat ne oldu ki niye guluyosunuz?

temel, hastaymis ama kimseye derdini anlatamamis. bir zaman sonra da bu $ikayetiyle birlikte obur dunyaya gocetmi$. cenazeye ve mezarina gelenler temel’in olmeden once kendisinin yazdirdigi mezar ta$indan $unlari okumu$lar.
hastayum hastayum dedum inanmadunuz baga, cordunuz mi ne oldi?

genellikle, alternatiflerin birden cok oldugu zamanlarda girilen du$unce travmalaridir. alternatif sayisinin, mantikla hareket edilerek bire indirgenmesine, cogu zaman duygular ve zaman izin vermez.
boyle durumlarda ki$iye ilk baki$ta en uygun gorunen secenek, tekbir getirmek suretiyle, tercih edilmek yoluna gidilir.
hatta, bazi ekstrem bocalama anlari vardir ki; kisiye bir omur boyu bu i$aretledigi hedenin $artlari altinda ya$amayi emreder.
ki$i; eger ki bu bocalama aninda yureginin sesinden cok, aklinin sesine kulak verirse o an icin mutsuz hissetse bile, omur boyu bu akilli kararin meyvelerini yer.
yazan:
katibe meyvesizgil

goruldugu gibi ba$ligi acan tuhaf nickli bilgic insani, sanirim bulmu$, arzu ettigi ozgurlugu ve sesi solugu cikmiyor. hayirli olsun.
(bkz: dilek agaci)

uss’nin new york eyaletinde bulunan bir kasabadir.
bu kasabaya daha girmeden 3km. oteden kakaonun muthis davetkar kokusu, bamba$ka bir dunyanin kapilarini acar. unlu hershey’s cikolata fabrikalari buradadir. burada yasayan halkin buyuk bolumu bu fabrikalarda cali$irlar. kasabada gezerken sokak lambalari bile hershey’s kalp veya dudak seklindeki cikolatalarinin seklindedir. cikolata tutkunu insanlar icin cennet ozelligindedir adeta burasi. irade zayiflar, kalori hesaplari unutulur, paso cikolata yer insanlar. oyle kaliteli oyle de ucuzdur.

benim de gencken kizdigim, $imdilerde sigindigim, pek i$ime gelen hede. valla cok rahat oluyor boyle. aslinda bu hedeye siginmak icin henuz daha genc oldugumu bile soyluyorlar, kabul etmek istemiyorlar. ama ben sevdim bu olayi. $imdiden havasina girdim bile. tanri herkeslere de bu bahaneyi nasip etsin.

elbette oyledir, tanri bu kutsal vazifeyi onlara vermi$tir. onlardan bunu vazifeyi yerine getirenler, evlat sahibi olanlar nereden bilsinler ki? bir gun bu evlat, ukte $eklinde de olsa, boyle bir bok yiyecek, tutup sozluge boyle bir ukte girecek. sonra da bu uktecinin hic bir gunahi olmayan annesine kufurler edilecek.annesi mi onermistir ona bilgic oglum boyle bir ukte gir diye sanki?
zaten toplumdan bilmem ne cocugu seklinde baslanan butun bu kufurler, anayi kutsal sayan dinimiz acisindan da buyuk gunaha girmek demektir.
hasta ruhlu insanlarin i$leridir bunlar. kendileri hastadirlar. etrafinda sinirlerini bozarak hasta etmeye calisirlar. bir suru polemige sebebiyet verirler. ha biz ne yapmisiz, sen boyle bir ukte verdiysen antitezini de sana hediye ediyoruz demisizdir. daha anlamadiysa sevgili gunes yurekli bilgic kendisine anlayacagi bicimde sunmustur. olay bitmistir. bitmesi gerekmektedir. al uktesini ver dersini birak! seklinde kalmalidir.

umuyorum bir baska ukteci de bunun antitezini verir, yazmaya benim terbiyem musade etmedi de, azicik ipucu vereyim, ukteci icin. hani bizim seri berbat oyu verenler icin bir basligimiz var ya o basligin bittigi kelime olacak antitezi. dort harfli.
boylece ne olacak, esit ukte kosullari dogacak.

hayaller her zaman vardir. ama ya$ ilerledikce bir kismina zaten ula$ilmis oldugu icin, gittikce geriye daha az bir kismi kalir. gercekle$en her hayalden sonra bunlarin sayilari duser. kaliteleri artar, ucuk kacik hayaller yerine, daha oturakli, adam gibi, gerceklesme olasiligi daha yuksek hayaller kurulur. hayaller her zaman gereklidir. ekmek kadar, su kadar, hava kadar, sevgi kadar.
hayallerinin bittigi yerde, ki$i de bitmis demektir.

helal olsun. tanidigim butun venezuella’lilar ulkelerine geri dondu son iki yil icinde. oyle seviyorlar ki bu lideri, anlata anlata bitiremiyorlar. o bir kahraman, daha nasil borclanirim demiyor, olanaklar olcusunde olan borclardan kurtarmaya calisiyor ulkesini. oyle saglam duruyor ki ve bu halkin hakli destegiyle oluyor tabii. ve bu ulke icin senaryo yazamiyorlar artik, bazi senaristler. kirdi atti kalemlerini hepsinin. bir kere daha helal olsun diyor, kurtulu$u kucaklayan nice venezuella’li dostlara selam ediyoruz.

dunyanin en yuksek maas alan 20 liderinden birisiymis kendisi.
ne diyelim; umariz butun maaslari bu sekilde orantilama imkani bulur. yoksa, komsuda pi$enin bize du$memesinden dogacak derin ve hakli sikayetlere maruz kalacak gibi gorunuyor.
ayrica somut bir dilemma ornegidir bu haber.
hurriyet gazetesi(905-6-2006)

serce’nin bir sarkisinda gecen sozlerdir bunlar;
yasarken, olup gelen butun gunahlarin, suclarin disinda olmadigimizi-eger ortada, bir tarafindan kendimizi ilgilendiren, bir olay varsa bunun yorungesinden kacamayacagimizi anlatir. ara sira da olsa, beynimizi ellerimizin arasina alip du$unmek eyleminde bulunmamizi da onermektedir bu ba$lik.
suclamak kolaydir, sucu baskalarina atmak da oyle. oysa hic birimiz masum degiliz gercegi de yasamaktadir bu dunyada.

varligina saygi gostermeyip, kiymetini bilmeyenlerin, onu yok edenlerin katlanmak zorunda olduklari durum.

bunyesinin, tonlarca yasadigi vedalardan lacka oldugunu sanan, artik hic bir vedaya huzunlenmeyecegini sanan kisinin; yeni bir veda haberiyle karsilastiginda hala huzunlendigini farkedip, insani insan yapan reksiyonlardan biri olan gozyaslarina engel olamamasi durumudur.
bu durum ki; ona hala insan kalabildigini hatirlatmis, dudaginin kenarina buruk bir tebessum bile kondurmustur.

edit:sadece vedalasirken insanlarin aglamadigina hayvanlarin da gozyaslari olabilecegine inanmak gerekmektedir.
bir kurban bayrami esnasinda, kesilmemek icin direnen ama sonrasinda insan gucu karsisinda yere yikildiginda, gozlerinden kocaman yaslar akan bir inegin, kesildikten sonra karninda tasidigi yavruyu goren insanlarin arasindaydi bu satirlarin bilgici.
asla goremeyecegi yavrusuna vedanin ya$lariydi
onlar...

oysa;
yakama kondugunda,
ne kadar mutluydum.
ugur bocegimdin,
oksadim sevdim.
siyah beneklerini.
gitmek istedin.
izin vermedim.
zincirledim ruhuma.
simdi;
yakamdan du$
diyorum sana.
ugur getirmedin.
aglattin beni.
hadi uc
benekli bocek,
terlik pabuc,
alacak annen sana.

bu etkilerin; ilerdeki butun hayata yansiyacagini ve yayilacagini dusunmek suretiyle hissedilen, gereksiz panik durumlari da yaratir bu hede.

yuksek zekasinin, delilik sinirlarinda gezerken, ucusa gecmis tarihi muhtesem figur.
(bkz: hezarfen ahmet çelebi)

adi: ahretlik.
modeli:75 manda kasa mercedes.

sozlugun damarlarindan biri kesilmis gibi hissettim su anda; o ki su aralar, melankoli gomlegi hala uzerinde...#287091
ben anlamam oyle teknik konulardan. bu yazari burada gormek istiyorum tezinden. ne yapmak gerekiyorsa yapalim lutfen.
yoksa gene bir melankomik $akasi olabilir mi bu haber?

sen; butun yollarini bende bitirdigin, ben se daha butun yollarin basinda, seni klavuz ettigim.

sen; yorulmus yuregini ben de dinlendirdigin, ben
yuregimin kanatlarini senin ugruna kestigim.

sen; sen sifirci ogretmen, ben se isyan bayraklari elimde ama alem-i feristah olsam, senin sinifindan gecemeyen ogrencin.

sen; butun felsefelerin ustadi, ben sadece kendi felsefemin bir garip yolcusu.

sen; dinlemeye tahammulu olmayan, ben se hep seni dinlemek zorunda olan.

sen; inanclari en yuksek katlara coktan ulasmis,
ben se daha ilk gomlegi bile giyememis.

sen; butun yeteneklerini azami kullanan, ben se yeteneklerini kullanma kapasitesi yeterli olmayan.

sen; ulu manitu, ben se sana surekli yalvaran nesli yok edilmis zavalli yerli.

ve sen; ayri dustugumuzde alkislarima hasret, dualarima hasret, sahte oldugunu bile anlamadigin guluslerime hasret, artik elindeki oklari firlatamadigin tahta yuregime hasret....

ben se mutluluga hasret.