tayfa75

şöyle bir şeydir madonna’ nın masterpiecei;
http://tinyurl.com/czpqxg9

madonna’ nın 2012 tarihli mdna albümünde yer alan nefis parçası.

if you were the mona lisa
you’d be hanging in the louvre
everyone would come to see you
you’d be impossible to move

it seems to me is what you are
a rare and priceless work of art
stay behind your velvet rope
but i will not renounce all hope

and i’m right by your side
like a thief in the night
i stand in front of a masterpiece

and i can’t tell you why
it hurts so much
to be in love with the masterpiece
‘cause after all
nothing’s indestructible

from the moment i first saw you
all the darkness turned to light
an impressionistic painting
tiny particles of light

it seem to me is what you’re like
the “look but please don’t touch me” type
and honestly it can’t be fun
to always be the chosen one

and i’m right by your side
like a thief in the night
i stand in front of a masterpiece
and i can’t tell you why
it hurts so much
to be in love with a masterpiece

‘cause after all
nothing’s indestructible
nothing’s indestructible
nothing’s indestructible
nothing’s indestructible

and i’m right by your side
like a thief in the night
i stand in front of a masterpiece

and i can’t tell you why
it hurts so much
to be in love with a masterpiece

and i’m right by your side
like a thief in the night
i stand in front of a masterpiece

and i can’t tell you why
it hurts so much
to be in love with a masterpiece

‘cause after all
nothing’s indestructible
‘cause after all
nothing’s indestructible

2. sezon dün başladı ve altyazıları da şu saatler itibarı ile eklenmiş.
özlem an itibarı ile sona ermiştir.
açılsın perde.

amc’ nin sağlam polisiye dizisi.
yeni sezona kaldığı yerden sağlam bir giriş yaptı.
ilk sezonunun her bölümünde ters köşeye yatırmayı başarmıştı ve yine kaldığı yerden devam ediyor.
ilgiyle izliyoruz.

1)yeşile çalan mavi renk
2)bakır tuzları ile zehirli duruma gelmiş

1) seyrek damlalar durumunda yağmak
2) sürekli olarak ve az serpmek

kısa süreler içinde ve serpinti halinde yağmak, dökülmek, serpelemek.

(bkz: kefiye)

arapların kullandığı ve omuzları da örten, püsküllü erkek başörtüsü.

(bkz: çatkı)

1. uç uca, birbirine çatılan şeylerin bütünü
2. sehpa
3. alından geçerek başın çevresine çember gibi bağlanan bağ, kaşbastı
4. bir işin bütününün veya parçalarının bir araya getirilmesinde uyulan yöntem

(bkz: geçenek)

bir yapıya girmeyi sağlayan ya da odaları birleştiren dar geçit.
(bkz: koridor).

"eskiden, çok eskiden, uzun kış gecelerinde, kısık lambaların puslu camlarda titrek ışıltılarla kıpraştığı köy kahvelerine gece masalcıları, dengbejler, aşıklar gelirlermiş..." diye başlıyor kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısı.

murathan mungan’ ın bu kitapta yaptığı da, bir nevi o köy kahvelerine misafir olan gece masalcılarının yaptığının modern zaman uyarlaması.

folklorik nefis bir dille; masallar, efsaneler, mitler, insana dair acılar, hüzünler, törelerle bezenmiş, adeta yerli malı bir neverland seyahati sunuyor kitap.

murathan mungan’ ın cenk hikayeleri’ nde 6. ve son hikaye.


diğer hikayelerden farklı olarak yaşadığımız çağa ait bu son hikayesini, yazı öncesi zamanlara dair bir öykü ile besleyerek aktarıyor bizlere yazar.

bir ayrılık hikayesi. aynı zamanda da "ayrı"lık...

-----------------------------spoiler----------------------------:

saatlerce konuşmak isterdim daha. bütün sözcüklerle konuşmak. derin, sarsıcı cümleler bulmak isterdim. özetleme gücü yüksek benzetmeler yapmak isterdim. bugüne değin bütün öğrendiklerimi bir çırpıda anlatmak isterdim sana. ama bir işe yaramayacak biliyorum. ama hiçbir şey, hiçbir işe yaramayacak galiba. sevgi her şeye yetmiyor.
sevgi hiçbir şeye yetmiyor.(sayf265)

-----------------------------spoiler----------------------------

murathan mungan’ ın cenk hikayeleri’ ndeki 5. hikaye.


sicili bozuk bir ırmağın, karakışın, bir geleneğin sınavından geçmiş kısa bir dostluğun hikayesini anlatıyor bizlere.


herşeyimiz var hikayenin kahramanlarına bakınca! ama o hikayede tasvir edilen dostluğu içimizden kaç kişi yaşamıştır?

efsanedir gözümde bu dizinin uk versiyonu.

az önce yemek yerken arada bir şey seyredeyim dedim.
nereden geldiyse aklıma, dizinin 4. sezon 6. bölümünü açtım. az kalsın gülmekten yediklerimi kusuyordum!

-----------------------------spoiler----------------------------:

can you feel’ em steve?
can you feel my stallions?

-----------------------------fena halde adamımdın jeff----------------------------

gugıl efendi bile yok öyle bir şey diyor!
enteresan bir durum ile karşı kaşıyayım.

şimdi, "görkemini yitirmiş, yoksul düşmüş, ufalmış bir geleneğin son izsürdücüleri olarak, ovanın düzünde iki çıplak at sırtında dimdik durarak, iki rakip kendi köyleri adına cirit tutuştular." cümlesinde geçiyor bu cümle. ama eldeki imkanlar ve dile dair cehalet ile kelimenin izini sürmek konusunda muvaffak olamıyorum bir türlü.

ilk entry olarak tanım zorunluluğu var bir yandan da!

şöyle bir tanım yapalım o halde:
iz sürücünün kankası; iz sürenin amca oğlu.

bilgiç notu : iz sürücü ile iz süren ikilisine bkz. vermedim çünkü bunlara dair de sağlıklı bir bilgiye ulaşamadım. sanırım bunlar da yok!

tdk’ dan:
1) incecik toz tanesi
2) tozu çok olan yer.

online uyeler

tayfa75 (2. nesil bilgic) [msg] [kim]
elma sekeriiii (moderator) [msg] [kim]
gicikcik (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
mesudiye (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
one way ticket (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
bolty (5. nesil bilgic) [msg] [kim]

$u anda yonetimden

jedi,
1 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),

uyelerden ise

0 gammaz,
5 bilgic,
0 comez,

uyelerden toplam 6 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.

ayrica

$u anda bilgi sozluk’u 20 ki$i okuyor.


sonra da derler ki:"bu memlekette kimse okumuyor"!