tayfa75

nefis bir shakespeare uyarlaması.
kesinlikle izlenilmesi gereken, dili, oyunculukları ile etkileyici bir film.
bu saate kadar iş yerinde oturup izlettirdi bana kendisini.
izleyin, değeceğini kendi gözlerinizle göreceksiniz.

(bkz: gaius marcius coriolanus)

56. bölüm bittiğinde bir an kendi kafama da elma düşecek diye bekledim. hatta bir müddet bekleyip de hala gelmediğini görünce nerede lan benim elmam filan oldum.

evet malım.

8. sezonun 19. bölümün finalinde bize ne kadar göt bir insan olduğunu hatırlatmıştır kendisi.

(bkz: there is a ghost)

(bkz: çiğdem erken)

çakmak isimli şarkısını sosyal medya vasıtası ile tanıdığım müzik insanı.
piyanosu ile eşlik ettiği fırat tanış’ın sesinden dinledim parçayı.

denk geliyor işte bazen.

imdb linki de şu şekilde:http://www.imdb.com/title/tt1565958/

videosunahttp://tinyurl.com/24zf8ql adresinden ulaşabilirsiniz.

romantik komedi mi dersin? şapşalların aşkı mı dersin? ne dersin? bilemem ama fransızın egzantrik aşk filmi işte.

fransız romantik komedilerinden hoşlananların, severek izleyebileceği bir film olmuş.

sonunda ben şahsen, hayatın karşısında orhan veli olmadan, ya da "sen mi büyüksün?ben mi?" tribine girmeden, senden tat almaya bakacağım dedim.

yoğun geçen bir günün ardından, bedenimi biraz bira ile gevşetmişken, ruhuma ilaç gibi gelen bir film olmuştur.

fransız filmlerinde adetten olduğunu düşünmeye başladığım, final sahnesinde duyulan mükemmel müziklere bir yenisini daha eklemiştir.
(bkz: big jet plane)

izleyin. biraz gülmek hepimize iyi gelecektir.

les émotifs anonymes’ in finalinde kulağımıza çalınan angus and julia stone parçası.

fransızlar bu işi çok iyi biliyor. filminin sonuna parça arıyorsan, fransızlara soracaksın! o derece.

she said, hello mister
pleased to meet ya
i wanna hold her
i wanna kiss her
she smelled of daisies
she smelled of daisies
she drive me crazy
she drive me crazy

gonna take her for a ride on a big jet plane
hey, hey

be my lover
my lady river
can i take ya
take ya higher

gonna take her for a ride on a big jet plane
hey hey

gonna hold ya,
gonna kiss ya in my arms
gonna take ya,
away from harm

gonna take her for a ride on a big jet plane
hey hey

son iki gündür beni gülmekten kırıp geçiren dizi.
ilk sezonun 19 bölümünü bir solukta izledim. nefisti.
dizinin konusu, sevgilisinden ayrılıp, tanımadığı üç adamla ev arkadaşı olan jess ve bu üç adamın renkli ve eğlenceli hayatları.
izlemeye başlayınca duramıyorsun.
acıdan geberdiğin zamanlar için nefis bir ağrı kesici.
salya sümüğe boğulmuş bir halde izlemeye başladığında, bir an içinde kendini gülmekten yerlerde sürünürken bulmazsan para yok. o derece...

gülmeye ihtiyacın varsa izle.
pişman olmayacaksın.

(bkz: la rafle)
(bkz: beginners)
(bkz: je vais bien ne t’en fais pas)

loopdayken dumanlı ortamlardan uzak durulması gereken syd matters güzellemesinehttp://tinyurl.com/btewl6p adresinden kulak verebilirsiniz.

(bkz: les adoptés)

melanie laurent’ in yazıp, yönetip, başrollerden birinde boy gösterdiği mutluluğun ucunu gösterip onun gazı ile bir ömre sürgün eden hayat gibi bir film.

melanie laurent’ a olan aşkımı tazeleyen film.

i might float için de söylemiş olmalıyım, bu film için de söylüyorum, yanabilen bir canınız varsa uzak durun.

les adoptés’ nin finalinde yer alan ağıt gibi bir syd matters parçası.

yanabilen bir canınız varsa uzak durun. şarkıdan da, filmden de...


there is something in the weather coming
it’s the spring time floating on, upon the city i won’t blow it but (won’t blow it but)
i will leave this town by the weekend if you
buy me a ticket out to save my money for
the dark days (..oney for the dark)

i will travel through the seas until the summer voices of
the fire noises of
the burning witches call me home

and i will find the strength to give up all the things i’m made up of
the things i’m made up of
the leaves are tied up on my arms

and i miss that confort in being trusted by the king and the princess
the king and the princess
the king and the princess
the king and the princess
the lights and the flashes..
..

i might float for a second through the shadows of my reason
for my own, my own on the rainbow above the ocean
i might float for a second through the shadows of my reason
for my own, my own children on the rainbow above the ocean
(there is something in the weather coming.
it’s the spring time floating on upon the city..)
i might float for a second through the shadows of my reason
for my own, my own children on the rainbow above the ocean

bahtsız bedevinin amerikan ağzı ile söylenişi.
bu kadar mı bahtsız olur bir adam?
s.kilmiş tavuğun başına gelmedi bu adamın başına gelen.
hurmaların tırmalama mevsimi midir nedir? adamın başı beladan kurtulmuyor. tam cennetin kapılarının önüne gelmişken yine biri tutup kolundan cehennemin ateşine doğru sürüklüyor adamı.

tayfa75 cehennemin dibinden bildirdi.

bir siyah ve bir beyazın dostluğuna dair güzel işlenmiş olivier nakache ile eric toledano’ nun yönettiği fransız yapımı film.

geldikleri yer, yaşadıkları hayat, zevkleri anlamında birbirlerinden siyah ve beyaz kadar farklı iki insanın bir iş ilişkisi ile başlayan dostluğunu anlatıyor.

fransız sinemasının dugusal ve eğlenceli filmlerinden hoşlananlar için güzel bir film olmuş. tavsiye ederim.

insanın sevdiğim yüzü ile umut verdiği bir film.

2. sezonu başlayan dizi, ilk sezonunda bıraktığı yerden aynı hızla ve muhteşem devam ediyor.

yalnız; insan eddard stark’ ı arıyor be reiz!