geçmişimi karıştırma bu işe, diyerek içinden çıkılabilecek durumdur...
sevgilisinin cüzdanını veya ceplerini karıştıran kız modeline tercih edeceğim kızdır kendileri...
kendine özgü, anlam tökezlemesi, komiklik ve absurdluk bakımından, diğer başlıklardan ayrılırlar;
(bkz: pazardan aldim bir tane eve geldim gelmez olaydim)
(bkz: ekmek insan carpsaydi hansel gratel ketoya donerdi)
(bkz: hade get burdan diyerek houston dan yazar kovmak)
(bkz: icki butun kotuluklerin anasini sikiyim)
(bkz: pazardan aldim bir tane eve geldim gelmez olaydim)
(bkz: ekmek insan carpsaydi hansel gratel ketoya donerdi)
(bkz: hade get burdan diyerek houston dan yazar kovmak)
(bkz: icki butun kotuluklerin anasini sikiyim)
mehmet erte editörlüğünde üç ayda bir yayımlanan edebiyat dergisi...
#201284 nolu entrysi ile erkek kadın ilişkileri çerçevesinde cilt cilt kitaplarla açıklanmaya yetmeyecek sorunları üç satırlık bir entrye sığdırmayı başarmış.
sözlüğün mukabilinde "ne olsun ya .mına koduğum" diye cevap verebileceği hadise...
dünya kadınlar günü’nün ortaya çıkışı hakkında üç ayrı görüş var:
birinci görüşe göre,1857’de new yorklu dokuma işçisi kadınlar, düşük ücretleri, on iki saatlik iş gününü ve artan iş yükünü protesto etmek için bir gösteri yürüyüşü yaptılar. polis şiddet kullanarak yürüyüşü dağıttı.
ikinci görüşe göre, amerikalı kadınlar 8 saatlik işgünü ve kadınların siyasal hakları için mücadele ederken, şubat 1908’de manhattanlı iplik işçisi kadınların grev yapması ve polisin yine şiddet kullanmasıdır.
üçüncü görüş,1909’da new yorklu dokuma işçisi kadınların işten çıkarılmaları protesto etmek için fabrikayı işgal etmeleri, çıkan yangında 129 kadının hayatını kaybetmesidir.
başlangıcı hangi olay olursa olsun, bu mücadelenin anısına, 2. enternasyonalin 1910’daki kongresi’nde clara zetkin’in önerisiyle , uluslararası emekçi kadınlar günü olarak ilan edildi.1910 yılından başlayarak 8 mart tüm dünyada kadınlar için özel bir anlam taşıdı. kadınların başkaldırısını simgeledi, birlikte bir güç olmanın, dayanışmanın anlamını bugünlere taşıdı.1960’lı yıllara dek sosyalistlerin kutladığı bir gün olan ,1960’lı yıllarda yükselen feminizmin etkisiyle tüm kadınların, sadece emekçi olarak değil, hayatın tüm alanlarında, yaşanan ortak ezilmişliği ve mücadeleyi simgeleyen bir gün olarak kutlanıyor. birleşmiş milletler de 1975’te bugünü "dünya kadınlar günü" olarak ilan etti.
birinci görüşe göre,1857’de new yorklu dokuma işçisi kadınlar, düşük ücretleri, on iki saatlik iş gününü ve artan iş yükünü protesto etmek için bir gösteri yürüyüşü yaptılar. polis şiddet kullanarak yürüyüşü dağıttı.
ikinci görüşe göre, amerikalı kadınlar 8 saatlik işgünü ve kadınların siyasal hakları için mücadele ederken, şubat 1908’de manhattanlı iplik işçisi kadınların grev yapması ve polisin yine şiddet kullanmasıdır.
üçüncü görüş,1909’da new yorklu dokuma işçisi kadınların işten çıkarılmaları protesto etmek için fabrikayı işgal etmeleri, çıkan yangında 129 kadının hayatını kaybetmesidir.
başlangıcı hangi olay olursa olsun, bu mücadelenin anısına, 2. enternasyonalin 1910’daki kongresi’nde clara zetkin’in önerisiyle , uluslararası emekçi kadınlar günü olarak ilan edildi.1910 yılından başlayarak 8 mart tüm dünyada kadınlar için özel bir anlam taşıdı. kadınların başkaldırısını simgeledi, birlikte bir güç olmanın, dayanışmanın anlamını bugünlere taşıdı.1960’lı yıllara dek sosyalistlerin kutladığı bir gün olan ,1960’lı yıllarda yükselen feminizmin etkisiyle tüm kadınların, sadece emekçi olarak değil, hayatın tüm alanlarında, yaşanan ortak ezilmişliği ve mücadeleyi simgeleyen bir gün olarak kutlanıyor. birleşmiş milletler de 1975’te bugünü "dünya kadınlar günü" olarak ilan etti.
8 mart dünya kadınlar gününün arifesine sözlükteki erillerin kadınlarımızı aşağılamaya dönük açılan başlıklar. örnekler için;
(bkz: ami olanin dini olmaz)
(bkz: dunya kadinlar gunu icin oldurulen hayvanlar)
(bkz: bir rahatlama yontemi olarak kadin oldurmek)
(bkz: cirkin kadin yoktur az votka vardir)
(bkz: kizlik zari bozmak)
(bkz: ask abazasi hatun modeli)
(bkz: ami olanin dini olmaz)
(bkz: dunya kadinlar gunu icin oldurulen hayvanlar)
(bkz: bir rahatlama yontemi olarak kadin oldurmek)
(bkz: cirkin kadin yoktur az votka vardir)
(bkz: kizlik zari bozmak)
(bkz: ask abazasi hatun modeli)
kürtçenin bir şivesi... genellikle mezopotamyanın güneyi ile doğusunda yaşayan kürtler bu şiveyi kullanır... diğer lehçeler için;
(bkz: kurmanci)
(bkz: zazaki)
(bkz: kurmanci)
(bkz: zazaki)
#206921 nolu entryim nedeniyle affına sığındığım yazar arkadaşımız... ayrıca askermiş; gel teskere gel, nidaları eşliğinde kendisine hayırlı teskereler diliyoruz...
başlık:sedat kapanoğlu
entry: #36549
meali: ekşinin yedinci nesil alımlarına seçilmek için malazgirte ton ile kitap yolladım ama yine de seçilemedim, buradan ssgye selam edip el sallar, sekizinci nesil için adaylığımı bildiririm...
entry: #36549
meali: ekşinin yedinci nesil alımlarına seçilmek için malazgirte ton ile kitap yolladım ama yine de seçilemedim, buradan ssgye selam edip el sallar, sekizinci nesil için adaylığımı bildiririm...
bildiğim kadarıyla ’ne anladım o sikişten’ değilde; ne anladım bu sikişten versiyonu daha makbuldur...
elinde çapa, toprağı eşeleyerek
güneşe bakıyordu kadın.
tezgah başında, yorgun ve bitkin
güneşe bakıyordu kadın.
elinde çocuk, ağlamaklı
güneşe bakıyordu kadın.
dilinde türkü, omuzunda yük
güneşe bakıyordu kadın.
elinde silah, yüreğinde gül
güneşe bakıyordu kadın...
kadın bakıyordu, kadın güneşi görüyordu
kadın güneşi yüreğinde taşıyordu...
güneşe bakıyordu kadın.
tezgah başında, yorgun ve bitkin
güneşe bakıyordu kadın.
elinde çocuk, ağlamaklı
güneşe bakıyordu kadın.
dilinde türkü, omuzunda yük
güneşe bakıyordu kadın.
elinde silah, yüreğinde gül
güneşe bakıyordu kadın...
kadın bakıyordu, kadın güneşi görüyordu
kadın güneşi yüreğinde taşıyordu...
tuzsuz ekmek gibidir; yada tuzlu su gibi...
aşk ne zaman yasallaştı ki? aşk tarih boyunca hep yasaktı; yeraltına çekildi, kuytularda kaldı, karanlık ve gölgede kaldı aşk, illegalleşti, yıkıma, bozguna uğradı ama yasaklanmasından asla korkmadı... aşk dediğin yasak olunca güzeldir; kime fayda etmiştir yasal aşk?
ben seni terketmek için mi sevdim?
kürtçe’nin en yaygın ve en çok kullanılan lehçesidir, kimi yerlerde ’kurmanciya bakur’ de denilir... türkiye sınırları içerisinde yaşayan kürtlerin yaklaşık yüzde doksanı bu lehçeyi konuşur;
kürtçe’nin diğer lehçeleri için;
(bkz: zazaki)
(bkz: sorani)
kürtçe’nin diğer lehçeleri için;
(bkz: zazaki)
(bkz: sorani)
türkiye’deki kürtçe yayın yasağı nedeniyle insanların en doğal hakkı olan ’kendi dilinde televizyon izleme hakkını’ yerine getiren kürtçe yayın yapan yedi televizyon kanalından sadece biri ve en çok izlenileni. ayrıca bu kanal kürtçenin üç lehçesi olan kurmanci, sorani ve zazaki’nin yanında süryanice, arapça, ingilizce ve türkçe programlar da yapmaktadır. kapatilmasi için yapilan baskilarin yogunlugu yüzünden asıl meselenin aslindan kopartilarak, bir heyula içinde konusulup-tartisildığı tv kanalidir..türkiye’den ve avrupadan izlenme oranlarinin incelenmesi durmunda, yayildigi kitle arasinda ciddi bir sekilde nüfuz gücünün oldugunu bilen herkes durumun ne kadar iyi ve dikkatlice analiz edilmesi gerektigini bilmelidir..
bu kanali izleyen, dijital uydu sahibi olan kitlenin sirf pkk propagandasi duymak için bu kanali izlemedigi bilinmesi gereken ilk noktadir..sırf pkk sempatizanı olduğu için izleyen bir kitle vardır elbet..ama roj tv izleyen insanlarin pkk propagandasina yarı-kararsız bir şekilde maruz birakildiklari da gerçegin ta kendisidir..peki burdan varilacak olan nokta nedir? gerçek sudur: bu insanlar roj tv izlemeye mecbur birakilmışlardır ve bir noktadan sonra bu mecbur bırakılmışlık, ’severek izleme’ halini almıştır! bu kanalin pkk’nin propagandasini yaptigina dair kimsenin kuskusu yok elbet, nihayetinde bu kanal pkk tarafından kurulmus ve finanse edilmektedir. sirf burdan hareket ederek kapatalim demek gayet yersiz ve yetersiz bir istektir..
neden mi?
1. roj tv izleyen insalarin tamamina yakini türkiyenin kartel medyasinin fildişi kulelerden yazıp çizdiklerini kendi sorunlarina ciddi bir biçimde uzak bulmaktadir.. sirf bu yüzden kendilerinin sorunlarina açilim yapan bir haber aygitina ihtiyaç duymaktadirlar..pkk propapagandasi da bu haberler silsilesi içerisinde kendine yer bulmakta hiç mi hiç zorlanmamaktadir..
2. roj tv izleyen insanlar en doğal haklari olan kültürel sermayelerini ortak bir biçimde paylaşarak kendilerini yaşatmak istemektedirler kürtçe folklorünü tlevizyonda görme şansına kavuşarak..bu insalar tv’yi açtiklarinda kürtçe müzik duymak istemektedirler, ki en doğal haklarıdır, lakin sağlanmamaktadır..
peki olmayan tüm bunlarin yaninda türkiye cumhuriyeti’nin kürt kökenli vatandaslarina önerdigi nedir?
haftada bir saati geçmeyen, kendilerinden zerre kadar bahsetmeyen, çimen üzerinde söyleyenen yerel kıyafetler giydirilerek çekilmiş kürtçe müzik kliplerinin devletçe sterilize edilmiş çirkinliğini izlemektir kürtlere önerilen.bir kürt burayı açıp niye izlesin ki? kendi kültürünün bozululup kendisini ilgilendirmeyen haberlere giydirilmesini kim izler? ab kriterlerine göre artık istenilen biçimde kürtler özel tv açabiliyor diyenlere el insaflar yolluyorum..
bugünkü yayınımızı trt’nin yaptğı kürtçe haber özetlerini vermekle bitiriyorum;
"ahıska türkleri’nin 61 yıl önce sürgün edilmesi, birleşmiş milletler’in (bm) aids uyarısı ve kış aylarında beslenmeye ve kilolara dikkat edilmesi uyarısı, antalya’nın tarihi mekanı kaleiçi ile ilgili, "sevdamızdır kaleiçi" suluboya sergisi ve karadeniz’de azalan hamsinin yeninden canlandırılması için gerçekleştirilen "biyolojik türlerin kullanımı" projesi de diğer haberleri oluşturdu."
yeni bölümlerde buluşmak dileğiyle; sevgiyle kalın...
bu kanali izleyen, dijital uydu sahibi olan kitlenin sirf pkk propagandasi duymak için bu kanali izlemedigi bilinmesi gereken ilk noktadir..sırf pkk sempatizanı olduğu için izleyen bir kitle vardır elbet..ama roj tv izleyen insanlarin pkk propagandasina yarı-kararsız bir şekilde maruz birakildiklari da gerçegin ta kendisidir..peki burdan varilacak olan nokta nedir? gerçek sudur: bu insanlar roj tv izlemeye mecbur birakilmışlardır ve bir noktadan sonra bu mecbur bırakılmışlık, ’severek izleme’ halini almıştır! bu kanalin pkk’nin propagandasini yaptigina dair kimsenin kuskusu yok elbet, nihayetinde bu kanal pkk tarafından kurulmus ve finanse edilmektedir. sirf burdan hareket ederek kapatalim demek gayet yersiz ve yetersiz bir istektir..
neden mi?
1. roj tv izleyen insalarin tamamina yakini türkiyenin kartel medyasinin fildişi kulelerden yazıp çizdiklerini kendi sorunlarina ciddi bir biçimde uzak bulmaktadir.. sirf bu yüzden kendilerinin sorunlarina açilim yapan bir haber aygitina ihtiyaç duymaktadirlar..pkk propapagandasi da bu haberler silsilesi içerisinde kendine yer bulmakta hiç mi hiç zorlanmamaktadir..
2. roj tv izleyen insanlar en doğal haklari olan kültürel sermayelerini ortak bir biçimde paylaşarak kendilerini yaşatmak istemektedirler kürtçe folklorünü tlevizyonda görme şansına kavuşarak..bu insalar tv’yi açtiklarinda kürtçe müzik duymak istemektedirler, ki en doğal haklarıdır, lakin sağlanmamaktadır..
peki olmayan tüm bunlarin yaninda türkiye cumhuriyeti’nin kürt kökenli vatandaslarina önerdigi nedir?
haftada bir saati geçmeyen, kendilerinden zerre kadar bahsetmeyen, çimen üzerinde söyleyenen yerel kıyafetler giydirilerek çekilmiş kürtçe müzik kliplerinin devletçe sterilize edilmiş çirkinliğini izlemektir kürtlere önerilen.bir kürt burayı açıp niye izlesin ki? kendi kültürünün bozululup kendisini ilgilendirmeyen haberlere giydirilmesini kim izler? ab kriterlerine göre artık istenilen biçimde kürtler özel tv açabiliyor diyenlere el insaflar yolluyorum..
bugünkü yayınımızı trt’nin yaptğı kürtçe haber özetlerini vermekle bitiriyorum;
"ahıska türkleri’nin 61 yıl önce sürgün edilmesi, birleşmiş milletler’in (bm) aids uyarısı ve kış aylarında beslenmeye ve kilolara dikkat edilmesi uyarısı, antalya’nın tarihi mekanı kaleiçi ile ilgili, "sevdamızdır kaleiçi" suluboya sergisi ve karadeniz’de azalan hamsinin yeninden canlandırılması için gerçekleştirilen "biyolojik türlerin kullanımı" projesi de diğer haberleri oluşturdu."
yeni bölümlerde buluşmak dileğiyle; sevgiyle kalın...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?