ünlü atletimiz.
(bkz: emrah koş)
zamanında sözlükte popülarite kazanmak amacıyla, kendisinin ölmeden salasını okutacak kadar popülarite düşkünü bir şahsiyetken, suskun olan gidişinin, dönüşünü muhteşem yapmak amacıyla milliyetçilik diye şovenizm kisvesinin altına sığınmış kişi. ayrıca concon ve aşırı milliyetçilik duygularını aynı kişilikte nasıl birleştiriyormuş anlamadım. gerçektende hiç ama hiç;
elenktrinkalamadimsenden
(bkz: ölmeden mezara girmek)
edit: malum yazarımız, entryime referans olan kendi başlığı altına yazdığı "aşırı milliyetçi concon tip" adlı entrysini sildiğinden, benim bu entryimde göt gibi ortada kalmış ve bir nevi vasfını yitirmiştir. ilgililere önemle duyurulur.
elenktrinkalamadimsenden
(bkz: ölmeden mezara girmek)
edit: malum yazarımız, entryime referans olan kendi başlığı altına yazdığı "aşırı milliyetçi concon tip" adlı entrysini sildiğinden, benim bu entryimde göt gibi ortada kalmış ve bir nevi vasfını yitirmiştir. ilgililere önemle duyurulur.
pek de dert edilmemesi gereken bir hadisedir. yazdıklarınızın kötü olduğu manasına gelmez bu. olsa olsa yazdıklarınızı beğenmemiş olmaları manasına gelir ki, bu da doğaldır. herkesin beğenmesi söz konusu bile olmaz,olmamalı da. ha bundan fikirlerinizin yanlış olduğu manasını da çıkartmayın! siz tirübünlere oynamaya çalışmadan yine doğru bildiğinizi okumaya/yazmaya devam edin. varsın puanınız düşsün, varsın düşmekten de öte eksi olsun, varsın eksiden de öte dibe vursun ama siz çaldığınızın düdük olduğundan emin iseniz bağırarak söyleyin bunu;
dr che adlı şiirinde sunay akın şöyle yazar;
dünya böylesine güzel
olur muydu yine
diplomasını çerçeveleyip
para kazanma derdine
düşseydi dr. che
yüreğini dağlara asmak yerine
bu şiir; "insanlık için elle tutulur ne yapmıştır bu adam?" diyen kişilere belki kapak olur.
dünya böylesine güzel
olur muydu yine
diplomasını çerçeveleyip
para kazanma derdine
düşseydi dr. che
yüreğini dağlara asmak yerine
bu şiir; "insanlık için elle tutulur ne yapmıştır bu adam?" diyen kişilere belki kapak olur.
baslik: eksi sözlük
yazan: romantik serseri
entry: #250256
meal 1: degerimi bil lan bilgi sözlük ailesi; ben ki eksi sözlügün bile amına komuş bir yazanım; sizi dagitirim bile. ben mütevazilikten dem almamıs bir zat, ben kendini cok zeki sanan bir bunak, ben götü tavana vurmus bir bilmez.. ben ukalanın önde gideni. ben eksi moderatörlerine küfürü basacak kadar seviyesiz. ulan bilgi sözlük ailesi; ben potansiyel bir küfür makinasıyım; terkimde onlara ettiğimin küfürün âlâsi var; kendinizi ve götünüzü kollayın ey bilgi sözlük moderatörleri darth sidious ve angelus
meal 2: eksi sözlükten kovuldum ama gururuma yediremediğim icin ayrıldım dediğim mekan. ayrıca cok zeki ve akıllı oldugumu da belirtmeden gecemeyecegim. bu vesileyle bir bilgi ve ilim küpü olan beni iyi degerlendirmenizi tavsiye ederim. yoksa söverim ha...
yazan: romantik serseri
entry: #250256
meal 1: degerimi bil lan bilgi sözlük ailesi; ben ki eksi sözlügün bile amına komuş bir yazanım; sizi dagitirim bile. ben mütevazilikten dem almamıs bir zat, ben kendini cok zeki sanan bir bunak, ben götü tavana vurmus bir bilmez.. ben ukalanın önde gideni. ben eksi moderatörlerine küfürü basacak kadar seviyesiz. ulan bilgi sözlük ailesi; ben potansiyel bir küfür makinasıyım; terkimde onlara ettiğimin küfürün âlâsi var; kendinizi ve götünüzü kollayın ey bilgi sözlük moderatörleri darth sidious ve angelus
meal 2: eksi sözlükten kovuldum ama gururuma yediremediğim icin ayrıldım dediğim mekan. ayrıca cok zeki ve akıllı oldugumu da belirtmeden gecemeyecegim. bu vesileyle bir bilgi ve ilim küpü olan beni iyi degerlendirmenizi tavsiye ederim. yoksa söverim ha...
bir zeugma, bir hasankeyf bile baraj yapılmak için sular altında bırakılıyorsa, muhammed’in evi yıkılıp yerine otel înşa ediliyorsa, ecyad kalesi yıkılıp yerine alışveriş merkezi yapılıyorsa, atatürk’ün büstü de pek âlâ o muhitte yaşayan insanların ihtiyaçları doğrultusunda yıkılırsa neden abes kaçsın ki.
şekilci olmamak lazım, görüşlerini savunduğunuz, ideal ve fikiryatı doğrultusunda canınızı vermeye hazır olduğunuz kişiyi tabulaştırmayın. zira bildiğim atatürk de böyle bir şekilci ve tabusal yaklaşıma izin vermezdi. o sırf tabusal ve dogmatik yaklaşımları ortadan kaldırmak için tekke ve medreseleri kapattırdı, hilafeti kaldırdı. bir daha düşünün atatürk’ün büstü kaldırıldı diye türkiye’de atatürkçülük mevzi mi kaybetmiş oldu?
şekilci olmamak lazım, görüşlerini savunduğunuz, ideal ve fikiryatı doğrultusunda canınızı vermeye hazır olduğunuz kişiyi tabulaştırmayın. zira bildiğim atatürk de böyle bir şekilci ve tabusal yaklaşıma izin vermezdi. o sırf tabusal ve dogmatik yaklaşımları ortadan kaldırmak için tekke ve medreseleri kapattırdı, hilafeti kaldırdı. bir daha düşünün atatürk’ün büstü kaldırıldı diye türkiye’de atatürkçülük mevzi mi kaybetmiş oldu?
ünlü sairimiz murathan mungan ile yine bir o kadar ünlü spor spikerimiz murat murathanoğlunun bir kaba boşaltılıp üzerine iki üç yemek kaşığı su, tuz, biber ve yağ ilave edilip aynı kaşık ile iyice karıştırılıp bir bulamaç haline getirilip, kısık ateşte yarım saat pişirildikten sonra ortaya çıkan şeye verilen ad... ayrıca isteğe ve mevsime göre sıcak ve soğuk olarak tüketebilirsiniz...
13-02-06 günü mersin’de rte ’ye yumurta attıkları gerekçesiyle tutuklanan dokuz genç hakkında açılan davada, bu gençlerin "türkiye cumhuriyeti devletinin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik ekonomik düzenini değiştirmek, devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak, türk devletinin ve cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak, yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetlerini yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini bozmak suretiyle komünist bir devlet kurmak için; yasadışı sol terör örgütleri adına, cebir şiddet kullanarak türkiye cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek maksadıyla türkiye cumhuriyeti başbakanı’nı tehdit ederek yumurta atmak, halkı t.c. hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek amacıyla yasadışı sol terör örgütleri adına, slogan atarak propaganda yapmak, suç ve suçluyu övmek." gibi iddialarla 13 yıla kadar hapsi isteniyor. en demokratik ve masum tepki olan yumurta atma eylemini yaptı diye böylesine ağır bir suçlama yapmak ne kadar yerinde? şimdi burada faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz yumurtaları, bir misafirperverlik göstergesi olarak başbakana ’ikram etmenin’ cezası neden bu kadar ağır oluyor? aynı başbakan, aynı gün, aynı yerde bu misafirperver mersinli hemşehrilerimizden olan masum köylüye ananı da al git buradan, ulan dediği için kimse vatanın ve milletin bütünlüğüne zarar veriyor diye bir şey diyebildi mi? diyemedi, çünkü burası türkiye, burada olur böyle vakalar... (bkz: #208549)
ey sözlük ahalisi taşar değil ulan, taşar değil! tasar! ta-sar, s ile ssss... yok yere sözlükte sorunsal haline gelmiş olduğumuz yetmiyormuş gibi, bir de üstüne tüy diker gibi taşar olduk, kaşar olmaya ise allah kerim...
(bkz: #204793)
(bkz: #204793)
hangi akla hizmet olarak yaptığını bilmediğim ama an itbariyle uydu üzerinden yayınlarını şifrelettiren kanal. dört yılda bir merakla beklediğimiz dünya kupasını, kötü yayını, anlamsız programları, laubali spikerleri nedeniyle bir hezimete dönüştürdükleri yetmiyormuş gibi, bu son yaptıkları, onlara bizim ağız dolusu küfürler etmemize vesile olmuştur.
(bkz: babayı almak)
deli gibi başlıkları alt alta okumak başlığına entry kasan; cem yılmaz varî bir edayla; sizin gibi gençleri orjinal entry yazarken görmek isteriz demek istediğim, yazan arkadaş...
gramer ve dil bilgisi kurallarına bağlı kalmadan açılmış hatalı başlıkların altına entry girmek o hataya bire bir iştirak etmek manasına gelir ki, dilini birazcık seven bir insan buna karşı olmalı ve en azından açılmış olan hatalı başlığın altına entry girmeyerek gereken tepkiyi göstermelidir. beşinci sınıf öğrencisinin bilmesi gereken basit imla ve gramer kurallarını bilmeyen; en azından bir soru ekinin, bir bağlacın sözcükten ayrı yazılması gerektiğini bilmeyen bir insan sözlüğe yazmasın kardeşim...
en büyük ihtimal dandini uyutma melodisidir. zira adam tüm ülkeyi uyutuyor...
şimdi de reklamlar;
tayyip’in melodisinden sizin de telefonunuzun çalmasını istiyorsanız polifonik için pdandinii monofonik için mdandini yaz 3131’e yolla, anında ülkeyi uyutma melodisi sizin de telefonunuza gelsin...
şimdi de reklamlar;
tayyip’in melodisinden sizin de telefonunuzun çalmasını istiyorsanız polifonik için pdandinii monofonik için mdandini yaz 3131’e yolla, anında ülkeyi uyutma melodisi sizin de telefonunuza gelsin...
-komsu komsu! huuu,oglun geldi mi?
-geldi!
-ne getirdi?
-sana ne zilli! mahalle gumruk memuru musun da, getirdiklerinin gumruk bandrollerini mi kesecen?
-geldi!
-ne getirdi?
-sana ne zilli! mahalle gumruk memuru musun da, getirdiklerinin gumruk bandrollerini mi kesecen?
bazı kimselerin yedinci cumhurbaşkanımız , bazılarının ressam sıfatlarıyla adlandırdığı ama benim için sadece darbeci general olan, marmaris sakini...
yakın tarihteki örnekleri için;
(bkz: francisco franco)
(bkz: augusto pinochet)
yakın tarihteki örnekleri için;
(bkz: francisco franco)
(bkz: augusto pinochet)
#206639
konuya geçmeden evvel yukarıdaki entrye bir daha bakıp tekrar bu sayfaya gelin... entryi okudunuz ve geldiniz; entry kötülenir doğaldır ki aynısını ben de yapıyorum ama entry kötülemenin de belirli bir raconu, bir uslubu vardır. bir entryde hoşunuza gitmeyen bir yorum veya absürd bir durum, yanlış bir kullanım, fikrinize ters bir görüş varsa kötülenir. ama yararlı veya yararsız içinde yorum olmadan salt bilgi içeren bir entry neden kötülenir. ben bu örnek gösterdiğim entryim yerine kalkıp özbek türkçesi, türkçenin bir lehçesidir deseydim bu entryde yine bu kadar kötülenir miydi acaba diye çok merak ediyorum? bir noktadan sonra vicdan çıkar ortaya; kötü ile iyi arasında çok az fark vardır; şöyle mouse imlecini hemen entry numarasının yanına getirdin mi ’iyi’ aradaki küçücük butonu atlayıp bir yanına geçtin mi ’kötü’ olur o entry. yani iyi ile kötü ekran üzerinde iki butonluk yakınlıktadır birbirine. ama insan yüreğindeki vicdan ve vicdansızlık kavramları öylesine uzak ki birbirine; aradan nehirler bile akar o mesafeden... ha bu entryi de kötülemek mi istiyorsunuz, durun size yardımcı olayım; imleci entrynin altındaki berbat butonunun üzerine getireceksiniz. ve maktulüne arkadan sıkmakta olan bir katilin sinsiliğiyle gülümseyip, basacaksınız tetiğe. tetiğe bastığınızda öyle hemen can vermiyor maktulunüz. bu sefer yeni bir pencere açılacak karşınıza yaralı yaralı o küçücük hayat penceresinde size bakacak o entry. belki hayatını kurtarmak için son bir şans tanımanızı bekliyordur sizden. ama siz yumuşamayın, o pencerede soracak size ’filanca numaralı entrye berbat layık gördünüz doğru mu’ diye, siz ’berbat ne kelime amına bile korum’ deyip maktulün yerde yatan cesedinin üzerine bir kurşun daha sıkarsınız ve bundan sonra yeaaah diye bağırırsınız artık çünkü bitmiştir işiniz size kalan yerde yatan maktulün cesedini ayağınızın ucuyla dokunmak suretiyle yaşayıp yaşamadığını kontrol ettikten sonra, o küçücük pencereyi kapatıp sözlüğün ana sayfasına dönersiniz. ve tekrardan pusuya yatıp yeni avlar peşinde koşarsınız...
konuya geçmeden evvel yukarıdaki entrye bir daha bakıp tekrar bu sayfaya gelin... entryi okudunuz ve geldiniz; entry kötülenir doğaldır ki aynısını ben de yapıyorum ama entry kötülemenin de belirli bir raconu, bir uslubu vardır. bir entryde hoşunuza gitmeyen bir yorum veya absürd bir durum, yanlış bir kullanım, fikrinize ters bir görüş varsa kötülenir. ama yararlı veya yararsız içinde yorum olmadan salt bilgi içeren bir entry neden kötülenir. ben bu örnek gösterdiğim entryim yerine kalkıp özbek türkçesi, türkçenin bir lehçesidir deseydim bu entryde yine bu kadar kötülenir miydi acaba diye çok merak ediyorum? bir noktadan sonra vicdan çıkar ortaya; kötü ile iyi arasında çok az fark vardır; şöyle mouse imlecini hemen entry numarasının yanına getirdin mi ’iyi’ aradaki küçücük butonu atlayıp bir yanına geçtin mi ’kötü’ olur o entry. yani iyi ile kötü ekran üzerinde iki butonluk yakınlıktadır birbirine. ama insan yüreğindeki vicdan ve vicdansızlık kavramları öylesine uzak ki birbirine; aradan nehirler bile akar o mesafeden... ha bu entryi de kötülemek mi istiyorsunuz, durun size yardımcı olayım; imleci entrynin altındaki berbat butonunun üzerine getireceksiniz. ve maktulüne arkadan sıkmakta olan bir katilin sinsiliğiyle gülümseyip, basacaksınız tetiğe. tetiğe bastığınızda öyle hemen can vermiyor maktulunüz. bu sefer yeni bir pencere açılacak karşınıza yaralı yaralı o küçücük hayat penceresinde size bakacak o entry. belki hayatını kurtarmak için son bir şans tanımanızı bekliyordur sizden. ama siz yumuşamayın, o pencerede soracak size ’filanca numaralı entrye berbat layık gördünüz doğru mu’ diye, siz ’berbat ne kelime amına bile korum’ deyip maktulün yerde yatan cesedinin üzerine bir kurşun daha sıkarsınız ve bundan sonra yeaaah diye bağırırsınız artık çünkü bitmiştir işiniz size kalan yerde yatan maktulün cesedini ayağınızın ucuyla dokunmak suretiyle yaşayıp yaşamadığını kontrol ettikten sonra, o küçücük pencereyi kapatıp sözlüğün ana sayfasına dönersiniz. ve tekrardan pusuya yatıp yeni avlar peşinde koşarsınız...
vay kurban adlı şiirinde ahmed arif seni sevmek hakkında şöyle buyurmuştur..
seni sevmek,
felsefedir, kusursuz.
imandır, korkunç sabırlı.
ipin, kurşunun rağmına,
yürür, pervasız ve güzel.
sıradağları devirir,
akan suları çevirir,
alır yetimin hakkını,
buyurur, kitabınca...
ve hangi şiirindeydi tam hatırlamıyorum ama nazımında şöyle bir dizesi vardı;
seni sevmek seni sevmekten başka bir şey değildir
seni sevmek,
felsefedir, kusursuz.
imandır, korkunç sabırlı.
ipin, kurşunun rağmına,
yürür, pervasız ve güzel.
sıradağları devirir,
akan suları çevirir,
alır yetimin hakkını,
buyurur, kitabınca...
ve hangi şiirindeydi tam hatırlamıyorum ama nazımında şöyle bir dizesi vardı;
seni sevmek seni sevmekten başka bir şey değildir
estetikten düşünceden yoksun, zeka yönünden kıt ve moronluğa teşkil edebilecek acemilikte bir alparslan türkeş sözüdür. vakti zamanında orhan doğan ile beraber çıktığı bir tartışma programında, kendisinin orhan doğanın hukuk, tarih, siyaset ve hoşgörü bilgilendirmeleri karşısında program boyunca elinde salladığı bir kaç gazete küpürü kendisini kurtarmaya yetmeyince, bu talihsiz vecizeyi dile getirmiştir. talihsiz diyoruz çünkü, türkiye tarihi ve kültürel açıdan bir mozaiktir. zira yaşadığı müddet boyunca şiddeti ve silahı kendine güç olarak bilmiş, faşizan çirkefliğin altına sığınmış bir siyasi argümanın temsilcisinin bundan daha dişe dokunur bir laf etmesi beklenemezdi tabi...
ha bu lafından sonra türkiye bir halklar ve kültür mozaiği olma vasfını kaybetmiş midir; hayır! peki bu laf ne olmuştur; merhuma çok uygun ve cafcaflı bir kapak olmuştur...
#255287
ha bu lafından sonra türkiye bir halklar ve kültür mozaiği olma vasfını kaybetmiş midir; hayır! peki bu laf ne olmuştur; merhuma çok uygun ve cafcaflı bir kapak olmuştur...
#255287
yazan, uğraşan, çalışan, didinen, sözlükte sivrilmek için polemik peşinde koşmayan bir yazar arkadaşımız. çizgisi nedeniyle tebrik eder başarılar diliyorum...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?