bir spikerin 2-0dan çevrilip tur atlanmış bir maçın bile önüne nasıl geçebileceğinin örneğidir. gol olmasına rağmen malum spikerimiz inatla penaltı diye bağırmakta; oyuncuların gol sevinci ekrana yakın çekimde yansıtılınca gol olduğu gerçeğini kabul etmek zorunda kalmakta ama penaltıyı yani elle oynamayı gördüğüni vurgulamak adına bu abuk cümleyi iki defa ardarda tekrarlamaktadır. hadi ilkinde ağzından kaçtı diyecektim adam iki kere tekrarlayarak vurguladı; bunun üzerine daha ne söylenebilir ki...
(bkz: biz sadece arkadaşız)
edit: konuyla alakalı olarak ayrıca
(bkz: aramaya inanmak)
(bkz: ara butonu)
edit: konuyla alakalı olarak ayrıca
(bkz: aramaya inanmak)
(bkz: ara butonu)
bu sene uzun süre genel sıralamada geride kalmasına rağmen son iki yarışta liderliğe oturan ve son yarışa da pole positionda başlama hakkını elde etmesine rağmen dengesini kaybettiği için gerilere düşen, bunun bedelini de moto gp şampiyonluğunu nicky haydena kaptırarak ödeyen, böylelikle seneler sonra bu organizasyonda da başka bir şampiyon görmemize imkan veren kişi. bu sene boyunca kafasından hep acaba formula1de ferrari koltuğuna oturabilir miyim düşüncesinin geçtiği ve ancak bunun olmayacağını anlayınca işine konsantre olabilmeyi başarmış gibi bir izlenim uyandırmıştır bende.
geçen sezonun daha ilk maçında sakatlanıp bütün sezonu oynamadan geçirmesine rağmen takımı denver nuggetsla okkalı bir meblağ karşılığında kontratını yenilemiş olan; ancak bu sezon da yine sakatlıklar sebebiyle doğru düzgün sahaya çıkamayan brezilyalı pivot/forvet.
nbain en önemli şutörlerinden birisidir ve şu anda eski takımı golden state warriorsın idareciliğini üstlenmiş durumdadır.
liverpoola eski hocası rafael benitez tarafından bu sezon başında valenciadan transfer edilen brezilyalı sol bek.
midye türevi ama ondan daha pahalı ve dolayısıyla sadece belli yerlerde yapılan güzel bir deniz mahsulü yiyecek.
miami heatin uçarı point guardı. yıldızı ilk takımı sacramento kingsin o herkesin gözünü boyayan döneminde parladı. bu dönemde jeneriklere girecek türden pasları her maç birilerine atmaktaydı. fakat onun oyun sorumluluğunun olmaması; basketbolu bacakarası pas vermek ya da ortasahadan basket atmak olarak algılaması sebebiyle ilk fırsatta mike bibby karşılığında memphis grizzliese gönderildi. buradaki koçların disipliner yapısı bu elemanı biraz uslandırdı, fakat uslanmasıyla performansının düşmeye başlaması paralel olarak hareket etti. çünkü onu özel kılan topla yaptığı hareketlerdi ve bunun için de kendisine topla oynama lüksünün tanınması gerekiyordu. geçen sene başında ise miami heate geldi. burada dwyane wade ile topu paylaşım konusunda başlangıçta ciddi uyumsuzluklar yaşasa da zamanla çarkın dişlisi olarak rolünü üstlendi ve bunun karşılığında da sezon sonunda nba şampiyonluğu tadan bir oyuncu olma şerefine erişti. halen kariyerine miami heatte devam etmekte ve kendisini nba tvde halen günün top 5 hareketleri listesinde dwyane wadee verdiği alley oop paslar ile görebilmekteyiz. tabii o jeneriklerdeki belinin arkasından bakmadan attığı türden paslar mazide anı olarak kaldı o ayrı...
kişi başlıklarının sözlük bünyesinde açılmasına izin vermemesi, kişi başlıkları için kendi bünyesine bağlı özel bir blog zayfası oluşturması; öte yandan entrylerin altına bir forum linki verip kişilerin entryler hakkında yorumda bulunması yolunu farklı biçimde açması gibi kendine has özellikleri bünyesinde barındıran sözlük.
cd yazımı konusunda adeta tekelleşmiş program. onlarca cd yazım programı olmasıa rağmen piyasadan satın alınacak cd-romların hemen hepsinin yanında bu programın cdsi bulunması sebebiyle birçok kişinin aklına başka bir cd yazım programı gelmemektedir bile. elbette bunda adı geçen programın basit bir arayüzü ve işlevselliği de ciddi etken teşkil etmektedir.
haliç üzerinde bir o yana bir bu yana salınan büyük motorların çalıştığı hat. doğrusu haliçteyken bazen içinde olduğunuz motor, hiç hareket etmiyor hissine kapılabilirsiniz. ama yine de tek araçla haliç kıyısındaki bir semtten anadolu yakasına geçmeyi sağladığı için faydalı bir hattır.
seyrek kalkmasının yanısıra erken saatte seferlerinin sona ermesi yüzünden anadolu ve avruğa yakasının iki temel kıyısı arasındaki ulaşımda ya karaköy yahut üsküdar üzerinden aktarmaya ya da tamamen karayoluyla köprü üzerinden otobüse mahkum bırakan hat. ancak özellikle köprü trafiğinin tavan yaptığı saatlerde çalışanların can simididir. ve ayrıca dipnot olarak istanbulun en güzel kızlarının yolu mutlaka bu vapura düşer.
yaprak dökümü eseri şu anda kanaldde dizi haline dönüştürülüp yayınlanmakta olan türk edebiyatı klasiği üreticisi yazar. eğer gerçekten türk romanı klasikleri diye bir kavramdan bahsediyorsak bu kavramın içini dolduran birçok eser bu yazara aittir.
üsküdar seferleriyle birlikte boğaz hattı vapurlarının da yanaştığı iskeledir. üst katında denizciler lokali yer alır. bir dönem çeşitli organizasyonların düzenlendiği bu lokal ve dolayısıyla iskele binası, geçirdiği restorasyonlardan sonra eski faal halini yitirmiş gözükmektediri fakat yine de beşiktaşı güzel ve özgün gösteren yapılardandır.
schenardi · (1)
vatan haini · (3)
valla denk gelmiş ne diyeyim sözlüğü vatan beni de hain olarak gören varsa canı sağolsun.
vatan haini · (3)
valla denk gelmiş ne diyeyim sözlüğü vatan beni de hain olarak gören varsa canı sağolsun.
ne zamandır kendi başlığına bir şeyler karalamayan yazardır. lakin sabah muhatabı olduğu bir diyalogta geçen bir ifadeden ötürü kendi başlığını canlandırma ihtiyaci hissetmiştir. sözkonusu ifade, sözlüğün bizzat sahibine aittir ve bu ifadede benim sözlüğü lekelemeye çalıştığı belirtilmektedir. sonrasında da "ek$i sozlugun bile page ranki 4 iken $u anda page ranki 5 olan turkiye’nin tek sozluk sitesi hakkinda konu$tuğu" kendisine hatırlatılmıştır. her şeyden önce şunu belirtir ki kendisinin sözlük kurumuyla bir alacağı-vereceği bulunmamaktadır. kişilerden alacakları ya da birilerine borcu olabilir, bunların hesabı kişilerle kendisinin arasındadır. sözlük bünyesinde öyle ya da böyle varlığını bugüne getirmiş ve kovulmadıkça varlığını devam ettirecek kişidir. ama işte kurum, şahıslarla özdeşleştirilir ve yönetim kurulu da aile saadeti esas alınarak kişisel ilişkilere dayalı olarak kurulursa onun şahsi fikrini söylemesi de sözlüğü lekelemeye yönelik hareket olarak algılanır. olsun varsındır bu adam yapısı itibariyle kendi fikrini söylemekten çekinmeyecektir, nasılsa bunu yapmaktan ötürü kendi gözünde kaybedeceği hiçbir şey bulunmamaktadır.
şu anda 66. entrysini girmekte olduğum fakat bundan önceki 65 entry boyunca hakkında tek olumlu şey söylenmemiş, hatta çoğu kez alay edilmiş, bunu yaparken de zaman zaman hakaret sınırına dayanılmış medya ünlüsü. şimdi her şeyden önce bu adamın türkiye içinde bir ağırlığı ve bir popüleritesi var. adam kim ne derse desin bir marka. üstelik bu kötüleme, aşağılama buraya, buradaki yazarlara ait bir durum da değil; hangi sözlük platformuna bakılsa karşılaşılabilecek bir durum. e peki ben bunları niye anlatıyorum: bu adam sunduğu programlardan birine otisabiyi çıkarttığında "hakkımda söylenenleri ekranda söylesem rtük kanalı kapatır" diyebilmiştir. bu ne demektir? 1- bazı konumunun hakkını veremeyen ezik karakterler gibi kendisine yönelik en ufak sözü tazminat davası malzemesine dönüştürmemektedir. 2- en azından hakkında kim nerde ne demiş bunu takip eden, en ağır dilden bile olsa eleştiriye tepki vermeyen belki umursamayan ama kesinlikle buna karşı menfi tepki göstermeyip gülüp geçebilen bir adamdır. bunlar da olgun oturmuş bir karakterin varlığının ana göstergeleridir. işte belki de reha beyin senelerce ayakta durabilmesi, kendi istediğini istediği gibi yapıp piyasaya sürebilmesinin ardında yatan güç budur. bu güç de kesinlikle ona sevilmese de saygı duyulmasını gerektiren bir unsurdur.
bariz biçimde antipatik bir kişilik izlenimi veren ancak öyle ya da böyle sanal platformda bir isim edinmiş, sanal alemi biraz turlayan herkesin karşısına çıkmayı başaran bir isim. kendisiyle tanışma niyetimin olduğunu hiç sanmadığım fakat sanal platform içinde ismini markalaştırdığını görüp de takdir etmeden geçemeyeceğim bir şahsiyet. tatlı su balığı olup bir ortamın sevilen ismi olmak yerine yeri geldiğinde dengesiz tavırlar sergilemek pahasına farklı bir duruş sergilemekten çekinmediğini gördüğüm kişi.
bir yerlerde tesadüfen gördüğüm bir yazıyı bu başlıkla ilintili olduğu düşüncesiyle aktarıyorum.
http://www.medyaetegi.com/entry.aspx?i=74
linkteki grafiklerde bir eksik var gibi geldi ama hadi hayırlısı
elbette buradaki rakamların bir bağlayıcılığı olduğunu iddia edemem fakat imaj konusunda bir belirleyici niteliğinin olduğu da kesin gibi...
edit: linkte verilen adresin tarafsızlığına dair en ufak bir iddiada bulunulmamıştır, aksine gayet taraflı lduğu düşünülmektedir. fakat bu ve buna benzer adresleri gören eden yalnızca ben değilimdir. kaldı ki benim görmem neyi değiştirir neyi ifade eder? bu sadece üçüncü nesil sözlük alımlarının başladığı yani bir bakıma yeni bir sayfa açılışı olduğu bir dönemde böyle bir yansımanın olduğunu vurgulamaktır. buraya gelip de "aaa bilmemne sitesinde buranın adı geçmiyormuş burda kalmayayım ben" diyecek hıyarlıkta kişi varsa kalmasın zaten. ama yeni kişiler yeni yer arayışındayken böyle siteleri görmekte. kısacası mesele istatistik meselesi değildir...
editin editi: olay istatistik meselesi olmamasına rağmen ben istatistiğe dayatılmak istendiğinde de yapılması gereken sayısal veri sunmak yerine o ismi geçen fakat taraflı olduğundan şüphe duyulmayan linkteki gibi bir karşılaştırma ortaya koymak gerekecektir. sonuçta ortada bir sözlük yapısı varsa bu yapı şu an muadillerinin arasında nasıl bir yere sahiptir, eğer istatistikler başkalarını öne çıkarırsa o muadilleri geyiğe boğulmuştur da burdan kalite mi akmaktadır? bu yargıya nerden varılmaktadır? ikinci sınıf espri yapanlar gibi bir kavram bu sözlüğün içinden neden çıkmıştır bu somut-soyut tüm soruların cevabının verilmesi gerekir ki ona göre "biz çok üstünüz kimin bize ne dediği umrumuzda değil" denilebilmelidir.
http://www.medyaetegi.com/entry.aspx?i=74
linkteki grafiklerde bir eksik var gibi geldi ama hadi hayırlısı
elbette buradaki rakamların bir bağlayıcılığı olduğunu iddia edemem fakat imaj konusunda bir belirleyici niteliğinin olduğu da kesin gibi...
edit: linkte verilen adresin tarafsızlığına dair en ufak bir iddiada bulunulmamıştır, aksine gayet taraflı lduğu düşünülmektedir. fakat bu ve buna benzer adresleri gören eden yalnızca ben değilimdir. kaldı ki benim görmem neyi değiştirir neyi ifade eder? bu sadece üçüncü nesil sözlük alımlarının başladığı yani bir bakıma yeni bir sayfa açılışı olduğu bir dönemde böyle bir yansımanın olduğunu vurgulamaktır. buraya gelip de "aaa bilmemne sitesinde buranın adı geçmiyormuş burda kalmayayım ben" diyecek hıyarlıkta kişi varsa kalmasın zaten. ama yeni kişiler yeni yer arayışındayken böyle siteleri görmekte. kısacası mesele istatistik meselesi değildir...
editin editi: olay istatistik meselesi olmamasına rağmen ben istatistiğe dayatılmak istendiğinde de yapılması gereken sayısal veri sunmak yerine o ismi geçen fakat taraflı olduğundan şüphe duyulmayan linkteki gibi bir karşılaştırma ortaya koymak gerekecektir. sonuçta ortada bir sözlük yapısı varsa bu yapı şu an muadillerinin arasında nasıl bir yere sahiptir, eğer istatistikler başkalarını öne çıkarırsa o muadilleri geyiğe boğulmuştur da burdan kalite mi akmaktadır? bu yargıya nerden varılmaktadır? ikinci sınıf espri yapanlar gibi bir kavram bu sözlüğün içinden neden çıkmıştır bu somut-soyut tüm soruların cevabının verilmesi gerekir ki ona göre "biz çok üstünüz kimin bize ne dediği umrumuzda değil" denilebilmelidir.
luis arconadadan sonra ispanyol milli takım kalesini devralan ve 10 seneden fazla süre de kimselere devretmeyen kaleci. dev gibi cüssesiyle anılan, kaleyi kaplıyormuş gibi duran bir isimdir. kulübü barcelonanın avrupa kupalarındaki en başarılı dönemini yaşamasında da büyük pay sahibidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?