salome

seytan kavramini ve seytanin din, felsefe, kultur, tarih ve psikolojideki rolunu inceleyen bilim dali.

william blake in cok unlu bir siirinin ismi.

tiger, tiger, burning bright
in the forests of the night,
what immortal hand or eye
could frame thy fearful symmetry?

in what distant deeps or skies
burnt the fire of thine eyes?
on what wings dare he aspire?
what the hand dare seize the fire?

and what shoulder and what art
could twist the sinews of thy heart?
and when thy heart began to beat,
what dread hand and what dread feet?

what the hammer? what the chain?
in what furnace was thy brain?
what the anvil? what dread grasp
dare its deadly terrors clasp?

when the stars threw down their spears,
and water’d heaven with their tears,
did he smile his work to see?
did he who made the lamb make thee?

tiger, tiger, burning bright
in the forests of the night,
what immortal hand or eye
dare frame thy fearful symmetry?

gelismemis toplumlarda daha cok tuketiliyor diyorum basta fransa olmak uzere bir kac avrupa ulkesine de buyuk ayip ederek.

2004 alman yapimi, universite ogrencisi borderline bir hatunu anlatan film. sahsim tarafindan izlenince en kisa zamanda ayrintili bilgi verilcektir.

(bkz: calamitycans)

(bkz: benden uzak allaha yakin)
(bkz: dinlen dinlen kac)

(bkz: sarayim mi burada mi icersiniz)

psikolojik baski hissedecegine fiziksel baski hisset demek bu.

gonullulerin "mail atmasi mi gerekli, yoksa telefonla baglanti mi kurmalilar yada secmeler mi var, gidip adini yazdirip kuyruga mi giriyorsun" belirtilmemis yarim yamalak hadise, organizasyon bozuklugu. gonullu kabul edilmiyorsa son derece uzucu zira bir ise yaramayan insan topluluklarinin kaos olusturdugu su gunlerde dunya gelecegi ve insanligin ilerleyisi icin buyuk bir katkida bulunulmus olunurdu. hem sehit de sayilinir sadece yurdum icin degil dunya icin 7 gobek degil 17 gobek akrabalarin cennet bileti olur bu.

imla ve anlatim hatalari ile dolu entryler girmeye israrla devam eden sahistir. sanirim kimse tarafindan uyarilmamistir.

bana bir sigara bir kahve e bir parca da cikolata.

sisman kizlar diger kizlara kiyasla hem daha becerikli hem daha sempatik hem de daha zeki olurlar, zeka kismini genetik bir faktor denk geliyor diyerek bir kenara atarsak geri kalan ozellikler icin baska sanslari yok da o yuzden oyleler diyebiliriz gayet rahatlikla. kizcagiz zaten sisman, yemis yemis sicmamis, bir sevgili bulma ihtimali sismanligi bir fetis olarak gormeyen normal erkek genellemesi icerisinde cok cok az olmakla beraber alay konusu olma olasiligi gayet yuksektir. bu nedenle ki kendini bir sekilde kabul ettirmek, begendirmek ve depresyona girmemek adina ota boka sararlar, yok efendim pasta-borek yaparlar, atki orerler onunla kalmaz harika kazak ve hirkalar yaratirlar, sempatik sempatik konusup guzel espriler yaparlar, cok okurlar, cok bilirler, bilmeseler de ogrenirler, kutu boyarlar sonra sandik bile yapar bunlar azicik ugrasirlarsa, en oymalisindan. kendini gelistirdikce gelistirir herseye kafalarini bastirir duruma getirirler ama "dur merdiven cikiyim asansoru kullanmak yerine de belki 20 gram azalirim" veyahut "yok efenim 2 dilim pizza yedim yeterli 3 fazla gelir" i akil edemez, "sismanim ama sempatigim" ya da "sismanim ama mutluyum" felsefeleri ile hayatlarina "sisman ama becerikli" "kiz"lar olarak devam ederler.

sevgili bulmakta zorlandigi, yilin buyuk bir kismini yanliz gecirmek zorunda kaldigi zamanlari dusunup aynaya baktigi an.

kadinlarin hedeflerinde 180 derecelik bir degisime neden olabilecek olan erkeklerdir bunlar; buyuk bir degisim gibi gorunse de ozunde aynidir sadece sapma meydana gelmistir hedef yine erkeklerdir fakat bu defa himayesi altina girip en az 20 yilini hizmet ederek gecirmek yerine himayesi altina almaya en fazla 5 senesini beraber gecirmeye, hem de her gece ayni yataga girmeksizin , yonelmis sekli ile. bu utopik bir fikir olmaktan ileri gidemez ne yazik ki, bosuna heves etmemeli.

belli bir acidan bakinca guzel gorunen insanlari disi olarak ele alip, zira bayanlarin goruntuleri erkeklerinkinden daha bir fazla onem teskil eder, turk kadinlarinin cok buyuk bir cogunlugunu olusturur diyorum. ya profilden guzeldir ya tepeden bakinca ya da en yaygin olani ise boyundan asagisini saklayinca yani boy fotografi cektirmeyince guzedir bu sahsiyetler. bu da demek oluyor ki birebir yanyana gelindiginde aci aranacak ve o acida kalinacak ki goz zevkimiz bozulmasin.

gitmek icin en uygun zamanda oldugumuz tarih itibari ile belde.

artik "edebiyatimizi" , yaptigi ne kadar edebiyat oluyorsa, rahat birakmasini istedigim "yazar"dir kendisi. gencleri edebiyattan uzaklastirmaktan baska bir ise yaramaz "eserleri" ha bir de zaten bunalimli donemler geciren yavrucaklari iyice bunalmaya iter ve yavrucaklar ise bundan keyif alirlar donem itibari ile.
ps: donem derken; ergenlik.

seksist ogelerin "kikikiki" diye gulusmemize sebebiyet vermesinin sona erdigi gun herkes tarafindan normal karsilanacak ne fazla ne de az ilgi gorecek hatta belki" ben bunu bilmiyordum bak iyi oldu" dememize yardimci olacak entryler olacaklar ileride bir tarihte.

edit: ilk satir arasina sunu sikistirmak istedim;
erkeklerimizin "ulan bu kari seks demis, sevismek demis kesin verir bu haaa" demeyi biraktiklari gun.

e araya bir dinlenme, bir nefes alma, bir kendini dinleme, bir huzur bulma, bir yapamadiklarini yapma, bir mola sureci sokmadan yeni herifi ya da hatunu hayatina aliveren sahsin basina gelecek muhtemel hadise.

berna lacin’ in konsepte de basliga da cuk oturdugu program. hakikaten pek bir keyif aliniyor izlerken, televizyonlarin gunduz kusagi facialarinin arasina gunes gibi dogdu vallahi.