salome

zamaninda ingiltere gencliginin agzinda sakiz olan, gercek anlami ile, ilac. bilincsiz kullanildiginda depresyonda olmayan birini depresyona sokar, olan birini ise iyice sokar. doktorlar tarafindan ergenlik cagindaki cocuklara minor depresyon durumunda daha ziyade verilir. zaten ilacin hedef kitlesi de odur. fakat major depresyon geciren bir sahista pek bir ise yaradigi soylenemez.

sanirim bir kac seyi saymazsak dunyanin en keyif verici duygusu bu tabi eger emeginizin karsiligi olan parayi kazaniyorsaniz. ya da benim gibi dusuneneler materyalizmin doruklarinda kendilerinden gecenlerdir simdi bilemedim acikcasi.

karsıyaka da askın bır baska oldugu dogrudur,sevgiliyle sahilde yuruyuse cikmisken bir konuda inatlasıp ardından eski defterleri aca aca kavga etmek, o sinirle yuruyus temposunu arttirmak, yakılan kalori miktarını cogaltmak, iyice sinirlenip kardiyoya başlamak.

walter c. langer’in hitler’in psikopatolojisi adli kitabinda, ruh sagliginin cinsel ve siyasal yasamina yansimasi ayrintili sekilde anlatilir.

farsca bir isim olmali.

umberto eco-gulun adi
milan kundera-varolmanin dayanilmaz hafifligi
vladimir nabokov-cinnet
handbook of living religions
norman n.holland-psikanaliz ve shakespeare
franz kafka-butun oykuler1-2
charles dickens-great expectations
tolstoy-anna karenina

"seni seviyorum", "seni sevmiyorum", "senden sikildim", "seninle birlikte olmaya doyamiyorum", "evimi ozledim", "arkadaslarimi ozledim", "kedinden nefret ediyorum", "kedini cok seviyorum", "annenden korkuyorum", "yine mi sen!", "seni kiskaniyorum", "senden tiksiniyorum", "senden nefret ediyorum", "cok ofkeliyim", "cok mutluyum", "depresifim", "ozledim", "biraz daha alabilirim aslinda" ibare ve ifadeleri pekala konusmadan da anlatilir hatta daha guzel anlatilir,anlayana elbette.

sevgilisi olan her yas grubu ve her iki cinsiyetten sahislarin en onemli ortak ozelligidir bu. 17’inde de satarsin arkadasini sevgili icin 33’unde de. daha ilersi icin bir yorumda bulunmayacagim zira o yastan sonra satacak bir arkadas bulabilmek bile zorlasmakta ama sayet bulunmussa o da satilir gonul rahatligiyla.

bir at cinsi.

shakespeare’ in 63. sonesi

against my love shall be, as i am now,
with time’s injurious hand crush’d and o’er-worn;
when hours have drain’d his blood and fill’d his brow
with lines and wrinkles; when his youthful morn
hath travell’d on to age’s steepy night,
and all those beauties whereof now he’s king
are vanishing or vanish’d out of sight,
stealing away the treasure of his spring;
for such a time do i now fortify
against confounding age’s cruel knife,
that he shall never cut from memory
my sweet love’s beauty, though my lover’s life:


his beauty shall in these black lines be seen,

and they shall live, and he in them still green

(bkz: full metal jacket)

gunahi yoktur, yasagi yoktur, hatasi yoktur, otu yoktur, boku yoktur diye diye ask adina yapilan sacmaliklari, hatalari ve sapkinliklari legallestirmek adina kurulmus bir diger yargi.

alsancak’in kisaltmasi.

hergun hergun insanin karsisina cikarak hayattan bezmesine, nevrotik sayiklamasina, psikotik aglamasina, kediye bagirmasina, agorafobiklesmesine, anksiyete bozukluklarinin pencesinde 10 saniyede bir degisen fiziksel tepkiler vermesine faktor hava olayi.

en buyuk ihtimalle nudist olan ha sayet degil ise; yeni dustan cikmis, kurulanmis kremlenmeye hazirlanirken gozu bir basliga takilmis, yeni sevismis, halen sevismekte ve sevisecek olan, evi veyahut odasi cok sicak olan, sozluk acikken ayni zamanda sanal sex yada cam de striptiz yapan, cam de fotosunu cekecek olan degerli "sevenlerine" gondermek uzere, kizdir bu.

ps: "ciplak kalmistir, sozluge siginmistir" da olasidir.

kadinlar gercekten sarap gibidirler fakat "guzel marmara" ve turevi saraplardan.

(bkz: kopek olduren)

sadece bir avucluk kisminin tarihe adinin kazinmis oldugu kadinlardir tipki diger ulke kadinlari gibi. "ne yazik ki"! gunumuzde ulkemizin mudafa edilmesini gerektiren kadin gucu ile durumlar olmadigindan geri kalmis akillari ve bicimsiz vucutlari ile ister istemez gundeme gelen "genelleme" ile( zira istisnalardan cok cogunluktan bahsedilir) bayanlardir." benim ulkemin kadinlari, vay be neler basardi" demek ise biraz patriyotik bir yaklasim olmaktadir fikrimce.

soguk bir ornekle: galatasaray uefa kupasini bir kere aldi diye 200 yil boyunca onun su anki performansini elestirme hakkimiz elimizden alinmamistir.

genellemeye vurulursa korkunc bir iskelet ve kas yapisina sahip olan pardon kas yapisina sahip olmayan, kisa veyahut orta boylu, lokalde yag hucreleri fazlaca cogalmis, iyi sartlarda 30 unda cope atilmasini gerektiren bir bakim gosteren kendine(makyaj yapip krem surmek ve elbette kibrit kutusu buyuklugunde peynir yemek bakim olmakta)en zayifinda bile bir arkadasini uzaktan gorunce "aaaa merabaaaaaaaa" diyerek kolunu havaya kaldirdiginda pazu altinda lop lop sallanan bir bolgesi olan, kendini "agirdan satmak" gibi bir takintiya sahip, dekolte giymek isteyen giydiginde ise cekistirmeden edemeyen, kendisinde olmayan cokca seye ozenen basta lepiska saclar olmak uzere, her erkege "ben farkliyim" imaji cizmeye bayilan, kendinden guzel ve alimli hemcinslerini fesat gozlerle suzen,"ozgur" olan hemsinslerine ise "irispi" etiketini yapistirmaya bayilan, kendini gelistirmek adina "erkekleri kullanma klavuzu" ve turevleri kitaplara kapanan, universiteyi evlenmek uzere bitiren, erkeginin sozunden cikmamayi maharet bilen, kiskanilmayi seviliyorum zanneden gururla bundan bahseden, "cekistirmeye" bayilan, okumak-koca bulmak-yuva kurmak uzere programlanmis, kisisel gelisimi ve tabulardan siyrilmayi dejenere olmak ile bir guzel karistiran veyahut tam tersi geleneksel kiz profilinden bir cm disari tasamayan, erkek egemenligini bilincli yada bilincsiz kabul eden, kadinlardir.kimse uzerine alinip celallenmesin zira sadece bir genelleme yapmis bulunmaktayim daha aydinlatici olmasi icin her 10 kadindan 7 si(son derece iyi niyetli bir oran) diyebilirim, hayir sosyal bir arastirma yapmadim.ek olarak kimsenin "genellemeler yanlistir" geyigini dondurecek kadar "anlayamaz" oldugunu da sanmiyorum.

ps: fiziksel gozlemlerde suclar gibi tavir takinmis olmam tamamen gencliklerinde sabah joggingi yapmamis olan ninelerimize atfedilmektedir.

baskentindeki en luks otelde bile (hilton) hamamboceklerinin cirit attigi pis, gelismemis, fakir, kotu kokulu ulke.

cok sevmek ama nefret etmek, cok uzulmek akabinde hicbir sey hissetmemek, cok duyarsiz olmak fakat duyarsiz kalamamak, goruneni asla goremeyip ardindakini luple arastirmak, doymak bilmemek lakin ne istedigini hic bilmemek, tuhaf cumleler kurmak her seye cunku ile cevap verip neden sorusunu sormak, hirslanmak cok hirslanmak akabinde vazgecmek baska dala atlamak, "dusmek-kalmak", dusunmek, sorgulamak, umursamamak, huzur bulamamak, herkes yabanciymis veyahut herkes buraliymis kendin yabanciymis gibi hissetmek, cok begenmek hic begenmemek, tapmak ve olesiye nefret etmek, tezatliklar icinde gelmek gitmek daha neler neler sacmalamak...

baslica ozellikleri olmakla beraber hastanin "sevenlerine" " benden uzak allaha yakin " dedirten rahatsizlik.