confessions

rintruz

- Yazar -

  1. toplam entry 216
  2. takipçi 1
  3. puan 12117

nevrotik sayıklamalar

rintruz
defolu olan aşk değildir....aşk her zaman yeni doğmuş bir bebek körpeliğindedir...masumdur...güzeldir...defolu olan aşkın yönlendiği mahluklardır...
dün namzet olan bugün nezirdir artık kelimelerin önünde boynu bükük öldürülmeyi bekleyen...hak ihlali tarafımdan söze bile gelmez.nefretse aşkın başkenti değil olsa olsa
aşkın son durağı olan ızgaradır...yerin altına karışmaya başlayacak olan...

bir yolculukta trenden atılmaya mahkum bir zavallı...

nevrotik sayıklamalar

rintruz
kelimelerin çaprazında suratlar...

karbon istilasında basılı tümceler...dar alana yayılan hesaplar odayı genişletir konuştukça mumyalanmış suratlar. akımına uyduramadığı kentleri gezmekten takatsiz her yolcu...

işığını güneş’ten alacak elbet vera,korunaksız adreslerde düş temizlerken. etinde halka halka olur kayıplar,baktığı yönden anlaşılmayan her yabancı tutanağında.

güç birliği yapacak değil ya cam kırıkları,görünen kırıklığıyla beklesin yerde. bilir oysa çizilen resmin, neleri kaydettiğini ajandalara.

toplan vera!

dağıtılan odanda ruh ayakta...

ardında ötekilerin kelime telaşında kalsın.

bilgiçlerin şiirleri

rintruz
yansı(ma)

yağmur muydu adımlarımda hızlanan, telaşlı...

köpüklenirdi düşlerim bazalt bir burçta,

bir ben_u sen daha yaşatma sevdasında değildim oysa

ama kasım ikindisine düşürdüğüne göre yükünü

bir çisenti ile tatmin olmayacak yeryüzü

fırtına!..fırtına!..fırtına!..

(yer altı... bir sığınakta tutmalıyım düşlerimi.

ya öfkeli yağmur eritirse tümünü...)





düşüm:gülüşlerimde büyüyen bir başkaldırıyla çözmek demokrasi bilmecesini ve şaibeli bir geçmişe sahip birilerini yaralamak kendi hançeriyle...



yağmur hızlandıkça giriyorum düşlerimle bir dehlize...



avuçlarımdan kayıp gitti bir çakıl taşı

gözyaşlarıyla diri tutardı oysa coğrafyamı

emaneten farklılaşıyor şimdi kıvrımlar...



metruk da olsa bir adayı yaşanabilir kılacaktım

o uzaktaki ümit ışığı aydınlatacaktı adamızı

bir gül fidesi dikemez miydim yani

hıdrellezde tutturmak için dalına bir dilek

esmer günleri sarışın bir hüzün sarmalasın

kıyıdaki kadırgaydı beni kaf dağı’na götürecek...



işte başladı öfkeyle yağmaya...

fırtına çıktı ve çıkardı ortaya gerçekleri...



gerçekler çekiştirmeye başladı eteğimi,

şimdi korku parkına düşürmeye çalışıyor birileri beni

bilirim bu oyunları

önce öykündüğüm dizeler bir bir kurşunlanacak,

sonra adım anılacak ölümcül tezgahlarda ,

sonra... sonrasını hepimiz biliyoruz,sözde bir mahkeme kurulacak

ve beynim karış karış aranacak .

hüküm: karanlık odaya tek kurşun...

ve gerekçeleri:

<şimdi gazete sütunlarında bir direnişin öyküsü diye yazarlar. hayır biz öldürmedik o düşlerinin kurbanı...>



oysa bilinmez bu düşüşler biletir sevdamı...



eskiyor saatler, fırtına dindi.



yön verebilir sanırım bu kent yağmur sularıyla

adresi yutulan bir köy evine.



dicle uyumaz fırtına da bile , hayat verir berraklığıyla kimliksizlere.

uyutulanlar bilmez tabi hevsel bahçelerinde kaç gülün solduğunu.

sahi yüksek rakımlı bir kentte kaç gül solar?

.............................ve panayır yerlerinde ki solgun yüzler.





(kırk sekiz dakika olmuş düşlerimi sığınaktan çıkaralı)



işte düşlerim eskisi gibi güçlü hala,

yağmurlar eritemedi...

o kurşun da karanlıkta boşluğa sıkıldı sanırım,

bir öykü kahramanı yapamadınız beni...



günler ... aylar... yıllar...

eskiyen yüzünüzde yenilenen bir belayım ben...



r.u.

nevrotik sayıklamalar

rintruz
adım başı sessizliğine göz ucu dövmeleri yerleşir...gömütler arasında sızlanan bir ruh kadar durusun aslında...satır aralarına işlenen sanımsamak hoş gelir diye tutuklu kalırsın...bu senin kendi beyanın,kimse zorlamadı seni.

nevrotik sayıklamalar

rintruz
sanrısız sağmak lazım düşleri...yamalı ruhu,yırtık gözleri,buruşuk kelimeleri özümsemek lazım...sıradanlıktan kaçan her göz ışığıyla onurlandırılır.temassız beklentiler konumlansa da göz değmez acımasız dizelere.


nevrotik sayıklamalar

rintruz
adımların adımlanmayacak adımın yanına biliyorum...hep böyle imlalı bakmaz mıydın yüzüme...şimdi yüzün giden tüm otobüs seferlerinin iptaline yakın,sarsılmaz bir yalan...sen bana kanatlı bir hüzün resmiyle bakarken,olunan an matemlerini kucaklayacağım...gitme...
adımlarını adımın yanında adlandır.

nevrotik sayıklamalar

rintruz
saklıyorum seni kendime...tüm inatları reddediyorum,kendim gibi akıyor bu saltanat sınıflandırılmış konaklara...yittiğim gün,bu harfleri tek tek ezberlettiğim gündür..yüzü ondört atan dostum;
hiçbir şey acıdan daha kutsal gelmez yaşandımı...
8 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol