tüm dünyanı kendisine hayran bıraktıran lider. türkiye, bu karakterde bir lider rüyasında bile göremez.
damlarda tüneyen körsüzlüğümle anımsadım, martıların kahkahalarını uyarlama telaşıyla, seni kendinden türetemediğim zamana küfredişimi. şimdi deniz koksa da nefesim, yakalarında kalamayacağım anlara gebeyim. sen zaten hiç burda olmamıştın. olduramadığın zamanları hesaplayan gök kadar mavi de olamadım. ben hiç sen olmadım. sen olmama sancısı değil bu, bensiz durabilme özgürlüğünü yaşattığım için sana mesudum belki de. değilim ya da koşulsuz batık vapurlarda. ki gördüğüm en nadide gülüştü yanaklarında beliren. sen tuhaftın. adın tuhaftı. kutsanmış bir merasimdi gözlerimin önünden geçişin. şimdi o geçiş için tekrar yırtıyorum elimden alınan zamanı. sırlanan gamzelerine bir kan artığı gülüş bırakıyorum kendimden. sen tekrar yaşa diye...
13 eylül 2006’da diyarbakır’da 7’si çocuk 10 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan patlamayı üstlenen insan(!)grubu.
çıkarıp attım seni sahiplendiğin sayfalardan.nazımsız kapı eşiğinde çürümen dileğiyle.mantar kafalar yüzünde çoğalınca anlayacaksın belki,bu savaşın duruşlarında yüzümüzden akan yasasız çözücülerdik.failine doymayan bir nehir gibi akıyorsun içimden ince ince.en acıyan yanımla sana selam gönderemeyeceğim hukuksuzlukta suratını dağıtıyorum tekrar bu sevmelerin.keşkeler boynumda kalın bir düğüm.sen korkaklığına sığınırken ben çoktan ayrılmıştım konukluğundan.
seni tepeden tırnağa sevdim ve nefret ettim tüm gücümle.sesim karanlıkta parçalanıp dağılacak biliyorum,sen uyku sözleşmesini imzalarken.
komşuluk bile yasak bize.biz kardeş değiliz,biz sevgili de olamazdık.
bol irinli,iltihaplı bir sevdaydı bu.
aşısız çıktığımız bu yolculukta yığıldığımız yerlerin hesabını kim verecek?
seni tepeden tırnağa sevdim ve nefret ettim tüm gücümle.sesim karanlıkta parçalanıp dağılacak biliyorum,sen uyku sözleşmesini imzalarken.
komşuluk bile yasak bize.biz kardeş değiliz,biz sevgili de olamazdık.
bol irinli,iltihaplı bir sevdaydı bu.
aşısız çıktığımız bu yolculukta yığıldığımız yerlerin hesabını kim verecek?
tekelinde olmayan sarnıçları sıraladım avazımın çığlığında.görüşümde toparlanan yolcular gibi kısık sesi dilencinin.yok edilen düşlerinin arasında masum bir çocuk yüzüydü,aynadan yansıması.kimse görmesin diye elinde sıktı camları,sıradan insanların kapısız yerleşimlerine kör kalmak için kanattı avuçlarını.çoğulun namusunu avucundaki kanla temizledi.
kaldır suratını,ekşimeye başlayan..fırlat at ne varsa hafızanda bize ait.anlak hizasında serpiştir bölünmelerimizi.ben baktığın yerden görülemeyecek kadar siliğim.senin durduğun yer sisli bir sonbahar akşamı.
beyin sancılarımın katalizörüsün.yokluğunda sıralı her şey,olması gerektiği gibi.sen gelince,toplu duran ne varsa dağılıyor.tam arzuladığın gibi.tepkimelerin,ağrılı sancılarım.
yarılayabilirsin hatta kökten yok edebilirsin,beraberliğimizin zamanlarını.bakmam zaten o gün gözlerine.çizerim gözbebeğimi tırnaklarımla,çizerim de vermem sana bebeğimi.uzun yokuşlar var biliyorum kartal,güzel bir resim çizilmez dağlarıma.uzak tut kendini,koru hatta.sende işleyebilirim bir kaburga cinayeti.
(bkz: nevrotik sayıklamalar) berbat oyu veren insan modeli olur kendileri.sayıları fazladır.
köşelerde ararım yokluğundan sızma hikayeleri.sana susmanın en güzel sabahına uyuyamam.gözümden irin damlar da yummam.seni düşünmenin tadında dağılıyor çeviriler.
çerçevelettim seni kaburgalarıma.
çerçevelettim seni kaburgalarıma.
çift sessizlikte büyür sesim.aya çarpıp bulacaksan ne mutlu doğum yerine.kaskatı kesilen tüm zamanlara inat,eksik kalmayacak
sayfalarına kelimeler.
ihbar edin bildirimimi...
sayfalarına kelimeler.
ihbar edin bildirimimi...
cenazesiz namazlar kılınsa,kundaklanmasa dualar...
mermer soğukluğu üsküdara yakışır.dilenen en güzel duadır dillenen.ben bilmem.
yeteneksizim buhranlara.buhranları uçurumlara terkedilen.
susmak bir imdir çağ boyu yankılanan.
mermer soğukluğu üsküdara yakışır.dilenen en güzel duadır dillenen.ben bilmem.
yeteneksizim buhranlara.buhranları uçurumlara terkedilen.
susmak bir imdir çağ boyu yankılanan.
tahta köprüler korumam altındadır.kurgusunu önizlemeden alan bu yapı içiçe geçtikçe görülür;kök tayin edilmez.
sanrılarda yuvalanamayacak yüzün bakar gerçekliğine güzün.
sen inanıyor musun ki söner bu çağ yangını?
sen kanatlarını kırmadıkça sözlerinin bitmez.
tribal enfeksiyona yakalanmadıkça bitmez bu çağ serüveni.
sen inanıyor musun ki söner bu çağ yangını?
sen kanatlarını kırmadıkça sözlerinin bitmez.
tribal enfeksiyona yakalanmadıkça bitmez bu çağ serüveni.
adımlarımın tersleneceğini mi sandın?
yüksek kaldırımların şirin görünmesinden uzak bir yürüyüştür bu.
kıyısız kentlere insek,şımarsa kuyular.kelimelerin dili ellense.el kalmasa duraklarda.
yüksek kaldırımların şirin görünmesinden uzak bir yürüyüştür bu.
kıyısız kentlere insek,şımarsa kuyular.kelimelerin dili ellense.el kalmasa duraklarda.
geç kalınmış bir eylemdir.
kilidi olmayan kapılar durmaz karşımda,yıkılır.anlatsam geç kalırım,sussam erkendir bu talana.edilgen bir yangın çukuruna bakarken.
incitmemek lazım körpe yürekleri.lazım olur bir gün harfler kaba kalabalıkta.kara inci bir eleji göz kırpar bu yoğunlukta.
bilinemeyen denklemdir bu.sırıtmak yetmez çözmeye.çok masalsı günlerin ömür çürüttüğü bilinir.bir uçurum kıyısı dilense de bizim için,kahkalarımız uzak tutar bizi.sayfaların arasında kaybolsalar keşke.keşkül verdim ellerine,bilecekler artık.
tutulan tutanaklarda ezberlenen kimliklerimiz ayrı yazılmasın birbirinden.oma maskot olsa ya.
zerdestlik aşındırması bu.alnım ak hâlâ.
mermerimsi gülüşlerim süsler o yüzleri.
zerdestlik aşındırması bu.alnım ak hâlâ.
mermerimsi gülüşlerim süsler o yüzleri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?