my son is father

başlığı açanın yazısını dikkate almamamı sağlayan durum..
isterse entry fevkalade olsun hatta bugüne kadar gördüğüm en şahanesi olsun yine de dikkate alamam.. yoksa copla sözde militan peşinde koşanlardan ne farkımız kalacak

yaş almış başını ilerlemiş, yolun yarısına doğru yelken açılmış, denizin dibi yosunlardan kopkoyu gözükürken -puanlarla orgazmik anlar yaşamak isteyen nelerden medet umacağını şaşırmış gençlerin sanal yaşam biçimine yön veren kaynak...

oylama müessesinin amacına aykırı hareket edilmesi kaynaklı bir vakıa..
birkaç toplanan eblehin birbirine artı oylar vermesi, nick altına girilen fevkalade şahane entrylerin yüceltilmesi, ters istikamette seyir halinde olan nick altı entrylerin kanamalı ukte sahiplerince yerilmesi...
en çok oy kullananlar listesinde üst sıralarda yer alan birinin, bu müessesenin gereksizliğinden yakınması andavallarca çelişki olarak yorumlanıp, düşük voltajda masturbasyon etkisi yaratabilir-- işte bunlarla sistemi gereksiz kılanlar aynı kişiler olup benim isyanımdır

20-25 cm arası büyüklüğünde olan penis.

"benimki daha doğrudur" diye devam edebilcekmiş gibi duran cümle

nesnelerin, kişilerin duruşuna göre farklılık göstermesi..

kendi oynunu sergileyen yazarlara müdahale alanı.. repliği hatta rolü olmamasına rağmen sahneye dalıp, gözükmek isteyen - jack of all master of none olma isteğinin dışa vurum yeri..
bir nevi alter ego

genelde kadındır bunlar..
sorun onlarda değil "yanında erkek görürsem seni gebertirim" diyen sert, baskıcı ailelerdedir. böylece; hayatına erkek arkadaş girmesiyle, yalanlara başlayan bir kadın ortaya çıkar.. tekabül ettiği zaman dilimi ortaokul çağı civarıdır..
ortaya kendini erkeklerden soyutlamış bir kadından öte yalanlarla örülü ilişki yaşayan kadın profili ortaya çıkar...
hiç beklenmedik bir anda moron piçin tekiyle ortaya çıkıp, ben evleniyorum diyen insanlardır...

iyi etmemiş yazar - gitti, gelmedi..

inci çayırlı ’nın eseri. emel sayın ’dan dinlenmesi tavsiye edilir..

sen gideli derdimle yapa yalnız yaşıyorum
nerdesin kimlesin diye kıskanıyorum

kara kara gözler ona buna bakıyor mu
o incecik beli şimdi başka biri sarıyor mu
pırıl pırıl pırıl saçlar yine dalgalanıyor mu
yumuk yumuk güzel eller başka bir el tanıyor mu

kıskanıyorum kıskanıyorum
derdime dalıp ben yanıyorum

kara kara gözler ona buna bakıyor mu
o incecik beli şimdi başka biri sarıyor mu
pırıl pırıl pırıl saçlar yine dalgalanıyor mu
yumuk yumuk güzel eller başka bir el tanıyor mu

aşk acısı kalbimi kor gibi yakacak mı
göz yaşım durmadan hep böyle akacak mı

kara kara gözler ona buna bakıyor mu
o incecik beli şimdi başka biri sarıyor mu
pırıl pırıl pırıl saçlar yine dalgalanıyor mu
yumuk yumuk güzel eller başka bir el tanıyor mu

kıskanıyorum kıskanıyorum
derdime dalıp ben yanıyorum

kara kara gözler ona buna bakıyor mu
o incecik beli şimdi başka biri sarıyor mu
pırıl pırıl pırıl saçlar yine dalgalanıyor mu
yumuk yumuk güzel eller başka bir el tanıyor mu

eski dgm savcısı mete göktürk tarafından kaleme alınmış, veysel güney ’in idamını anlatan,
okurken olayların ister istemez kafanızda canlandığı işte o an gözünüzden akan damlalara engel olamadığınız bir kitap..
mümkünse okuyun, okutun...

1- güzel konuşan..

2- a harfine şapka koyarsanız anlamı, bir sözleşmeyi fesh eden kişi ’ye dönüşür

saçma bir şeydir lakin vardır böyle bir durum.. genelde kendisini ağlamaklı entrylerde gösterir - niye diye sorgular yazarlar, kötülenen entrylerini... niye?
hem musa ’ya hem isa ’ya yaranma düşüncesi yoksa yazarda- bende soruyorum niye bu korku?

bazen muhabbet tadında bazen bir ideoloji deklare etmek için girilen entrylerin çoğunda tek amaç vardır: yazarın kendi entrylerini okutabilmesi..
başka yazarları da okurlar, öyle böyle okumak değil her harfini her kelimesini, okurken akıllarına binlerce kelime gelir, toparlayıp entrylere dökmek isterler bunları, çoğu beceremez ortaya -ali topu at tadında ve ben merkezci- yazılar çıkar...
bu yazılara hep iyi oy beklerler, çok iyimserlerdir.. kötülenince, ağlamaya başlarlar.. korkarlar çünkü, korkarlar kendilerinden, beceriksizliklerinden...

tematik girip de entryleri kötülenen yazarlar tenzih edilmiştir...

(bkz: yavşak)

#334159 no’lu entrysiyle bana; adalet kavramından bahsetmiş-en kibar tabiriyle adaletsiz davrandığımı yazmış-hakiki tabiriyle senin hukukçuluğunu yerim demiş yazar..

peki 376, söz hakkı yoksunluğundan bahsederken bilmiyor mu ki; siteye tekrardan kolayca dönülebileceğini.. pixie ’nin muhattap yazara hitaben, umarım biletin gidiş-dönüştür dediğini.. independence ’nin burası dingo nun ahırı değil demesine rağmen bir şekilde kayıt yaptırabileceğini... yoksa yazarlık alımı durdu ya da kampanyalara bağlandı da benim haberim mi yok?
kaldı ki, birinin gitmesine üzülmemenin söz hakkı ne olacak ki-- "sen gitsen bende üzülmezdim" mi diyecekti bu yazar..
ilgili entrydeki tremoron cumhuriyeti sakinine takıldıysa 376, bilmiyor mu muhattap kişinin yazarlığı mevcutken de bu kavramın mevzu bahis olduğunu? kısaca söz hakkı olduğunu?
bilmiyordu ise - eksik bilgilerle suçlamaya girişmesi ne kadar hak kavramıyla bağdaştırılabilinir?

376 ’yı tanımam fazla; ama az çok bilirim böyle bir tepkinin altındaki samimi heyecanını, art niyet olmadığını hakikaten de adaletsizlikten yakındığını.. o da bilsin orta da bir hakkın yenmediğini

ayrılmasına üzülmediğim bilgiç.. tremoron cumhuriyeti sakinlerindendi..

ayrılmasına uzulmedigim bilgiç..
çocuklar ölmesin laf soktumculuk oynayalım ekolunun buyuk kaybı ama kendisi için iyi oldu bu ayrılık; kafayı çok takmıştı kotulenen entrylerine belki rahatlar bu arada...

mey tarafından piyasaya sürülmüş yeni bir raki. yeni raki ’yla alakası yoktur..

teşbih hatta teşbih i mübalağa gibi kavramlardan habersiz kişi isyanı..

böyle başlık açılmasın, gereksiz başlık, banane, sanane diye tepkiler gösterilmeye çalışılmış yazarın isyanı olan kızdır bu..

abazan başlığı istemiyorum tepkisi bana göre ne kadar saçma da olsa, diğerlerine nazaran en mantıklısı-mantıklı olmanın yanında tek samimi olanıdır....

bananelere, sananelere, gereksiz başlık yorumlarını yapanlara gelirsek---
alkolle, siirle tanimadigi etmedigi insanlarla muhabbet koymaya çalışanları, ruh ikizini bulma kisvesi altında nabiz yoklayan, laf cambazlığına soyunan, icabında iki yuzlulugu, samimiyetsizligi, yavşaklığı, duygu kaypakligini,herkese kaş göz yapan yalakaları, laf çarptıran kaypakları gormezden gelip ahlak dersi vermeye çalışan--- yazarlardır ...


gammaz ’ına jedi ’sine moderatoru ’ne edit: ilk cümle tanım içeriyor