(bkz: karikatür komedya)
"ah ah ardından şöyle damardan şeyler çalsa ne kadar hoş olur" diye iç geçiren bünyelerin dillerine pelesenk olmuş söz.
eğilimli,meyilli.
rugby türkçesi ragbi, 1823’te ingiltere’de rugby kenti’nin aynı isimli okulunda doğan bir spordur. okulda öğrenci olan william webb ellis’in futbol oynarken topu eline alıp sayı yapması ve diğer oyuncuların da bu oyun şeklini benimsemesiyle, ragbi oynanmaya başlar.
kısa sürede popüler hala gelen ragbi artan kulüp sayısı nedeniyle rugby union adında bir birlik kurulur. 1879 yılına kadar ragbi’nin temel kuralları belirlenir; oyuncu sayısının 15 olması gibi.
yine bu yıllarda rugby union’dan ayrılan bir grup rugby leauge adı altında farklı kurallarla rugby oynatan bir birlik daha kurar. dünyada ragbi halen bu iki ayrı birliğin meydana getirdiği kurallarla oynanmaktadır.
önceleri britanya’da yayılan ragbi, sonrasında ingiliz kolonilerinde yayılmıştır. içlerinden bazı ülkeler ragbiyi milli spor ilan etmiştir. sonrasında avrupaya da yayılan ragbi; şu anda 100ün üstünde ülkede oynanmaktadır.
rugby de futbol gibi 19.yy. sonlarında osmanlı devleti’nde bulunan yabancı uyruklular tarafından oynanmaya başlanmıştır. o devirlerde rugby ve futbol ayırımı tam olmadığından takımlar “rugby football club” ismini alıyorlardı. bu tanımlama rugby kulüpleri için hala geçerlidir.
bundan yaklaşık bir asır sonra 1999 yılında, marc mercier, dennis ponds de vier ve chrıs skirrow isimli üç yabancının, türkiye’nin ilk gayri resmi rugby kulübü olan “istanbul ottomans rfc.” yi kurmasıyla rugby türkiyede oynanmaya tekrar başlanmıştır.
kısa sürede popüler hala gelen ragbi artan kulüp sayısı nedeniyle rugby union adında bir birlik kurulur. 1879 yılına kadar ragbi’nin temel kuralları belirlenir; oyuncu sayısının 15 olması gibi.
yine bu yıllarda rugby union’dan ayrılan bir grup rugby leauge adı altında farklı kurallarla rugby oynatan bir birlik daha kurar. dünyada ragbi halen bu iki ayrı birliğin meydana getirdiği kurallarla oynanmaktadır.
önceleri britanya’da yayılan ragbi, sonrasında ingiliz kolonilerinde yayılmıştır. içlerinden bazı ülkeler ragbiyi milli spor ilan etmiştir. sonrasında avrupaya da yayılan ragbi; şu anda 100ün üstünde ülkede oynanmaktadır.
rugby de futbol gibi 19.yy. sonlarında osmanlı devleti’nde bulunan yabancı uyruklular tarafından oynanmaya başlanmıştır. o devirlerde rugby ve futbol ayırımı tam olmadığından takımlar “rugby football club” ismini alıyorlardı. bu tanımlama rugby kulüpleri için hala geçerlidir.
bundan yaklaşık bir asır sonra 1999 yılında, marc mercier, dennis ponds de vier ve chrıs skirrow isimli üç yabancının, türkiye’nin ilk gayri resmi rugby kulübü olan “istanbul ottomans rfc.” yi kurmasıyla rugby türkiyede oynanmaya tekrar başlanmıştır.
en berbatı, artistik yapıcam diye platonik aşkınızın gözleri önünde kafayı asfalta gömerek gerçekleştirmiş olduğunuz düşme şeklidir.
(bkz: karizma nedir )
(bkz: nasıl çizilir)
(bkz: karizma nedir )
(bkz: nasıl çizilir)
iki sohbet edilmiş,ortak noktalar keşfedilmiştir herhangi bir yazarla..sonra muhabbet biraz ilerlemiş ve biraz daha kaynaşılmıştır derken mevzu bahis yazarın başlığı altına bir iki kelime yazmak zorundaymış gibi bir his hasıl olur kişiye.işte bu hissin vermiş olduğu gazla ve edilmiş iki çift lafın hatrına döşenir birbirinden güzel sözler,yazara duyulan hayranlık sıralanır satırlarca.aslında buraya kadar her şey normal, olay üçüncü şahısların kişinin söz konusu yazar hakkında yazdığı entry i okuyunca başlıyor.çünkü o entry üçüncü kişilere -en saf ve en temiz duygularla okuyorum diyen varsa beri gelsin- her daim yalakalık olarak görünür.bu noktada önemli olan entrynin gerçekten yalakalık olsun diye mi yoksa samimi duygularla yazıldığını ayırt edebilmektir.bu ayrımı yapabilmek için de biraz cin olmak ve insansarraflığınızın ne kadar etkin olduğu ile yakından alakalı.
ha tabi bunun bize faydası ne? diyenler olabilir pek tabiki.faydası entrylerden karakter analizi yapmaya çalışan yazarcanlara kolaylık olsun diyedir,ötesinde bir boka yaramaz.ha tabi bir de belki her şeyi en önemlisi insanları katagorize etmeden ne anlatmak istediğini anlamaya, nasıl bir insan olduğunu anlamaya gayret edip ondan sonra saldırıya(!) geçmek daha mantıklı olur sanırım.
son olarak, hayranlık gibi görünen yalama entrylerindense yalama gibi görünen hayranlık entrylerini tercih ederim!!
ha tabi bunun bize faydası ne? diyenler olabilir pek tabiki.faydası entrylerden karakter analizi yapmaya çalışan yazarcanlara kolaylık olsun diyedir,ötesinde bir boka yaramaz.ha tabi bir de belki her şeyi en önemlisi insanları katagorize etmeden ne anlatmak istediğini anlamaya, nasıl bir insan olduğunu anlamaya gayret edip ondan sonra saldırıya(!) geçmek daha mantıklı olur sanırım.
son olarak, hayranlık gibi görünen yalama entrylerindense yalama gibi görünen hayranlık entrylerini tercih ederim!!
1 kasım 1943te comiso (sicilya)da doğmuş şarkıcı. fransızca şarkılarıyla avrupanın ticari anlamda en başarılı şarkıcılarından biri olmuş, albümlerinin dünya çapında 80 milyonu aşmıştır. şu anda belçikada yaşamaktadır. türkiyede de bir dönem popüler olmuş sanatçının birçok parçası türkçeye de uyarlanmıştır.
depresyonda olan kişinin dış etkenler dolayısı ile veyahut sırf kendi kendine eziyet etme isteği dolayısı ile mevcut durumunu zorlayarak varabileceği son noktaya kadar bu depresif halini pekiştirmesi durumudur.sözün özü, depresyon hırkasını kirlense de kirliye atmamakta direnmektedir bünye..
"kölem beni sevse"
"kölem beni doyursa"
"kölem beni gezdirse"
.
.
"kölem artık beni rahat bıraksa da uyusam" vb düşüncelerden oluşsa gerek.
"kölem beni doyursa"
"kölem beni gezdirse"
.
.
"kölem artık beni rahat bıraksa da uyusam" vb düşüncelerden oluşsa gerek.
gümüşhane yöresine özgü çorba türü.insan keşke sadece gümüşhane sınırları dahilinde kalsaydı diyor ya neyse..
"atın ölümü arpadan olsun" düsturunu benimsemiş gençlerin kaale almadıkları ve ayrıca hiçbir şekilde caydırıcı etkisi bulunmayan sigara paketlerinin üzerindeki uyarı yazılarından sadece biri.
türk müziğinde 18. yüzyıla kadar kullanılmış bir makam.
hükümetin bir emrini ilgili kimselere bildirmekle ya da bir malın vergisini toplamakla görevli kimse.
osmanlı devletinde hükümetçe bir işi yapmakla görevlendirilenlerin harcamalarına karşılık olarak,gönderildikleri yerin halkından toplanan para.
soyunmuş,çıplak,temizlenmiş,arınmış.
bir şeyi göz altında bulundurma,göz kulak olma.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?