instrument

çocukluk yıllarında en çok atraksiyon yapılan şeylerden biridir frensiz bisiklet. git gide hızlanan bisikleti durdurmanın tek yolu ayağı tekere sokmaktır. dünyanın her yerinde böyledir. fren yoksa ayak tekere sokulur. yalnız ayakkabıların eskime ihtimali yüzde yüzdür. bisiklet durdukran sonra ayakkabının altına bakılır, yaklaşık 2 cm içeriye doğru erimiştir. eskiyen ayakkabılar için azar işintem hatta zopa yemek ayrı bir zevktir.

bir de mükemmel gürültü çıkarırlardı. bu seesten rahatsız olup da kovalamayan ya da küfretmeyen komşuı yoktur.

çocukken bisikletcilerden 4 adet rulman alınırdı. ikisi büyük ikisi küçük olurdu. bunlar tahtaya güzelcene monte edilirdi. ön şanzıman tek çiviyle çakılırdı ki dönebilsin ve direksiyon olabilsin. tekerleklerin olduğu çıtanın iki ucuna ip bağlanırdı ve dünyanın en mükemmel direksiyonu yaratılırdı. bu direksiyon sıkıca tutulurdu, ondan sonra ver allah yokuştan aşağıya. biz zamanında bir hayli düşünüp bir fren sistemi geliştirememiştik. frensizdi. bir de tek binilmezdi bu mükemmel otomobile. bir kişi aracı kontrol ederken diğerleri de iterlerdi. hızlanınca hepsi birden atlarlardı üzerine. ne güzel günlerdi.

bu arada o rulman bisikletin neresinden çıkartılıyor hala bilmiyorum.

genellikle erkek çocukların icadıdır. herhangi bir oyuncak arabaya ip bağlarlar ve bütün gün peşlerinde araba oradan oraya koşuştururlar. biz de yaptık zamanında ordan biliyorum. çok eğlencelidir. arabanız ne kadar büyükse mahallede fiyakanız o kadar fazladır. o günlere geri dönebilmek vardı.

örükleri lüle lüle, lüle lüle
gerdanı benzerdi güle, beyaz güle
buluşurduk arzu ile, istek ile
liseli vardı ya ah o liseli

liseli vardı ya ah o liseli
kısacık etekli dar elbiseli
liseli vardı ya ah o liseli
lisenin en şirin o en güzeli

kirpikleri, kaşı kara, beyaz kara
gerdanı benzerdi kara, beyaz kara
buluşurduk ara sıra, ara sıra
liseli vardı ya ah o liseli

liseli vardu ya ah o liseli
kısacık etekli dar elbiseli
liseli vardı ya ah o liseli
lisenin en şirin o en güzeli

işte böyle bir şarkıdır "liseli vardı ya ah o liseli" şarkısı
ailecek dinler severiz.

an itibariyle alt yazı yazmayı öğrenip sincice fikirlere giriştiğimiz adam. bekleyin görün.

dördüncü nesil bilgiç.

(bkz: sol anahtarı zozan)

ben küçükken ufaktım, ve dışarda kar yağıyordu.

anne: napıyosunuz bakim dışarda çok soğuk girin içeri
biz: karı seyrediyoz
anne: terbiyesizler çabuk içeri.

meali: ben said jarrah ve ben işkence uzmanıyım.

zozan: elinle aran nasıl
zozan: anlaşıyonuz mui
dilemma: :d
dilemma: iyi
dilemma: ne anlaşamıcaz olm
dilemma: kaprisi yok masrafı yok:d
dilemma: başı ağrımaz kıçı ağrımaz

dişleri olmayan bir köpekbalığı türüdür.

- büyüyünce ne olacaksın?
- soru başlığına cevap niteliğinde entry yazan bilgiç olacağım.

rakip oyuncular söylerse topa vuracak kişi gaza gelir. sonrada atamaz.

hiç "inşallah" ile başlayan cümleler, dualar, dilekler söylemem ben genelde. ama bazen insan mecbur kalıyor. söylerse düzeleceğine inanıyor.
inşallah her şey yoluna girer. geçmiş olsun.

zozan · (2)
pezevenk ayakkabisi · (2)

artık istediği gibi oldu. sadece okuyucu.

#523058

böyle söven bir yazar olduğum için özür diliyorum hepsinizden. beni affedin. bir daha böyle terbiyesiz, ayıp, aşşağılık entryler yazmayacağım. çok ayıp ya. utandım kendimden.

toplam baslik : 15
toplam entry : 46


bu çok sevgili arkadaşımız 1. nesil yazarmış. fakat görüyoruz ki ne doğru düzgün entry yazmış, ne de başlık açmış. üstelik şöyle bir şey de var;

verdigi muhte$em oyu adedi : 7
verdigi eh i$te oyu adedi : 0
verdigi berbat oyu adedi : 65

kendi başlığına yazılmış bütün entrylere berbat basmış bir kişilik. anlamaya çalışıyrum fakat anlamıyorum. bir insanın amacı olmalı değil mi? biz hala çözebilmiş değiliz. önce sözlüklerin en çok tanınan yazarı anketiyle çıktı ortaya, birinci olmuş hiç şaşırmadık, sonra sözlük news diye bir şey daha çıkarttı ortaya, bunu da anlamadık. reklam olduğu bariz bir şekilde ortada. fakat ne gerek var? faydası ne?

1. nesil yazar ol, hiç bir şey yazma sözlüğe en ufak katkın olmasın, birden bire ortaya çık ve sözlüğe katkısı olanların entrylerine berbat bas.

açıkçası eğleniyorduk. bunu herkes bilinçli bir şekilde yapıyordu. tholga birden bire bizim malzememiz oldu. çok da eğlendik yazarken.

ama sorarım bu hepimizin ciddiyetsizliğinden mi,yoksa durup dururken komik bir şekilde ortaya çıkan ve tek amacı reklam olan kişiden mi? tabiki reklam yapan kişiden.

öteki sözlükler bizi neden ilgilendirsin ki, biz zaten kendi kendimizi seviyoruz. burada sevdiğimiz, tanıdığımız, aşık olduğumuz, dost olduğumuz yazarlar var. anketlemi belirleyeceğiz bunları.

kısacası şunu diyorum. bunlar boş işler tholga kardeş. dalga geçmelerimize şaşırma. dalga geçilesi bir durum vardı geçtik bitti. ama sen yeni icatlarla geliyorsun. burda takılma süreni uzatıyorsun ama ben görünür bir faydanı bulamadım. şahsen ben senin varlığını tanımıyorum.

-4 8 15 16 23 42 kere amuğuza koyyim.