okan bayülgen ve zekai demir’in madagaskar’da çektikleri fotograflardan oluşmuş sergi. dolmabahçe sarayı sanat galerisi’nde 2 mayıs’ta açılıyor sergi. ayrıca kitap olarak da basıldı bu fotograflar.
fotografların çekiminde film kullanılmış ve daha sonradan hiçbir şekilde fotograflar üzerinde oynanmamıştır.
(bkz: baobab yolu)
oyuncuların nerdeyse tamamı amatördür. bu sebeple sinemalarda gösterime sokulmak istenmemiştir. ayrıca fransız aktör gerard depardieu tarafından izlenip oldukça begenilmiş filmdir.
dört senedir benden kaçmaktan vazgeçmeyen, benim de onu kaçırmaktan vazgecmediğim deniz taşıdı. yazın, balkonları ve büyük vapurların en üstteki açık kısımları süper olur. yüze çarpan rüzgar dinginlik verir, kendine getirir bünyeyi. yazın, boş olan kapalı alanlarda uzanıp uyumak gibisi yoktur.
diğer cipslere göre az yaglı, çok tuzlu cips markası. en lezizi...
saçlarınızı kızıla yeni boyattıysanız, duş alırken kafanız kanasa anlamazsınız. resmen kızıl kızıl akar su tepenizden aşagıya. bir tek saç değil, her yer boyanır eder... ama yine de severiz, özellikle de güneş altında parlamasını...
(bkz: anketin bokunu çıkartmak)
swhnin yandan yemişi. yaratıcılık ürünü.
http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=cts&haberno=5750
"istanbul lisesinde okumuş herkes, zamanında ayasofyaya ve eminönüne açılan tünelleri kullanarak okuldan kaçan yatılı öğrencilerin şehir efsanesine, sığınağa gider tabelalarının ve üzerinde panzer s.a.,berlin ibaresi bulunan devasa çelik kasa kapılarının gizemine kapılmıştır."
"tünellerin adı zaten geçti; bundan da enteresan olan ise, binanın ikinci bodrum katında hâlâ sapasağlam duran bizans sarnıcı."
"pek az okula nasip olan gelişmişlikte laboratuvarlar, okuldaki ilk bir-iki yılında türk usulü öğrencilike şaşa şaşa bir hal olup sonra durumu anlayan, renkli keten ceketli alman hocalar ve alman rasyonalizmi bir tarafta; tüm bunlara hababam klişelerine gerçekten hiç de uzak olmayan küçük çakallıklarla direnen öğrenciler, alaturkalık ve gri ceketli, bol bol sigara içen tipik türk öğretmenleri bir tarafta durur. osmanlıyla batıyı yarı talihsiz biçimde buluşturan binanın içinde, altında bizans sarnıcı, çatısında tüm bir istanbul manzarasıyla..."
bu kadar mükemmel bir gözlem daha olmazdı. bu yazıyı yazan kişi de bir ielli olmalı, başka türlü şu cümleleri yazabilmesi mümkün değil. dedirten, gülümseten yazı. yeşim tabakı tebrik etmek lazım.
"istanbul lisesinde okumuş herkes, zamanında ayasofyaya ve eminönüne açılan tünelleri kullanarak okuldan kaçan yatılı öğrencilerin şehir efsanesine, sığınağa gider tabelalarının ve üzerinde panzer s.a.,berlin ibaresi bulunan devasa çelik kasa kapılarının gizemine kapılmıştır."
"tünellerin adı zaten geçti; bundan da enteresan olan ise, binanın ikinci bodrum katında hâlâ sapasağlam duran bizans sarnıcı."
"pek az okula nasip olan gelişmişlikte laboratuvarlar, okuldaki ilk bir-iki yılında türk usulü öğrencilike şaşa şaşa bir hal olup sonra durumu anlayan, renkli keten ceketli alman hocalar ve alman rasyonalizmi bir tarafta; tüm bunlara hababam klişelerine gerçekten hiç de uzak olmayan küçük çakallıklarla direnen öğrenciler, alaturkalık ve gri ceketli, bol bol sigara içen tipik türk öğretmenleri bir tarafta durur. osmanlıyla batıyı yarı talihsiz biçimde buluşturan binanın içinde, altında bizans sarnıcı, çatısında tüm bir istanbul manzarasıyla..."
bu kadar mükemmel bir gözlem daha olmazdı. bu yazıyı yazan kişi de bir ielli olmalı, başka türlü şu cümleleri yazabilmesi mümkün değil. dedirten, gülümseten yazı. yeşim tabakı tebrik etmek lazım.
çok da tın da denilebiliyor.
son zamanlarda sözlükte anket patlaması, soru başlıkları altına cevap niteligi taşıyan entryler girilmesi vb. yüzünden independencein önce tüm üyeleri uçurması, ardından kendi kendini uçurması durumu dersek yeterince iyi anlatılmış olur sanırım.
bu sene 3.sü düzenlenecek olan, türkiyenin heryerinden katılınabilecek yarışma. jüri oldukça saglamdır. son katılım 12 mayıs.
http://www.ielsinema.com
http://www.ielsinema.com
istanbul lisesi liselerarası kısa film yarışması jürilerinden biri. sinema eleştirmeni.
istanbul lisesi liselerarası kısa film yarışması jürilerinden biri.
önünden her geçişimde şöyle bir baktıgım, "ara gülerin yahu burası. gitmek lazım..." dediğim ama bir türlü gidemedigim cafe.
alm. kas.
(bkz: muskel)
nietzschenin tüm kitaplarını okuyup, onunla, onun hayatıyla ilgili bilgiler edinildikten sonra okunması gereken kitap. bu şekilde kitaptan alınabilecek en fazla verim alınır, daha iyi anlaşılır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?