son günlerde almanya’daki deniz feneri e.v. isimli dernek hakkındaki haberler üzerine açıklama yapmış, türkiye’deki deniz feneri’nin eski başkanı.
"derin bir izdirap içerisindeyim;
bundan 11 yıl önce insanlık adına doğru, düzgün ve dürüst bir adım atmıştım. yapmaya başladığım televizyon programının adı ‘deniz feneri”ydi. bir yıl içinde deniz feneri’yle aynı adı taşıyan bir yardımlaşma derneği doğdu. 1998 yılında kurulan bu derneğin 2002 yılına kadar başkanlığını yaptım. ayrıldıktan sonra nisan 2008’e kadar sözleşmem icabı sadece sunuculuğuna devam ettim.
ben işin başında, insanlık adına doğru bir adım atmıştım; gerisi insanlığa kalmıştı.
şimdi yıllar önce böyle bir işe başladığıma pişman olup olmadığımı sorarsanız, bu işe başladığıma kesinlikle pişman değilim.
11 yıl bu ülkenin dağını-taşını, köyünü-bucağını gezip yüz binlerce kişinin duasını duydum. gözlerimin önünde yüz binlerce kişinin karnı doydu, binlerce kişi ev-bark, iş-güç ya da sıhhat sahibi oldu. yine her şey televizyon ekranlarında yüz binlerce seyircinin gözü önünde cereyan ediyordu. şahit olduğum her iyilik gerçekti, doğruydu ve belgelenmişti.
ama bir de mutlak gerçek vardı ; “hiçbir iyilik cezasız kalmazdı”.
son günlerde, almanya da kurulmuş olan “almanya deniz feneri e.v” isimli derneğin iki yöneticisi için görülmekte olan davanın iddianamesine dayanarak, henüz dava sonuçlanmadan, neredeyse tüm deniz feneri camiasını kapsayan acımasız iddialar içeren haber ve yazılar nedeniyle derin bir ızdırap içerisindeyim.
davanın sonucu ne olursa olsun sadece türkiye de değil, dünyada 40 kadar ülkeye ismini yazdırmış olan deniz feneri hareketinin tamamıyla yeryüzünden silinme çabasının; insanlık dışı, acımasızca, kin ve nefret dolu bir teşebbüs olduğu kanaatindeyim. şu an beni, şahsen başımıza gelmiş veya gelecek olan üzücü tutumlar değil, hala bu organizasyondan yardım alan, karnı doyan, barınma ve sağlık yardımı alan yüz binlerin halinin daha sonra ne olacağı düşüncesi inanılmaz bir üzüntü denizinin içine çekmektedir.
başımıza gelmesi imkânsız diye düşündüğümüz şeyleri yaşamaktan ibarettir hayat!
bugün benim hakkımda kim ne düşünür veya söylerse söylesin, ben sahip olduğum iki evladıma, bir “utanç hikâyesi” değil, bir “insanlık efsanesi” miras bıraktığıma eminim.
fakat ısrarla bana da asılsız bir utanç yaftası yakıştırmaya çalışanlar bilmelidir ki; “kimse bu dünyada yaptığını yaşamadıkça can vermez”.
11.09.2008
saygılarımla,
uğur arslan"
http://www.medyatava.com/haber.asp?id=47246
gün içerisinde; haber sitelerine, televizyonlara, gazetelere... haber olacak; sözlüklerde, hakkında bahsedilecek olaydır.
her ne olursa olsun, o günün gölgesinde kalacak/kalması gereken olay.
birileri de o acıların altında kalmalı.
bu kadar kolay olmamalı kurtulmak!
...
bu yöntemi düşünenleri kutluyoruz. teşekkürler ediyoruz kendilerine...
her ne olursa olsun, o günün gölgesinde kalacak/kalması gereken olay.
birileri de o acıların altında kalmalı.
bu kadar kolay olmamalı kurtulmak!
...
bu yöntemi düşünenleri kutluyoruz. teşekkürler ediyoruz kendilerine...
ruhumuza, bir güvercin tedirginliği yaşatsa da; "ne oluyoruz, nasıl bir dünyada-ülkede yaşıyoruz, bu dünyada-ülkede neler oldu/oluyor?" sorularını bizlere düşündürmüş...
"hayatın anlamı nedir" sorusuna cevap olmasa da... bir anlığına da olsa alıp götürmüştür; yaşamadığımız o başka zamanlara, başka hayatlara, başkalarının çektiği acılara...
nefretin ve ötekine tahammülsüzlüğün hiç bitmediğini görmek, tarihin tekerrür ettiğine şahit olmak ne kötü!
oysa biz genciz, güçlüyüz, yakışıklıyız/güzeliz, özeliz!
biz sokaklarda çatışmadık kimseyle. biz ölüm korkusuyla yürümedik evlerimize, sevdiklerimize...
biz "değiştireceğiz" demedik, diyemedik hiçbir şey için! bizi değiştirmişlerdi zaten. kendimizi bile değiştiremezdik ki...
neden korksunlar, neden ürksünlerdi ki bizden.
istedikleri gibi olmasak da, istemedikleri gibi de olmadık biz!
marjinal bir kesimdi o günleri hatırlayanlar...
biz, geçit törenleri hariç, hiç tank görmedik sokaklarda, kimse bize el kaldırmadı. anne-babamız bile...
cep telefonu markaları-modelleriydi sohbet konularımız; vizyona giren filmler, yeni çıkan şarkılar, oyunlar...
bir göz seğirmesi gibiydi bizim için o günler. hatırladığımızda, "başka ne var" diye hemen kaçtığımız...
bu gece aklıma gelmeyecektin...
farkında mısınız?
bir hitap ifadesi bile kullanamıyoruz birilerinden bahsederken. koskocalar kullanamazken...
biz kimiz?
"hayatın anlamı nedir" sorusuna cevap olmasa da... bir anlığına da olsa alıp götürmüştür; yaşamadığımız o başka zamanlara, başka hayatlara, başkalarının çektiği acılara...
nefretin ve ötekine tahammülsüzlüğün hiç bitmediğini görmek, tarihin tekerrür ettiğine şahit olmak ne kötü!
oysa biz genciz, güçlüyüz, yakışıklıyız/güzeliz, özeliz!
biz sokaklarda çatışmadık kimseyle. biz ölüm korkusuyla yürümedik evlerimize, sevdiklerimize...
biz "değiştireceğiz" demedik, diyemedik hiçbir şey için! bizi değiştirmişlerdi zaten. kendimizi bile değiştiremezdik ki...
neden korksunlar, neden ürksünlerdi ki bizden.
istedikleri gibi olmasak da, istemedikleri gibi de olmadık biz!
marjinal bir kesimdi o günleri hatırlayanlar...
biz, geçit törenleri hariç, hiç tank görmedik sokaklarda, kimse bize el kaldırmadı. anne-babamız bile...
cep telefonu markaları-modelleriydi sohbet konularımız; vizyona giren filmler, yeni çıkan şarkılar, oyunlar...
bir göz seğirmesi gibiydi bizim için o günler. hatırladığımızda, "başka ne var" diye hemen kaçtığımız...
bu gece aklıma gelmeyecektin...
farkında mısınız?
bir hitap ifadesi bile kullanamıyoruz birilerinden bahsederken. koskocalar kullanamazken...
biz kimiz?
an itibariyle bilgi sözlük semalarında hayat normale dönmüş. bilgiçler, kendi matrixlerinde, kendi nickleriyle başbaşa bırakılmıştır.
(bkz: şükür ya rabbi şükür)
(bkz: şükür ya rabbi şükür)
afedersiniz bir lavaboya uğrayacaktım kaldım böyle. prostat olursam sebebi sensin...
bir de her an kapı-telefon çalacakmış gibi bir endişe...
valla ben bişey yapmadım. o entryleri de kenan evren girdi polis abi
bir de her an kapı-telefon çalacakmış gibi bir endişe...
valla ben bişey yapmadım. o entryleri de kenan evren girdi polis abi
12 eylül ihtilali’nin 28. yıldönümünde, saatler gece yarısını geçerken vuku bulmuş olaydır.
tüm entrylerin altında kenan evren imzasının bulunması ile kendisini göstermiştir.
şu ana kadar radyo-tv ya da internet sitelerinden bu gelişme ile ilgili bir haber yayınlanmamışsa da; 28 yıl önce yaşanan o günü hatırlatmak, geyik entrylerle sözlüğü eğlence mekanına dönüştüren bilgiçleri titretip kendilerine döndürmek maksatlı bir girişim olduğu tahmin ediliyor.
eceli gelenin birden imana gelmesi gibi bir ruh haline bürünen bilgiçlerin, "valla söz, akıllı olcam bundan sonra. şiddete, hakarete başvurmayacam, herkesin görüşüne saygı duyacam. yeter ki eksilsin bilgi sözlük’ten bu..." diye ekran karşısında kalakaldıkları sanılıyor.
tüm entrylerin altında kenan evren imzasının bulunması ile kendisini göstermiştir.
şu ana kadar radyo-tv ya da internet sitelerinden bu gelişme ile ilgili bir haber yayınlanmamışsa da; 28 yıl önce yaşanan o günü hatırlatmak, geyik entrylerle sözlüğü eğlence mekanına dönüştüren bilgiçleri titretip kendilerine döndürmek maksatlı bir girişim olduğu tahmin ediliyor.
eceli gelenin birden imana gelmesi gibi bir ruh haline bürünen bilgiçlerin, "valla söz, akıllı olcam bundan sonra. şiddete, hakarete başvurmayacam, herkesin görüşüne saygı duyacam. yeter ki eksilsin bilgi sözlük’ten bu..." diye ekran karşısında kalakaldıkları sanılıyor.
girdiğim entrylerin altında onun adı... herkesin entrysinin altında onun adı... kabus mu bu? mübarek ramazan gecesi intihara meylettirir adamı.
üç ihlas, bir fatiha mı okusak; sarımsak mı sürsek monitöre, kasaya... yok mudur bu beladan bir kurtuluş?
üç ihlas, bir fatiha mı okusak; sarımsak mı sürsek monitöre, kasaya... yok mudur bu beladan bir kurtuluş?
an itibariyle sözlükteki tüm bilgiçlerin nicki oluvermiş kendisi. darbe mi oldu yine... aman aman!
başına bir de ünlem işareti gelmiş. kırmızı... hadi hayırlısı.
asılmak derken... sehpada değildir herhalde. o kadarı çok zalimce olurdu.
mart 2008de aydın doğanın başbakan tayyip erdoğana yazdığı mektuptur. hilton olayının, yanında çerez kalacağı meseleler ve aydın doğandan başbakana sert ifadeler, tehditler varmış mektupta.
erdoğanın: "sana bir hafta süre, açıkladın açıkladın. yoksa ben açıklayacağım" dediğinin, bu mektup ve içeriği olduğu iddia ediliyor. hafta sonuna ne kaldı ki...
size istemediğiniz kadar süre, açıkladınız açıkladınız. yoksa çatlayacağız meraktan.
iki tarafta birbiri hakkında ne biliyorsa açıklasın. zaten hissediyoruz da birşeyleri... maksat belge olsun, bilgi olsun.
erdoğanın: "sana bir hafta süre, açıkladın açıkladın. yoksa ben açıklayacağım" dediğinin, bu mektup ve içeriği olduğu iddia ediliyor. hafta sonuna ne kaldı ki...
size istemediğiniz kadar süre, açıkladınız açıkladınız. yoksa çatlayacağız meraktan.
iki tarafta birbiri hakkında ne biliyorsa açıklasın. zaten hissediyoruz da birşeyleri... maksat belge olsun, bilgi olsun.
hakkında bu kadar entry girilince acıktım.
demiryollar, limanlar ve hava meydanları inşaatı genel müdürlüğü.
http://www.dlh.gov.tr
http://www.dlh.gov.tr
"dlh genel müdürlüğü, bir gazetede marmarayda durdurma kararı başlığıyla çıkan habere ilişkin açıklama yapmış.
istanbul 4 numaralı kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunun 28 ağustos 2008 tarih ve 2306 sayılı kararında, kurul izni ile devam eden arkeolojik kazılar hariç imar kanunu uyarınca gerekli ruhsat ve izinler alınmadan herhangi bir inşa faaliyetinde bulunulamayacağının ifade edildiği ancak kurulun 16 nisan 2008 tarih ve 2063 sayılı kararında ise bir bölümü tarihi yarımadadan geçen marmaray projesine ilişkin, tünel kazılarının istanbul arkeoloji müzeleri müdürlüğü denetiminde yapılmasına karar verildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
2.11.1985 tarih, 18916 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve 19.08.2008 tarih, 26972 sayılı resmi gazetede yayımlanan değişiklikle adı değiştirilen planlı alanlar tip imar yönetmeliğinin kamuya ait yapı ve tesislere dair 59. maddesinde kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak veya yaptırılacak kara yolu, demir yolu, tünel, köprü, menfez, baraj, hidroelektrik santrali, sulama ve su taşıma hatları, enerji nakil hatları, boru hatları, (doğal gaz boru hatları ve benzeri) silo, rafineri gibi enerji sulama, tabii kaynaklar, ulaştırma hizmetleri ile ilgili tesisler ve bunların müştemilatı niteliğinde olan kontrol kulübesi, trafo, eşanjör, elavatör, konveyör gibi yapılar, inşaat ruhsatına tabi değildir. bu tür yapı ve tesislerin inşasına başlanacağının ilgili yatırımcı kamu kurum ve kuruluşu tarafından mülkiyete ilişkin bilgiyle birlikte yazılı olarak ilgili idareye bildirilmesi gerekir denmiştir.
marmaray projesi bir demir yolu ulaşım projesi olup, istasyon binalarının haricindeki tünel havalandırma yapısı, köprü gibi yapılar için ruhsat alınması zorunluluğu bulunmamaktadır. ayrıca, proje kapsamında yedikule bölgesinde bir istasyon inşa edilmeyecektir. istasyon yapılacak diğer alanlarda istasyon binalarının inşaatları henüz başlatılmamıştır. tasarımları biten istasyon binaları için 1.5.2008 tarih, 3401 sayılı yazımız ile üsküdar belediye başkanlığına, 3.9.2008 tarih, 6655 sayılı yazımız ile eminönü belediye başkanlığına ruhsat başvurusunda bulunulmuştur.
açıklamada, proje güzergahı ve yapılacak yapılarla ilgili tüm bilgilerin 29.04.2006 tarih, 223 sayı, 4.3.2006 tarih, 3495 ve 3511 sayılı yazılarla ilçe belediye başkanlıklarına iletilerek proje güzergahındaki yapı yaklaşım sınırlarının 1/1000 ölçekli imar planlarına işlenmesinin sağlandığı kaydedildi.
100 metre uzunluğundaki tünel açma makinesinin montajının yapılarak yedikule tcdd arazisinde açılan 100 metrelik tünel içerisinde bekletildiği belirtilen açıklamada, tünel güzergahı üzerindeki binaların etkilenme derecesi ve alınacak tedbirler belirlenerek, uygulanacak önlemler hayata geçirilinceye kadar tünel açma çalışmaları başlatılmayacaktır. tünel üzerinde yer alan ve haberde konu edilen binaların etkileşimi belirlenip, gerekli önlemler alındıktan sonra (kamulaştırma, mail-i inhidam kararı olanların yıkımı, lüzum görülen binaların desteklenmesi, geçici tahliye gibi) tünel kazı çalışmalarına tekrar başlanacaktır denildi.
açıklamada, geçici tahliye konusunda il idaresi kanununun ilgili hükümleri doğrultusunda geçici tahliye yapılabilmesi için fatih kaymakamlığının 28.02.2008 tarih, 593 sayılı yazısı ile tebligat yapma yetkisinin kaymakamlıktan alındığı ve şartlar hazır olduğunda ilgili mülki idarenin bilgisi dahilinde işlemin kademeli olarak başlatılacağı kaydedildi."
yani: (bkz: durmak yok yola devam)
istanbul 4 numaralı kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunun 28 ağustos 2008 tarih ve 2306 sayılı kararında, kurul izni ile devam eden arkeolojik kazılar hariç imar kanunu uyarınca gerekli ruhsat ve izinler alınmadan herhangi bir inşa faaliyetinde bulunulamayacağının ifade edildiği ancak kurulun 16 nisan 2008 tarih ve 2063 sayılı kararında ise bir bölümü tarihi yarımadadan geçen marmaray projesine ilişkin, tünel kazılarının istanbul arkeoloji müzeleri müdürlüğü denetiminde yapılmasına karar verildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
2.11.1985 tarih, 18916 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve 19.08.2008 tarih, 26972 sayılı resmi gazetede yayımlanan değişiklikle adı değiştirilen planlı alanlar tip imar yönetmeliğinin kamuya ait yapı ve tesislere dair 59. maddesinde kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak veya yaptırılacak kara yolu, demir yolu, tünel, köprü, menfez, baraj, hidroelektrik santrali, sulama ve su taşıma hatları, enerji nakil hatları, boru hatları, (doğal gaz boru hatları ve benzeri) silo, rafineri gibi enerji sulama, tabii kaynaklar, ulaştırma hizmetleri ile ilgili tesisler ve bunların müştemilatı niteliğinde olan kontrol kulübesi, trafo, eşanjör, elavatör, konveyör gibi yapılar, inşaat ruhsatına tabi değildir. bu tür yapı ve tesislerin inşasına başlanacağının ilgili yatırımcı kamu kurum ve kuruluşu tarafından mülkiyete ilişkin bilgiyle birlikte yazılı olarak ilgili idareye bildirilmesi gerekir denmiştir.
marmaray projesi bir demir yolu ulaşım projesi olup, istasyon binalarının haricindeki tünel havalandırma yapısı, köprü gibi yapılar için ruhsat alınması zorunluluğu bulunmamaktadır. ayrıca, proje kapsamında yedikule bölgesinde bir istasyon inşa edilmeyecektir. istasyon yapılacak diğer alanlarda istasyon binalarının inşaatları henüz başlatılmamıştır. tasarımları biten istasyon binaları için 1.5.2008 tarih, 3401 sayılı yazımız ile üsküdar belediye başkanlığına, 3.9.2008 tarih, 6655 sayılı yazımız ile eminönü belediye başkanlığına ruhsat başvurusunda bulunulmuştur.
açıklamada, proje güzergahı ve yapılacak yapılarla ilgili tüm bilgilerin 29.04.2006 tarih, 223 sayı, 4.3.2006 tarih, 3495 ve 3511 sayılı yazılarla ilçe belediye başkanlıklarına iletilerek proje güzergahındaki yapı yaklaşım sınırlarının 1/1000 ölçekli imar planlarına işlenmesinin sağlandığı kaydedildi.
100 metre uzunluğundaki tünel açma makinesinin montajının yapılarak yedikule tcdd arazisinde açılan 100 metrelik tünel içerisinde bekletildiği belirtilen açıklamada, tünel güzergahı üzerindeki binaların etkilenme derecesi ve alınacak tedbirler belirlenerek, uygulanacak önlemler hayata geçirilinceye kadar tünel açma çalışmaları başlatılmayacaktır. tünel üzerinde yer alan ve haberde konu edilen binaların etkileşimi belirlenip, gerekli önlemler alındıktan sonra (kamulaştırma, mail-i inhidam kararı olanların yıkımı, lüzum görülen binaların desteklenmesi, geçici tahliye gibi) tünel kazı çalışmalarına tekrar başlanacaktır denildi.
açıklamada, geçici tahliye konusunda il idaresi kanununun ilgili hükümleri doğrultusunda geçici tahliye yapılabilmesi için fatih kaymakamlığının 28.02.2008 tarih, 593 sayılı yazısı ile tebligat yapma yetkisinin kaymakamlıktan alındığı ve şartlar hazır olduğunda ilgili mülki idarenin bilgisi dahilinde işlemin kademeli olarak başlatılacağı kaydedildi."
yani: (bkz: durmak yok yola devam)
anıtlar kurulu, marmarayın yenikapı-yedikule arasındaki inşaatını durdurma kararı vermiş. marmaray hattında ikamet eden vatandaşların başvurusu üzerine kurul bu kararı vermiş.
bu gidişle deniz geçişi bitecek de karadaki kısmı kalacak öyle.
bu gidişle deniz geçişi bitecek de karadaki kısmı kalacak öyle.
inceltilmiştir. böyle daha güzel olmuş.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?