benduruyorumsebagitti

kendisiyle ilgili çok sevimli hislere sahip olmasam da bulunduğu makama ve orada galatasaray’ın misafiri olmasına hürmeten yapılan protestoları yadırgamak zorunda hissediyorum kendimi.
misafir edebi ve adabı var mıydı peki, sanmıyorum. kendisi konu$ma yapmadan ayrılsa da toki ba$kanı, kralın konu$ması öncesi "diz çökün ey sefil ölümlüler" tadındaki konu$masıyla fitili zaten ateşlemi$ti.
babasının malıydı o bilmem kaç yüz trilyon (ki milyon o!) sanki. "...balık bilmezse halık bilir" demi$ bugün. zihniyete bak! milletin parasıyla yaptığı i$i hayır i$i gibi görüyor.
yapılan protesto ayıp, ama ancak o kadar. buradan neredeyse "protesto edenler idam edilsin" kararı çıkartacak sözde demokrat kalemler. çocuk olma, büyü biraz; bu kadar alıungan, bu kadar öfkeli ve bu kadar şirazesiz olma!

gripten gribe aklımıza gelen bitki. grip bitti, ıhlamur gitti.

milli bayramlar da sayılırmı acaba? en yakın dini bayrama neredeyse bir yıl var zira.

harika bir sese sahip sanatçı, dinlemekle bıkılmayanlardan.

eğer yeşeren bir filiz olursam
şu halkın diline destan olursam
kara toprak senden üstün olursam
ben de bu yerlerden dosta giderim

ali ali ali dermanım ali
ali ali ali yetiş ya ali


dost elinden dolu içmiş gibiyim
üstü kan köpüklü meşe seliyim
ben bir yol oğluyum yol sefiriyim
ben de bu yerlerden dosta giderim

ali ali ali dermanım ali
ali ali ali yetiş ya ali

alınmış abdestim aldırırlarsa
kılınmış namazım kıldırırlarsa
sizde hak diyeni öldürürlerse
ben de bu yerlerden dosta giderim

ali ali ali dermanım ali
ali ali ali yetiş ya ali

pir sultan abdalım dünya durulmaz
gitti giden ömür geriye gelmez
gözlerim de hak yolundan ayrılmaz
ben de bu yerlerden dosta giderim

ali ali ali dermanım ali
ali ali ali yetiş ya ali

sözleri pir sultan abdal’a ait, haluk özkan yorumuyla bilinen deyi$.

istanbul’un (anadolu’da da yaygınla$tı) yüksek kesimlerine dev ebatlarda dikilmi$tir soz yıllarda.

askerliğin ilk günlerinde giyinmesi botlarla birlikte belki on dakikayı bulan askeri kıyafet. ilk ak$amımda kendim dahil nereye baksam ye$il kıyafetli insanları görünce, iki kelam edecek bir tanıdık da olmayınca çok kötü olmu$tum.

-ibrahim tatlıses dinler misin?
+türkü söylerken (eski klasik türküler).

düğmeye basıldı mı ne? yasemin devrimi ile tunus’ta iktidar dü$tü. gelen gideni aratmasın da.

on tanesi, ancak bir fantom kadar güçlü olan hayvancık.

52 sayfalık özel sayı bayilerde. mizah, hiçbir zaman sadece mizah değildir. cem yılmaz’ın dediği gibi soytarı, sarayda kral’a (padi$ah değil ha$a) parmak atan adamdır icabında.

nasıl yar diyeyim ben böyle yare
mecnun edip çöle saldıktan sonra
alemin bağında bülbüller öter
nidem benim gülüm solduktan sonra

co$kun çaylar gibi çağlamayan yar
gönlünü gönlüme bağlamayan yar
benim $u derdime ağlamayan yar
daha ağlamasın öldükten sonra

karadır ka$ların keman istemem
$u gönlümde özge mihman istemem
ölsem de derdime derman istemem
ok vurup sinemi deldikten sonra

pir sultan abdalım sürem bu yolu
insanı kamilin olmu$am kulu
ister yağmur yağsın isterse dolu
nidem ben ummana daldıktan sonra

erzincan yöresine ait, bir ali ekber çiçek derlemesi olan halk türküsü. ilkay akkaya’nın muhte$em sesiyle daha bir muhte$emdir.

değerli bir aydın. dini konulardaki derin bilgisini o tane tane konu$masıyla yüreklere döker. hilal tv’de program yapmakta bildiğim kadarıyla.

insanın "ünlü" olmadığına $ükrettiği durumlar bunlar.

hayırlı olsun demekle birlikte, akp iktidarını sallayacak bir desteği halktan bulabilecek midir? milletin kodları fena halde bozulmu$ durumda zira.

chp’nin ba$ında kılıçdaroğlu’ndan daha ba$arılı olacağına inandığım siyasetçi.

bu açık a$ağılanmaya rağmen hala orada ne i$i var anlamıyorum. bülent arınç, ba$ka bir açıdan (padi$ah efendileriyle kar$ı kar$ıya gelmeyi kastetti.)"allah bizi onun durumuna dü$mekten korusun" dedi. bense $u onur kırıcı hallere bakıp; "amin amin amin" diyorum.

tamam sanat yapmayalım, ne diyeceksek açık seçik yazalım.

çeli$kileri, eğrileri-doğruları anlatacağın ve/veya görüp de kendini rahatlatacağın yer tv ekranı değildir.

muhtemelen "akıllı i$aretler"e takılır izleyemez çoğu çocuk o diziyi. ki bırak çocuğu birçok gencin bile izlemediğini dü$ünüyorum, bağlasan durmaz. $anlı tarih, tarih kitabındadır. yaprak dökümü de 140 civarı sayfalık bir kitap iken 4,5 yıl anlatıldı bir dizide.

kurgu, kurgu, kurgu, kurgu! tarhi değil, tarih kitabı değil; anlı $anlı "kudret"lu, devletlu zat-ı $ahanelerinin aziz hatıralarıyla ne alakası var. tarih orada, belge $urada, uzman orada; $urada bir yerlerde de uzaktan kumanda olacaktı.

sorun zaten ayranı yok içmeye iken, beyaz camdan dünyayı anlamlandırmaya çalı$makta.

üzerine alınmayan hiçkimseyi muhafazakârlıkla, zavallılıkla, padi$ahçılıkla vs suçlamadım. herkes söylenenin ne kadarı kendisine aitse, o kadarını alıversin pls! ama hemen "kendi soyunu tarihini bir kenara atmakla" ve bir $ekilde de "tarih bilmemekle" itham edildim.

elbette beğenme, izleme, ele$tir. ama bu ele$tiriyi "doğru anlatılmıyor, çocuklarımız ne der" gibi gerekçelerle yaparsan ben de seni ele$tirme hürriyetimi kullanırım. sevme, ben de izlesem sevmeyeceğim belki. izlemedim bak ama filmografisi ele$tirilmiyor, direkt "hamamda e$cinsellik olur mu?" gibi bir mantık(?)la ele$tiriliyor.

ele$tirdiğin şey, bir çocuk programı değil, sosyal bilgiler kitabı değil. sırada ne var? karikatürleri de birsürü çocuk/genç okuyor orada da gerçeğe aykırı birçok $ey var, n’olcek $imdi?

eski türk filmlerinde kötü adamlar "dahi" polise silah doğrultmazdı hani. neredeyse 50 yıldır tv gelmi$ memlekete, her evde en az bir tane bulunuyor... daha, ne olduğu okumu$larca dahi sindirilememi$.

"aahhh o zaman olacaktı ki, tiz vuruverecekti kellesini bu soysuzların" repliği de ikidir vurgulanıyor. ne meraklıymı$ız $u kudrete!