vatani görevini yaparken şehit düşenler "kelle" ise, onların cenazeleri "yaygara" ise; bir sözleşmeli er şehit düştüğünde ne diyecekler acaba? "parasını verdik zaten" falan mı?
seçim sürecinde, kemal kılıçdaroğlunun: "statükonun allahı" gafını meydan meydan diline dolayıp bir güzel istismar etmiş idiler. sevgili muhafazakâr kitle de bir güzel yemiş idi bu sözde dindar, hassas hali.
bir yıl kadar önce de bir akplinin tayyip erdoğan için: "bizim için adeta ikinci bir peygamber gibi" dediğini ortaya çıkarmıştı osman durmuş. önce, her zamanki gibi inkâr ettiler, iftira dediler. doğru olduğu ortaya çıktı; o söylediği söze rağmen, bu yağcı, yalaka, yalamayı il/ilçe görevinde tuttukları da ortaya çıktı. apar topar şutladılar partiden. istismar sürüyor, birileri büyüyor. teşekkürler türkiye...
bir yıl kadar önce de bir akplinin tayyip erdoğan için: "bizim için adeta ikinci bir peygamber gibi" dediğini ortaya çıkarmıştı osman durmuş. önce, her zamanki gibi inkâr ettiler, iftira dediler. doğru olduğu ortaya çıktı; o söylediği söze rağmen, bu yağcı, yalaka, yalamayı il/ilçe görevinde tuttukları da ortaya çıktı. apar topar şutladılar partiden. istismar sürüyor, birileri büyüyor. teşekkürler türkiye...
james cameronun yine döktürdüğü filmlerinden birisi. mutlaka izlenmesi gereken filmler arasında.
önerinin sahibi, demokrat parti genel başkanı namık kemal zeybek. şehit olan er/erbaş ve subayların rütbe almalarının, şehadetleriyle bitmemesi gerektiğini söylüyor.
şehitler ölmez, ifadesinin de böylece ete kemiğe bürüneceğini söylemiş, harika bir tespit.
iranda şehitlerin ailelerine orgeneral rütbesi üzerinden maaş verildiğini de belirtmiş ayrıca. iranlıları tebrik ediyoruz hassasiyetlerinden ötürü, velakin bizim müzakereciler/açılımcılar/ergenekon avcıları ne düşünür bu hususta bilinmez.
şehitler ölmez, ifadesinin de böylece ete kemiğe bürüneceğini söylemiş, harika bir tespit.
iranda şehitlerin ailelerine orgeneral rütbesi üzerinden maaş verildiğini de belirtmiş ayrıca. iranlıları tebrik ediyoruz hassasiyetlerinden ötürü, velakin bizim müzakereciler/açılımcılar/ergenekon avcıları ne düşünür bu hususta bilinmez.
sokaklarında korsan cd/dvd’lerin, kaçak sigaraların rahatça satıldığı...
belediyenin çeşitli noktalara monte ettiği çöp kutularının sökülerek kahvehane/işyeri önlerine konuşlandırıldığı...
tek yön/park yasağı gibi kuralların yemediği mahalledir aynı zamanda.
belediyenin çeşitli noktalara monte ettiği çöp kutularının sökülerek kahvehane/işyeri önlerine konuşlandırıldığı...
tek yön/park yasağı gibi kuralların yemediği mahalledir aynı zamanda.
yıllardır hakkında medyada bir bilgi olmayınca, hakkın rahmetine kavuştu zannederdim. şike soruşturmaları dolayısıyla gazetede birkaç kez açıklamalarını ve resmini görünce bir hoş oldum. allah sağlıklı uzun ömür versin.
80li yıllar geldi aklıma, çocukluğum...
üniversitenin ilk yıllarında pek sık işittiğim ahmet dursun seba gitsin sloganı...
80li yıllar geldi aklıma, çocukluğum...
üniversitenin ilk yıllarında pek sık işittiğim ahmet dursun seba gitsin sloganı...
kürtçede de yoğurt demektir. kürtçenin büyük oranda farsça, onunla birlikte türkçe ve arapçadan oluştuğunu düşünürsek, hiç şaşırmayız.
şu da ilginç bir durum: polisin, bildiğimiz polis araçlarıyla değil akrep adı verilen zırhlı araçlarla nadiren geçtiği, özel günlerde ortalıkta gözükmediği, duvarlarında bin türlü terör örgütü/lider/militanlarını öven yazıların bulunduğu gazi mahallesi’nde de sigara yasağı büyük ölçüde uygulanıyor.
heyooo, kanserden ölmiycez!..
-gdo, nişasta bazlı şeker, falan filan?..
+bi dur lan!
heyooo, kanserden ölmiycez!..
-gdo, nişasta bazlı şeker, falan filan?..
+bi dur lan!
(bkz: yaşam mimarı)
yağma döneminin müteahhitlerinden biri olmasına rağmen; bir burjuva, bir asilzade pozlarında kendisi. bir ozanın dediği gibi: "anan çıplak, baban çıplak. nerden aldın bu parayı?"
fakiri garibanı ev sahibi yapacağız diye akp iktidarının, otobanlıktan çoktan çıkmış e5 ve tem üzeri arsalar başta olmak üzere, istanbulun değerli arazilerini imara açarak birilerini zengin ettiği toki sistemi de "altta kalanın canı çıksın" anlayışına uygun bir şekilde sürmekte. böyle sonradan görme tipler ortaya çıkmakta; garip gureba edebiyatı, modern kentler soslarıyla...
kimsenin aklına gelmedi tabi, o arsalar kentsel dönüşüm için kullanılsa, istanbul muhtemel bir deprem tehlikesine karşı rahatlar, insanlar da eliyüzü düzgün evlerde otururdu. ama o zaman, bizim mahallede birçok zengini nasıl yaratırdık hacı? di mi ama?
bir kaşık bal birilerinin ağzına, bir başkalarına, milyon dolarları kıçıkırık kapital düzenin simgesi arabalara dökecek, sağa sola artistik pozlar verdirtecek görgüsüzlük...
fakiri garibanı ev sahibi yapacağız diye akp iktidarının, otobanlıktan çoktan çıkmış e5 ve tem üzeri arsalar başta olmak üzere, istanbulun değerli arazilerini imara açarak birilerini zengin ettiği toki sistemi de "altta kalanın canı çıksın" anlayışına uygun bir şekilde sürmekte. böyle sonradan görme tipler ortaya çıkmakta; garip gureba edebiyatı, modern kentler soslarıyla...
kimsenin aklına gelmedi tabi, o arsalar kentsel dönüşüm için kullanılsa, istanbul muhtemel bir deprem tehlikesine karşı rahatlar, insanlar da eliyüzü düzgün evlerde otururdu. ama o zaman, bizim mahallede birçok zengini nasıl yaratırdık hacı? di mi ama?
bir kaşık bal birilerinin ağzına, bir başkalarına, milyon dolarları kıçıkırık kapital düzenin simgesi arabalara dökecek, sağa sola artistik pozlar verdirtecek görgüsüzlük...
one touch easy, diye bir konsepte sahip cep telefonu modelleri vardı. bir telefondan beklenenleri o dönem için karşılıyordu hatta bazıları için tipiyle bile.
cep telefonunun dışında alcatel firması, türkiyenin elektronik ve bilişim altyapısına önemli katkılarda bulunmuştur ve halihazırda da türkiyede güçlü bir şekilde faaliyet gösteren fransız firmaları arasındadır.
cep telefonunun dışında alcatel firması, türkiyenin elektronik ve bilişim altyapısına önemli katkılarda bulunmuştur ve halihazırda da türkiyede güçlü bir şekilde faaliyet gösteren fransız firmaları arasındadır.
topkapı’daki 2. matbaacılar sitesi’nin yanında, eski timaş binasının tam karşısındaki mezarlığın arasına gizlenmiş gibi duran mezarlık. kapalı olan kapısının yanında yazılı ifade dışında bir bilgi. yok. fransız sömürgelerindeki, müslüman fransız vatandaşlarına ait sanırım, hakkında başka bir bilgi bulamadım.
bir, yılbaşı programı için hazırlanan cıngılın, "atv seyredeceksiniz" kısmındaki müzik hâlâ kullanılmaktadır.
ön koltukta oturan bonus kafa yüzünden bir halt anlamadığım film. öyle böyle değil çalı gibi bir saç, kocaman. inception deyinde o çalılık geliyor aklıma maalesef... i hate bonus!
neden höykürerek konuşur bu kişi, kendisini ne kadar itici yaptığının farkında değil mi acaba?
gözleriyle konuşan adam.
misal, 1 ağustos 2011de uygunluk belgesi alan araç 2012 model sayılıyor. 1 ocak 2013ten itibaren, araç hangi yıl üretilmişse, o yılın modeli olacak. bir garabet bitmiş olacak.
beşiktaşa 3 yıllığına 9 milyon euroya sponsor olmuş. şike iddiaları sonucu beşiktaşın da suçlu bulunması halinde, sponsorluktan vazgeçeceklerini açıklamışlar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?