okulu yedi buçuk yılda bitirmiş biri olarak zamanında verdiğim ilk ve tek ders...kimilerine göre zevkli, kimilerine göre sıkıcı ama genel olarak liseyi yeni bitiren ve verilen lise eğitimiyle hayattan, politikadan, güncel gerçeklerden uzaklaştırılan gençler için oldukça zor bir derstir.
eskiden padişahlar ve krallar kendileri için hazırlanan sofraya oturur, birbirinden güzel yemekleri afiyetle yerler tıkabasa dolduktan sonra bir tüy yardımıyla bunları geri çıkararak sofraya kaldıkları yerden devam ederlermiş.birbirinden lezzetli yemeklerin verdiği hazza devam etmek için yapılan bir davranışmış.bir tür zevk, sefa, cefa...
garip garip hisleri olan çocuklar.
(bkz: cumartesi anneleri)
arjantin‘de 1976-1983 arasında hüküm süren askeri faşist cunta rejimi boyunca kaybedilen 30 bin çocukları için 13 nisan 1977 günü cunta merkezine 100 metre uzaklıktaki plaza de mayo meydanından beyaz başörtüleriyle yürüyüşlerine başlayan ve bu direnişlerini bugüne kadar sürdüren kayıp anneleri.ilk yürüyüşlerinde 14 olan, bu tarihten sonra her perşembe günü öğlen saatlerinde meydanda toplanmaya ve ortadaki piramidin çevresinde ikişer ikişer tur atmaya başlama kararı aldılar. ikinci hafta 25e çıkan annelerin sayısı, 1977 nin sonlarına doğru ise 300 ü buldu.artık çok yaşlı olan anneler bu eylemlerini son anne kalıncaya kadar devam ettirme kararı almışlar.geçen izlediğim programda konuşan bir anne, dünyadaki en güçlü varlığın anneler olabileceğini kanıtladı, 92 yaşında olmasına rağmen bu direnişi bırakmaya hiç niyeti olmadığını, çocuklarının kafalarındaki ideal dünyayı yaratmak için bunu devam ettirmek zorunda olduklarını söylüyordu
ses, haber, bilgi.
karşıyım herşeye karşıyım var mıcıların burcu...çok ukala,titiz ama sadece karşısındakinin temizlik anlayışına karşı, herşeyi eleştiren ve tüm bu huysuz ihtiyar davranışlarına karşı nasıl oluyosa en iyi anlaştığım burç.
şu hikayeyle doğrulamak istediğim durum.mevlananın öğrencileri arasında süryanos adında bir rum varmış.laf ebeliği edemeyen açık sözlü bir gençmiş.bir gün uluorta konuşmalarından dolayı yakalanıp kadının önüne önüne götürüyorlar bu genci.kadı soruyor; sen mevlanaya tanrı diyormuşsun, doğru mudur?... süryanos yine aynı açık sözlülükle yalan! diyor, ben mevlanaya tanrı demedim, tanrıyı yaratandır dedim.tanrı benim ama bunu yıllardır bilmiyordum, bana tanrı olduğumu mevlana öğretti....bunun üzerine süryanosu deli sanarak bırakıyorlar.o da gelip durumu mevlanaya anlatıyor.mevlana da; kadıya deseydin ki, diyor, yazıklar olsun sana eğer sen de tanrı olamadıysan.(kaynak için, orhan hançerlioğlu, düşünce tarihi, sh;152.)
hernekadar, hangi dizinin tüm bölümleri elinde olursa onu oturup sabaha kadar izlersin, merak edersin, ver şimdi bana melekler adasını bak nasıl bi gecede 10 bölüm izliyom ,diyip uzun süre ilgilenmesem de, haftasonu napalım bi film alıp izleyelim dediğim arkadaşımın film yerine lost u getirmesiyle bizi eve kapatan ve uzun süre izlemenin verdiği etkiyle kendimizi adada zannetmemize yol açan dizi.uzunca bi süre rüyamda adadaydım da kendime yeni geldim...
gayet güzel bi durumdur. hatta güzelce hazırlanmış mezeler ve alaturka müzik eşliğinde,güzel bir masa hazırlanmış ise en az şarap içmek kadar romantik olabilir..yavaş yavaş sohbet ederek, mezelerin tadı çıkarılarak pek bi güzel olur.
ayşe ya da mayşe ya da fatma ne farkeder anlamında.
anne ve babanın sınavların nasıl geçtiğini bile sormadan harcını ne zaman yatıracaklarını sorması.
bazen kimilerimizin yapmak istediği, ama ya numaram çıkarsa, aman bi sakatlık olur deyip de yapamadığı,bazende bi kere sesini duysam yeter diyenlerin başvurduğu eylem...tabi süreklilik arzettğinde çok can sıkıcı da olabilir.ayrıca bi kaç kere gizli no dan aranır ve rahatsız olursanız savcılığa başvurabilir ve hukuki sürecin sonucunu bekleyip numaraya ulaşabilirsiniz...
heyecanla beklediğim, dizideki herkesin süper güçlerinin ortaya çıkması karşısında acaba benim de bi süper gücüm var da farkedemedim diye düşündürtten dizi...
gecenin bi vakti komşuya gidip evde hiç sigara kalmamış siz de fazla varsa verir misiniz dedirtebilecek bi delilik yaratan durum...
http://beyazperde.mynet.com/sinemasal/3751
herkes izlesin , herkes görsün dediğim efsanevi müzisyenlerin hayatlarından ve yaşama bakışlarından da parçalar olan ,beni çok ağlatan film.
herkes izlesin , herkes görsün dediğim efsanevi müzisyenlerin hayatlarından ve yaşama bakışlarından da parçalar olan ,beni çok ağlatan film.
kendi tanrısını bulmuş nadir insanlardan, buena vista social club ta bi sahnede inandığı azizi anlatıyordu,büyük annesinin inancından esinlenerek bir tanrı yaratmış kendine,ona sevdiği şeyleri sunuyormuş küçük hediyeler veriyormuş.sunduğu rom için ben seviyorsam o da seviyor olmalı dedi ki, yıllardır içimden geçenleri özetledi.bundan daha içten daha mütevazı daha sevgi dolu daha doğal bi inanç olamaz dedirtti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?