7doors

isli deniz kırlangıçları hiç durmadan beş yıl uçabilirler. kırlangıçların dakikada 150 kez kanat çırptığı göz önünde bulundurularak bir hesaplama yapılacak olursa, isli deniz kırlangıcının yere inmeden önce kanatlarını yaklaşık 400 milyar kez çırptığı ortaya çıkar. bu kuşlar uçuş halindeyken yemek yerler ve yine uçarken uyurlar, sadece çiftleşmek için yere inerler.

(bkz: isli deniz kırlangıcı gibisin)
(bkz: sooty tern)

sirkeci’de fotoğrafçılıkla ilgili her türlü malzamenin alınıp satıldığı, onarıldığı dükkanlardan oluşan pasaj.özellikle ikinci el makine ve ucuza siyah-beyaz film almak isteyenlerin uğrak yeri.

(bkz: hayyam pasajı)

kapalı bi şemsiyeyi andıran bi şekli ve plastikten, kıvrık bi renkli sapı vardır. üstü yaldız kağıtla kaplıdır kendini çekici kılan.onun üstü de jelatinle örtülüdür.hediye paketini anımsatan ambalajları renkli iplerle bağlanır.kişi bu parlak ambalajların renklerine göre seçer çikolatasını.oysa içleri hep aynıdır..

eskiden çoğu bakkalda bulunabilen şemsiye çikolatayı şimdilerde bulmak zor.bulunsa da onca marka çikolata arasında rabet görmediği için bayat olması kaçınılmaz.. ancak fındıklı’da elifli pastanesi’nde tazelerini bulmak mümkün.

(bkz: nostalji)
(bkz: şemsiyenin insan hayatındaki rolü)
(bkz: şemsiyenin insan hayatına ilk girişi)
(bkz: şemsiye)

para kazanmanın zorluğu neticesi cebine akrep kaçmışcasına eli cebine gitmek bilmeyen baba türüdür.para kazanmak kolay değildir tabii, kimse kimseye ekmek vermez karşılığını almadığı sürece ve bu yaş ilerledikçe aile içinde de öğrenilmeya başlanır.kimi baba bunu maksatlı yapar çocuğuna, hayatı öğrensin düşüncesi altında iyilik etmek amacıyla.kimisi ciddi ciddi vermek istemez.. tabii koyar insana bu ne olursa olsun.küçük çaplı işler aramaya iter bu olay çocuğu.. bi de para veremeyan baba vardır eli sıkışık olduğu için..

devlet işlerinde giden bir aksama varsa sorunu baştakilerde aramak gerekir anlamında olsa da bu söz genellikle halk arasında bir işin yanlışlığı daha başlangıcından bellidir diye algılanır ve de böyle kullanılır.

(bkz: türkçe nin esnekliği)

dilimizdeki "ana gibi yâr, bağdat gibi diyar olmaz." sözünün aslı muhtemelen "ane gibi yar bağdat gibi diyar olmaz." şeklindedir- çünkü sözün aslındaki ane kelimesi, bağdat yakınlarındaki sarp bir uçurumun kuşattığı dik bir geçidin adıdır. bağdat gibi (güzel) şehir, ane gibi de (sarp, ama manzaralı) yar (uçurum) olmaz, demeye gelir. ancak siz bağdat’ın osmanlı türk’ü için önemine bakınız ki oradaki ane’yi anne yapıvermiş. tıpkı "yanlış hesap bağdat tan döner." sözüyle bağdat’ın eskiden beri bir ilim merkezi olduğunun altının çizilmesi gibi.

genellikle yanlış hesabın eninde sonunda patlak vereceği anlamında kullanılan söz..

(bkz: balık baştan kokar)
(bkz: zararın neresinden dönersen kardır)


sözde bağdat’ın konu olması da yanlışın hangi nedenle ortaya çıkmış olursa olsun, şehrin sadece uzak bir yer değil, yanlış hesabın fark edilebileceği önemli bir yer olduğunu vurgulamak içindir.

(bkz: bağdat)

sen işini iyi yap, anlayanı bulur bir şekilde; gerisini düşünme anlamındai, osmanlı zamanında ortaya çıkmış bir sözdür.bağdat’ın uzak olmasıyla alakalı olarak söylenmiştir yani mesafe önemli değildir.. ürün iyiyse alıcısı bağdat’tan bile duyulur ürünün methi..

(bkz: iyi pekmezin sineği bağdat tan gelir)

(bkz: ana gibi yar olmaz bağdat gibi diyar olmaz )

(bkz: pekmezin iyi olsun sineği bağdat tan gelir)

(bkz: yanlış hesap bağdat tan döner)

(bkz: sora sora bağdat bulunur)

elindekiyle yetinmeyip hep daha fazlasını isteyen doyumsuz insanoğlunun yanlış hesap sonucu, sahip olup da değerini bilemediği şeyi de yitirmesi anlamına gelen sözdür.

(bkz: yanlış hesap bağdat tan döner)

(bkz: geçti bor un pazarı sür eşeği niğde ye)

(bkz: dimyat a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak)

fuck you diye de bilinen dinlenesi bi damien rice şarkısı..sözleri de şöyle:

what i want from you is empty your head
but they say be true, don’t stain your bed
we do what we need to be free
and it leans on me like a rootless tree.

what i want from us is learn to let go
but we fade the forests, fracture the tide
we go blind when we needed to see
and it leans on me, like a rootless...

so fuck you, fuck you, fuck you
and all you didn’t do
i said bleed it, bleed it, bleed it
there’s nothing in you
and do you hate me, hate me, hate me, hate me so much
that you can’t let me out, let me out, let me out
of hell when you’re around
let me out, let me out, let me out
hell when you’re around
let me out, let me out, let me out

what i want from this
is to learn to let go
no, not of you
of all that is old
killers re-invent and believe
and it leans on me, like a rootless...

so fuck you, fuck you, fuck you
and all you didn’t do
i said bleed it, bleed it, bleed it
thre’s nothin’ in you
and did you hate me, hate me, hate me, hate me so much
that you can’t let me out, let me out, let me out...
it’s hell when you’re around...

so fuck you, fuck you, fuck you
and all we’ve been through
i said bleed it, bleed it, bleed it
there’s nothin’ in you
and do you hate me, hate me, hate me, hate me so much
that you can’t let me out, let me out, let me out...
hell when you’re around...
let me out, let me out, let me out, let me out...

what i want from you is empty your head
but they say be true, don’t stain your bed
we do what we need to be free
and it leans on me like a rootless tree.

what i want from us is learn to let go
but we fade the forests, fracture the tide
we go blind when we needed to see
and it leans on me, like a rootless...

so fuck you, fuck you, fuck you
and all you didn’t do
i said bleed it, bleed it, bleed it
there’s nothing in you
and do you hate me, hate me, hate me, hate me so much
that you can’t let me out, let me out, let me out
of hell when you’re around
let me out, let me out, let me out
hell when you’re around
let me out, let me out, let me out

what i want from this
is to learn to let go
no, not of you
of all that is old
killers re-invent and believe
and it leans on me, like a rootless...

so fuck you, fuck you, fuck you
and all you didn’t do
i said bleed it, bleed it, bleed it
thre’s nothin’ in you
and did you hate me, hate me, hate me, hate me so much
that you can’t let me out, let me out, let me out...
it’s hell when you’re around...

so fuck you, fuck you, fuck you
and all we’ve been through
i said bleed it, bleed it, bleed it
there’s nothin’ in you
and do you hate me, hate me, hate me, hate me so much
that you can’t let me out, let me out, let me out...
hell when you’re around...
let me out, let me out, let me out, let me out...

(bkz: rootless tree)
(bkz: damien rice)

ogrencinin anasini aglatan dersler · (4)
su an agliyorum biliyor musun ·

dalgalı ve kıvırcık saçlı insanların uzun süre taranmamaları sonucu sahip olabilecekleri saç yumağı benzeri, açılması imkansız düğüm halindeki saçın aldığı haldir.

öncelikle nobel alan kitabının okunması gerektiğini düşündüğüm yazar.
gayet bilinçli bir hareket mi yaptı acaba diye düşündürdü beni.tabii yargısız infaz yapmamak gerekir ama belki de kendi düşüncesinde olan insanları avrupa’yı da arkasına alıp güç kazanmış şekilde bir araya getirmek istemiş de olabilir.idealleri edebiyatla sınırlı değilse yani...

(bkz: öküzün altında buzağı aramak)
(bkz: anlamak için okumak gerek)

uygulansa dahi işe yaramayacak söylem.ermeni soykırımı olduğunu iddia eden insanlara, türkiye suçunu ört bas etmeye çalışıyo demeleri için fırsat verilmiş olur sadece-ki zaten böyle bir şey yapılmaz.insanların düşünceleri bastırılarak değiştirilemez.ayrıca böyle eylemler toplum içinde karışıklık çıkmasından başka işe yaramaz.

(bkz: ermeni soykırımı vardır diyenin soyu kurusun)
(bkz: ermeni soykırımı vardır diyenin boyu posu devrilsin)
(bkz: boyu posu devrilesiceler)

lisede edebiyat derslerinde genellikle sorulan sınav sorusu.

(bkz: ilkler her zaman önemlidir)