bu kitabı taparcasına seven insanların yanında ilk 60-70 sayfada sıkılıp bırakan ve bir daha eline almayan çok insan tanıdım. ancak bu kitabı okuyup bitirdikten sonra hayata kaldığı yerden devam edebilme acizliği gösteren bir kişiye hiç rastlamadım. hayatı yaşayanların kitabı tutunamayanlar... hem tutunanların hem tutunamayanların...
"hayattan çıkarı olmayanlar unutulacaklardır..."
kitabı okuduktan sonra bir düşünün; gerçekten selim misiniz turgut mu?
sözlüğümüze yeni gelmiş bilgiç. hoşgeldin sefalar getirdin...
"kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız. önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?..."
belki de nietzsche hakkında çok basit bir kitaptır; ancak doğuştan gelen tüm önyargılarınızı yıkmayı başarabilecek kadar da güçlüdür. her kelimesinde durup dinlenmeli düşünülmelidir...rüyaları gerçek, gerçekleri yok eder...sorgulanmalıdır hayat...
belki de nietzsche hakkında çok basit bir kitaptır; ancak doğuştan gelen tüm önyargılarınızı yıkmayı başarabilecek kadar da güçlüdür. her kelimesinde durup dinlenmeli düşünülmelidir...rüyaları gerçek, gerçekleri yok eder...sorgulanmalıdır hayat...
(bkz: yemyeşil bir deniz)
yarının bilgiçleridir efendim kendileri... hoşgelmişler...
rakı tek başına içilmez.yanında zeytinyağlılar, kavun,beyaz peynir gibi bilindik mezelerin dışında illa ki dost gerekir. rakı sofrası dertlenmek için değil keyiflenmek için kurulur...
rakı farklı bi içkiyle beraber içilmez. sonuna kadar rakıyla devam edilir.
masada herkesin kadehi aynı anda doldurulur erken bitirilmişse diğerleri beklenir.
masada servisi bir kişi yapar ki bu kişi genelde masanın en büyüğüdür.rakı ıçme adabını en iyi bılen en agır zattır.
kadeh öyle birkaç defa tokuşturulmaz. tokuşturma esnasında ise kadehiniz karşınızdaki kişinin kadehinin altına doğru yaklaştırılır.yok o da öyle yapıyorsa kadeh yavaşca masaya vurularak karşılıklı anlaşılmış olur...
en önemlisi de rakı adam gibi içilir, abartılarak ortam bozulmaz.
(bkz: baba kız diyalogları)
rakı farklı bi içkiyle beraber içilmez. sonuna kadar rakıyla devam edilir.
masada herkesin kadehi aynı anda doldurulur erken bitirilmişse diğerleri beklenir.
masada servisi bir kişi yapar ki bu kişi genelde masanın en büyüğüdür.rakı ıçme adabını en iyi bılen en agır zattır.
kadeh öyle birkaç defa tokuşturulmaz. tokuşturma esnasında ise kadehiniz karşınızdaki kişinin kadehinin altına doğru yaklaştırılır.yok o da öyle yapıyorsa kadeh yavaşca masaya vurularak karşılıklı anlaşılmış olur...
en önemlisi de rakı adam gibi içilir, abartılarak ortam bozulmaz.
(bkz: baba kız diyalogları)
hoşgelen yeni bilgiç... güzel entrylerini sabırsızlıkla beklemekteyiz.
sözlüğe yeni gelmiş bilgiç adayı. hoşgelmişdir...
seyrettikçe bulanıklaşıyor dimağımda hayat.öyle bir kalabalıktı ki benimki; yaşadıklarım yaşayacaklarım çığlık çığlığa... derken aniden bir sessizlik vuku buluyor evrende.gözlerimi kapatıyorum. kendimden geriye ne varsa bırakarak cıkıyorum yola.kendimi bile bırakmak istemiştim... çehremi unutmak, anları unutmak... ucu sonu görünmeyen bir yol benimki; yalnızlığa doğru. sonunda ne olur kestiremiyorum.hayatım ellerimin arasından kayıyor mu yoksa ilk defa ellerimin arasında mı ayırt edemiyorum... gidiyorum... yalnızlığa; ona dostluk etmeye doğru...
içimizdeki tüm yaşanmışlıkların ve hayatımızın dışa vurumu...gönülden yankılanan sestim ben...
sonucunda neler olabıleceği kestirilemeyen duygu... tehlikelerin en büyüğüdür belkide;kişiyi esir eder...
(bkz: kıskanmak)
star tvde öğleden sonra yayınlanan program. aynı saatte yayınlanan diğer programlara nispeten daha iyidir...ancak saba tümerin sırıtan porselen dişleri ve o iğrenç gülüşü yok mu!!! insanı ekrandan soğutuyor doğrusu...
(bkz: açelya elmas) ın kardeşidir.
boğaziçi üniversitesinde hocalık yapmış, üniversite diploması olmayan zat.
orhan pamuk,enis batur ve oryantalizm eleştirileriyle bılınır.
hüznün kofti şairi...
çevresinde mütemadiyen kendisine tapan insanlar vardır. hatta bu olay abartılmış bu kişilerde yenilerini halkaya ekleyerek şehirlere yayılmışlardır.
çok iyi şiirleri de vardır gerçi;tabii bir de can bahadır yüce gibi bir isme önderlik etmiştir o başka...
"bakmak, uzaklara dokunmaktı..."
orhan pamuk,enis batur ve oryantalizm eleştirileriyle bılınır.
hüznün kofti şairi...
çevresinde mütemadiyen kendisine tapan insanlar vardır. hatta bu olay abartılmış bu kişilerde yenilerini halkaya ekleyerek şehirlere yayılmışlardır.
çok iyi şiirleri de vardır gerçi;tabii bir de can bahadır yüce gibi bir isme önderlik etmiştir o başka...
"bakmak, uzaklara dokunmaktı..."
26 şubat 1951 de samsun/çarşambada benim de çocukluğumu geçirdiğim büyük bir konakta doğmuştur. yanılmıyorsam babası o dönemin çarşamba belediye başkanı, annesi ise öğretmendir.
ilk skeçleri 1970 yılında daha 19 yaşındayken devekuşu kaberede oynanmaya başlanmıştır.
ilk skeçleri 1970 yılında daha 19 yaşındayken devekuşu kaberede oynanmaya başlanmıştır.
"kapiyi actiginizda karsinizda gordugunuz kisi, kapiya vuran olmayabilir"
"seylerdeki guzellik onlari degerlendiren akilda varolur"
david hume
"seylerdeki guzellik onlari degerlendiren akilda varolur"
david hume
sesine hasta olduğum insan... o ne biçim bağırmaktır öyle!!!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?