televizyon makinası

6 /
carpediem
program başladıgından beri çok nadir olan "iyi" bölümlerden biri şu anda ekranda. türkü diye adlandırmışlar bu bölümü. en azından, beynini kullanma yeteneginden yoksun, bu eksikliklerini dekolteleriyle tamamlamaya çalışan süs bebekleriyle dolu değil.
nicksiz
medya arkasına eskisi kadar önem verilmezse yakında izlemeyi bırakacağım program.
zaten millet de beni bekliyodu sanki...
angelus
yayınlanmaya başladığı tarihten itibaren görüp görülebilecek en sıkıcı anlar yaşanmaktadır, olurda meriç erkan stüdyoya dalip bi kaç dans figürü sergilemediği sürece aynı şekilde devam edecekmiş gibi görülmektedir, olay nereye varacak huşu içerisinde beklenmektedir.
independence
okan bayulgen’in bir turlu bitmesi gerekliligini kabullenemedigi bir formatin ne yazik ki devami halindedir televizyon makinasi.televizyon cocugu’ndan televizyon makinasi’na kadar gecen surec icerisinde programlarin ismi degi$mi$ olsa bile format olarak herhangi bir degi$iklige henuz denk gelemedim.format degi$ti, icerik degi$ti, her $ey degi$ti, televizyon makinasi yepyeni bir lezzettir soylemleri her gecen hafta gecerliligini yitirmektedir.kendi adima soylemem gerekirse cumartesi geceleri erken yatmamak icin izledigim bir program halini almi$tir televizyon makinasi.bir $ekilde icerigi yahut formati degi$medigi takdirde de daha gec saatlerde ve sadece "bilen ve begenen izlesin" anlayi$ina mahkum birakilacaktir.

aha buraya yaziyorum.
carpediem
çok çok sevdiğim, büyük saygı duyduğum okan bayülgen’den nefret etmemi sağlayacak programdır. bu hafta, sabah programlarında deli gibi dans eden o korkunç kadın gelmiş. okan bayülgen’in amacı nedir anlayamıyorum. bu kadını daha da rezil edelim mi, yoksa çok ilgi çekti biraz daha reyting yapayım mı? tabii "kadın meşhur olsun, hayır yapalım" da olabilir. önceki programda dalga geçip, yerden yere vurdugu insanları bir sonraki hafta programa çağırıp "bayılıyoruzz sizee.." demesi yetti artık. ne yapmak istedigini, nasıl bir çizgisi oldugunu anlasak da ona göre izlesek artık!..
goetica
mahmut tuncer isimli turkucunun kendi çapında ley ley ley ley ley den ibaret oluşan kendi tabiriyle evde de sürekli yaptığı(!) rock tarzı bir şarkı söylemesiyle gülmekten altıma sıçmama vesile olmus program.
quantitatif
okan bayülgenin büyük bir başarıymış gibi bahsettiği ve bizim yine sanki bir yenilik ve ilk kezmiş gibi izlediğmiz okan’nın bay cool olmak için büyük çaba sarfettiği taklid olan programdır.biraz araştıranlar programın çok daha evvelden fransız televizyonlarında gösterildiğini görür.(aslında muhtemel bir çalıntı olamsında ki sebep okan’nın fransa kültürüne olan hayranlığından kaynaklanabilir.)hatta fransa da gösterilen kanalın,ismini hatırımda değil,sanırım ’tout le monde en parle (may 2003)olabilir.velhasıl televizyon makinası denilen program bize lanse edildiği gibi değildir,taklittir.
zaten programa katılan konukların basitliği ve okan’ın kendisini yüceltebileceği türden olup aslına bakıldığında popüler kültürün pekte dışında olamayan türden bir programdır.
mrvai
programa telefonla katılan bir kızın aldatıldıgını anlatması ve uzerine studyoya gelmesi ile yeni bir dumur yaratmıs olan program.
deccal
yayına girdiğinden beri gayet neşeli aynı zamanda yararlı işler yapan ancak son bir kaç haftadır çağırdığı konuklardan dolayı insanın izleyesi gelmediği program.sanıırm buna sebeb olan konuk sayısının çok fazla oluşudur.ilerde kendine çekidüzen vermesini umuyorum.gerçekten de izlemekten büyük keyif aldığım bir programdı.
6 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol