nys

0 /
nickten yana sansim yok
iki isimli biri olabilir bu yazar. n-y-s. ya da evlendikten sonra eski soyadını da kullanmaya devam ediyordur... her şey mümkün, her şey... kaçmaz benden bi şey. efendi olacak herkes!
biskuvit
#1022496

allah yaşatmasın ama kendisi bunun acısını yaşasaydı aynı şekilde insancıl olabilir miydi? aynı şekile onlar da insan diyebilir miydi bilemiyorum. bana sorarsan diyemezdi, demezdi.
zotac
aşağıda kendi yazısından bir kesit olan canımız ciğerimiz, sevdiceğimizdir kendisi.
işte biz günlerce bangır bangır bağırıp da, pkk ya lanet okurken, onların ölüsü leştir ve leş olarak kalacak derken, hani siz bizlere hümanizmcilik oynuyordunuz ya evcilik oynar gibi, hani biz pkk ölümlerinin sayısından tatmin olmadığımızı söylerken sizler, "aa yapmayın yaa onlar da insaaan" diyordunuz ya,hani şimdi aşağıdaki yazına takıldım ben, tamam anlıyorum bizler pkk ölümlerine sevinirken, faşist olduk, ırkçı olduk vs. vs. sizler onlar da insan ölmesin derken hep hümanist oldunuz. ama şimdi sormazlar mı adama, aşağıdaki cümle için, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye?

#1023445

"eğer bu savaş sosyalizm için yapılan bir savaş olsaydı, öncelikle sosyalist bir devrim için olsaydı toplumsal bir değişim olacağından dolayı bunu mantıklı bulur, ölümler yeni doğumlara gebe kalacak diye mutluluk çığlıklarıyla beraber savaşın en ön kısmında seve seve yer alırdım. ama ne yazik ki bu ölümler büyük bir değişimi getirmeyecek".

yani ben burdan anlıyorum ki, ölümler işinize gelirse, en önde yer alırsınız, değilse hümanist olursunuz?

yani ölümler olmasın derken aslında, bizim için faydalı ise ölsünler, yok değilse ölmesinler yazık mı?

zotac
#1022496
ufak bir ayrıntıyı atlayan yazarımız, canımızdır. şöyleki;

"insani duygular insanlık barındıranlara karşı beslenir".

tamamlayan edit: mesela sen hiç, sinsice sokan bir yılana, "aay canım yaa ne kadar güzel soktun beni, hadi bırakim de gel bi daha sok" diyen hümanist gördün mü? ben görmedim, neden? çünkü hümanistin karşısındaki insan değil.

gözlerinden öpüyorum.
zotac
#1022189

n eden benim üstüme attın ki sen kendini ele verdin
y azdıklarını teyit ettim sadece, kendin bana koz verdin
s öyle şimdi yazan mı suçlu altını çizen mi ki böyle celallendin.

mesudiye
bugün berivanlar berivan olarak dağlarda süt sağamıyor, berivan dediğinde bir kürt kızına nüfus memuru berivanı geçmiyor kayda. berfinler kar üstünde açmadan eziliyor. olağanüstü hal bölge valileri mutlu bir şekilde sırıtırken, berfinin payına gözyaşı düşüyor.

uğur on iki yaşında on üç kurşunla can veriyor, ceylan odun toplarken kafasına havan topu düşüyor. mizgin sekiz yaşında, rozerin on üç yaşında, enes ise henüz altı yaşında düşüyor toprağa bir kurşunla. “kadın da olsa çocuk da olsa gereği yapılır” diyen devlet görevlilerinin olduğu bir ülkede kürt çocukları için gereği geciktirilmeden yapılıyor.

bizler hiçbir çocuğun yatağı çamurlu asker postalıyla kirletilmesin derken, çocuklar düşüyor teker teker toprağın kara bağrına cansız bedenleriyle.

vuruluyoruz dağların kuytuluk bir boğazında, vakitlerden bir sabah namazında, vuruluyoruz, hiç sorgusuz, yargısız...

korkuyorum bir kürt çocuğunun başına gelen benim de başıma gelir mi diye. bu yüzden 13 basamaklı merdivenden ağır ağır iniyorum düşmemek için. mesudiyeli mesutun dayanılmaz yalnızlığını yaşıyorum.

ne kadar dikkat etsem de, linç kültürünün piyonları buluyor insanı. işte böyle bir linçle karşı karşıya iken tanıyorum seni.

umudumu yitirmişken bir mesaj kendime getiriyor beni. aslında o kadar da yalnız olmadığımı hissediyorum. özlem duyduğum vicdanı buluyorum o mesajda. o mesajda ben seni tanıyorum.

sıradan bir sözlük macerasına anlam katıyorsun. tavsiyene uyuyorum şutlanmıyorum sözlükten, çünkü seninle iletişim halinde olmak bu topraklara dair umudumu güçlendiriyor.

senden üslup dersi alıyorum adeta, haklıyken haksız duruma nasıl düşülmeyeceğini öğreniyorum, sen fark etmeden senin yazdıklarını inceleyerek.

eğer geliyorsam bu sözlüğe ara sıra, buna neden olan iki kişi var hiç görmeden dost dediğim kendimce. işte bunlardan biri sensin, diğerini de biliyorsun zaten.

uzun lafın kısası iyi ki varsın, benim için en güzeli de iyi ki varlığından haberdarım.

seni baharmışsın gibi düşünüyorum,
seni diyarbekir gibi seviyorum…
independence
gece 23:30 da arayip "hadi gelsene icelim cok eglenicez" diyebilen, yok ben gelmem bu saatten sonra dedigimde "allah belani versin o zaman" diyen teriyesiz insan surusunden birisi.

bir digeri icin;

(bkz: goshenit)
biskuvit
indy’den beleş içki kapmak için, adamı aşık moduna sokup "aşık olan hesabı öder uleyn" dimiştir. vay akıllı vay.
independence
az once bana "hamdi? yegenim?" $eklinde mesaj atan ki$i. hamdi’yi tanirim, nys’i tanimam ama hamdi’yi taniyacagima nys’i tanisam daha iyi olurdu diye cok zaman du$unmedim degil. bu da boyle bir animdir.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol