mustafa kemal atatürk

cok soguk bir kis gunu ataturk arabasini hazirlattirir. memleketindeki yasami gorecektir. herkes ataturk’un bu kararina sasirmistir fakat kimsenin sesi cikmaz. yollar kar icinde, kapali ve bugunku sartlara gore yollar yeterince gelismis degildir. araba hazirlanir, cikarlar, tepeler asarlar, kimi zaman araba kara saplanir, ataturk de arabadan inerek, arabayi iterler. yolarina devam ederlerken ilerde kosan bir koylu gorurler. ataturk arabayi durdurur ve koyluyu cagirir:
ataturk: bu havada tek basina dag basinda ne ariyorsun?
koylu: inegim kayboldu atam, onu ariyorum.
ataturk: bu sogukta kurtlar yer seni.
koylu: inegimi yedilerse, birakin beni de yesinler pasam.
ataturk: inegin ne kadar?
koylu: elli lira.
ataturk bu konusmadan sonra koyluye 100 lira verir ve otomobiline almak ister. fakat koylu buna karsi cikar ve inegini aramak ister. sadece parayi alir ve: ‘2 inek daha alacagim ve benim inegimle toplam 3 inegim olacak. hep 3 inegim olsun istedim.’ der.
ataturk yoluna devam ederken yanindaki bakan arkadasi sukru kaya’ya donerek:
‘3 inegi donma karsiligi dus edinmis bir milletin otomobil icindeki dahiliye vekili; merhaba, keyfiniz nasil?’

atatürk’ün bahçe mimarı mevlüt baysal anlatıyor:

çankaya köşkü’nün bahçesini yapıyordum. bir gün atatürk, yaveri ve ben bahçede dolaşıyorduk. çok ihtiyar ve geniş bir ağaç ata’nın geçeceği yolu kapatıyordu. ağacın bir yanı dik bir sırt, diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu. ata, havuz tarafındaki kısma yaslanarak karşıya geçti. derhal atıldım:

- emrederseniz derhal keselim paşam!

bir an yüzüme baktı, sonra:

- yahu, dedi, sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin!

"büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. herkes senin aleyhinde bulunacaktır. herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır, kendini büyük değil küçük, zayıf, vasıtasız, hiç telâkki ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin." diyen liderdir...

"ben harpçi olamam. çünkü harbin acıklı hallerini herkesten iyi bilirim... harp zaruri ve hayati olmalı. öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye harbi girebiliriz. lakin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir."

(bkz: yurtta sulh cihanda sulh)

yabancı devlet büyüklerinin özendigi turk buyugu.

yabancı devlet büyüklerinin özendiği türk büyüğü.

yabancı devlet büyüklerinin özendiği türk büyüğü.

suanda herkesin atatürkcüyüm diyip atatürkün ne demek istediğini anlamayanlarla dolu memleketi kurtaran ve mezarda kemikleri sızlayan ulu önderimiz.

hayatı boyunca ülkesi için yaptığı fedakarlıkları, asla ödeyemeyeceğimiz emsalsiz önder...

ne ararsin tanri ile aramda!...
sen kimsin ki orucumu sorarsin?
hakikaten gözün yoksa haramda
basi açiga niye türban sorarsin?


raki, sarap içiyorsam sana ne
yoksa sana bir zararim, içerim.
ikimiz de gelsek kildan köprüye,
ben dürüstsem sarhosken de geçerim


esir iken mümkün müdür ibadet?
yatip kalkip atatürk’e dua et.
senin gibi dürzülerin yüzünden,
dininden de soguyacak bu millet


isgaldeki hali sakin unutma.
atatürk’e dil uzatma sebepsiz.
sen anandan yine çikardin amma
baban kimdi bilemezdin serefsiz.

neyzen tevfik


söylenecek çok şey olup, kelime dağarcığını yetersiz bırakan ulu önder, başöğretmen, gazi, en büyük türk...

yinede bir devrimci

ne durumlara düştüğümüzü görüpte üzülmesini istemeyeceğim insan.

dünya tarihindeki gelmiş geçmiş en büyük devlet adamlarından biri olduğunu gösteren, siyasi,politik ve askeri dehasının dışından,bambaşka bir pencereden vereceğim örnekle göstermek istiyorum;’ben sporcunun zeki,çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim’sporun yok denecek kadar az yapıldığı bir dönemde sanki bugünleri görürmüş gibi söylediği söze bakarmısınız,hangi ulusta hangi devlet adamı spor için boyle bir söz düşünmek ve söyleme zahmetine katlanmıştır,lütfen bi örnek verin.

pisayada soylediginden cok sonardan kendisine yakistirilmis sozlerin dolastigi bir dahidir kendisi. ne zekasi ne de turkiye cumhuriyeti icin yaptiklari tartisilabilir. cesitli gruplarca cesitli zamanlarda karalanmaya calismis, belki bu yuzden birazcik da anlamini kaybetmis bir liderdir.

ilk okul mufredat defterlerinde her konu icin "ataturk’un konuyla ilgili sozu" adli doldurulmasi gereken bir kutucuk vardir.

ilginctir ki ataturk’u tanrislastirma ve savunma mucadelemiz sirasinda sik sik bir gercekligi unutmaktayiz. ataturk’un bizim gibi insan oldugunu, ve ayni tutku, kararlilik ve ongoruyu bizim de elimizden geldigince gostermemiz gerektigi.

sanki turkiye ikinci bir ataturk beklemekte ve gazinin mukemmelligini kendi pasifligi icin bahane olarak saymaktadir. evet hicbirimiz ataturk degiliz, ama sanki yine de bu konuda bir seyler yapabiliriz, toplum icin olmasa bile kendimiz icin ileriye bir adim olsun atabiliriz.

korku yerine sevginin gozlerinden dunyaya bakabilmek, hosgoru ve ilericilik temellerini hayatin aksayan ayaginin altina katlayip koymak guzel bir adimdir.

haydi hop!!

#231777

geçmişte damara göre şerbet vermiş bir önder

birileri inşallah büyük önderi karalamaya kalkarak ödül mödül almaya çalışmaz.eğer bu niyette birileri olursa; işte o zaman sabrımız taşar...

kendisi vahdettin hanın kızıyle evlenmek istemiştir ancak padişahın kızı o dönemdeki halifenin oğluna aşık olduğu için bu mümkün olmamıştır.

(bkz: benim naciz vucudum elbet bir gun toprak olacaktir)

bir türk devrimcisidir. bütün bir dünyaya örnek olabilecek dehası ve önderlik vasfı vardır. ve bir türktür. bu halka hayal etmeyi öğretmiştir. ama sonra ki nesil onun kadar zeki olamadığı için hep yanlış anlaşılmıştır. demokrasi ve cumhuriyet kavramları onu yanlış anlayanlarca çarpıtılmış böylece bugün cuntacı bağnaz bir hal almıştır. kendini aşmaya korkan aciz bireyler yetişmiştir. atatürkçü olmayı bir yerlerinden anlayanların suçudur bu. tam bağımsız bir türkiye diye yıllarca etrafta bağıranların asla anlayamacağı yenilikleri gerçekleştiren atatürk bugünkü atatürkçülerden çok farklı biridir.