muhteşem yüzyıl

2 /
benduruyorumsebagitti
daha yayınlanmadan bazılarını galeyana getiren diziyi izlemedim muhtemelen de izlemeyeceğim. padişahların her birini adeta evliya hatta peygamber gören zihniyeti kınıyorum sadece. velev ki dizide anlatılanlar yalan olsun, yanlış olsun. adı üzerinde "dizi". film, kurmaca yani. anlatılanların birebir yaşandığını düşünmek için saflık oranının ne seviyede olması gerektiğini görüyoruz. sosyologlara müthiş bir çalışma alanı: günümüzün, kibirli padişah bozuntularıyla ilgili de her türlü eleştiriye muhalefete aynı seviye(sizlik)ile tepki koyan toplumsal yapı.
independence
yineliyorum, hic de fena bir dizi degil. rtuk’unden meclisine kadar herkes kanuni’nin sikine takmi$ durumda. kimler bafilliyor, nasil bafilliyor vs. ya arkada$im dizinin konusu zaten hürrem sultan’a kanuninin duydugu ak$ ve bu a$kin nasil ba$ladigi. yatak odalarini konu etmeyeceklerde misir’a duzenlenen seferin detaylarini mi konu edecekler. oradan hurrem’e nasil baglayacaklar lan?

bolum 2

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

yalniz bu suleyman’in karisina da fena aciyorum lan. adam hurrem’i yataginda gotururken bu kadincagiz da ogluna sarilip aglayip durdu orada. gunah lan.

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:
gerzekparatoneri
koskoca, evet koskoca bir cihan padişahını cicim ayındaki bir damat gibi canlandırıyorlar yahu. evet koskoca cihan padişahı, beğenemedin mi? o cihan padişahı ki sırf heybeti, ihtişamı, kararlılığı, öngörüsü ve yazdığı kanunlar sebebiyle ’kanuni’ diye anılır... ve o cihan padişahı ki karşısında allah’ın kulu saçının telini oynatamaz! padişahı evliya ya da peygamber gibi görmeye lüzum yok. zira onlar zamanında zaten bu denli kudretliymiş. e şimdi böyle konuşmak kolay tabi. o zamanki gibi kelle koltukta gezmiyorsun sokakta!

hürrem sultan’a aşık olduğu, uğruna şehzade mustafa’nın annesi mahidevran’ı elinin tersiyle ittiği doğru. tarih bunu yazar evet. ama tarih hürrem’in kendisine ’sülüman’ diye inlediğini yazmaz! tarih, karşısında ’ben senin arkadaşın, dostun, sırdaşın, yoldaşın olucam’ diyen hürrem’i yazmaz!

harem padişahın evidir, özelidir evet. ailesi, karıları, çocukları haremde yaşar. işte bu yüzden harem sarayın en özel ve en gizemli yeridir. çalışan görevlilerin erkek olması bile yasakken, hepsi hadımken, cariyelerin tarih yazdığına ihtimal vermiyorsak eğer haremde ne yaşanmış, olaylar nasıl gelişmiş hala bilememekteyiz. sırdır harem! hala!

şimdi ’dur ama sen. kurgu bu, dizi bu bikbikbik’ diyenler olacak. kurgu da olsa çoluk çocuk izliyor yahu. ben kanuni’ye cihan padişahı derken, torunlarım ’siktir et pezevengi, zaten uçkur düşkününün tekiymiş’ diyebilir! bu da müthiş bir yozlaşmadır. kendi tarihlerinden bihaber çocuklar geleceklerini kuramazlar!
sipsi
bu diziyi biraz izledikten sonra anladım ki eğer ben erkek olsaydım bir de üzerine padişah olsaydım, hükmedilecek tek bir insan bile kalmazdı ortalıkta. şöyle açıklayayım: şimdi ben padişahım değil mi? o zaman benim yatak odama ister haseki sultan olsun ister bilmem kim, çat kapı giremez arkadaşım. kimsin be sen? cihan padişahıyım ben! terbiyesiz! anında kellesi gövdesinden ayrılırdı haseki sultanın. efendime söyleyeyim, şehzade mustafa ’babaaaaa!’ falan diye koşuyor ya, ister oğlum olsun ister babam dakika düşünmem alırım kellesini. padişahım be ben şımarık velet, ne babası ’sultanım’ diyeceksin! bana raks edeceğim deyip gudubet hareketler yapan hürrem’i hiç saymıyorum bile.

daha çok insan var kafasını uçurtacağım ama, yazmayayım artık. benim elime bırakırsan bak işte, gitti kocaman imparatorluk.. neyse sağlık olsun..
deep driver
gündemi fazlasıyla işgal eden lüzumsuz bir dizi. gereğinden fazla tepki odağı olması da cabası. sabah benzine yine zam gelmiş, tepki adına ses yok soluk yok... oysa herkesin dilinde bu saçma dizi sakız olmuş durumda.
benduruyorumsebagitti
sokakta mendile satan, dilenen; devlet yurdunda dahi(?) tacize/tecavüze uğrayan çocuklar üzerinden değil de; reklamlarda oynayan çocuklar üzerinden "çocuklar istismar ediliyopr cicim" çekmek...

filmlerde gördüğümüz "evsizler"i öz yurdumuzda da görür olduk. bunları görmeyip de haktan, hukuktan, insanlıktan bahsetmek...

hacca gitmiş defalarca ama işçisine altı ayda bir giriş çıkış yaparak hakkını yemekte bir beis görmeyen iş!adamı ve yine bunda bir beis görmeyen muhafazakâr hükümet ve yine bunda bir beis görmeyen ve üstüne üstlük bir de götürüp oyunu bunlara veren muhafazakâr kitle...

bir yılda 73 küsur üniversite açmakla övünen, işsizini özel sektörün insafına bırakan muhafazakâr hükümet; bunlara oy vermeye devam eden muhafazakâr kitle...

ülkenin yurt dışındaki sözde itibarı, borsa, sıcak para kucaklarında fakir, işsizini görmeyen...

baştakini padişah gibi görürse, padişaha da laf ettirmez tabii.

eden o zaman da ediyordu lafını. kelleyse kelle cansa can.

21. yüzyılda bile bir il başkanı "bizim için adeta bir peygamber gibi" demişti hani. kafa, sırf çağlar geçti diye değişmiyor.

muhafazakârlığını alkol, başörtüsü, tarih üzerinden göstermeye çalışmak zavallılıktır. bu piyasaya dair "muhafazakâr önermen var mı birader? yoksa bir piyon musun sende piyonlardan?
gerzekparatoneri
kendi soyunu, tarihini bir kenara atıp bunun üzerinden siyaset yapmaya çalışan değişik bir zihniyetle karşılaştık bu dizi sayesinde. öyle bir zihniyet ki, padişaha padişah denmesini muhafazakarlık kabul ediyor, osmanlı dönemiyle kendi zamanını eş tutup kanuni’ye padişah dedi diye ülkenin tüm problemlerini insanın üstüne atıveriyor, üstüne üstlük muhafazakar yaftasını yapıştırıveriyor adamın alnına. kanuni sultan süleyman bir padişahtı efendim!
şimdi padişahlığın ne demek olduğunu anlatıp yormak istemiyorum kendimi. araştırıverilsin bir zahmet!

kimse ’baştakine’ padişah demiyor, padişah kabul etmiyor. saltanat kalkalı çok oldu. yoksa farkında değil misiniz? hangi zihniyet daha muhafazakar ben bilemedim şimdi. ’kanuni adam gibi anlatılsın arkadaş’ diyen zihniyet mi yoksa sırf böyle söyledi diye o insanın siyasi kimlik tespitini ortaya koyan zihniyet mi onu da anlamadım.

padişahlar içki içmez, onlar sevişmez, alem yapmazlar demedik! has odada cariyesiyle sessiz sinema oynamaz dedik. kafanızdan element uydurmayın.

kanuni’nin önünde cihan titrermiş dedik, kanuni allahmış demedik! tarih ne yazıyorsa doğru odur. okumak lazım!

evet kanuni’ye padişah diyorum ve hayır muhafazakar değilim. alkol de kullanırım, bara da giderim, senin karşı olduğun muhafazakar sisteme de karşıyım. oldu mu canım?

kanuni adam gibi anlatılsın demek muhafazakarlıksa da senin gözünde muhafazakar olayım. olsun be!

edit: imla

benduruyorumsebagitti
imdi okudum, bildim. sosyal bilgiler öğretmenine tarih dersi de verdirir icabında hayat, okumak lazım tabi. eğitim $art!

"sultan süleyman’a kalmaz" diye literatüre giren bir devri ihti$amdan bahsediyoruz canlar. onun da nevri döndü tabi; gün döndü, $u oldu bu oldu... ölen öldü kalanlar kaldı.

(iç ses: $u anda her$eyden çekip gitmek istiyor ya can; ne varsa, ne hesap varsa, hiçbirine yüz dahi çevirmeyerek. anla$ılmadan olmaz, ben anlatamadım derdimi, deyip...)

*üzerine titrediğin yavrunla klimalı arabanla (bana ait değil her ikisi de.)trafik ı$ıklarına takıldığında, o ciğerparenden daha küçük bir çocuğu buz gibi havada gördüğünde "bunu çocuğuna nasıl anlatırsın?"

*dersinde haklar/özgürlükler diye yırtınırsın da hemen pencerenin dibindeki sokakta ya$anan binbir haksızlığı/adaletsizliği "öğrencine nasıl anlatırsın?"

*cebindeki birkaç bozukluğun $ıngırtısı, yürürken aklına getirir ödenecek faturaları, görülmesi lazım ihtiyaçları da; boynundaki kıravat ve "hoca" sıfatıyla bu durumu "kendine nasıl anlatırsın?"

*ramazanda bir çadırda gönüllü görevinde iftar ederken oraya gelen "hayır sahibi"nin, "nerede bu bin ki$i, nereye gitti bu yemekler" yırtınmasını "kendine, nefsine, inancına, allah’a, nasıl anlatırsın?"

vs vs

çocuğuna "bak yavrum kanuni böyle müthi$ti" diyeceğin yer bir dizi değil okuldur, kitaptır, lap toptur, net booktur, ipoddur, ipaddir!.. bir, bunu vurgulamaya çalı$tım.

iki: beğenen beğenir, izlemeyen izlemez; "söyletmen urun!" demek yanlı$tır, korkunçtur, tehlikelidir.

üç: yemi$im kanunu da kanuni’yi de, $u akıp giden hayatta muhafazakârlıkla özde$le$en ve elbette ondan ibaret olmayan milli-manevi değerleri "dizilerde" gözetleyip halihazırda yenen haltlara dokunmayan çarpık anlayı$a dikkat çekmeye çalı$tım.

dört: neden herşey "personel"le$tirilir ki hemencecik, senin dediklerine ait olan yorum sanadır; gerisi muhafazakârlığa, muhafazakârlara... kara murat da nereden çıktı $imdi?
emirali
diziyi protesto eden binlerce insan, tarihi gerçeklerin çarpıtıldığı ya da söz konusu dizinin teknik açıdan yetersiz olduğunu değil; bilakis padişahın ’manevi’ şahsiyetinin zedelendiğini iddia ediyor. yani osmanlı padişahlarının içki içen ve ihtiraslı, sıradan insanlar olarak tasvir edilmesine karşı çıkıyorlar. dedikleri: osmanlı sultanlarını böyle gösteremezsiniz... yalan ve iftira atılıyor denmiyor, denemiyor; çünkü hepsi gerçek. dizinin danışmanlığını erhan afyoncu yapıyor, yani tarihi gerçeklere aykırı bir tasvir söz konusu olamaz.
asıl dikkat edilmesi gereken, protesto eden çevrelerin kendi hayal dünyalarında yaşatmaya devam ettikleri ’muhteşemliğe’ gösterdikleri özenin, memleket sathında egemen olan ’bitmeyen ergenlik’ iç güdüsüyle katmerlenmesi...
gerzekparatoneri
sokakta mendil satan çocuktan bahsedip, kanuni’yi çocuklarına net bookunda, ipadinde öğret diyen insanlarla da karşılaşmak varmış ahir ömrümde. retorikle yürüseydi bu işler, sokakta bir tane dilenci olmazdı. olur olmadık yerde ortaya ’ama sokakta aç insanlar var’ deyip, o aç insanlar ondan yardım isteyince kovalayan bünyeler de mevcut ona bakarsan.

hem 70 milyon nüfuslu ülkenin ciddi bir kısmı açlık sınırında yaşarken ve bu insanların kendilerini geliştirecek bir kaynakları yokken, safi beyaz cam izleyerek dünya’yı algılamaya çalışıyorken ne ipadi, ne ipodu, ne net booku allah aşkına? çelişki hakkında kafa yorarken ciddi anlamda kodlama hatası verdi beynim. sokakta mendil satan çocuklarımız nasıl doğruyu öğrenecek peki? ipadlerinden mi?

çocuğuma tarihi kitaplardan öğretirim ama öğrendiği şeyleri o diziyi izleyerek hiçe sayabilir mesela. çocuk ya hani!

beğenmeyen izlemez, izletmez evet! beğenmediğim şey hakkında yorum yapamayacaksam yerin dibine batsın o zaman var denilen hürriyet! yani sen elmayı seviyorsun diye ben de mi seveyim şimdi?

kanuni’de her fani gibi öldü gitti tabi. ona da kalmadı dünya. ama kanımca taaa o zamanlarda deselerdi ki ’hürrem’le aşkınızı sizi romantik bir aşık gibi göstererek anlatacaklar, bunu da dizi yapacaklar bilesiniz’ herhalde ’tiz’ vurdururdu adamların kellesini. bilin bakalım neden? çünkü o kudrete sahipti.

ben dizi diyorum, kanuni diyorum, yanlış anlatılıyor diyorum, bana dünya diyorlar, barış diyorlar, vapurlar, gemiler falan...



benduruyorumsebagitti
tamam sanat yapmayalım, ne diyeceksek açık seçik yazalım.

çeli$kileri, eğrileri-doğruları anlatacağın ve/veya görüp de kendini rahatlatacağın yer tv ekranı değildir.

muhtemelen "akıllı i$aretler"e takılır izleyemez çoğu çocuk o diziyi. ki bırak çocuğu birçok gencin bile izlemediğini dü$ünüyorum, bağlasan durmaz. $anlı tarih, tarih kitabındadır. yaprak dökümü de 140 civarı sayfalık bir kitap iken 4,5 yıl anlatıldı bir dizide.

kurgu, kurgu, kurgu, kurgu! tarhi değil, tarih kitabı değil; anlı $anlı "kudret"lu, devletlu zat-ı $ahanelerinin aziz hatıralarıyla ne alakası var. tarih orada, belge $urada, uzman orada; $urada bir yerlerde de uzaktan kumanda olacaktı.

sorun zaten ayranı yok içmeye iken, beyaz camdan dünyayı anlamlandırmaya çalı$makta.

üzerine alınmayan hiçkimseyi muhafazakârlıkla, zavallılıkla, padi$ahçılıkla vs suçlamadım. herkes söylenenin ne kadarı kendisine aitse, o kadarını alıversin pls! ama hemen "kendi soyunu tarihini bir kenara atmakla" ve bir $ekilde de "tarih bilmemekle" itham edildim.

elbette beğenme, izleme, ele$tir. ama bu ele$tiriyi "doğru anlatılmıyor, çocuklarımız ne der" gibi gerekçelerle yaparsan ben de seni ele$tirme hürriyetimi kullanırım. sevme, ben de izlesem sevmeyeceğim belki. izlemedim bak ama filmografisi ele$tirilmiyor, direkt "hamamda e$cinsellik olur mu?" gibi bir mantık(?)la ele$tiriliyor.

ele$tirdiğin şey, bir çocuk programı değil, sosyal bilgiler kitabı değil. sırada ne var? karikatürleri de birsürü çocuk/genç okuyor orada da gerçeğe aykırı birçok $ey var, n’olcek $imdi?

eski türk filmlerinde kötü adamlar "dahi" polise silah doğrultmazdı hani. neredeyse 50 yıldır tv gelmi$ memlekete, her evde en az bir tane bulunuyor... daha, ne olduğu okumu$larca dahi sindirilememi$.

"aahhh o zaman olacaktı ki, tiz vuruverecekti kellesini bu soysuzların" repliği de ikidir vurgulanıyor. ne meraklıymı$ız $u kudrete!
alorarola
bilinç altına girme ve zihin kontrol amaçlı, izleyen insanlardan tecrübe ettiğim ve medyanın insanlar üzerinde ne kadar etkisinin güçlü olduğunu teyit ettiğim bir dizi.
independence
hani ne konu$ursak konu$alim dizi gercekten guzel ama sultan suleymanin sikinin derdinden biraz uzakla$ip ba$arilarina biraz daha agirlik verilse, konular biraz daha orantilansa iyi olacak sanki. gerci bu haftaki bolumu orantiliydi daha onceki bolumlere nazaran ama mahi devran’in hürrem sultan’in agzini yuzunu dagitmasi hangi tarih kitabinda geciyor, geciyorsa ben nasil atladim bu bolumu onu hic bilemedim. belki oyle bir $ey yok ama senaristler boyle kurgulamayi uygun gormu$ler, o da olabilir. nihayetinde izlenmeyi hakeden bir dizi. turk dizileri arasinda bir kac bolum sonra cita yukseltici diziler arasina girebilecek potansiyele sahip.
arh negatif
insanların olayları abartmakta rekor kırdığı,emeğin göz ardı edildiği,gerçeklerle yüzleşmekten korktuğumuz için engel olmaya çalıştığımız muhteşem dizi.her yönüyle çok güzel ve keyifli bir yapım olmuş.izlenilmesini şiddetle tavsiye ediyorum.
independence
dizinin en buyuk faydasi, gecmi$ tarihimizden bi haber durumda olan insanlari(misal ben) kabataslak da olsa hem tarihe meraklandirmi$tir, hem de tarihsel ki$iliklerin isimleri ve gorevleri hakkinda ustunkoru bilgiler vermi$tir. sirf bu anlamda bile faydali bir dizidir.

dersleri de bu $ekilde hazirlayip tv dizisi olarak verseler yok mu ya, yemin ederim sinifta kalma diye bir olay olmazdi.
atacamadesert
#986396

+ anlat bakalım evladım nihatcan, kanuni devrinde neler oldu?
- örtmenim, şimdi o alexandra vardı ya ilik gibi hatun! bu süleyman buna dedi ki çabuk soyun! alexandra dedi ilk geceden vermem, süleyman dedi o zaman senin adın olsun hürrem!
+ ne diyorsun oğlum sen?
- örtmenim kanuni dediğiniz muhteşem süleyman değil mi?
+ evet de_
- siz gavur kadınlarının ona muhteşem lakabını niye taktığını sanmıştınız ki??!!
independence
dizi iyi guzel ho$ ama o devrin saltanatini ihti$amini cok yansitamiyor ki bu da butce ile alakali bir $ey olsa gerek. misal padi$ah sarayda dolaniyor ama etrafinda muhafiz yok, ne bileyim hasodaba$i bile olsa paldir kuldur kapi calmadan sultanin odasina giriyor falan, girmekle kalmiyor ba$ini egmeksizin apar topar destur istemeden konu$uyor. lan biz askerde boluk komutanimizin izni olmadan konu$amazdik, gectim cihan padi$ahini.

yani cok eksiklikler var hacim, cok. o devir net yansitilamiyor, o ihti$am o $a$a insanin icine i$lemiyor.

pis ele$tiririm.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol