diziyi seyretmedim, muhtemelen de seyretmeyeceğim. fakat sebebi ne türk dizilerine olan uzaklığım, ne de insanların başlattığı boykot hareketleri. lakin söyleyecek sözlerim de var;
efendiler, bu kadar karalanıyor dizi, atalarımızı karalıyor diye. boykotlar, küçümsemeler ve dahi tehditler de alıyorlardır. ömrü çok sürmez. ama insanın bir durup düşünmesi gerekir. zira atalarımız karalanıyor deniyor. karalayan belli ki oyunculuk değil -ki olamaz da zaten-, sultanların cinsel hayatı.
öncelikle öğrenmek gereken bir kavram var: cariyelik. nedir cariyelik? kadının kölelik etmesidir. yani savaşta galip gelmişsen, diğer ülkeden ganimet olarak aldığın kadınlarla, hiç para vermeyeceğin kendi kişisel genelevini kurabilirsin, başkasına satabilirsin, onlardan çocuk yapabilirsin vs.
öğreneceğimiz diğer bir konu da padişahların kişilikleri;
mükemmel bir şekilde ordu yöneten, halkı idare edebilen insanların bize ters gelebilecek hareketleri olamaz mı? olur tabii ki. padişahların haremleri, cariyeleri vardır, o dönem neredeyse orta halli herkesin olduğu gibi. haremdeki kadınlar da onun gözdesi olup yatağına girebilmek için birbirlerini öldürebiliyor bile. düşün bir; o dönem kanuni kaç yaşında, yatağına aldıkları kaç yaşında? şimdi 50 yaşında biri 15 yaşında bir kızla cinsel ilişkiye girse, bunu bana hangi insan evladı savunabilir? e padişah bunu yaptı. hangi tarihi karalıyoruz efendiler?
tabii ki tarih incelenirken sadece dış kaynaklara bakmamak gerek. bunun yanında sadece iç kaynaklara da bakmak sakıncalıdır. bu sakıncayı anlayamayanlar, geçmişte türklerle alakalı işler yaptıkları zaman boykot eder, ayıplar ve dahi yoketmeye çalışır. bizim tüm kurduğumuz ülkeler(osmanlı da dahil) yağma ekonomisiyle yaşıyorlardı. ordu devlettiler. zira doğal sınırlarına ulaşan her türk devleti, sonuna da o kadar yaklaşmış oluyordu. barbar türkler lafı zorumuza mı gidiyor? gitmesin, uyanın efendiler. evet barbardık ama artık biz de çalıştık ve hakettiğimiz yere geldik diyebiliyor musunuz?
artık kabul etmemiz gerekir ki, kıçımızı kaldırıp iş yapmadıkça, kıçını kaldırıp iş yapan devletler ve milletlerce aşağılanacağız, sömürüleceğiz. millet bilinci, geçmişi yanlı olarak tutmak değildir efendiler!
muhteşem yüzyıl
bu diziyi biraz izledikten sonra anladım ki eğer ben erkek olsaydım bir de üzerine padişah olsaydım, hükmedilecek tek bir insan bile kalmazdı ortalıkta. şöyle açıklayayım: şimdi ben padişahım değil mi? o zaman benim yatak odama ister haseki sultan olsun ister bilmem kim, çat kapı giremez arkadaşım. kimsin be sen? cihan padişahıyım ben! terbiyesiz! anında kellesi gövdesinden ayrılırdı haseki sultanın. efendime söyleyeyim, şehzade mustafa babaaaaa! falan diye koşuyor ya, ister oğlum olsun ister babam dakika düşünmem alırım kellesini. padişahım be ben şımarık velet, ne babası sultanım diyeceksin! bana raks edeceğim deyip gudubet hareketler yapan hürremi hiç saymıyorum bile.
daha çok insan var kafasını uçurtacağım ama, yazmayayım artık. benim elime bırakırsan bak işte, gitti kocaman imparatorluk.. neyse sağlık olsun..
daha çok insan var kafasını uçurtacağım ama, yazmayayım artık. benim elime bırakırsan bak işte, gitti kocaman imparatorluk.. neyse sağlık olsun..
kendi soyunu, tarihini bir kenara atıp bunun üzerinden siyaset yapmaya çalışan değişik bir zihniyetle karşılaştık bu dizi sayesinde. öyle bir zihniyet ki, padişaha padişah denmesini muhafazakarlık kabul ediyor, osmanlı dönemiyle kendi zamanını eş tutup kanuni’ye padişah dedi diye ülkenin tüm problemlerini insanın üstüne atıveriyor, üstüne üstlük muhafazakar yaftasını yapıştırıveriyor adamın alnına. kanuni sultan süleyman bir padişahtı efendim!
şimdi padişahlığın ne demek olduğunu anlatıp yormak istemiyorum kendimi. araştırıverilsin bir zahmet!
kimse ’baştakine’ padişah demiyor, padişah kabul etmiyor. saltanat kalkalı çok oldu. yoksa farkında değil misiniz? hangi zihniyet daha muhafazakar ben bilemedim şimdi. ’kanuni adam gibi anlatılsın arkadaş’ diyen zihniyet mi yoksa sırf böyle söyledi diye o insanın siyasi kimlik tespitini ortaya koyan zihniyet mi onu da anlamadım.
padişahlar içki içmez, onlar sevişmez, alem yapmazlar demedik! has odada cariyesiyle sessiz sinema oynamaz dedik. kafanızdan element uydurmayın.
kanuni’nin önünde cihan titrermiş dedik, kanuni allahmış demedik! tarih ne yazıyorsa doğru odur. okumak lazım!
evet kanuni’ye padişah diyorum ve hayır muhafazakar değilim. alkol de kullanırım, bara da giderim, senin karşı olduğun muhafazakar sisteme de karşıyım. oldu mu canım?
kanuni adam gibi anlatılsın demek muhafazakarlıksa da senin gözünde muhafazakar olayım. olsun be!
edit: imla
şimdi padişahlığın ne demek olduğunu anlatıp yormak istemiyorum kendimi. araştırıverilsin bir zahmet!
kimse ’baştakine’ padişah demiyor, padişah kabul etmiyor. saltanat kalkalı çok oldu. yoksa farkında değil misiniz? hangi zihniyet daha muhafazakar ben bilemedim şimdi. ’kanuni adam gibi anlatılsın arkadaş’ diyen zihniyet mi yoksa sırf böyle söyledi diye o insanın siyasi kimlik tespitini ortaya koyan zihniyet mi onu da anlamadım.
padişahlar içki içmez, onlar sevişmez, alem yapmazlar demedik! has odada cariyesiyle sessiz sinema oynamaz dedik. kafanızdan element uydurmayın.
kanuni’nin önünde cihan titrermiş dedik, kanuni allahmış demedik! tarih ne yazıyorsa doğru odur. okumak lazım!
evet kanuni’ye padişah diyorum ve hayır muhafazakar değilim. alkol de kullanırım, bara da giderim, senin karşı olduğun muhafazakar sisteme de karşıyım. oldu mu canım?
kanuni adam gibi anlatılsın demek muhafazakarlıksa da senin gözünde muhafazakar olayım. olsun be!
edit: imla
imdi okudum, bildim. sosyal bilgiler öğretmenine tarih dersi de verdirir icabında hayat, okumak lazım tabi. eğitim $art!
"sultan süleymana kalmaz" diye literatüre giren bir devri ihti$amdan bahsediyoruz canlar. onun da nevri döndü tabi; gün döndü, $u oldu bu oldu... ölen öldü kalanlar kaldı.
(iç ses: $u anda her$eyden çekip gitmek istiyor ya can; ne varsa, ne hesap varsa, hiçbirine yüz dahi çevirmeyerek. anla$ılmadan olmaz, ben anlatamadım derdimi, deyip...)
*üzerine titrediğin yavrunla klimalı arabanla (bana ait değil her ikisi de.)trafik ı$ıklarına takıldığında, o ciğerparenden daha küçük bir çocuğu buz gibi havada gördüğünde "bunu çocuğuna nasıl anlatırsın?"
*dersinde haklar/özgürlükler diye yırtınırsın da hemen pencerenin dibindeki sokakta ya$anan binbir haksızlığı/adaletsizliği "öğrencine nasıl anlatırsın?"
*cebindeki birkaç bozukluğun $ıngırtısı, yürürken aklına getirir ödenecek faturaları, görülmesi lazım ihtiyaçları da; boynundaki kıravat ve "hoca" sıfatıyla bu durumu "kendine nasıl anlatırsın?"
*ramazanda bir çadırda gönüllü görevinde iftar ederken oraya gelen "hayır sahibi"nin, "nerede bu bin ki$i, nereye gitti bu yemekler" yırtınmasını "kendine, nefsine, inancına, allaha, nasıl anlatırsın?"
vs vs
çocuğuna "bak yavrum kanuni böyle müthi$ti" diyeceğin yer bir dizi değil okuldur, kitaptır, lap toptur, net booktur, ipoddur, ipaddir!.. bir, bunu vurgulamaya çalı$tım.
iki: beğenen beğenir, izlemeyen izlemez; "söyletmen urun!" demek yanlı$tır, korkunçtur, tehlikelidir.
üç: yemi$im kanunu da kanuniyi de, $u akıp giden hayatta muhafazakârlıkla özde$le$en ve elbette ondan ibaret olmayan milli-manevi değerleri "dizilerde" gözetleyip halihazırda yenen haltlara dokunmayan çarpık anlayı$a dikkat çekmeye çalı$tım.
dört: neden herşey "personel"le$tirilir ki hemencecik, senin dediklerine ait olan yorum sanadır; gerisi muhafazakârlığa, muhafazakârlara... kara murat da nereden çıktı $imdi?
"sultan süleymana kalmaz" diye literatüre giren bir devri ihti$amdan bahsediyoruz canlar. onun da nevri döndü tabi; gün döndü, $u oldu bu oldu... ölen öldü kalanlar kaldı.
(iç ses: $u anda her$eyden çekip gitmek istiyor ya can; ne varsa, ne hesap varsa, hiçbirine yüz dahi çevirmeyerek. anla$ılmadan olmaz, ben anlatamadım derdimi, deyip...)
*üzerine titrediğin yavrunla klimalı arabanla (bana ait değil her ikisi de.)trafik ı$ıklarına takıldığında, o ciğerparenden daha küçük bir çocuğu buz gibi havada gördüğünde "bunu çocuğuna nasıl anlatırsın?"
*dersinde haklar/özgürlükler diye yırtınırsın da hemen pencerenin dibindeki sokakta ya$anan binbir haksızlığı/adaletsizliği "öğrencine nasıl anlatırsın?"
*cebindeki birkaç bozukluğun $ıngırtısı, yürürken aklına getirir ödenecek faturaları, görülmesi lazım ihtiyaçları da; boynundaki kıravat ve "hoca" sıfatıyla bu durumu "kendine nasıl anlatırsın?"
*ramazanda bir çadırda gönüllü görevinde iftar ederken oraya gelen "hayır sahibi"nin, "nerede bu bin ki$i, nereye gitti bu yemekler" yırtınmasını "kendine, nefsine, inancına, allaha, nasıl anlatırsın?"
vs vs
çocuğuna "bak yavrum kanuni böyle müthi$ti" diyeceğin yer bir dizi değil okuldur, kitaptır, lap toptur, net booktur, ipoddur, ipaddir!.. bir, bunu vurgulamaya çalı$tım.
iki: beğenen beğenir, izlemeyen izlemez; "söyletmen urun!" demek yanlı$tır, korkunçtur, tehlikelidir.
üç: yemi$im kanunu da kanuniyi de, $u akıp giden hayatta muhafazakârlıkla özde$le$en ve elbette ondan ibaret olmayan milli-manevi değerleri "dizilerde" gözetleyip halihazırda yenen haltlara dokunmayan çarpık anlayı$a dikkat çekmeye çalı$tım.
dört: neden herşey "personel"le$tirilir ki hemencecik, senin dediklerine ait olan yorum sanadır; gerisi muhafazakârlığa, muhafazakârlara... kara murat da nereden çıktı $imdi?
diziyi protesto eden binlerce insan, tarihi gerçeklerin çarpıtıldığı ya da söz konusu dizinin teknik açıdan yetersiz olduğunu değil; bilakis padişahın ’manevi’ şahsiyetinin zedelendiğini iddia ediyor. yani osmanlı padişahlarının içki içen ve ihtiraslı, sıradan insanlar olarak tasvir edilmesine karşı çıkıyorlar. dedikleri: osmanlı sultanlarını böyle gösteremezsiniz... yalan ve iftira atılıyor denmiyor, denemiyor; çünkü hepsi gerçek. dizinin danışmanlığını erhan afyoncu yapıyor, yani tarihi gerçeklere aykırı bir tasvir söz konusu olamaz.
asıl dikkat edilmesi gereken, protesto eden çevrelerin kendi hayal dünyalarında yaşatmaya devam ettikleri ’muhteşemliğe’ gösterdikleri özenin, memleket sathında egemen olan ’bitmeyen ergenlik’ iç güdüsüyle katmerlenmesi...
asıl dikkat edilmesi gereken, protesto eden çevrelerin kendi hayal dünyalarında yaşatmaya devam ettikleri ’muhteşemliğe’ gösterdikleri özenin, memleket sathında egemen olan ’bitmeyen ergenlik’ iç güdüsüyle katmerlenmesi...
sokakta mendil satan çocuktan bahsedip, kanuniyi çocuklarına net bookunda, ipadinde öğret diyen insanlarla da karşılaşmak varmış ahir ömrümde. retorikle yürüseydi bu işler, sokakta bir tane dilenci olmazdı. olur olmadık yerde ortaya ama sokakta aç insanlar var deyip, o aç insanlar ondan yardım isteyince kovalayan bünyeler de mevcut ona bakarsan.
hem 70 milyon nüfuslu ülkenin ciddi bir kısmı açlık sınırında yaşarken ve bu insanların kendilerini geliştirecek bir kaynakları yokken, safi beyaz cam izleyerek dünyayı algılamaya çalışıyorken ne ipadi, ne ipodu, ne net booku allah aşkına? çelişki hakkında kafa yorarken ciddi anlamda kodlama hatası verdi beynim. sokakta mendil satan çocuklarımız nasıl doğruyu öğrenecek peki? ipadlerinden mi?
çocuğuma tarihi kitaplardan öğretirim ama öğrendiği şeyleri o diziyi izleyerek hiçe sayabilir mesela. çocuk ya hani!
beğenmeyen izlemez, izletmez evet! beğenmediğim şey hakkında yorum yapamayacaksam yerin dibine batsın o zaman var denilen hürriyet! yani sen elmayı seviyorsun diye ben de mi seveyim şimdi?
kanunide her fani gibi öldü gitti tabi. ona da kalmadı dünya. ama kanımca taaa o zamanlarda deselerdi ki hürremle aşkınızı sizi romantik bir aşık gibi göstererek anlatacaklar, bunu da dizi yapacaklar bilesiniz herhalde tiz vurdururdu adamların kellesini. bilin bakalım neden? çünkü o kudrete sahipti.
ben dizi diyorum, kanuni diyorum, yanlış anlatılıyor diyorum, bana dünya diyorlar, barış diyorlar, vapurlar, gemiler falan...
hem 70 milyon nüfuslu ülkenin ciddi bir kısmı açlık sınırında yaşarken ve bu insanların kendilerini geliştirecek bir kaynakları yokken, safi beyaz cam izleyerek dünyayı algılamaya çalışıyorken ne ipadi, ne ipodu, ne net booku allah aşkına? çelişki hakkında kafa yorarken ciddi anlamda kodlama hatası verdi beynim. sokakta mendil satan çocuklarımız nasıl doğruyu öğrenecek peki? ipadlerinden mi?
çocuğuma tarihi kitaplardan öğretirim ama öğrendiği şeyleri o diziyi izleyerek hiçe sayabilir mesela. çocuk ya hani!
beğenmeyen izlemez, izletmez evet! beğenmediğim şey hakkında yorum yapamayacaksam yerin dibine batsın o zaman var denilen hürriyet! yani sen elmayı seviyorsun diye ben de mi seveyim şimdi?
kanunide her fani gibi öldü gitti tabi. ona da kalmadı dünya. ama kanımca taaa o zamanlarda deselerdi ki hürremle aşkınızı sizi romantik bir aşık gibi göstererek anlatacaklar, bunu da dizi yapacaklar bilesiniz herhalde tiz vurdururdu adamların kellesini. bilin bakalım neden? çünkü o kudrete sahipti.
ben dizi diyorum, kanuni diyorum, yanlış anlatılıyor diyorum, bana dünya diyorlar, barış diyorlar, vapurlar, gemiler falan...
şimdide padişahalar öpüşmezdi demiş biri. evet padişahlar dahil bütün osmanlı soyu sopu ahalisi, polenden üremişti.
toplumun tabulaştırdığı konuyu yıkmaya yönelik bir çalışma. takdir edilesidir.
şimdiye dek türk toplumunun 2 büyük tabusu oldu tarihiyle ilgili:
1- osmanlı devleti
2- atatürkün bizatihi kendisi.
can dündar atatürk hakkında bir belgesel yapıp bunu sinemalarda oynattığında; ve insanların atatürkün aslında kısa boylu olduğunu, sol gözünün hafif şaşı olduğunu öğrendiklerindeki şaşkınlığın aynısı bu dizi filmde de yaşanmakta.
o kadar tabulaştırmışız ki bazı olguları; onlara dokunmak günah hale gelmiş. tarihimizi ha bire tarih kitaplarındaki "kahramanlık" anılarından öğrenmekteyiz. osmanlı döneminde; lale devrinde içip içip azıtan; devletin tonla borcu olduğu halde (dışarıdan borç alarak)zevk için kıçını parayla silen padişahlarımızdan; kurmuş oldukları haremden yaptıkları çocuklarından; tahtını daha güçlü olana devretmek için zayıf olanı boğduran zat-ı şahanelerden, fetret devri döneminde yıllar yılı kanla sulanarak kazanılmış toprakları 2 kağıt parçası üzerinde 1 saatte kaybeden sultanlarımızdan bahseden olmamıştır. ilkokuldayken bu bölümleri nedense çok hızlı geçerdik.
şimdi bir şeyler anlatılmaya "cürret" edilmiş, evet. arkasındayım, alkışlıyorum.
şimdiye dek türk toplumunun 2 büyük tabusu oldu tarihiyle ilgili:
1- osmanlı devleti
2- atatürkün bizatihi kendisi.
can dündar atatürk hakkında bir belgesel yapıp bunu sinemalarda oynattığında; ve insanların atatürkün aslında kısa boylu olduğunu, sol gözünün hafif şaşı olduğunu öğrendiklerindeki şaşkınlığın aynısı bu dizi filmde de yaşanmakta.
o kadar tabulaştırmışız ki bazı olguları; onlara dokunmak günah hale gelmiş. tarihimizi ha bire tarih kitaplarındaki "kahramanlık" anılarından öğrenmekteyiz. osmanlı döneminde; lale devrinde içip içip azıtan; devletin tonla borcu olduğu halde (dışarıdan borç alarak)zevk için kıçını parayla silen padişahlarımızdan; kurmuş oldukları haremden yaptıkları çocuklarından; tahtını daha güçlü olana devretmek için zayıf olanı boğduran zat-ı şahanelerden, fetret devri döneminde yıllar yılı kanla sulanarak kazanılmış toprakları 2 kağıt parçası üzerinde 1 saatte kaybeden sultanlarımızdan bahseden olmamıştır. ilkokuldayken bu bölümleri nedense çok hızlı geçerdik.
şimdi bir şeyler anlatılmaya "cürret" edilmiş, evet. arkasındayım, alkışlıyorum.
bu haftaki bölümünde yüreğimiz ağzımızda atacakmış gibi görünüyor.
-----bişi dicem------
oha lan, pargalı nigar kalfayı yatağa atıyooooo!
http://video.milliyet.com.tr/video-izle/muhtesem-yuzyil-35--bolum-1--fragmani-rgicvmpywtn8.html
-----bişi dicem------
-----bişi dicem------
oha lan, pargalı nigar kalfayı yatağa atıyooooo!
http://video.milliyet.com.tr/video-izle/muhtesem-yuzyil-35--bolum-1--fragmani-rgicvmpywtn8.html
-----bişi dicem------
barbaros hayrettin paşa ve mimar sinan ın neden hala senaryonun bir yerinden,kıyısından köşesinden bile olsa diziye dahil edilmediklerini bir türlü anlayabilmiş değilim.
o sinan ki,belgrad ve rodos seferlerinde bizzat yeniçeri olarak bulunmuş bir teknik ve askeri dehadır,ayrıca mihrimaha olan aşkından,gelecekte iki muhteşem cami yapacak, türk tarihine muhteşem sinan olarak geçecek...
diziye ne zaman zırt diye sokacaklar,ne bekliyorlar anlamış değilim.
o hayrettin ki daha 1526da andrea doryayı yenilgiye uğratarak cenevizi ele geçirdği gibi (ki dizi şu an itibariyle 1529da olup,üç yıl önceki bu önemli olayın sözünü bile etmemektedir ) 1533te kaptan-ı derya olarak donanmanın başına geçecek...zaferden zafere koşacak.
dizide bu muhteşem kişilikten hangi bahane ile nasıl aniden söz edilecek,bekliyorum.
çünkü her iki karakter de su anda dizide işlemekte olan süreç içinde ,tarihi gerçeklikte aslında yavaş yavaş kendilerini gösteren ve zamanı geldiğinde de süleyman tarafından hak ettikleri görevlere getirilen kişiler.senaryoya damdan düşer gibi sokulmaları,çok anormal olacak doğrusu.şu anda çok geç bile kalınmış durumda.
hayır bir de ayrıca bu karakterler;bu gerçek tarihi kişiler,sçtığımın şarlkeninden,lajosundan,ya da ölü balık gözlü isabella fortunasından daha mı değersizler,daha mı önemsizler?
kaldı ki zaten isabella fortuna diye bir karakter kurmacadır,tarihteki isabella of castilladan ilham alınmış olabilir belki ,ancak kronolojik mantığa göre de o kadın süleymanın anneannesi olacak yaşta iken süleyman daha altı yedi yaşlarında olmalıdır.
her neyse işte haremdeki skiş nakış işlerinden bir kafalarını kaldırıp gerçek tarihi şahsiyetleri diziye eklerlerse,brad pitt den falan daha gerçekçi olur azizim.
o sinan ki,belgrad ve rodos seferlerinde bizzat yeniçeri olarak bulunmuş bir teknik ve askeri dehadır,ayrıca mihrimaha olan aşkından,gelecekte iki muhteşem cami yapacak, türk tarihine muhteşem sinan olarak geçecek...
diziye ne zaman zırt diye sokacaklar,ne bekliyorlar anlamış değilim.
o hayrettin ki daha 1526da andrea doryayı yenilgiye uğratarak cenevizi ele geçirdği gibi (ki dizi şu an itibariyle 1529da olup,üç yıl önceki bu önemli olayın sözünü bile etmemektedir ) 1533te kaptan-ı derya olarak donanmanın başına geçecek...zaferden zafere koşacak.
dizide bu muhteşem kişilikten hangi bahane ile nasıl aniden söz edilecek,bekliyorum.
çünkü her iki karakter de su anda dizide işlemekte olan süreç içinde ,tarihi gerçeklikte aslında yavaş yavaş kendilerini gösteren ve zamanı geldiğinde de süleyman tarafından hak ettikleri görevlere getirilen kişiler.senaryoya damdan düşer gibi sokulmaları,çok anormal olacak doğrusu.şu anda çok geç bile kalınmış durumda.
hayır bir de ayrıca bu karakterler;bu gerçek tarihi kişiler,sçtığımın şarlkeninden,lajosundan,ya da ölü balık gözlü isabella fortunasından daha mı değersizler,daha mı önemsizler?
kaldı ki zaten isabella fortuna diye bir karakter kurmacadır,tarihteki isabella of castilladan ilham alınmış olabilir belki ,ancak kronolojik mantığa göre de o kadın süleymanın anneannesi olacak yaşta iken süleyman daha altı yedi yaşlarında olmalıdır.
her neyse işte haremdeki skiş nakış işlerinden bir kafalarını kaldırıp gerçek tarihi şahsiyetleri diziye eklerlerse,brad pitt den falan daha gerçekçi olur azizim.
bölüm 54
-----------------------------agir spoiler icerir sonra ben bilmiyordum olmasin----------------------------:
yazacaklarimi muhteşem yüzyıl da rüya görme geleneği $eklindeki $ikayetimden bagimsiz olarak yazacagim.
senaristleri daha once ele$tirdim, $imdi oveyim. tarihi olaylari kimi hatalarla da olsa yakindan takip edip diziye aktariyorlar. azimsanamayacak olcude insan kendileri sayesinde osmanli tarihi hakkinda fikir sahibi oldular.
bolume gelecek olursak pek guzeldi pek begendim.
1- hurrem sultan aybige ile bali beyin kirima gitmek yerine birlikte kactiklari dedikodusunu yaydi ortalik yere. mahidevran durur mu? durmaz elbet. solugu sulumanin yaninda aldi, durumu bir bir anlatti. suluman da hemen emir verdi, ikisini ta$iyan gemi her nerede yakalanirsa durdurulacak ve geri getirilecek. amina kodugumun gemilerinde navigasyon cihazi gprs falan var ya nasil olsa, koskoca denizde elleri ile koymu$ gibi bulurlar artik osmanlinin zodyak botlari ile.
2- şehzade cihangirin kamburluk sorununa care icin agir ve acili bir tedavi uygulandi el kadar bebeye. tarihsel verilere gore bu tedavi bir sike yaramayacak ama olsun, diziye ayri bir renk katti. en sonda cihangir nefes almiyor diye feryad edildi ama got oldular tabi, nefes aliyordu velet.
3- matrakci nasuh efendinin casus olarak tekkeye sizdigina dair du$uncemi daha once de belirtmi$tim, bu aralar muneccimlerle pek icli di$liyim.
#1045817
ama tekkeci abimiz uyandi i$e, aldilar matrakciyi kapali bir yere. bu arada pargaliya leziz bir suikast giri$imi duzenlendi ama ondan da yirtacak yillarin pargalisi. boru mu lan, koskoca sadrazam a.k. ite kopege cakala pabuc mu birakacak? birakmaz elbet.
4- $ehzade mustafanin yedigi $ey bence zehir degil demi$tim ya daha once, göt oldum azami olcude. zehirmi$ o, muneccimlerle daha yakin temas halinde olmaliyim, kimi zaman gelecegi gorme yetenegim siciyor.
5- efsun hatun hamile. mustafa kisa zamanda cok sikmi$ hatunu, diyebilecegim bu.
gelecek bolumde goru$mek uzere, sag ve esen kalin.
-----------------------------agir spoiler bitti----------------------------
-----------------------------agir spoiler icerir sonra ben bilmiyordum olmasin----------------------------:
yazacaklarimi muhteşem yüzyıl da rüya görme geleneği $eklindeki $ikayetimden bagimsiz olarak yazacagim.
senaristleri daha once ele$tirdim, $imdi oveyim. tarihi olaylari kimi hatalarla da olsa yakindan takip edip diziye aktariyorlar. azimsanamayacak olcude insan kendileri sayesinde osmanli tarihi hakkinda fikir sahibi oldular.
bolume gelecek olursak pek guzeldi pek begendim.
1- hurrem sultan aybige ile bali beyin kirima gitmek yerine birlikte kactiklari dedikodusunu yaydi ortalik yere. mahidevran durur mu? durmaz elbet. solugu sulumanin yaninda aldi, durumu bir bir anlatti. suluman da hemen emir verdi, ikisini ta$iyan gemi her nerede yakalanirsa durdurulacak ve geri getirilecek. amina kodugumun gemilerinde navigasyon cihazi gprs falan var ya nasil olsa, koskoca denizde elleri ile koymu$ gibi bulurlar artik osmanlinin zodyak botlari ile.
2- şehzade cihangirin kamburluk sorununa care icin agir ve acili bir tedavi uygulandi el kadar bebeye. tarihsel verilere gore bu tedavi bir sike yaramayacak ama olsun, diziye ayri bir renk katti. en sonda cihangir nefes almiyor diye feryad edildi ama got oldular tabi, nefes aliyordu velet.
3- matrakci nasuh efendinin casus olarak tekkeye sizdigina dair du$uncemi daha once de belirtmi$tim, bu aralar muneccimlerle pek icli di$liyim.
#1045817
ama tekkeci abimiz uyandi i$e, aldilar matrakciyi kapali bir yere. bu arada pargaliya leziz bir suikast giri$imi duzenlendi ama ondan da yirtacak yillarin pargalisi. boru mu lan, koskoca sadrazam a.k. ite kopege cakala pabuc mu birakacak? birakmaz elbet.
4- $ehzade mustafanin yedigi $ey bence zehir degil demi$tim ya daha once, göt oldum azami olcude. zehirmi$ o, muneccimlerle daha yakin temas halinde olmaliyim, kimi zaman gelecegi gorme yetenegim siciyor.
5- efsun hatun hamile. mustafa kisa zamanda cok sikmi$ hatunu, diyebilecegim bu.
gelecek bolumde goru$mek uzere, sag ve esen kalin.
-----------------------------agir spoiler bitti----------------------------
cansu dere nin konuşma şekli yüzünden soğuduğum dizidir. o nedir arkadaş engerek yılanı gibi "şşş" laya "şş" laya konuşmak.
yeminle balkondan mı atıyorlar, zehirliyolar mı ne yapıyorlarsa yapsınlar da rahata erelim çekirdek eşliğinde tekrar izlemeye devam edelim.
yeminle balkondan mı atıyorlar, zehirliyolar mı ne yapıyorlarsa yapsınlar da rahata erelim çekirdek eşliğinde tekrar izlemeye devam edelim.
koskoca, evet koskoca bir cihan padişahını cicim ayındaki bir damat gibi canlandırıyorlar yahu. evet koskoca cihan padişahı, beğenemedin mi? o cihan padişahı ki sırf heybeti, ihtişamı, kararlılığı, öngörüsü ve yazdığı kanunlar sebebiyle kanuni diye anılır... ve o cihan padişahı ki karşısında allahın kulu saçının telini oynatamaz! padişahı evliya ya da peygamber gibi görmeye lüzum yok. zira onlar zamanında zaten bu denli kudretliymiş. e şimdi böyle konuşmak kolay tabi. o zamanki gibi kelle koltukta gezmiyorsun sokakta!
hürrem sultana aşık olduğu, uğruna şehzade mustafanın annesi mahidevranı elinin tersiyle ittiği doğru. tarih bunu yazar evet. ama tarih hürremin kendisine sülüman diye inlediğini yazmaz! tarih, karşısında ben senin arkadaşın, dostun, sırdaşın, yoldaşın olucam diyen hürremi yazmaz!
harem padişahın evidir, özelidir evet. ailesi, karıları, çocukları haremde yaşar. işte bu yüzden harem sarayın en özel ve en gizemli yeridir. çalışan görevlilerin erkek olması bile yasakken, hepsi hadımken, cariyelerin tarih yazdığına ihtimal vermiyorsak eğer haremde ne yaşanmış, olaylar nasıl gelişmiş hala bilememekteyiz. sırdır harem! hala!
şimdi dur ama sen. kurgu bu, dizi bu bikbikbik diyenler olacak. kurgu da olsa çoluk çocuk izliyor yahu. ben kanuniye cihan padişahı derken, torunlarım siktir et pezevengi, zaten uçkur düşkününün tekiymiş diyebilir! bu da müthiş bir yozlaşmadır. kendi tarihlerinden bihaber çocuklar geleceklerini kuramazlar!
hürrem sultana aşık olduğu, uğruna şehzade mustafanın annesi mahidevranı elinin tersiyle ittiği doğru. tarih bunu yazar evet. ama tarih hürremin kendisine sülüman diye inlediğini yazmaz! tarih, karşısında ben senin arkadaşın, dostun, sırdaşın, yoldaşın olucam diyen hürremi yazmaz!
harem padişahın evidir, özelidir evet. ailesi, karıları, çocukları haremde yaşar. işte bu yüzden harem sarayın en özel ve en gizemli yeridir. çalışan görevlilerin erkek olması bile yasakken, hepsi hadımken, cariyelerin tarih yazdığına ihtimal vermiyorsak eğer haremde ne yaşanmış, olaylar nasıl gelişmiş hala bilememekteyiz. sırdır harem! hala!
şimdi dur ama sen. kurgu bu, dizi bu bikbikbik diyenler olacak. kurgu da olsa çoluk çocuk izliyor yahu. ben kanuniye cihan padişahı derken, torunlarım siktir et pezevengi, zaten uçkur düşkününün tekiymiş diyebilir! bu da müthiş bir yozlaşmadır. kendi tarihlerinden bihaber çocuklar geleceklerini kuramazlar!
-----------------------------spoiler----------------------------:
viyana’nın ; savaşa giderlerken süleyman , pargalı ve malkoçoğlunun atların üzerinde sabit durması, atların değil koşmak durdukları yerde geviş getirmeleri, pargalının saçma bir surat ifadesiyle bağırması, fonda üç dört yeniçerinin şuursuzça sağa sola koşuşturmaları sebebiyle alınamadığını düşündüren dizidir.
-----------------------------spoiler----------------------------
p.s. budin kalesi zamanında gazetelerin verdiği kartondan kale gibiydi.
viyana’nın ; savaşa giderlerken süleyman , pargalı ve malkoçoğlunun atların üzerinde sabit durması, atların değil koşmak durdukları yerde geviş getirmeleri, pargalının saçma bir surat ifadesiyle bağırması, fonda üç dört yeniçerinin şuursuzça sağa sola koşuşturmaları sebebiyle alınamadığını düşündüren dizidir.
-----------------------------spoiler----------------------------
p.s. budin kalesi zamanında gazetelerin verdiği kartondan kale gibiydi.
(#1059965)
hislerime bütünüyle tercüman oldu .
cansu dere "hönkarım" dikçe o televizyonun... neyse işte kanalları geziniyorum , bu kızcağız zamanında sıla da kendini şiveye çok kaptırmış adam gibi konuşsun dizinin içine sıçmasın mümkünse.
şive cansunun nesine allasen.
hislerime bütünüyle tercüman oldu .
cansu dere "hönkarım" dikçe o televizyonun... neyse işte kanalları geziniyorum , bu kızcağız zamanında sıla da kendini şiveye çok kaptırmış adam gibi konuşsun dizinin içine sıçmasın mümkünse.
şive cansunun nesine allasen.
deniz çakır olmadı bu dizide, ııh.
------------bişidicem!----------------
ibrahim paşa, nigar kalfayı metresi yapacak yaaaa! vay pislik karısına da acımıyor hayvanat allahın belası götünden kıl aldırmayan paşamvari sığır.
------------bişidicem!----------------
ibrahim paşa, nigar kalfayı metresi yapacak yaaaa! vay pislik karısına da acımıyor hayvanat allahın belası götünden kıl aldırmayan paşamvari sığır.
------------bişidicem!----------------
dünyanın en yavaş dizisidir. buradaki bütün kişiler normal hızlarıyla hareket etse oldukça kısalır dizinin süresi.
sevenlerine tavsiyem şu; dizinin yayınlanan bölümlerini bilgisayarınıza indirin. dilediğiniz bir video oynatıcıda açtıktan sonra oynatma hızını 2.0x olarak ayarlayın. zamandan 2 kat kazanırken işten hiç kaybetmeyeceksiniz.
sevenlerine tavsiyem şu; dizinin yayınlanan bölümlerini bilgisayarınıza indirin. dilediğiniz bir video oynatıcıda açtıktan sonra oynatma hızını 2.0x olarak ayarlayın. zamandan 2 kat kazanırken işten hiç kaybetmeyeceksiniz.
bölüm 59
-----------------------------spoiler----------------------------:
oncelikle ben valide sultanin olumune kesin gozu ile bakiyordum ama olmedi, boynundan a$agisi tutmuyor ve konu$amiyor. olsun, olmeyecekse senaristler iyile$tirir onu zaten.
gul$ah kahpesi mahidevrandan da tekmeyi yedi kapagi hurremin yanina atmaya kalkti ama yemedi, hurrem de siktiri cekti gul$aha. o da nigar kalfanin pargalidan hamile oldugunu ogrendi, onumuzdeki bolum hurreme yeti$tirecektik.
bu arada mahidevran haremin ba$ina gecti. $ehzade mustafa manisaya sancak beyi tayin edildi sancaga cikacak eli kulaginda ama pargalinin da etkisi ile mahidevran mustafa ile birlikte gitmeyecek, hurremin ba$ina bela olmaya devam edecek.
ba$ka da bi sik yok bu haftalik.
-----------------------------spoiler----------------------------
-----------------------------spoiler----------------------------:
oncelikle ben valide sultanin olumune kesin gozu ile bakiyordum ama olmedi, boynundan a$agisi tutmuyor ve konu$amiyor. olsun, olmeyecekse senaristler iyile$tirir onu zaten.
gul$ah kahpesi mahidevrandan da tekmeyi yedi kapagi hurremin yanina atmaya kalkti ama yemedi, hurrem de siktiri cekti gul$aha. o da nigar kalfanin pargalidan hamile oldugunu ogrendi, onumuzdeki bolum hurreme yeti$tirecektik.
bu arada mahidevran haremin ba$ina gecti. $ehzade mustafa manisaya sancak beyi tayin edildi sancaga cikacak eli kulaginda ama pargalinin da etkisi ile mahidevran mustafa ile birlikte gitmeyecek, hurremin ba$ina bela olmaya devam edecek.
ba$ka da bi sik yok bu haftalik.
-----------------------------spoiler----------------------------
burak özçivit, mehmet günsur ve brad pitt ... ruyalar gerçek oluyor dedirten dizidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?