dili oldukça kaba bir kitap olmasına karşın yeraltı edebiyatı denilebilecek türden. kadınları aşağılayıcı gelebileceği gibi, erkekleri de kitapta anlatılan gibi değerlendirmemek lazım. her insan farklıdır.
kadınlar
(bkz: kadınlar plajı)
her haliye güzel kadınlar için hızlı hazırlanmalarının puf noktalarına ulaşmasını sağlayan everydayme reklam kampanyası -http://tinyurl.com/p7x2crj
charles bukowskinin kadınlarla ilişkilerini anlattığı yarı kurgu yarı roman kitabıdır. aynı zamanda sanırım en çok satan kitabıdır. eee... karı olayı olunca milyonlarla ifade edilen abd abazanları da haliyle bu kitaba saldırdı.
bukowskinin o tipsizliğine ve asosyalliğine rağmen ayıkladığı sevgilileriyle olan maceralarını okuyup anlamak için ideal bir çalışma.
bukowskinin o tipsizliğine ve asosyalliğine rağmen ayıkladığı sevgilileriyle olan maceralarını okuyup anlamak için ideal bir çalışma.
tütün mamullerine benzerler. kimisi sigara gibidir. ucuzdur, yerde izmariti bulur yine içersin. kimisi nargile gibidir. pahalıdır, her yerde bulamazsın ve sadece zevk için içersin. kimisi ise pipo gibidir. sana özeldir, senden başka hiç kimse içemez ve her sabah kalktığında temizlemezsen küflenir.
masallarda prenses olsan bile kadınlık zor zanaattir kanımca
-biri kurbağa öper.
-biri yüzyıllarca uyur.
-biri cücelerle yaşar.
-biri kuleye kapatılır.
-biri kurbağa öper.
-biri yüzyıllarca uyur.
-biri cücelerle yaşar.
-biri kuleye kapatılır.
kadın alışveriş yaparken fani değildir. acıkmaz, susamaz, yorulmaz, çişi gelmez ve asla ölmez.
yeni nesil genç ve orta yaş grubunun, sözüm ona entellektüel, farklı, beyaz türk, (halk arasında ekşici) diye adlandırabileceğimiz tiplerine bir kaç sözüm var.
sizin için, kimsenin bilmediği müzikleri dinlemek, cihangir de fiskos sonrası (ay şurda şunun partisi var amanın çok farklı ve farklıyız hadi gidelim) tasarlanan bar/house partilere gitmek, ay bak bu bize özel diyerek o partilerin tadını çıkartmak, hande yener kliplerindeki erkekler gibi giyinen yine sözüm ona farklı tiplerle takılmak, galata ve tünel kültürünü piç edip popülerize etmekten öteye gitmeyen, tünel ve asmalımescit takılmacaları, ortam yapmacaları... vs. vs. vs. ne kadar güzelse, benim için o kadar alay konusu...
evet önyargı gibi gözükse de uzaktan, bende zaman zaman böyle ortamlar da bulunmuş ve gözlemlemiş biriyim en nihayetinde. inanın bana dalga geçtikleri, alt sınıf, üst sınıf diye ayırdıkları insanlardan tek farkları, sadece ingilizce biliyor olmaları. (yine bilmeyen de vardır içlerinde elbet) bana göre apaçi dedikleri neyse, onların dünyasındaki insanlarda o.
kısacası, her şeyi tüketme çılgını bu kadınlar, gerçek entellektüelleri taklit ettiklerinin ne yazık ki farkında da değiller. bu kızcağızlarımız yüzünden, garip duygulara kapılır olduysam ben, cihangirde, tünelde bokta püsürde kendimi dışlanmış hissetmeye başladıysam, emin olun ki bir "çingeneler zamanı" resitali başlıyor demektir. korkuyorum sözlük. beni de tüketmeye, bir yanımı sürekli eksik göstermeye çalışan bu güruhtan korkuyorum. onlara verecek tek bir tavsiyem yok. mümkün mertebe, ezber bilgileriyle, (duymuş bi yerden, okumuş, tüketmiş, üstüne kendi yorumunu katmamış) benimle laf yarışına girmesinler, yan masamdaysalar bana bakmasınlar ve alçak sesle konuşsunlar. gerçekten boş konuşuyorlar. he ben çok mu iyiyim? tabi ki hayır ama normal bi adamım en azından...
sizin için, kimsenin bilmediği müzikleri dinlemek, cihangir de fiskos sonrası (ay şurda şunun partisi var amanın çok farklı ve farklıyız hadi gidelim) tasarlanan bar/house partilere gitmek, ay bak bu bize özel diyerek o partilerin tadını çıkartmak, hande yener kliplerindeki erkekler gibi giyinen yine sözüm ona farklı tiplerle takılmak, galata ve tünel kültürünü piç edip popülerize etmekten öteye gitmeyen, tünel ve asmalımescit takılmacaları, ortam yapmacaları... vs. vs. vs. ne kadar güzelse, benim için o kadar alay konusu...
evet önyargı gibi gözükse de uzaktan, bende zaman zaman böyle ortamlar da bulunmuş ve gözlemlemiş biriyim en nihayetinde. inanın bana dalga geçtikleri, alt sınıf, üst sınıf diye ayırdıkları insanlardan tek farkları, sadece ingilizce biliyor olmaları. (yine bilmeyen de vardır içlerinde elbet) bana göre apaçi dedikleri neyse, onların dünyasındaki insanlarda o.
kısacası, her şeyi tüketme çılgını bu kadınlar, gerçek entellektüelleri taklit ettiklerinin ne yazık ki farkında da değiller. bu kızcağızlarımız yüzünden, garip duygulara kapılır olduysam ben, cihangirde, tünelde bokta püsürde kendimi dışlanmış hissetmeye başladıysam, emin olun ki bir "çingeneler zamanı" resitali başlıyor demektir. korkuyorum sözlük. beni de tüketmeye, bir yanımı sürekli eksik göstermeye çalışan bu güruhtan korkuyorum. onlara verecek tek bir tavsiyem yok. mümkün mertebe, ezber bilgileriyle, (duymuş bi yerden, okumuş, tüketmiş, üstüne kendi yorumunu katmamış) benimle laf yarışına girmesinler, yan masamdaysalar bana bakmasınlar ve alçak sesle konuşsunlar. gerçekten boş konuşuyorlar. he ben çok mu iyiyim? tabi ki hayır ama normal bi adamım en azından...
orson wellesin bir sözüdür bu. "dünyayı döndüren kadınlar değildir ama o dönmeyi anlamlı kılan varlıklardır."
katlanamayacakları 10 şey şöyleymiş:
1. terli pipi
2. tatu dinleyen erkek arkadaş
3. arthur miniboy
4. pörsümüş mor billur
5. köçek sevgili
6. kate moss ile kanka olmak
7. siyah tüpçü çorabıyla seks
8. devamlı ağlayan erkek
9. yaptığı yemeğin beğenilmemesi
10. arabalı erkek arkadaşın eve değil en yakın durağa bırakması
1. terli pipi
2. tatu dinleyen erkek arkadaş
3. arthur miniboy
4. pörsümüş mor billur
5. köçek sevgili
6. kate moss ile kanka olmak
7. siyah tüpçü çorabıyla seks
8. devamlı ağlayan erkek
9. yaptığı yemeğin beğenilmemesi
10. arabalı erkek arkadaşın eve değil en yakın durağa bırakması
yüzde doksanının basit de olsa bir olayı özetleyememe sorunu var. belki de olayları beyinlerine kodlayarak akılda tutmaya çalışıyorlar; bir kodu atlayınca tüm olay boka sarmaya başlıyor. böyledir herhalde yani.
(bkz: annemden biliyorum)
(bkz: anneannemden biliyorum)
(bkz: halamdan biliyorum)
.
.
.
(bkz: annemden biliyorum)
(bkz: anneannemden biliyorum)
(bkz: halamdan biliyorum)
.
.
.
#858766
tartı$ma ba$latmak için hakikaten üzerlerine yoktur bu varlıkların...
(gece yatakta)
+hayatım...
-hiç dokunma bana! sen git bu gün araba kullanırken durup yol verdigin kırmızı otomobilli kadının koynuna gir!
+oha!
-evet bence de!
+...
(gece yatakta)
+hayatım...
-hiç dokunma bana! sen git bu gün araba kullanırken durup yol verdigin kırmızı otomobilli kadının koynuna gir!
+oha!
-evet bence de!
+...
tartışmışlar. kendi kendine; asla barışmayacağını! söylemiş. kadın, tam
kapıdan girerken, erkek çıkmaya çalışıyormuş ki çarpışmışlar. çekilsene
önümden be! demiş kadın. sen çekil! der erkek. hayret bir şey! nerede durmamı isterdiniz beyefendi?! demiş kadın hiddetle.erkek cevap olaraktan ben konuşurken ardımda, üzgünken
önümde, ağlarken yanımda, neşeliyken gözlerimde durmanı isterdim
sakıncası yoksa hanımefendi?! demiş. ta ta tabii… diyebilmiş
sadece kadın.
kadın değiller mi işte? iki tatlı lafa, yelkenler fora. yeterki yerli yerinde ve zamanında kullanılabilsin. bir gönül alma zor olamaz her zaman. yeter ki karşınızdakini tanıyın...
kapıdan girerken, erkek çıkmaya çalışıyormuş ki çarpışmışlar. çekilsene
önümden be! demiş kadın. sen çekil! der erkek. hayret bir şey! nerede durmamı isterdiniz beyefendi?! demiş kadın hiddetle.erkek cevap olaraktan ben konuşurken ardımda, üzgünken
önümde, ağlarken yanımda, neşeliyken gözlerimde durmanı isterdim
sakıncası yoksa hanımefendi?! demiş. ta ta tabii… diyebilmiş
sadece kadın.
kadın değiller mi işte? iki tatlı lafa, yelkenler fora. yeterki yerli yerinde ve zamanında kullanılabilsin. bir gönül alma zor olamaz her zaman. yeter ki karşınızdakini tanıyın...
bir kadına üç tane hayvan lazımdır ..
omuzda vizon
garajda jaguar
birde bunları ödeyecek bi eşşek.
omuzda vizon
garajda jaguar
birde bunları ödeyecek bi eşşek.
iyi bir kadın bir erkeği etkiler.
zeki bir kadin onda ilgi uyandirir.
güzel bir kadın büyüler.
anlayışlı bir kadın ise ona sahip olur.
zeki bir kadin onda ilgi uyandirir.
güzel bir kadın büyüler.
anlayışlı bir kadın ise ona sahip olur.
kadın kendi başına ne gül goncasıdır, ne de diken. koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur.
bukowskinin okurken kendinden nefret ettiren ama bitirince bünyede derin izler bıraktığı anlaşılan etkileyici kitabı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?