bazi prototipleri:
(bkz: tansu çiller)
(bkz: seda sayan)
(bkz: tuba altintop)
(bkz: sanem çelik)
(bkz: kezban hatemi)
(bkz: yasemin bozkurt)
(bkz: nimet çubukçu)
(bkz: lale orta)
(bkz: yeşim salkim)
(bkz: bülent ersoy)
(bkz: arzum onan)
(bkz: duygu asena)
(bkz: seray sever)
(bkz: banu alkan)
kadınlar
anlaşılması zor yaratıklar..
-bugun beni sadece 8 defa aradı,yoksa beni sevmiyor mu ?
-saclarımı 2 cm kısalttım ,farketmedi,yoksa beni sevmiyor mu ?
trafikte kırmızı ışığı makyaj molası gibi gören, yatmadan evvel saçlarını tarayan, her halükarda vermesi gereken bir-iki kilosu olan, kendine nelerin verildiğini değil, kendisi için nelerden vazgeçildiğine bakan yaratıklardır.
harun resit, savasta esir aldigi dusman generale
-hayatini bagislarim ama bir sartim var: kadinlar hayatta en cok ne ister,budur bilmek istedigim. bu sorunun yanitini getir; kurtar kelleni.der.general sorar sorusturur, bu cetin sorunun yanitini arar ve kafdagindaki bir cadinin bunu bildigini ogrenir.gunlerce gecelerce at kosturur, cadiyi arar bulur ve sorar
- kadinlar hayatta en cok ne ister?
korkunc cadinin, yanit icin oyle bir sart ileri surer ki yenilir yutulur degil. -evlen benimle, o zaman ogrenirsin istedigini.bu olumcul teklifi, kabul eder general ve dogru yaniti alir almaz kosar harun reside: -kadinlar, en cok kendi ozgur iradeleriyle hareket etmek ister.harun resit bizimkinin hayatini bagislar ya; cadiyla evlenmek icin de soz verilmistir. evlenirler. o ilk gece; general bir bakar ki o korkunc cadi, dunyalar guzeli bir afete donusmus,karanlik odada.konusur cadi: -benim kaderim boyle; gunun sadece yarisi guzel olabilirim,diger yarisi ise cirkinim. ne dersin geceleri seninleyken mi,
yoksa gunduzleri disaridayken mi guzel olayim?general dusunur ve -sen bilirsin, kararini kendin ver der; iste o andan itibaren korkunc cadi sonsuza dek cok guzel bir kadin olarak kalir.
peki bu oykuden cikarilacak uc ders nedir?
1. kadinlar en cok kendi ozgur iradeleriyle hareket etmek ister.
2. ozgur iradesiyle hareket eden bir kadin, her zaman guzeldir.
3. ister guzel olsun ister cirkin, her kadin aslinda bir cadidir.
-hayatini bagislarim ama bir sartim var: kadinlar hayatta en cok ne ister,budur bilmek istedigim. bu sorunun yanitini getir; kurtar kelleni.der.general sorar sorusturur, bu cetin sorunun yanitini arar ve kafdagindaki bir cadinin bunu bildigini ogrenir.gunlerce gecelerce at kosturur, cadiyi arar bulur ve sorar
- kadinlar hayatta en cok ne ister?
korkunc cadinin, yanit icin oyle bir sart ileri surer ki yenilir yutulur degil. -evlen benimle, o zaman ogrenirsin istedigini.bu olumcul teklifi, kabul eder general ve dogru yaniti alir almaz kosar harun reside: -kadinlar, en cok kendi ozgur iradeleriyle hareket etmek ister.harun resit bizimkinin hayatini bagislar ya; cadiyla evlenmek icin de soz verilmistir. evlenirler. o ilk gece; general bir bakar ki o korkunc cadi, dunyalar guzeli bir afete donusmus,karanlik odada.konusur cadi: -benim kaderim boyle; gunun sadece yarisi guzel olabilirim,diger yarisi ise cirkinim. ne dersin geceleri seninleyken mi,
yoksa gunduzleri disaridayken mi guzel olayim?general dusunur ve -sen bilirsin, kararini kendin ver der; iste o andan itibaren korkunc cadi sonsuza dek cok guzel bir kadin olarak kalir.
peki bu oykuden cikarilacak uc ders nedir?
1. kadinlar en cok kendi ozgur iradeleriyle hareket etmek ister.
2. ozgur iradesiyle hareket eden bir kadin, her zaman guzeldir.
3. ister guzel olsun ister cirkin, her kadin aslinda bir cadidir.
kadınlar,her zaman kendilerini güzel görmek isteyen varlıklarımız ne kadar da akademik kariyerde yapsalar,birinin çok çirkinsin ööööö demesiyle hayatttan pek zevk alamayan tatlı çikolatalar
içinden beğenilme arzusu eksik olmayan varlıklardır. ama zamanımızdakiler genelde beden olarak beğenilmeyi isterler, gözünün, kaşının, başının, saçının, kıçının bilmem nesinin beğenilmesini isterler. kendini geliştiren insan bunu bedenden öteye taşıyabilir.
anne olanı iyidir, sevgili olanına temkinli bakmak gerekir, eş olanına fazla bulaşmamak gerekir, kızınız olanıyla fazla ilgilenmek gerekir, metresiniz olanınsa dadından yinmez.
memeleri büyük olur
başı hiç ağrımaz
vıdı vıdı yapmaz
arabayı yavaş sürmez, yavaş sür demez
zırt pırt ağlamaz
ağlasa da içerki odada ağlar
memeleri büyük olur
kıçım büyük mü diye sormaz
kıçı küçük olur
memeleri büyük olur
alışverişi sevmez
sevse de yalnız gider
memeleri büyük olur
güzel yemek yapar
ütü yapmaya bayılır
çamaşır yıkamak için deli olur
memeleri büyük olur....
(bkz: ah keşkem ah keşkek )
(bkz: itin duası kabul olsa gökten kemik yağardı)
başı hiç ağrımaz
vıdı vıdı yapmaz
arabayı yavaş sürmez, yavaş sür demez
zırt pırt ağlamaz
ağlasa da içerki odada ağlar
memeleri büyük olur
kıçım büyük mü diye sormaz
kıçı küçük olur
memeleri büyük olur
alışverişi sevmez
sevse de yalnız gider
memeleri büyük olur
güzel yemek yapar
ütü yapmaya bayılır
çamaşır yıkamak için deli olur
memeleri büyük olur....
(bkz: ah keşkem ah keşkek )
(bkz: itin duası kabul olsa gökten kemik yağardı)
(bkz: iri memeli ünlüler)
(bkz: bekir coşkun)dan ;
kadinlar gittiklerinde arkalarında daha büyük boşluklar bırakırlar.
onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok olur:
mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
sık sık boynunu büker "sarıkız".
o teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz.
*
bir kadın gittiğinde...
bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci. ..
bir anne gider...
bir dost...
bir arkadaş...
bir sevgili...
ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.
*
"güzin abla gitti..." dediklerinde, kaç kişinin gittiğini ve arkasında kalan "yetimlerini" düşündüm.
o benim dostumdu.
dün feyzayı arayıp başsağlığı diledim.
o canımın sıkıldığı gün telefonda "sana gelen bana gelsin" diyen sesini hiç unutmamıştım.
yine ıslandı göz pınarlarım, ben dahi yetim kaldım.
sözcükler yetim kaldı.
hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.
kapı eşiğindeki "dikkat et..." duyulmaz, annesi gitmiştir "geç kalma"nın.
kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. ve bir kadın gittiğinde pek çok "yetim" bırakmıştır arkasında.
kadinlar gittiklerinde arkalarında daha büyük boşluklar bırakırlar.
onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok olur:
mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
sık sık boynunu büker "sarıkız".
o teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz.
*
bir kadın gittiğinde...
bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci. ..
bir anne gider...
bir dost...
bir arkadaş...
bir sevgili...
ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.
*
"güzin abla gitti..." dediklerinde, kaç kişinin gittiğini ve arkasında kalan "yetimlerini" düşündüm.
o benim dostumdu.
dün feyzayı arayıp başsağlığı diledim.
o canımın sıkıldığı gün telefonda "sana gelen bana gelsin" diyen sesini hiç unutmamıştım.
yine ıslandı göz pınarlarım, ben dahi yetim kaldım.
sözcükler yetim kaldı.
hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.
kapı eşiğindeki "dikkat et..." duyulmaz, annesi gitmiştir "geç kalma"nın.
kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. ve bir kadın gittiğinde pek çok "yetim" bırakmıştır arkasında.
götümüzden ter akan bu sıcak havalarda püfür püfür etekler giyebildikleri için kıskanılan canlı türü.
lami cimi yok! bu modacıları skip skip çoğaltmak lazım abi.
lami cimi yok! bu modacıları skip skip çoğaltmak lazım abi.
bukowskinin okurken kendinden nefret ettiren ama bitirince bünyede derin izler bıraktığı anlaşılan etkileyici kitabı.
kadın kendi başına ne gül goncasıdır, ne de diken. koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur.
iyi bir kadın bir erkeği etkiler.
zeki bir kadin onda ilgi uyandirir.
güzel bir kadın büyüler.
anlayışlı bir kadın ise ona sahip olur.
zeki bir kadin onda ilgi uyandirir.
güzel bir kadın büyüler.
anlayışlı bir kadın ise ona sahip olur.
bir kadına üç tane hayvan lazımdır ..
omuzda vizon
garajda jaguar
birde bunları ödeyecek bi eşşek.
omuzda vizon
garajda jaguar
birde bunları ödeyecek bi eşşek.
tartışmışlar. kendi kendine; asla barışmayacağını! söylemiş. kadın, tam
kapıdan girerken, erkek çıkmaya çalışıyormuş ki çarpışmışlar. çekilsene
önümden be! demiş kadın. sen çekil! der erkek. hayret bir şey! nerede durmamı isterdiniz beyefendi?! demiş kadın hiddetle.erkek cevap olaraktan ben konuşurken ardımda, üzgünken
önümde, ağlarken yanımda, neşeliyken gözlerimde durmanı isterdim
sakıncası yoksa hanımefendi?! demiş. ta ta tabii… diyebilmiş
sadece kadın.
kadın değiller mi işte? iki tatlı lafa, yelkenler fora. yeterki yerli yerinde ve zamanında kullanılabilsin. bir gönül alma zor olamaz her zaman. yeter ki karşınızdakini tanıyın...
kapıdan girerken, erkek çıkmaya çalışıyormuş ki çarpışmışlar. çekilsene
önümden be! demiş kadın. sen çekil! der erkek. hayret bir şey! nerede durmamı isterdiniz beyefendi?! demiş kadın hiddetle.erkek cevap olaraktan ben konuşurken ardımda, üzgünken
önümde, ağlarken yanımda, neşeliyken gözlerimde durmanı isterdim
sakıncası yoksa hanımefendi?! demiş. ta ta tabii… diyebilmiş
sadece kadın.
kadın değiller mi işte? iki tatlı lafa, yelkenler fora. yeterki yerli yerinde ve zamanında kullanılabilsin. bir gönül alma zor olamaz her zaman. yeter ki karşınızdakini tanıyın...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?