doksanlarda çocuk olmak

barı$ mançoyla diğer dünyaları tanımaktı..
bugun bayram erken kalkın çocuklar nidalarıyla uyanmaktı sabaha..
susam sokağını beklemekti göz kırpmadan bir kaç gün izlemeyince kurabiye canavarına kırpık’a hasret kalmaktı..

ipini topunu kapıp sokağa fırlamaktı arkadan "nereye kızım/oğlum" diyen anneye merdivenlerden 3’er 5’er inerken "sokağaaaaa" diye bağırmaktı..
çamurlardan kaleler yapmak,mahallenin çocuklarıyla gazozuna futbol oynarken dizlerde yara bere açmaktı..

kom$unun sümüklü oğluna a$ık olmaktı "ben büyüyünce senlen evlencem" diyebilmekti..
parliament pazar sinemasını izleyebilmek için anneye babaya yalvarmaktı..
okula gitmemek için tebe$ir tozu yutmaktı..

anne camdan çıkıp "baban eve geliyo çabuk gel" diyi$ine aldırmadan sokakta oynamaya devam etmek,baba geldiğinde yeti$emeyince "nerdesin sen hayta sokak çocuğu oldun ba$ımıza" söylemlerine sus pus kalmaktı..
paranın 1/3’üyle balon geri kalanıyla sakız alabilmekti..

gaddar kom$u amca korkusu ta$ımaktı,hani topunuzu kesen..
atari salonlarında jetonuna ölümüne street fighter oynamaktı..
okul önlerinde satılan emzik $ekerlerden yemekti..(gerçi sonra arena imalathanesini gösterdiydi bidaha yemedim)
herkese ba$arılarından dolayı takılan kırmızı kurdeleye sahip olamayınca tuhafiyeden 1 metre kırmızı kurdele alıp dunyayı kurtarmı$çasına bir gururla takmaktı..

önümüze gelene bir tekme,dansa davet,aç kapıyı vezirgan ba$ı oynamaktı..
oynanan dansa davette size dans etmeyi teklif eden çocuğa sırf utandığınız için ayağınızın altını göstermekti(hayır anlamına geliyordu)
televizyonda yayınlanan hugo’ya katılabilmek için telefon ba$ında ağaç olmaktı(hugo’nun amına koyim)

çelik,yonca evcimik,burak kut dinleyip ba$ına bandana takıp çelik’in ate4teyim $arkısında dansetmekti(off karizmaya bak be!)
ı$ıklı spor ayakkabı giymekti büyük bir gururla..(basınca yanan hani)
karate kid izleyip daniel san ve bay miyagi ile birlikte cilala parlat yapmaktı(cilala,parlat..cilala,parlat..cilala parlat!)

pazar günü bizimkiler dizisini beklemek cıvık müdürüm afedersin replikleriyle gezinmekti ortada..
süper baba’yla duygulanmaktı..
lambada ve makarena dansı yapıp co$maktı..
i$in sırrı olin’de iki kere rafine,annenizin margarini,yayla lezzet testi reklamlarına a$ina olmaktı..

sonra..

sonra biz büyüdük ve kirlettik dünyayı..

kimi yerde misket kimi yerde bilye denen camdan yuvarlaklar toplulugu ile eglenmek.

pazar sabahları ev halkından once kalkıp buggs bunny, dufy duck, sirinler ve benzeri güzel çizgi filmleri izlemekti.

susam sokağı ile büyümek.hugo oynamak,tolga abiye sinir olmak.

kabustu bence ergen olmamış -ki hala olmayan var- beyinler arasında büyümeye çalışmakla geçen yıllardı.

(bkz: doksanli yillarda cocuk olmak)

sanırım bi on yıl sonra kendimizi oldukça şanslı hissetiricek durum..
şimdiden türeyen 90lar partileri en çok biz 80lerde doğup 90larda çocuk olanlara hitap ediyor.

pazar sabahlari herkesten önce uyanip alf izlemek.

yonca evcimik şarkılarını dinlemek,adam olacak çocuk programına katılmayı hayal etmek.

gazoz kapağı oynamak.
knight online ne bilmemek.

full house izlemek.
jess dayıyı idol bellemek. gitar istemek.

bir çağın sonuna, bir çağın başına doğmuş olmaktır. her şeyin yenisini de eskisini de görmek, arada kalmak ama mutlu olmaktır. arkadaşlarınla geceyarılarına kadar sokaklarda oynamak, annelerin zoruyla eve gitmek giderken de hüzünle arkana bakmaktır. arkadaşlarını ailenden saymak, anne necla niye bizde kalmıyo diye sormaktır. su savaşı yapmak, erik ağacına tırmanmak, birdirbir saklambaç oynamaktır. neşe içinde hayaller kurabilmektir. umutlu olabilmektir. geleceğe umutla bakabilmektir. elinde hala toprak kokusu aramaktır. güzeldir.

pazar akşamları bir yandan bizimkiler’i izlerken bir yandan da annenin zorla balık yedirmesi. haftaiçi de kardeşle yemek sırasında aynı saate denk gelen şeker kız candy!yi mi tsubasa’yı mı izlesek kavgası yapmak. her gelen misafire koltuğun üstüne çıkıp büyük bir ciddiyetle sezen aksu’dan "şinanay"ı ve kayahan’dan "yemin ettim"i söylemek. okul çıkışlarında yumiyum yemek.

internet denen sahte ortamı bilmeden çizgi filmler izlemek, gazoz kapaklarıyla top oynamaya çalışmaktır.şimdi elinin altında internet olan çocukların merak ettiklerinde ulaşabilecekleri müstehcen şeylere, el altından ya da gizli bir şekilde sahip olmaktır doksanlarsa çocuk olmak.

http://www.youtube.com/watch?v=pgsphsygxq0&mode=related&search=
cocukluk yıllarına goturen bır vıdeo..
p g p s g q buyuk harfle..

gözünü bile kırpmadan, aileden azar işitmek pahasına atari oynamaktır..

(bkz: buyrun benim)

seker ile kandirilabilecek son nesil olmaktir.

dardanel ton reklamlariyla buyumek...

yasemin yalçının tiplemesi,sürahi hanımı izlemek demek....ceplerine siyah çekirdek doldurup mahalleyi turlamak,canı sıkıldığında kendini her zamanki mekana atmak(muhakkak birileri vardır),kısacası çocukluğunu dört duvar arasında geçirmemek arka mahallede neler olup bittiğine bakmak demek..