tarkanın şarkılarıyla büyüyen gençlik.(bkz: pop müzik)
doksanlarda çocuk olmak
yonca evcimik’in dizden yırttığı kot pantolonlarıyla ’’aboneyim abone ’’diye bas bas bağırdığı,
veli desidero’nun mucidi ali desidero’nun bulutlu havada güneş gözlükleriyle poz verdiği,
tarkan kişisinin dilini çıkarıp salya sümük’’ kız hepsi senin mi ’’diye abaza abaza yakardığı,
çernobilzede fındıkların sütle beraber okullarda bedava dağıtıldığı,
acı tatlı hatıralarla dolu bir dönem.
’’tansu çiller’in haydi törkiyem ileri ’’nutkunu unutmamak gerekir.
veli desidero’nun mucidi ali desidero’nun bulutlu havada güneş gözlükleriyle poz verdiği,
tarkan kişisinin dilini çıkarıp salya sümük’’ kız hepsi senin mi ’’diye abaza abaza yakardığı,
çernobilzede fındıkların sütle beraber okullarda bedava dağıtıldığı,
acı tatlı hatıralarla dolu bir dönem.
’’tansu çiller’in haydi törkiyem ileri ’’nutkunu unutmamak gerekir.
tusubasayı izlemek...
okuldan gelince üstünü bile değiştirmeden çantanı atıp sokağa koşup sokakta sek sek oynayarak ip atlayarak hava kararıncaya kadar saklambaç oynayarak çocuk olabilmek.şimdiki gibi bilgisayar monitoru karşısında buyuyen çocuklardan farklı olmak.
he-man, voltran, ninja kablumbağalar ve susam sokagın da gecen bir döneme ait bir cocukluktur.
doksanlarda çocuktuk ve bence bizim çocukluğumuzda ki her şey daha güzeldi. bizden büyükler bize televizyon çocuğu dediler biz ise şimdikilere bilgisayar, internet çocuğu diyoruz. biz özgürce dışarda oynardık, korkusuzca geç saatlere kadar, ama şimdi düşünüyorum da anne olsam, çocuğumun, dışarda benim oynadığım gibi oynamasına izin verebilirmiyim?... bizim çizgi filmlerimiz daha güzeldi, bizim arkadaşlıklarımız daha candandı, bizim oyunlarımız daha eğlenceliydi... kısacası doksanlarda çocuk olmak başkaydı...
(bkz: power rangers)
iş zaten çocuk olmakla güzelleşiyor. ama doksan ayrı bir durumu olan zamandır. doksanda çocuk olmak çocuk saflığının, krıntılarının bulunduğu son dönemdir.
pazar akşamları bizimkiler i izledikten sonra ertesi gün okul olduğu için zorla yatırılmak.bu nedenle parlement pazar gecesi sineması nın ancak ilk on dakikası falan izlenebiliniyordu.ek olarak bizimkiler izlenirken salonda da ütü yapılırdı aynı anda...
tekli kanal dönemine yetişemeyip atv interstar show hbb gibi kanalları izlemek ayrıca film kültürünün sadece rocky ve rambodan ibaret olması arada da van damme filmleri olması demek heralde.
(bkz: dokuz aylık oynamak)
(bkz: mahalle maçları yapmak)
(bkz: futbolcu kartı biriktirmek)
(bkz: orta kafa gol oynamak)
(bkz: muçi oynamak)
daha gider bu...
(bkz: mahalle maçları yapmak)
(bkz: futbolcu kartı biriktirmek)
(bkz: orta kafa gol oynamak)
(bkz: muçi oynamak)
daha gider bu...
atari salonlarina gidip 10 jetonu daha ucuza almak.
demet akbag tiyatroyu beklemek.
taso oynamak.
video kiralamak.
gece aerobigini porno zannetmek.
terminator’u sinemada seyretmek.
reebok pump almak.
"back to the future, rocky serisi, ninja kamplumbaglar,
hayalet avcilari, cakmaktaslar, beverly hills 90210’u
izlemek.
pazar 88,
pazar 89,
pazar 90, pazar 91 .....
tipi tip cignemek.
he man izlemek.
kablolu yayina gecme serefine nail olmak.
coca cola’nin 1 litrelik depozitolu siselerde satilmasidir.
star tv’deki turnike’yi, parliement
pazar gecesi sinemasini izlemek.adam olacak cocuk, 7’den 70’e nin
izlenmesi.
gazete kuponu ile ev, araba verilmesine tanik olmak.
sürekli aydinlik için 1 dakika karanlik eylemine katilmaktir.
all that she wants, informer" dinlemek.
pazar sabahlari alf seyretmek. voltran,he-man, denver, ninja
turtles,clementine izlemek.
siyah-beyaz televisyonu görmüş olmak.
micheal jackson’dan bad sarkisini defalarca dinlemis olmak.
schumacher’in turkiye’ye gelisini gormek.
mahalle ve mahalleden oyun oynamak kavramini son yasayan nesil.
neler oldugunu anlamadan televizyon’dan korfez savasini izlemektir.
mc donalds’in turkiye’ye ilk geldigi gunleri yasamis olmaktir.
doritos’a panco diyebilen nesildir.
ilkokul 5’te anadolu liseleri ve kolejler sinavina hazirlanmak.
berlin duvarı’nın yıkılmasının tek sonucunun, berlin’in farklı
kısımlarında oturan
akrabaların artık birbirlerini görebilmeleri olduğunu sanmak.
banka olarak sadece imar bankasini bilmek...
yakari izlemektir.
"eskiden buralar portakal bahcesiydi, boş araziydi" diyebilmek.
street fighter’da "guy" ile oynamak.
bilye, gülle oynamak.
gazoz kapagi oynamak.
televizyonla büyütülen ilk nesil olmak.
emanuella izlemek..
mahalle maçları yapmak..
commodore 64 efsanesi..
amiga 500 efsanesi
cumartesi geceleri bir baska gece’yi izlemek ve
ozellikle benny hill’in skeclerini
yakalamaya calismak
solo test’te 1 tane birakip bilgin olmaya kasmak
hbb’de amerikan futbolu maci izlemek
anadoludan gorunum’u izlemek ve sehit haberleriyle uzulmek
edi ile büdü hastasi olmak.
sadece pazar günleri yikanmak.
kontra pedal bmx bisiklet sahibi olmak.(bizim zamanımızda bianchi
shadowlar meşurdu)
cine 5’in ilk acildigi gune ve aksamina tanik olmak.
"bugun günlerden cuma, merhaba hanimlar merhaba"
moonlighting, hayat agaci, cesur ve güzel izlemek.
demet akbag tiyatroyu beklemek.
taso oynamak.
video kiralamak.
gece aerobigini porno zannetmek.
terminator’u sinemada seyretmek.
reebok pump almak.
"back to the future, rocky serisi, ninja kamplumbaglar,
hayalet avcilari, cakmaktaslar, beverly hills 90210’u
izlemek.
pazar 88,
pazar 89,
pazar 90, pazar 91 .....
tipi tip cignemek.
he man izlemek.
kablolu yayina gecme serefine nail olmak.
coca cola’nin 1 litrelik depozitolu siselerde satilmasidir.
star tv’deki turnike’yi, parliement
pazar gecesi sinemasini izlemek.adam olacak cocuk, 7’den 70’e nin
izlenmesi.
gazete kuponu ile ev, araba verilmesine tanik olmak.
sürekli aydinlik için 1 dakika karanlik eylemine katilmaktir.
all that she wants, informer" dinlemek.
pazar sabahlari alf seyretmek. voltran,he-man, denver, ninja
turtles,clementine izlemek.
siyah-beyaz televisyonu görmüş olmak.
micheal jackson’dan bad sarkisini defalarca dinlemis olmak.
schumacher’in turkiye’ye gelisini gormek.
mahalle ve mahalleden oyun oynamak kavramini son yasayan nesil.
neler oldugunu anlamadan televizyon’dan korfez savasini izlemektir.
mc donalds’in turkiye’ye ilk geldigi gunleri yasamis olmaktir.
doritos’a panco diyebilen nesildir.
ilkokul 5’te anadolu liseleri ve kolejler sinavina hazirlanmak.
berlin duvarı’nın yıkılmasının tek sonucunun, berlin’in farklı
kısımlarında oturan
akrabaların artık birbirlerini görebilmeleri olduğunu sanmak.
banka olarak sadece imar bankasini bilmek...
yakari izlemektir.
"eskiden buralar portakal bahcesiydi, boş araziydi" diyebilmek.
street fighter’da "guy" ile oynamak.
bilye, gülle oynamak.
gazoz kapagi oynamak.
televizyonla büyütülen ilk nesil olmak.
emanuella izlemek..
mahalle maçları yapmak..
commodore 64 efsanesi..
amiga 500 efsanesi
cumartesi geceleri bir baska gece’yi izlemek ve
ozellikle benny hill’in skeclerini
yakalamaya calismak
solo test’te 1 tane birakip bilgin olmaya kasmak
hbb’de amerikan futbolu maci izlemek
anadoludan gorunum’u izlemek ve sehit haberleriyle uzulmek
edi ile büdü hastasi olmak.
sadece pazar günleri yikanmak.
kontra pedal bmx bisiklet sahibi olmak.(bizim zamanımızda bianchi
shadowlar meşurdu)
cine 5’in ilk acildigi gune ve aksamina tanik olmak.
"bugun günlerden cuma, merhaba hanimlar merhaba"
moonlighting, hayat agaci, cesur ve güzel izlemek.
voltranı izleyebilme zevkini yaşamaktır.
bir cok degisime cocuk yasta sahit olmaktir. tek kanaldan daha cok kanala gecis. turkiye milli takiminin en basarili donemlerinin birinde cocuk olmaktir.
simdi ki top starlarin gelisimine bilmektir.
ayrica cocuk yasta zirt pirt karlar duser, rastik cekerek mahmureyi dinlemektir.
trtnin haberler baslarken o muazzam gorunutulerini izlemektir.
90larda cocuk olmak guzeldir...
simdi ki top starlarin gelisimine bilmektir.
ayrica cocuk yasta zirt pirt karlar duser, rastik cekerek mahmureyi dinlemektir.
trtnin haberler baslarken o muazzam gorunutulerini izlemektir.
90larda cocuk olmak guzeldir...
yediden yetmişe programıyla barış manço izlemektir. şu anda bu programın 1995 yılındaki çekimleri trt 1’de yayınlanırken o seneleri tekrar hatırlamaktır. programda çocuklar tarkan’ın şıkıdım’ını, yonca evcimik’in sekiz on beş vapurunu, emel müftüoğlu’nun kınalı bebek’ini söylemektedirler.
2005 lerde kartlaşmak demektir.
space adventures cobra animesinin zevkini doyasıya yaşamaktır doksanlarda cocuk olmak. ha tabii voltran, tsubasa ve walt disney yapımı miki mause ve köpeği gofy.
doksanların hasretini çekmek...
nerede pikaçu, nerede ninja kaplumbağalar...
nerede pikaçu, nerede ninja kaplumbağalar...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?