anne
(bkz: benim annem)
bazen, çocuklarını eşlerinden -gelin, damat-kıskanan kişiler.
sabah ezanları düşüyor üzerime 38 gün oldu.. geceler gündüz..kışı ben mi bahar yaptım, yoksa hergün bu güneş normal mi bilmiyorum ki :) bizim buralarda kuşlar hep muhabbette...yaşama dair biriktirdiklerim bende depolanmakta an be an... ne benim kelime dağarcığım, ne dinlediğim aşk şarkıları, ne okuduğum şiirler... hepsi yetersiz, hepsi eksik kalıyor benim duygularıma...o kokunun tarifi,benzeri yok ki..
mavi bir nüfus kağıdı elimde.. resim yok üzerinde.. o kadar minik ki.. bana öyle bir sıfat verdi ki herşey az kaldı.. orada diyor ki annesi: gülben
ben... ismimin yanında soyadım yok, başka tek bir kelime yok, yalın, anlaşılır, sapsade, duru, olağanüstü.. anne...beni anne yapan minik oğluma minnettarım minicik bir cana minnettarım...
çok mutluyum
çok...
mavi bir nüfus kağıdı elimde.. resim yok üzerinde.. o kadar minik ki.. bana öyle bir sıfat verdi ki herşey az kaldı.. orada diyor ki annesi: gülben
ben... ismimin yanında soyadım yok, başka tek bir kelime yok, yalın, anlaşılır, sapsade, duru, olağanüstü.. anne...beni anne yapan minik oğluma minnettarım minicik bir cana minnettarım...
çok mutluyum
çok...
yabanci bir sarkicinin " mama enaahabbak, mama ich liebe dich, komm und beschütze mich" dedigi en üstün canli..
insanların karşılıksız sevdiği, uğruna canını vereceği dünyanın en güzel varlığı.
hayatta en çok sevdiğim dişi yaratık
anlatılmaz ki.
(bkz: şeker anne)
soru cumlelerine giris sozcugu.
anne pasom nerde?
anne yemekte ne var?
anne ben ne zaman buyuycem?
anne bana cay yapar mısın?
anne pasom nerde?
anne yemekte ne var?
anne ben ne zaman buyuycem?
anne bana cay yapar mısın?
(bkz: anne bitti)
bugün anneler günü.
kollarından indiğim günden beri yan yana olsak bile özlüyorum. büyüdüğüme pişmanım...
kollarından indiğim günden beri yan yana olsak bile özlüyorum. büyüdüğüme pişmanım...
soluk alıp verisini hic bir seye degısemeyecegim, yerine baska kimsenin koyulmayacagi yuce insan..
(bkz: tum annelerın anneler gunu kutlu olsun)
(bkz: tum annelerın anneler gunu kutlu olsun)
hep yanında olsam dedıgım,kokusunu ozledigim, onsuz bir hayatı dusunemedigim hayatımdaki en degerli kisi.iyi ki var anneler...gunlerı kutlu olsun.
merhaba anne, yine ben geldim.
merak etme okuldan cıktım da geldim.
anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
ali "okula gitmezsem annem cok kizar, merak eder" demisti de
onun icin soyluyorum.
gecen hafta ogretmen,
sag elimde sarimsak, sol elimde sogan dedirte dedirte
ögretti sagımı solumu.
ben biliyorum artik anne sagım neresi, solum neresi.
agriyan yanimin neresi oldugunu
simdi iyi biliyorum anne.
hani geçen geldiğimde
şuram acıyor, işte şuram demiştim de
bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
bak şimdi söylüyorum
sol yanım çok acıyor anne.
hem de her gün acıyor anne, her gün.
dün sabah annesi ayşe’nin saçlarını örmüştü.
elinden tutup okula getirdi.
yakası da danteldi.
zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
bende ağladım,
ağladım hiç de utanmadım.
öğretmen ne oldu dedi.
düştüm dizim çok acıyor dedim.
yalan söyledim anne.
dizim acımıyordu ama
sol yanım çok acıyordu anne.
bugün ben de saçım örülsün istedim.
babam ördü ama onunki gibi olmadı.
dantel yaka istedim.
babam "ben bilmem ki kızım" dedi.
bari okula sen götür dedim.
"kızım, iş" dedi.
bende banane dedim, ağladım.
"kızım, ekmek" dedi babam.
sustum...
ama okula giderken yine ağladım anne.
ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
herkesin çorapları bembeyaz,
benimkiler gri gibi.
zeynep "annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi.
babam hepsini birlikte yıkıyor.
babam çamaşır yıkamasını
bilmiyor mu anne?
uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
üzülmesin diye söylemiyorum ama
arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
hava kararıyor, ben gideyim anne.
babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
kim bozuyor toprağını,
çiçeklerini kim koparıyor.
izin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne.
bak kavanoz yanımda,
toprağından bir avuç daha alayım.
biliyor musun anne
her gelişimde aldığım topraklarını
şu kavanozda biriktirdim.
üzerine de resmini yapıştırıp
başucuma koydum.
her sabah onu öpüyor kokluyorum.
kimseye söyleme ama anne
bazen de konuşuyorum onunla.
ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
ha unutmadan,
öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
ben babama yazdıracağım.
öğretmen anlarsa çok kızar
ama banane kızarsa kızsın.
ben seni hiç görmedim ki neyi,
nasıl anlatacağım anne.
senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
hiç bir şey yutamıyorum.
bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
kağıda da böyle yazamam ya anne.
ben gidiyorum anne,
toprağını öpeyim,
sende rüyama gel beni öp.
mutlaka gel anne,
sen rüyama gelmeyince
sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.
seni çok özledim anne çook...
sol yanım acıyor anne.
işte tam şurası,
sol yanım çok acıyor anne.
seni çok özledim anne çook...
merak etme okuldan cıktım da geldim.
anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
ali "okula gitmezsem annem cok kizar, merak eder" demisti de
onun icin soyluyorum.
gecen hafta ogretmen,
sag elimde sarimsak, sol elimde sogan dedirte dedirte
ögretti sagımı solumu.
ben biliyorum artik anne sagım neresi, solum neresi.
agriyan yanimin neresi oldugunu
simdi iyi biliyorum anne.
hani geçen geldiğimde
şuram acıyor, işte şuram demiştim de
bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
bak şimdi söylüyorum
sol yanım çok acıyor anne.
hem de her gün acıyor anne, her gün.
dün sabah annesi ayşe’nin saçlarını örmüştü.
elinden tutup okula getirdi.
yakası da danteldi.
zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
bende ağladım,
ağladım hiç de utanmadım.
öğretmen ne oldu dedi.
düştüm dizim çok acıyor dedim.
yalan söyledim anne.
dizim acımıyordu ama
sol yanım çok acıyordu anne.
bugün ben de saçım örülsün istedim.
babam ördü ama onunki gibi olmadı.
dantel yaka istedim.
babam "ben bilmem ki kızım" dedi.
bari okula sen götür dedim.
"kızım, iş" dedi.
bende banane dedim, ağladım.
"kızım, ekmek" dedi babam.
sustum...
ama okula giderken yine ağladım anne.
ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
herkesin çorapları bembeyaz,
benimkiler gri gibi.
zeynep "annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi.
babam hepsini birlikte yıkıyor.
babam çamaşır yıkamasını
bilmiyor mu anne?
uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
üzülmesin diye söylemiyorum ama
arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
hava kararıyor, ben gideyim anne.
babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
kim bozuyor toprağını,
çiçeklerini kim koparıyor.
izin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne.
bak kavanoz yanımda,
toprağından bir avuç daha alayım.
biliyor musun anne
her gelişimde aldığım topraklarını
şu kavanozda biriktirdim.
üzerine de resmini yapıştırıp
başucuma koydum.
her sabah onu öpüyor kokluyorum.
kimseye söyleme ama anne
bazen de konuşuyorum onunla.
ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
ha unutmadan,
öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
ben babama yazdıracağım.
öğretmen anlarsa çok kızar
ama banane kızarsa kızsın.
ben seni hiç görmedim ki neyi,
nasıl anlatacağım anne.
senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
hiç bir şey yutamıyorum.
bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
kağıda da böyle yazamam ya anne.
ben gidiyorum anne,
toprağını öpeyim,
sende rüyama gel beni öp.
mutlaka gel anne,
sen rüyama gelmeyince
sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.
seni çok özledim anne çook...
sol yanım acıyor anne.
işte tam şurası,
sol yanım çok acıyor anne.
seni çok özledim anne çook...
gözümün nuruna tekabül eden kadın.
çok sürmedi anne, çok değil
kendime geldim şimdi.
eh biraz ağladım, biraz üzüldüm
biraz bira falan.
ama geçti anne. çok sürmedi.
kendime geldim.
çünkü ben seni bu gün değil
ben seni üç gün değil
ben seni hergün özlüyorum.
en çok da sabah uyandığımda, ilk sana baktığımda
kendine gel lan sözlük. bu gün normal bir gün. gelip geçen herhangi bir gün. annelerimizi daha çok sevdiğimiz bir gün değil, ya da hergün yaşadığımız gün annemizi daha az sevdiğimiz gün değil. kırmim ağzınızı ağlatmayın milleti.
kendime geldim şimdi.
eh biraz ağladım, biraz üzüldüm
biraz bira falan.
ama geçti anne. çok sürmedi.
kendime geldim.
çünkü ben seni bu gün değil
ben seni üç gün değil
ben seni hergün özlüyorum.
en çok da sabah uyandığımda, ilk sana baktığımda
kendine gel lan sözlük. bu gün normal bir gün. gelip geçen herhangi bir gün. annelerimizi daha çok sevdiğimiz bir gün değil, ya da hergün yaşadığımız gün annemizi daha az sevdiğimiz gün değil. kırmim ağzınızı ağlatmayın milleti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?