anne

armour
merhaba anne, yine ben geldim.
merak etme okuldan cıktım da geldim.
anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
ali "okula gitmezsem annem cok kizar, merak eder" demisti de
onun icin soyluyorum.

gecen hafta ogretmen,
sag elimde sarimsak, sol elimde sogan dedirte dedirte
ögretti sagımı solumu.
ben biliyorum artik anne sagım neresi, solum neresi.
agriyan yanimin neresi oldugunu
simdi iyi biliyorum anne.

hani geçen geldiğimde
şuram acıyor, işte şuram demiştim de
bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
bak şimdi söylüyorum

sol yanım çok acıyor anne.
hem de her gün acıyor anne, her gün.

dün sabah annesi ayşe’nin saçlarını örmüştü.
elinden tutup okula getirdi.
yakası da danteldi.
zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
bende ağladım,
ağladım hiç de utanmadım.

öğretmen ne oldu dedi.
düştüm dizim çok acıyor dedim.
yalan söyledim anne.
dizim acımıyordu ama
sol yanım çok acıyordu anne.

bugün ben de saçım örülsün istedim.
babam ördü ama onunki gibi olmadı.
dantel yaka istedim.
babam "ben bilmem ki kızım" dedi.
bari okula sen götür dedim.
"kızım, iş" dedi.
bende banane dedim, ağladım.
"kızım, ekmek" dedi babam.
sustum...
ama okula giderken yine ağladım anne.
ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.

herkesin çorapları bembeyaz,
benimkiler gri gibi.
zeynep "annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi.
babam hepsini birlikte yıkıyor.
babam çamaşır yıkamasını
bilmiyor mu anne?

uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
üzülmesin diye söylemiyorum ama
arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.

hava kararıyor, ben gideyim anne.
babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.

kim bozuyor toprağını,
çiçeklerini kim koparıyor.
izin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne.

bak kavanoz yanımda,
toprağından bir avuç daha alayım.
biliyor musun anne
her gelişimde aldığım topraklarını
şu kavanozda biriktirdim.
üzerine de resmini yapıştırıp
başucuma koydum.
her sabah onu öpüyor kokluyorum.
kimseye söyleme ama anne
bazen de konuşuyorum onunla.
ne yapayım seni çok özlüyorum anne.

ha unutmadan,
öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
ben babama yazdıracağım.
öğretmen anlarsa çok kızar
ama banane kızarsa kızsın.
ben seni hiç görmedim ki neyi,
nasıl anlatacağım anne.
senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
hiç bir şey yutamıyorum.
bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
kağıda da böyle yazamam ya anne.

ben gidiyorum anne,
toprağını öpeyim,
sende rüyama gel beni öp.
mutlaka gel anne,
sen rüyama gelmeyince
sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.

seni çok özledim anne çook...
sol yanım acıyor anne.
işte tam şurası,
sol yanım çok acıyor anne.
seni çok özledim anne çook...



bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol