islamin bes sartindan biri.
zekat
(bkz: osur)
malinizin 40 da birini yardima muhtac kisilere verme esasina dayanir.ama cevremdeki dincilerde hic gormedim 40 da birini verdiklerini.ben veriyormuyum?neyim varki, neyi verim?
(bkz: fitre)
bereket ve çoğalma anlamına gelir dini anlamda ise bir malın belli bir kısmını hak sahibi müslümanlara allah rızası için vermektir.
(bkz: zekatmatik)
evet arkadaşlar, maaşım yok, sigortam yok, adıma kayıtlı bir parça malım yok. yani dinimiz gereği zekat ve fitre verilebilecek bir adamım evet bağışlarınızı bekliyorum.
işte zekat kampanyası kapsamında yaptığım şarkım
(zeki müren alkışlarla yaşıyorumdan uyarlanmıştır.)
yardımlarla yaşıyorum.
bayramlarda seyranlarda
bayramlarda seyranlarda
ramazanda iftarlarda
ramazanda iftarlarda
verdiğiniz zekatlarla
yardımlarla yaşıyorum.
(bkz: zekat ve fitreden gelen paralarla ramazan sonrası sözlüğe rakı zirvesi ısmarlamak)
işte zekat kampanyası kapsamında yaptığım şarkım
(zeki müren alkışlarla yaşıyorumdan uyarlanmıştır.)
yardımlarla yaşıyorum.
bayramlarda seyranlarda
bayramlarda seyranlarda
ramazanda iftarlarda
ramazanda iftarlarda
verdiğiniz zekatlarla
yardımlarla yaşıyorum.
(bkz: zekat ve fitreden gelen paralarla ramazan sonrası sözlüğe rakı zirvesi ısmarlamak)
kuran-ı kerimde "iman" ve "namaz"dan sonra en çok zikredilen ve emredilen ibadet. sosyal adaleti sağlama adına güzel bir girişim.
adama sorarsınız:
_ öğlen namazı kaç rekat?
hiç düşünmeden söyler:
_ on rekat!
dersiniz ki:
_ be birader öğlen namazı "dört" rekat değil mi? "on" nereden çıktı?
daha siz sözünüzü bitirmeden:
_ sünnetleri de kılmak lazım a canım! onları neden ayırıyorsun? deyiverir... susakalırsınız!!!
namaz konusunda farz - sünnet diye ayırmadan "on" diyen ve bunu savunan aynı insana sorarsınız:
_ zekat miktarı ne kadardır?
cevap verir:
_ kırkta bir...
dersiniz ki, yahu namazda farzı-sünneti ayırmadan "on" dedin iş paraya gelince kırkta "bir" e indin, bu ne işdir? allah resulü hayatının hangi döneminde kırkta bir zekat vermiştir? ya hz. ebubekir? peki ya hz. ömer, osman, ali, muaz bin cebel, musab bin ümeyr.........
namazda sünneti savunan -sözüm ona katışıksız müslüman- iş zekata, fitreye, sadakaya, allah yolunda infak etmeye gelince "lâl" kesilir!
ey insanoğlu, senin şeytani dehân karşısında saygıyla eğiliyorum...
adama sorarsınız:
_ öğlen namazı kaç rekat?
hiç düşünmeden söyler:
_ on rekat!
dersiniz ki:
_ be birader öğlen namazı "dört" rekat değil mi? "on" nereden çıktı?
daha siz sözünüzü bitirmeden:
_ sünnetleri de kılmak lazım a canım! onları neden ayırıyorsun? deyiverir... susakalırsınız!!!
namaz konusunda farz - sünnet diye ayırmadan "on" diyen ve bunu savunan aynı insana sorarsınız:
_ zekat miktarı ne kadardır?
cevap verir:
_ kırkta bir...
dersiniz ki, yahu namazda farzı-sünneti ayırmadan "on" dedin iş paraya gelince kırkta "bir" e indin, bu ne işdir? allah resulü hayatının hangi döneminde kırkta bir zekat vermiştir? ya hz. ebubekir? peki ya hz. ömer, osman, ali, muaz bin cebel, musab bin ümeyr.........
namazda sünneti savunan -sözüm ona katışıksız müslüman- iş zekata, fitreye, sadakaya, allah yolunda infak etmeye gelince "lâl" kesilir!
ey insanoğlu, senin şeytani dehân karşısında saygıyla eğiliyorum...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?