turk sinema tarihinin unutulmaz isimlerinden bir tanesidir. turk solunu temsil eden artistlerin basinda gelir. donemin solculari muhakkak onu ve filmlerini sevmistir . daha sonra durduk yere adam vurup yurdu terk etmis, paris’te kanserden cok da erken bir yasta olmus, yazik olmustur. adana’li bir insandir, fakirlerin, ezilmislerin yine de umut olduguna inanmasini saglayacak rollerde yer almistir. boynu bukuk olduler isimli kitabin da yazaridir. umut, arkadas, suru, yol ve duvar en cok bilinen filmleridir.
yılmaz güney
yol adli film ile cannes film festivalinde altin palmiye odulunu alan ilk turk yonetmendir.
cirkin kral olarak bilinen usta oyuncu, yonetmen ve yazar.
(bkz: yigit namiyla anilir)
(bkz: yigit namiyla anilir)
(bkz: cirkin kral)
gercek adi yilmaz putun olan ki$i.
film cekimi esnasinda, aglamasi gereken ancak bir turlu aglamayan cocuga bir tokat patlatip olayi cozumleyen kisilik.
asil adiyla yilmaz putun, 1 nisan 1937de adananin yuregir ovasindaki yenice koyunde yedi cocuklu bir isci ailesinin oglu olarak dunyaya geldi. dogdugu yer ev degil, tek goz eski bir ahirdi. ilkokulu, dogdugu koyun uc sinifli okulunda okudu. adana lisesinden mezun olana kadar da irgatlara suculuktan pamuk isciligine ve gazoz saticiligina kadar her isi yapti. o yillari ve annesinin cektiklerini hic unutmadi.
anamin adi gullu... muslu bir kurt. cibran asiretinden. 1. dunya savasi sirasinda rus ordularindan kacip adanaya gelmisler. anam babam adanada tanisip evlenmisler. cok yokluk cekmisler. yedi yasina kadar, daha dogrusu babam eve ikinci karisin getirene kadar mutlu bir cocukluk gecirdim. sonrasinda evimiz cehenneme dondu. babam sik sik annemi dovup bizleri evden kovuyordu. benden iki yas kucuk leyla adinda kiz kardesim vardir. o yillarda cektigimiz acilari anletmek mumkun degil. annemin acili hallerini gormemek icin olmek isterdim.
yilmaz guney, lisede okurken and film sirketinde calismaya basladi. lise sonrasi ankara hukuk fakultesine girdi. sinema tutkusu nedeniyle daha sonra istanbul universitesi iktisat fakultesine gecti. bu donemde atif yilmazla tanisti ve bu vatanin cocuklari adli filmde ilk kez oyuncu olarak kamera onune gecti (1958). yeni ufuklar adli dergide yayinlanan oykuleriyle birlikte, oyunculugunu, senaristligini ve yonetmenligini de surdurdu. onuc adli dergide yayinlanan uc bilinmeyenli esitlik sistemleri adli oykusunden dolayi mahkum oldu (1961). pasakapisi ve nevsehirde 18 ay, konyada ise alti ay surgun kaldi. ilk hapisane deneyimini boynu bukuk olduler adiyla romanlastirdi. nebahat cehre ile evlenip bosandi. 1960li yillarda yesilcam piyasasina uyan filmlerde oynadi. aranilan oyuncular arasina girdi ve o donemde cok sevilen filmi cirkin kral adiyla anilmaya baslandi. 1969da askerligini musta yapti. mart 1972de siyasi olaylara karistigi gerekcesiyle tutuklandi. af yasasiyla yeniden ozgurlugune kavustu. fatos hanimla evlendi, bu evliliginden yilmaz adini verdigi bir oglu dunyaya geldi…
anamin adi gullu... muslu bir kurt. cibran asiretinden. 1. dunya savasi sirasinda rus ordularindan kacip adanaya gelmisler. anam babam adanada tanisip evlenmisler. cok yokluk cekmisler. yedi yasina kadar, daha dogrusu babam eve ikinci karisin getirene kadar mutlu bir cocukluk gecirdim. sonrasinda evimiz cehenneme dondu. babam sik sik annemi dovup bizleri evden kovuyordu. benden iki yas kucuk leyla adinda kiz kardesim vardir. o yillarda cektigimiz acilari anletmek mumkun degil. annemin acili hallerini gormemek icin olmek isterdim.
yilmaz guney, lisede okurken and film sirketinde calismaya basladi. lise sonrasi ankara hukuk fakultesine girdi. sinema tutkusu nedeniyle daha sonra istanbul universitesi iktisat fakultesine gecti. bu donemde atif yilmazla tanisti ve bu vatanin cocuklari adli filmde ilk kez oyuncu olarak kamera onune gecti (1958). yeni ufuklar adli dergide yayinlanan oykuleriyle birlikte, oyunculugunu, senaristligini ve yonetmenligini de surdurdu. onuc adli dergide yayinlanan uc bilinmeyenli esitlik sistemleri adli oykusunden dolayi mahkum oldu (1961). pasakapisi ve nevsehirde 18 ay, konyada ise alti ay surgun kaldi. ilk hapisane deneyimini boynu bukuk olduler adiyla romanlastirdi. nebahat cehre ile evlenip bosandi. 1960li yillarda yesilcam piyasasina uyan filmlerde oynadi. aranilan oyuncular arasina girdi ve o donemde cok sevilen filmi cirkin kral adiyla anilmaya baslandi. 1969da askerligini musta yapti. mart 1972de siyasi olaylara karistigi gerekcesiyle tutuklandi. af yasasiyla yeniden ozgurlugune kavustu. fatos hanimla evlendi, bu evliliginden yilmaz adini verdigi bir oglu dunyaya geldi…
kesinlikle cirkin bir insan degildir....
kendi agzindan yasam oykusu ise soyledir:
bir sanatci olarak "yilmaz guney" diye bilinirim. asil adim yilmaz putundur. adim, zorluklar karsisinda egilmez, umutsuzluga kapilmaz, yilginliga dusmez ve basegmez anlamina gelir; soyadim putun ise bir dag meyvesinin kirilmaz cekirdegi demektir.
1937 yilinda, turkiyede, bir guney sehri olan adananin yenice koyunde dogdum. kurt asilli, topraksiz bir koylu ailenin iki cocugundan biriyim. annem dindardi ve okuma yazma bilmezdi. hâlâ sag... babam ise okuma yazmayi askerde ogrenmisti. annem gibi o da hic okula gitmemisti. 1976da ben kayseri cezaevindeyken oldu. mezarini goremedim...
dokuz yasimdan bu yana hayatimi calisarak kazandim. ilk isim dana gutmekti. liseyi adanada bitirdim. o yillar doruk adinda bir sanat dergisi cikardim. sanata merakliydim ve hikayeler yaziyordum.
1955te bir hikayemden oturu takibata ugradim. hakkimda dava acildi.
1957 yilinda istanbula, iktisat fakultesinde ogrenim gorme hayalleriyle geldim. fakat devam edemedim. 1955ten beri suren takibat ve mahkeme sonuclanmisti ve ben baslangicta yedi bucuk yil agir hapis ve iki bucuk yil surgun cezasina carptirildim. daha sonra temyiz mahkemesi karari bozdu, yeniden gorulen mahkeme sonucu cezam bir bucuk yil agir hapis ve alti ay surgun cezasina cevrildi. ogrenimim yarim kalmisti. onumdeki tek yol, kendimi hayatin okulunda, hayatin kabul ettigi ve dayattigi ogretmenler araciligi ile egitmekti. oyle yaptim...
kitaplar, sinema, is, cezaevi, acimasizlik, hayatin kati kurallari, toplumsal baskilar, kahpelikler, yigitler... karsilastigim zorluklari yenmek icin direnmek ve kararlilik...
ogretmenlerimden biri zordur... 1961 mayisinda cezaeviyle tanistim. 1962 araliginda cezam bitti. muhafazakarligiyla unlu konya sehrine surgune gonderildim. konya sinirlarindan cikamazdim. her aksam polise imza vermeliydim. en cok imzayi polis defterine attim. 180 defa...
1968de askere gittim. 1970 nisaninda dondum. hayatimdan calinan iki yil...
1971 mayisinda on binlerce aydin, sanatci, yazar gibi ben de gozaltina alindim. hakkimda hicbir delil yoktu. sadece kusku.
bir hafta gozaltinda tutulduktan sonra serbest birakildim; resmi olmayan bir emirle, sozlu bir emirle ve tehditle nevsehire uc ayligina yine surgun edildim. bu kez polise imzaya gitmiyordum, polis beni distan kolluyordu.
1972de, martin 16sinda, devrimcilere yardim gerekcesiyle tutuklandim. mahkeme sonucu 10 yil agir hapis ve surgun cezasina carptirildim. ecevit hukumetinin 1974 genel affiyla serbest birakildim. bugun ise ecevit cezaevindedir. 1974 eylulunde, bir cinayet olayina adim karisti ve 19 yila mahkum edildim. cezaevindeyken guney adli bir kultur-sanat dergisi cikardim. onuc sayi sonra sikiyonetimin yeniden gelmesi uzerine, dergimiz kapatildi ve hakkimda yazilarimdan oturu on ayri dava acildi. sucum, komunizm propagandasi yapmak, milli duygulari zayiflatmak, halki suc islemeye tesvik etmek, suc sayilan fiileri ovmek ve devletin icte ve dista itibarini sarsmak... istenen ceza toplami yaklasik 100 yil... 1981 ekiminde, izinli ciktigim isparta yari-acik cezaevine donmedim. sonra da yurt disina ciktim. 1981 ekimine kadar, yaklasik oniki yilimi cesitli cezaevlerinde gecirdim. bu oniki yil icinde, ikisi yari-acik olmak uzere onbes cezaevi tanidim ulkemden ayrildiktan sonra ilk aylarda uc davanin sonuclandigini, sonucta, toplam 20 yil agir hapis, 7 yila yakin da surgun cezasi aldigimi ogrendim... obur davalarim devam etmekte; ancak henuz hangileri sonuclandi, ne kadar daha ceza aldim, bilmiyorum...
bir sanatci olarak "yilmaz guney" diye bilinirim. asil adim yilmaz putundur. adim, zorluklar karsisinda egilmez, umutsuzluga kapilmaz, yilginliga dusmez ve basegmez anlamina gelir; soyadim putun ise bir dag meyvesinin kirilmaz cekirdegi demektir.
1937 yilinda, turkiyede, bir guney sehri olan adananin yenice koyunde dogdum. kurt asilli, topraksiz bir koylu ailenin iki cocugundan biriyim. annem dindardi ve okuma yazma bilmezdi. hâlâ sag... babam ise okuma yazmayi askerde ogrenmisti. annem gibi o da hic okula gitmemisti. 1976da ben kayseri cezaevindeyken oldu. mezarini goremedim...
dokuz yasimdan bu yana hayatimi calisarak kazandim. ilk isim dana gutmekti. liseyi adanada bitirdim. o yillar doruk adinda bir sanat dergisi cikardim. sanata merakliydim ve hikayeler yaziyordum.
1955te bir hikayemden oturu takibata ugradim. hakkimda dava acildi.
1957 yilinda istanbula, iktisat fakultesinde ogrenim gorme hayalleriyle geldim. fakat devam edemedim. 1955ten beri suren takibat ve mahkeme sonuclanmisti ve ben baslangicta yedi bucuk yil agir hapis ve iki bucuk yil surgun cezasina carptirildim. daha sonra temyiz mahkemesi karari bozdu, yeniden gorulen mahkeme sonucu cezam bir bucuk yil agir hapis ve alti ay surgun cezasina cevrildi. ogrenimim yarim kalmisti. onumdeki tek yol, kendimi hayatin okulunda, hayatin kabul ettigi ve dayattigi ogretmenler araciligi ile egitmekti. oyle yaptim...
kitaplar, sinema, is, cezaevi, acimasizlik, hayatin kati kurallari, toplumsal baskilar, kahpelikler, yigitler... karsilastigim zorluklari yenmek icin direnmek ve kararlilik...
ogretmenlerimden biri zordur... 1961 mayisinda cezaeviyle tanistim. 1962 araliginda cezam bitti. muhafazakarligiyla unlu konya sehrine surgune gonderildim. konya sinirlarindan cikamazdim. her aksam polise imza vermeliydim. en cok imzayi polis defterine attim. 180 defa...
1968de askere gittim. 1970 nisaninda dondum. hayatimdan calinan iki yil...
1971 mayisinda on binlerce aydin, sanatci, yazar gibi ben de gozaltina alindim. hakkimda hicbir delil yoktu. sadece kusku.
bir hafta gozaltinda tutulduktan sonra serbest birakildim; resmi olmayan bir emirle, sozlu bir emirle ve tehditle nevsehire uc ayligina yine surgun edildim. bu kez polise imzaya gitmiyordum, polis beni distan kolluyordu.
1972de, martin 16sinda, devrimcilere yardim gerekcesiyle tutuklandim. mahkeme sonucu 10 yil agir hapis ve surgun cezasina carptirildim. ecevit hukumetinin 1974 genel affiyla serbest birakildim. bugun ise ecevit cezaevindedir. 1974 eylulunde, bir cinayet olayina adim karisti ve 19 yila mahkum edildim. cezaevindeyken guney adli bir kultur-sanat dergisi cikardim. onuc sayi sonra sikiyonetimin yeniden gelmesi uzerine, dergimiz kapatildi ve hakkimda yazilarimdan oturu on ayri dava acildi. sucum, komunizm propagandasi yapmak, milli duygulari zayiflatmak, halki suc islemeye tesvik etmek, suc sayilan fiileri ovmek ve devletin icte ve dista itibarini sarsmak... istenen ceza toplami yaklasik 100 yil... 1981 ekiminde, izinli ciktigim isparta yari-acik cezaevine donmedim. sonra da yurt disina ciktim. 1981 ekimine kadar, yaklasik oniki yilimi cesitli cezaevlerinde gecirdim. bu oniki yil icinde, ikisi yari-acik olmak uzere onbes cezaevi tanidim ulkemden ayrildiktan sonra ilk aylarda uc davanin sonuclandigini, sonucta, toplam 20 yil agir hapis, 7 yila yakin da surgun cezasi aldigimi ogrendim... obur davalarim devam etmekte; ancak henuz hangileri sonuclandi, ne kadar daha ceza aldim, bilmiyorum...
(bkz: canim sevdigim yuregim)
1937de adana’da doğdu, 1984te paris’te yaşamını yitirdi. asıl ismi yılmaz pütün. ilk ve orta öğretimini adana’da tamamladı. pamuk işçiliğinden muhasebeciliğe kadar çeşitli işler yaptı. film şirketlerinde memur olarak çalıştı. edebiyatla ilgilendi. şiir ve öyküler yazdı. ankara hukuk ve istanbul üniversitesi iktisat fakültesi’nde bir süre öğrenim gördü. ankara’da atıf yılmaz’la tanıştı. senaryolarına yardımcı oldu, ona asistanlık ve oyunculuk yaptı. 1956’da komünizm propagandası yaptığı suçlamasıyla yargılandı. 1961’de 1.5 yıl hapse mahkum oldu. 1963’te çıktı. 1966’da at avrat silah filmiyle yönetmenliğe başladı. bana kurşun işlemez (1967), benim adım kerim (1967), pire nuri’nin ardından (1968) filmlerini çekti. ilk önemli yapıtı olan seyyit han’ı 1968’de tamamladı. 1969’da aç kurtlar filmini doğu’da çekti. türkiye’de "çirkin kral" olarak tanındı ve sevildi. 1970’te çektiği umut filmi türk sinemasının en iyi filmlerinden biri olarak gösterilir. umut’u, acı (1971) ve ağıt (1971) filmleri izledi. 1971’de umutsuzlar ve baba filmlerini tamamladı. 1972’de siyasal olaylara karıştığı gerekçesiyle tutuklandı. 1974’te serbest kaldı. arkadaş filmini çekti. yarım kalan zavallılar adlı filmini atıf yılmaz, yine yarım kalan endişe filmini yardımcısı şerif gören tamamladı. 1974’te cinayetten tekrar tutuklandı. 18 yıla mahkum oldu. cezaevindeyken şiirler, romanlar, senaryolar yazdı. 1981’de cezaevinden kaçıp yurtdışına çıktı. 1983’te yurttaşlıktan çıkarıldı.
eserleri
yayinlanmiş senaryolari:
umut (1975)
umutsuzlar (1975)
arkadaş (1975)
seyyit han (1976)
ağıt (1976)
endişe (1976)
aç kurtlar (1977)
acı (1977)
diğer kitaplari:
hücrem (1975)
salpa (1975)
sanık (1975)
selimiye mektupları (1976)
seçimlerde chp neden desteklenmelidir (1977)
soba pencere camı ve iki ekmek istiyoruz (1977)
faşizm üzerine (1979)
paris komünü üzerine (1979)
oğluma hikayeler (1979)
ödülleri
1972 orhan kemal roman armağanı boynu bükük öldüler romanıyla
1970 altın koza ödülü umut filmiyle
baba filmiyle altın koza ödülü (geri alındı)
1982 cannes film şenliği’nde altın palmiye ödülü yol filmiyle. (missing filmiyle paylaştı)
eserleri
yayinlanmiş senaryolari:
umut (1975)
umutsuzlar (1975)
arkadaş (1975)
seyyit han (1976)
ağıt (1976)
endişe (1976)
aç kurtlar (1977)
acı (1977)
diğer kitaplari:
hücrem (1975)
salpa (1975)
sanık (1975)
selimiye mektupları (1976)
seçimlerde chp neden desteklenmelidir (1977)
soba pencere camı ve iki ekmek istiyoruz (1977)
faşizm üzerine (1979)
paris komünü üzerine (1979)
oğluma hikayeler (1979)
ödülleri
1972 orhan kemal roman armağanı boynu bükük öldüler romanıyla
1970 altın koza ödülü umut filmiyle
baba filmiyle altın koza ödülü (geri alındı)
1982 cannes film şenliği’nde altın palmiye ödülü yol filmiyle. (missing filmiyle paylaştı)
gercek adi : (bkz: yılmaz pütün)
hayat bize
...hayat bize
mutlu olma şansı
vermedi sevgili
biz kendimizden
başka herkesin
üzüntüsünü üzüntümüz,
acısını acımız yaptık
çünkü. dünyanın öbür
ucunda hiç tanımadığımız
bir insanın göz yaşı bile
içimizi parçaladı. kedilere
ağladık, kuşların yasını tuttuk...
yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat
karşısında bizi zayıf yaptı. aslında
ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
ne güzeldir bilmediğin birinin derdine
üzülebilmek ve çare aramak. ben bütün
hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
yaşamak ne güzeldir be sevgili...sevinerek,
severek, sevilerek, düşünerek... ve o
vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın...
yılmaz güney
...hayat bize
mutlu olma şansı
vermedi sevgili
biz kendimizden
başka herkesin
üzüntüsünü üzüntümüz,
acısını acımız yaptık
çünkü. dünyanın öbür
ucunda hiç tanımadığımız
bir insanın göz yaşı bile
içimizi parçaladı. kedilere
ağladık, kuşların yasını tuttuk...
yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat
karşısında bizi zayıf yaptı. aslında
ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
ne güzeldir bilmediğin birinin derdine
üzülebilmek ve çare aramak. ben bütün
hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
yaşamak ne güzeldir be sevgili...sevinerek,
severek, sevilerek, düşünerek... ve o
vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın...
yılmaz güney
kanaltürkte sabaha karşı filmlerine rastlanabilmektedir..1 haftada 2 kez denk geldim ben..
unlu olmadan once amcasi veya dayisiyla birlikte, koy koy dolasarak hali sattigini isitmistim.
(bkz: baba)
umutsuzlar ve baba adlı muhteşem filmlerin oyuncusu,senaristi ve yönetmenidir,siyasi görüşü tartışılabilir ancak sineması tartışılmaz.
politik görüşünü tartışmaya dahi açmayacağım, yolundan ilerlediğimiz büyük sanatçı.filmlerine olmasa da edebi eserlerine olan hayranlığım hayata bakışımı da değiştirmiştir.özellikle sanık, hücrem ve soba pencere camı ve iki ekmek istiyoruz adlı kitapları okunmaya değerdir.
keşke yaşasaydı dediğim insanlardan birisi.
yilmaz guney’in bir konusmasi:’’daglarimiz, ovalarimiz ve irmaklarimiz bizi bekliyor. biz bütün ömrümüzü, gurbette gecirip gurbet türküleri söylemek istemiyoruz. biz, yigitlikleriyle destanlar yazmis bir halkiz ve bize duran bütün güclükleri yenecek azme, kararlilaga ve kosullara sahibiz. dost ve düsman herkes bilsin ki kazanacagiz! mutlaka kazanacagiz! bir köle olarak ölmektense bir özgürlük savascisi olarak ölmek daha iyidir!.’’
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?