1 - asla yanlış otobüse binmeyin, binerseniz bile kimseye çaktırmayın,sakin olun,asla şehir dışına çıkmazlar.
2 - arka kapıdan binerseniz taksim meydanında sallandırlar.sakının.
3 - akbil türevi çihazlar boş çıkarsa izmir’de denize dökerler.yüzme öğrenin.
4 - ön tarafa uzattığınız dolu akbil pasonuz size boş çikolata paketi olarak döner dikkat edin.
5 - yaşlılara yer vermekten hoşlanmıyorsanız arkalara ilerleyin, oraya kadar asla gelemezler.
6 - mercedes hızlı, man gürültülü, ikarus’lar yavaştır.şansınıza..
8 - bilet yahut paso yerine para teklif ederseniz şöförden ayar sersiniz ve unutmayın ki şöförler ayar için levye kullanır.
9 - arka tarafa ilerleyin, arka tarafa ilerleyin, arka tarafa ilerleyin.o kadar ilerleyin ki mevsim normlarını bile farklı algılayın.
10 - önceden sizi uyarmasını istediğiniz şöföre güvenirseniz indiğiniz yer her zaman son durak olur.
11 - mensubu olduğunuz dine ait en az üç çeşit dua ezberleyin.ne olur ne olmaz.
12 - erkek ya da kız ne olursanız olun fortçulara dikkat edin.gerçek bir fortçu asla cinsiyet ayrımı yapmaz.
13 - ayakta uyumaya çalışmayın.sadece atlar ayakta uyuyabilir.
14 - tavandaki havalandırma penceresi tuzaktır asla açmaya çalışma.madara olursun.
15 - camları açmak için de uğraşma.ne de olsa az sonra yaşlı teyze kapatmanı isteyecek.
16 - arka kapıya biri sıkıştığında kaptannnnnn ölen var, diye yükses sesle bağır ki şöför mevzunun ciddi olduğunu anlasın.
17 - sıkıldım..
yeni başlayanlar için belediye otobüsü
paranız yere dü$erse, egilip almaya kalkmayın. ba$ınızın götünüzün sadakası olsun. evet.
kafanızı bir yere çarptığınızda bozuntuya vermeyin sakın. suç şöfördeymiş gibi söylenin.
aynı güzel kızla,aynı saatte,aynı otobüste 5 kereden fazla karşılaşmadan aşık olmayın.sonra bir gün keser ayağını,kırık kalple kalırsınız otobüsün arka camına yaslanmış bir şekilde.
okula bunlarla gidip geliyorsanız, mezun olduğunuzda okuduğunuz alanda iş bulamayabilirsiniz ama sirkte çalışacak kadar denge kabiliyeti geliştirmiş olursunuz. ne yazık ki bu ülkede sirk geleneği de yok.
tehlike ânında camı kırmak için var olan çekiçle fazla uğraşmayın. sakin sakin dursun yerinde. bir arkadaş alıp evine götürmüştü. canı sıkıldığında kıçına soktuğunu tahmin ediyoruz.
- viraj alırken şoföre el şakası yapmayın.
- yolda gördüğünüz arkadaşlarınıza maymunluk yapmayın. dikkat çekmek için fanilanızı sallamayın.
- hamile bayanlara, engellilere, yaşlılara ve yanında sap olmadığından emin olduğunuz daş hatunlara yer verin.
- içerdeyken işaret fişeği kullanmayın. (tavana çarpıp kalıyor. paranıza yazık)
- cep telefonuyla konuşurken gelen uyarılara "sana ne lan dingil" diye cevap vermeyin. (yumruğun nereden geldiğini anlayamazsınız)
- yolda gördüğünüz arkadaşlarınıza maymunluk yapmayın. dikkat çekmek için fanilanızı sallamayın.
- hamile bayanlara, engellilere, yaşlılara ve yanında sap olmadığından emin olduğunuz daş hatunlara yer verin.
- içerdeyken işaret fişeği kullanmayın. (tavana çarpıp kalıyor. paranıza yazık)
- cep telefonuyla konuşurken gelen uyarılara "sana ne lan dingil" diye cevap vermeyin. (yumruğun nereden geldiğini anlayamazsınız)
her daim keyfe/kedere gebe bir mekandır belediye otobüsü...o nedenle;
madde 1: etrafınızda değdirmeye müsait bir bey amca varsa;
"dikkat otomatik kapı çarpar " uyarısına rağmen kapının oraya sıkı$ıverin.çarpan kapı olsun...
madde 1: etrafınızda değdirmeye müsait bir bey amca varsa;
"dikkat otomatik kapı çarpar " uyarısına rağmen kapının oraya sıkı$ıverin.çarpan kapı olsun...
madde 2:akbili direkt olarak basmadan önce; yan tarafta bulunan demir platformda kontrol edin.allah muhafaza bitmi$tir,ötüverir;
(bkz: donidon donidon"> [gbkz]donidon donidon)
(bkz: donidon donidon"> [gbkz]donidon donidon)
madde 3:$oförün ; "beyler arkaya dogru ilerleyelim ortalar bombo$" uyarısını zerre dikkate almayın, çünkü ne kadar kıpırdarsanız; o kadar istif olursunuz.
madde 4: ineceğiniz duraktan en az iki durak önce kapının oraya doğru sürünme pozisyonu alın.eğer bunu ba$aramazsanız; yıllarca o kalabalıktan kurtulamayabilir, o otobüsten inemeyebilirsiniz.
eğer bindiğiniz otobüs körüklüyse körüğünün önündeki demirlere tırmanıp oturmayın, 90 derece dönüşlerde körüğün arasında ezilme ihtimaliniz çok yüksektir, sıkışırsınız.
dale don daleyi dinliyin ama cep telfonundan veya mp3 playerdan degil; direk walkman ile dinleyin; otobus tecrubenize bi faydası olmaz ama beni cok guldurur...
madde 9: kitap veya gazete okumak için doğru mekanda değilsiniz.zira sayfanın hemen sol kö$esinde; bir çene,bir alın,bir yanak ve tabi ki bir göz kaçak okuyuculuk yapıyor.kapatın o gazeteyi! bu kadar yakınlığa ne gerek var.
madde 10: sakın $oförle iti$meye kalkmayın.zira belediyedeki akrabasal kadrola$ma sonucu muhatabınız; ba$bakanımız sayın tayyip erdoğanın amcasının oğlunun kuzeniyle uzaktan akraba olan dayı oğlu olabilir.
(bkz: aman diyim)
(bkz: aman diyim)
kapıya dayanmayınız uyarısını uyanıklık edip tükenmez kalemle p harfini r harfine dönüştürerek güya fordçulara gözdağı vermeyiniz. onlar utanmazlardır. yüzüne tükürsen yarabbi şükür derler.
(bkz: tohumlar fidana fidanlar ağaca ağaçlar ormana ormanlar fordçuya)
(bkz: tohumlar fidana fidanlar ağaca ağaçlar ormana ormanlar fordçuya)
otobüsten inerken ön kapıyı kullanmayın. bu toplum kurallarına aykırıdır.
ön kapı otobüs’e giriş kapısıdır. uyanıklık yapıp önden dışarlayayım derken arkanızdan olabilirsiniz.
ön kapı otobüs’e giriş kapısıdır. uyanıklık yapıp önden dışarlayayım derken arkanızdan olabilirsiniz.
akbil alın. daha sonra ankara gelin. akbili de bikenarda tutarsınız hatıra olarak.
şoförlere kati surette çok bilinmeyenli sorular sormayın. dikkati dağılır da kaza olur diye değil, isteseniz de otobüs şoförlerinin dikkatini toparlayamazsınız zaten; sorduğunuz soruya cevap alana kadar, neyin cevabını aradığınızı unuttururlar size.
gitmek istediğim yerden geçip geçmediğinden emin olamadığım ama yine de binmiş bulunduğum otobüste yaşadığım diyalog şudur :
+ afedersiniz, sefaköyden geçmiyor değil mi ?
tabi ters köşeye yatırdığım bu soru ile bey abi afallamış ve soruyu tekrarlatmıştır.
- anlayamadım, nasıl ??
+ sefaköyden diyordum, geçmiyorsunuz değil mi ?
yine anlaşılamamıştır ve bu kez kafasını aşşağıya eğip soruyu kendine tekrarlayarak :
+ bu nasıl bir soru ? diye cevap vermiştir.
bunun ardından ise ben soruyu unutmuş ve
- ne sorusu ? diye kendi kendime düşünürken otobüsün orta kısımlarına doğru ilerlerim.
bu diyalog ile belirttiğim gibi sakın içinde 2 bilinmeyenden fazla denklem barındıran cümle kurmayın.
gitmek istediğim yerden geçip geçmediğinden emin olamadığım ama yine de binmiş bulunduğum otobüste yaşadığım diyalog şudur :
+ afedersiniz, sefaköyden geçmiyor değil mi ?
tabi ters köşeye yatırdığım bu soru ile bey abi afallamış ve soruyu tekrarlatmıştır.
- anlayamadım, nasıl ??
+ sefaköyden diyordum, geçmiyorsunuz değil mi ?
yine anlaşılamamıştır ve bu kez kafasını aşşağıya eğip soruyu kendine tekrarlayarak :
+ bu nasıl bir soru ? diye cevap vermiştir.
bunun ardından ise ben soruyu unutmuş ve
- ne sorusu ? diye kendi kendime düşünürken otobüsün orta kısımlarına doğru ilerlerim.
bu diyalog ile belirttiğim gibi sakın içinde 2 bilinmeyenden fazla denklem barındıran cümle kurmayın.
"neden genç olduğumuz bir tek otobüste akıllarına gelirki"haykırışını henüz dile getirmediyseniz çok acemisiniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?