buna mecbur kalmanın yavan tadı kendini kötü hissettiğin bir durum doğururken; çoğu kez "hayatımdan defol git" isyanından daha asil bir yoldur.
konusuna bak finalini al modeli bir yapım derailed. tüm koşturmaca tüm atraksiyon dolu sekanslar aslında filme bağlayıcı bir teknikle çekildiğinden görsel kurgu senaryoyu ezmiş geçmiştir.
yazısı güzel olanı tabibler odasına almıyorlarmış o derece çirkin yazı emsalidir.
1999 sularında özellikle beşiktaş mefte sıcak havalarda sahile çıkartma yapıldığından o yılın kazananları elde avuçta az idi.eğitim kadrosu oldukça itinayla seçilmiş,ticari açgözlülüğü protesto ettiği için ayrıca saygı duyduğum dershane.
bir bu birde mulholland drive pek muhterem lynchin ömür yiyen yapımlarıdır. kara film kategorisinde kült madalyasına aday filmidir, pek sevdiğim söylenemez. özellikle video kaset sahnesi tekrar tekrar pek sevimsizleştirmiştir.
ne kitap kurtları gördüm kafaları ellerindeki kitap kadar çaplı yani birnevi tuğla kalınlığındaydı,velevki kitap okumak jargonu, kitabın içeriğini, anlattığı dünyayı, kimin hangi dille anlattığı gerekliliğinden yitmiş ve tam bir klişe halini almıştır ve bu acıdır.kitap okumayı belli bir seçicilik dahilinde yapan insanlara saygı duymamak da büyük bir ahmaklık olurken, insana derinlik verenin sadece kitapların insana yakınlığı olduğunu iddia etmek çok yerinde değildir. dolayısıyla başka bir aleme kapı açan kitapları okumayan insan mı?yoksa salt kitap okumayan insan mı?işte bu ayrım önemlidir.
edit: kocasını netten 700 kişiyle hışır eden kadında yazdıklarına kitap diyor bu ülkede hatırlatırım.
edit: kocasını netten 700 kişiyle hışır eden kadında yazdıklarına kitap diyor bu ülkede hatırlatırım.
evet zihine tecavüz eden, kaldırılması sindirilmesi zor bir detaydır. yumurtalar itinayla soyulur nasıl iştir ki herkeze(bunu yapan dörtlü takım halinde aileyse)en az ikişer üçer yumurta haşlanmıştır ve gnam gnamm efektiyle yumurtaları yerler asıl shov sonra başlar,tüm otobüs metan gazını soluya soluya gideceği yere kadar ölümlerden ölüm seçer.
edit:çocukluğumun en kötü anısıdır, şükür devir değişti insan değişti.
edit:çocukluğumun en kötü anısıdır, şükür devir değişti insan değişti.
diyabet ürünler ve sunta etiform türevleri için cuk oturan benzetme.
bağımsız sinema müdavimlerini hüsrana uğratsa da(ben gibi)amerikan zottiri filmler endüstrisi içinde bikaç nedenle daha iyi bir yerde denilebilinir.lakin festivalde yer alacak bir film olmamalıydı.
edit: bir nevi; okadar uzun boylu değil.
edit: bir nevi; okadar uzun boylu değil.
uyuşturucu müptelası iki sevgilinin tedarik etmek için iç kanırtan yollara başvurmalara kadar gittiği, requem e konu itibariyle benzerlikler taşıyan neil armfield filmi.
edit: başroldeki kızımızın(abbie cornish)delirip tüm evin duvarlarına giriştiği sahne yutkunmakta zorluğa mahal verebilir.
edit: başroldeki kızımızın(abbie cornish)delirip tüm evin duvarlarına giriştiği sahne yutkunmakta zorluğa mahal verebilir.
sloganda küçük bir değişikliğe ihtiyaç duyulmakla beraber şöyle zikredilmesi daha makbüldür."koçtaş a gidiyorum kocamı çok seviyorum." hangi kadını görsem kudurmuş gibi alıveriş yapıp kocalarına geçiriyorlar ev sevgilerinin faturalarını.
tam bir "iclal aydın" vakasıdır.herşeyi yapabileceğini düşünüp hiçbirşeyin hakkını veremeyen dondini insan niyetidir.
bir ara sosyete sigarası denilen garip tabirle anılmaya başlanan bu meletin,vücutta ani şeker düşmesine yol açtığı için çok tatlı yedirmesine ek olarak,boku çıkarılacak kadar kullanıldığında(misal üç beş gün ardarda durmamacasına)"askıda kalmak" diye ifade edilen(bağlanmakta denilir)traji-komik hadiseye de yol açtığı bilinmektedir.
edit:bütün sosyete tarlabaşında,susam sokakta.
edit:bütün sosyete tarlabaşında,susam sokakta.
"aşk hastası" gibi gereksiz bir kulbu beşere takızlamış, aşktan muhteva bir kavram olmalı bu kavram yada olmamalı mı.
akrostiş yazıp buraya göndersem silleler eşliğinde gerisin geriye gönderileceğim başlık.
"keje" adlı bir parçaları vardır,dinlemesi de unutması da zordur,yıllar önce dinlenip hala akılda olandır.
edit:keje bakma bana öyle asar kendimi öldürürüm diye bitiyordu,o nasıl ince sızı veren laftır o.
edit:keje bakma bana öyle asar kendimi öldürürüm diye bitiyordu,o nasıl ince sızı veren laftır o.
tırsıtıcıdır.
"r" leri söyleyemeyen ülkücü.
edit: beni de kendinize benzettiniz!
edit: beni de kendinize benzettiniz!
şimdilerde taş atana silah çekiyorlar.
edit:üniversitelerin kanlı tarihi.
edit:üniversitelerin kanlı tarihi.
steve buscemi yönetmenliğinde 2006 yapımı iyi mi kötü mü karar veremediğim sinema filmi. başrol oyuncularından liv taylerin oyuculukla ilgili başarı grafiği adına biraz fikir veriyor film.
edit:alternatifi bol bir yapım olduğunu düşünmek mümkün,örneğin 101 reykjavık.iki filmi karıştırsan kimse anlamaz.
edit:alternatifi bol bir yapım olduğunu düşünmek mümkün,örneğin 101 reykjavık.iki filmi karıştırsan kimse anlamaz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?