asaletin şanındandır affetmek,sen affettikçe büyürken affettiğinse seni bir daha kazanamayacağını bildiği halde hayatını ver desen verecek kıvama gelir.
başlayana kadar çizimlerden olsa gerek başlamanın insanı darlandırdığı lakin başlayınca çok keyif veren sayfa.
haris alexiou ve sezen aksunun seslendirdiği hissettirdikleri, sarsıntısı anlatılmaz enfes şarkı.şöyledir sözleri
gidiyorum yine bu şehirden ayaklarım geri geri
tekerlekler almış başını dönüyor
sanki bütün büyük aşkların ortak kaderi
ah beni en çok bu mahvediyor
ah beni beni,ah beni ah beni beni
nerelere gideyim nasıl edeyim
al beni beni sar beni beni
saramazsan eğer körfeze bırak gurub ile söneyim..
gidiyorum yine bu şehirden ayaklarım geri geri
tekerlekler almış başını dönüyor
sanki bütün büyük aşkların ortak kaderi
ah beni en çok bu mahvediyor
ah beni beni,ah beni ah beni beni
nerelere gideyim nasıl edeyim
al beni beni sar beni beni
saramazsan eğer körfeze bırak gurub ile söneyim..
akıl fikir bırakmayan versiyonunu hatice adlı ortaya karışık şarkıcının seslendirdiği türkü.
tarlabaşına inerken sağ kolda olan mekanda içki sonrası enfes tadlar tadarken, babacan garsonları neredeyse işkembeyi eliyle içirir müşteriye. biraz tuzlu geldiği söylenmesine rağmen yediğin o harika kelle paça aldığı parayı sonuna kadar haketmektedir,zerde tatlısı da pek lezizdir yediğinde içini mayıştırır.
taksimde,asıl tercih ettiğin mekanda içerek iyice "olduğun"da sakinliğin, sükunetin,dostlarla enfes sohbetlerin akabinde gidip içinden bambaşka bir sen çıkan ayıkken yarım saat zinhar katlanamayacağın herkezin heryerini oynatarak deli gibi dans ettiği, kalabalığı sabaha kadar devam eden,akabinde gittiğin işkembeci de sanki orda gerdan kıran sen değilmişsin gibi normale döndüğün mekan.
fabrikasyon kızlarımız için yeni bir aksesuar.
göxelin mikrokozmozuna salyangoz olarak, okynin saftiriklerine bir fill rıza abi olarak misafir olan,burnunu çizmek için kaç hokka mürekkep gittiğini merak ettiğim emektar kaligraf.
kaktüs çiçeği yılda bir kez açan görebilmenin gerçekten şans olduğu bir çiçektir,çok kısa süre kaktüsün üzerinde kalır,çok güzel zarif narin bir çiçektir kaktüsle tezatlığı şaşırtıcıdır.
izlediğim en nefis oyunlardan biri "kaktüs çiçeği".cihan canova(çiçek taksiden hatırlarsınız)ve seray gözlerin(yabancı damat)keyiften deliye döndüren performansıyla oyunun bitiminde yüzünüzde mayhoş bi ifade güne devam edersiniz.yalana bulaşmış bir diş hekiminin yanıbaşında duran ona göre kaktüs çiçeği olan kadının çiçeğini açınca "aşk" olduğunu farketmesi enfes bir mizahla anlatılmıştır.
hergün biraz daha ısındığım sayfasına geçerken yandan yandan gülmeye başladığım penguende kendine sağlam bir yer edineceğine inandığım genç çizer.yiğit özgür’ün bir dönem ev arkadaşı olduğu söylenir.bu hafta yine döktüren çizer,düğüne götürülmeyen bir çocuk çizimi var ki sabahlar olmasın tadında.
eller cepte ağzını toplayamaz halde yanında ki garip kadınları kışılamaları müzik adamlığının önüne geçmiş ortaya karışık zat.
anlamını bilmeden birşeyler olmak isteyen heryer de olmaya kalkışabilir sükunetiyle karşılanan hareketler şakalar vb.
zülfü livanelinin güzel yorumuyla vakti zamanında dinlenmiş bilinen nazım şiiri.
en uzak sahil,pek güzel pek ala.
b rh+
gırla demogoji gırla pespayelik yaptığı programlar yetmeyip gözünü birde tozlu yollara diken tv madarası kişinin yeni imitasyon programı.
bundan bize ne demenin kaçınılmaz olduğu hadise.sıkıcı, sevimsiz gereksiz olduğunu belirtmenin bir işe yaramadığını gösteren çevreye rahatsızlık verdiği için özür dilemeyen kalemin bir diğer çalışması.
bu hafta;
-çay tabağında suyla mimar sinan’nın sınavına geldiğim için içeri alınmadım..mına kii..dökmeden damlatmadan bi de marmara’ya kastıracam.yine içeri almazlarsa harbi torpil işliyordur.
mimar sinan’nın kapısında yetenek sınavına gelmiş, cepte palet,guajlar,fırçalar elde çay ocaklarında kullanılan kırmızı beyaz bardak altlığı,su koymuş içine tiyir tiyir dökmeden taşıyor. hey yavrum hey harikasın.
-çay tabağında suyla mimar sinan’nın sınavına geldiğim için içeri alınmadım..mına kii..dökmeden damlatmadan bi de marmara’ya kastıracam.yine içeri almazlarsa harbi torpil işliyordur.
mimar sinan’nın kapısında yetenek sınavına gelmiş, cepte palet,guajlar,fırçalar elde çay ocaklarında kullanılan kırmızı beyaz bardak altlığı,su koymuş içine tiyir tiyir dökmeden taşıyor. hey yavrum hey harikasın.
ertesi gün yaptığı her hata mübah olması gereken, daha listede dinleyeceği birsürü nağme olan iddialı beşer atağı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?