doğru yol partisi’nin kısa adıdır.parti demokrat parti’nin devamı olduğunu söylemektedir ve amblemi de zaten buradan gelmektedir.yıllardır türkiye’yi yönettiği ve ne hale getirdiği belli olan partilerdendir.
bu parti içinde ülkücü, gerici, liberal tüm çıkar çevreleri yer almaktadır.gerektiğinde dine, gerektiğinde milliyetçiliğe sarılan bu parti gerektiğinde en demokrat biziz ifadesini kullanabilmektedir.doğuda toprak ağalarını, kırsalda bilinçsiz, çeşitli duygularını sömürdüğü halkı, büyük şehirlerde ise zenginliğini kullanarak siyasi propaganda yapıp oy alan partidir.
(bkz: #324673)
devrimci rus şair 1909da doğdu. makine teknisyenliği, buharlı lokomotifte ateşçilik gibi işlerde çalıştı. tek kitabı olan "motor türküleri" ( 1940 ) nikolo yonkov imzasıyla yayımlandı. 1942 martında tutuklandı. 23 temmuz 1942de sofya yedek subay okulunda ( şimdi müzedir ) altı arkadaşı ile kurşuna dizilerek öldürüldü. 19 haziran 1953te budapeştede bir törenle dünya barış konseyinin onur ödülü "halklar arasında barış ve dostluk amacına yaptığı katkıdan ötürü bulgar şairi ve ulusal kahramanı" n. vapstarova verildi.http://www.siir.7p.com/vapstarov.htm linkinden alınmıştır.
aşağıdaki açıklamayı yapan , türkiyedeki en saygın insan hakları alanındaki örgütlerdendir.
sesonline net:türkiye insan hakları vakfı yönetim kurulu başkanı yavuz önen, israil’in lübnan’ı işgali ve sivillere yönelik saldırıları karşısında birleşmiş milletler’in harekete geçmesi isteğiyle 9 ağustos günü genel sekreter kofi annan’a bir mektup gönderdi.
mektupta, başta birleşmiş milletler antlaşması olmak üzere uluslararası anlaşmaların birleşmiş milletler’e verdiği görevlere dikkat çekildi ve örgütün acilen harekete geçmesi istendi.
mektubun, kofi annan’ın yanı sıra, birleşmiş milletler insan hakları yüksek komiseri louise arbour’a, irct (international rehabilitation council for torture victims-işkence mağdurları için tedavi merkezleri uluslararası konseyi) başkanı dr abdel hamid afana’ya, irct genel sekreteri brita sydhoff’a, gazze ruh sağlığı merkezi (gaza community mental health programme) başkanı dr eyad sarraj’a, filistin, israil ve lübnan’daki diğer insan hakları örgütlerine de iletildiği bildirildi.
mektubun tam metni
sayın kofi annan
birleşmiş milletler genel sekreteri,
ülkemizin de yer aldığı ortadoğu’da yıllardır savaşlar nedeniyle yaşanmakta olan insanlık dramının son günlerde aldığı boyut bizlerde, büyük bir üzüntü, kaygı, ve hayal kırıklığına yol açmaktadır.
bilindiği gibi israil devleti başlattığı askeri harekat ile birleşmiş milletler üyesi bir devlet olan lübnan’ı işgal etmiştir. israil devleti çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan sivillere; sağlık, enerji, ulaşım ve su tesisleri dahil olmak üzere tüm altyapı sistemlerine yönelik saldırılarının yanı sıra askeri veya askeri amaçla kullanıldığını düşündüğü sivil hedef ve yapılara yönelik orantısız güç kullanmaktadır. bütün bunların sonucunda lübnan’da başta yaşam hakkı, kişi güvenliği ve barınma hakkı olmak üzere en temel insan hakları ihlal edilmekte, adeta bir halkın topyekün cezalandırması ve imha süreci yaşanmaktadır. israil devletinin, cenevre sözleşmeleri ve uluslararası ceza mahkemesi tüzüğü bakımından suç oluşturan bu saldırılarını büyük bir üzüntü ve kaygı ile izlemekte, bölgenin geleceği açısından da kalıcı ve giderilmez sorunlara yol açacağını düşünmekteyiz.
başında bulunduğunuz birleşmiş milletler antlaşması’nın 1. maddesine göre “uluslararası barış ve güvenliği korumak, saldırganlık ve diğer barış bozucu tüm eylemleri bastırmak üzere etkin ve toplu önlemler almak”, birleşmiş milletler’in temel amacıdır. yine birlemiş milletler’in en önemli belgesi olan insan hakları evrensel bildirgesi’nin 3. maddesi herkesin yaşama, kişi özgürlüğü ve güvenlik hakkı olduğunu belirtirken, 28. maddesi ise söz konusu bildirge’de ileri sürülen tüm hak ve özgürlüklerin tam olarak gerçekleşeceği bir toplumsal ve uluslararası düzenin bulunması gerektiğini belirtir.
tüm bunlara karşın bugün lübnan’da gerçekleşen hak ihlallerini önleyecek, yaşanan insanlık ayıbına/dramına son verecek hiçbir toplumsal ve uluslararası düzenin bulunmaması, barışı yok edici saldırganlıkları ve tüm eylemleri bastırmak üzere etkin ve toplu önlemlerin alın(a)maması birleşmiş milletler’in varlık nedenine kuşkuyla bakılmasına yol açmaktadır.
yıllardır ülkemizde ve dünyada başta işkence olmak üzere tüm hak ihlallerinin son bulması için uğraş veren bir kurum olarak, evrensel bildirge’nin başlangıç cümlesinde ifade edildiği gibi, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temelini oluşturan insanlık ailesinin tüm üyelerinin sahip olduğu onur ve onun ayrılmaz parçası olan temel haklara mutlak biçimde sahip çıkılması gerektiğine inanıyoruz. bölgede adil ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi ve gelecek kuşakların savaş felaketinden korunması tüm dünya halklarının da acil beklentisidir.
sayın genel sekreter, açıklamalar ile yetinmeyerek, genel sekreteri olduğunuz birleşmiş milletler’in amaçlarına uygun olarak lübnan’da yaşananlara acil ve etkin biçimde müdahale etmeniz ve her türlü önlemi almanız gerektiği düşüncesindeyiz.
saygılarımızla,.."
türkiye insan hakları vakfı:
menekşe 2 sok, no.16/11, 06440, kızılay/ankara
tel: +90312 417 71 80
faks: +90312 425 45 52
e-posta: [email protected]
bağımsız sesonline
sesonline net:türkiye insan hakları vakfı yönetim kurulu başkanı yavuz önen, israil’in lübnan’ı işgali ve sivillere yönelik saldırıları karşısında birleşmiş milletler’in harekete geçmesi isteğiyle 9 ağustos günü genel sekreter kofi annan’a bir mektup gönderdi.
mektupta, başta birleşmiş milletler antlaşması olmak üzere uluslararası anlaşmaların birleşmiş milletler’e verdiği görevlere dikkat çekildi ve örgütün acilen harekete geçmesi istendi.
mektubun, kofi annan’ın yanı sıra, birleşmiş milletler insan hakları yüksek komiseri louise arbour’a, irct (international rehabilitation council for torture victims-işkence mağdurları için tedavi merkezleri uluslararası konseyi) başkanı dr abdel hamid afana’ya, irct genel sekreteri brita sydhoff’a, gazze ruh sağlığı merkezi (gaza community mental health programme) başkanı dr eyad sarraj’a, filistin, israil ve lübnan’daki diğer insan hakları örgütlerine de iletildiği bildirildi.
mektubun tam metni
sayın kofi annan
birleşmiş milletler genel sekreteri,
ülkemizin de yer aldığı ortadoğu’da yıllardır savaşlar nedeniyle yaşanmakta olan insanlık dramının son günlerde aldığı boyut bizlerde, büyük bir üzüntü, kaygı, ve hayal kırıklığına yol açmaktadır.
bilindiği gibi israil devleti başlattığı askeri harekat ile birleşmiş milletler üyesi bir devlet olan lübnan’ı işgal etmiştir. israil devleti çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan sivillere; sağlık, enerji, ulaşım ve su tesisleri dahil olmak üzere tüm altyapı sistemlerine yönelik saldırılarının yanı sıra askeri veya askeri amaçla kullanıldığını düşündüğü sivil hedef ve yapılara yönelik orantısız güç kullanmaktadır. bütün bunların sonucunda lübnan’da başta yaşam hakkı, kişi güvenliği ve barınma hakkı olmak üzere en temel insan hakları ihlal edilmekte, adeta bir halkın topyekün cezalandırması ve imha süreci yaşanmaktadır. israil devletinin, cenevre sözleşmeleri ve uluslararası ceza mahkemesi tüzüğü bakımından suç oluşturan bu saldırılarını büyük bir üzüntü ve kaygı ile izlemekte, bölgenin geleceği açısından da kalıcı ve giderilmez sorunlara yol açacağını düşünmekteyiz.
başında bulunduğunuz birleşmiş milletler antlaşması’nın 1. maddesine göre “uluslararası barış ve güvenliği korumak, saldırganlık ve diğer barış bozucu tüm eylemleri bastırmak üzere etkin ve toplu önlemler almak”, birleşmiş milletler’in temel amacıdır. yine birlemiş milletler’in en önemli belgesi olan insan hakları evrensel bildirgesi’nin 3. maddesi herkesin yaşama, kişi özgürlüğü ve güvenlik hakkı olduğunu belirtirken, 28. maddesi ise söz konusu bildirge’de ileri sürülen tüm hak ve özgürlüklerin tam olarak gerçekleşeceği bir toplumsal ve uluslararası düzenin bulunması gerektiğini belirtir.
tüm bunlara karşın bugün lübnan’da gerçekleşen hak ihlallerini önleyecek, yaşanan insanlık ayıbına/dramına son verecek hiçbir toplumsal ve uluslararası düzenin bulunmaması, barışı yok edici saldırganlıkları ve tüm eylemleri bastırmak üzere etkin ve toplu önlemlerin alın(a)maması birleşmiş milletler’in varlık nedenine kuşkuyla bakılmasına yol açmaktadır.
yıllardır ülkemizde ve dünyada başta işkence olmak üzere tüm hak ihlallerinin son bulması için uğraş veren bir kurum olarak, evrensel bildirge’nin başlangıç cümlesinde ifade edildiği gibi, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temelini oluşturan insanlık ailesinin tüm üyelerinin sahip olduğu onur ve onun ayrılmaz parçası olan temel haklara mutlak biçimde sahip çıkılması gerektiğine inanıyoruz. bölgede adil ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi ve gelecek kuşakların savaş felaketinden korunması tüm dünya halklarının da acil beklentisidir.
sayın genel sekreter, açıklamalar ile yetinmeyerek, genel sekreteri olduğunuz birleşmiş milletler’in amaçlarına uygun olarak lübnan’da yaşananlara acil ve etkin biçimde müdahale etmeniz ve her türlü önlemi almanız gerektiği düşüncesindeyiz.
saygılarımızla,.."
türkiye insan hakları vakfı:
menekşe 2 sok, no.16/11, 06440, kızılay/ankara
tel: +90312 417 71 80
faks: +90312 425 45 52
e-posta: [email protected]
bağımsız sesonline
15 günlük yayın yapmama cezası 4 güne indirilen ve 10 ağustostan itibaren yeniden yayıma başlayacak olan ulusal çaptaki gazetenin adıdır.
(bkz: #338135)
kapitalist küreselleşmenin vahşetini gözler önüne seren israil işgalinin ve işbirlikçilerinin kınandığı kampanyanın adıdır. aşağıda kampanya ile ilgili bilgiler ve bir haber yer almaktadır.
sesonline net:"itham ediyoruz" başlıklı imza kampanyasına yurt içi ve yurt dışından katılım büyüyor. kampanyayı düzenleyen inisyatiften taha parlanın yaptığı açıklamaya göre; 9 ağustos çarşamba saat 18:00 itibariyle imza sayısı 10 bini aştı.
konu ile ilgili inisyatifin yaptığı açıklamada;
"imzaya açtığımız metin, sadece kınama ile yetinen bir metin değildir. metnimiz, suçluları hesap vermeye ve dünya kamuoyunu da onları yargılamaya çağırıyor. 9 ağustos’tan itibaren iç ve dış basında bildirinin tam metni ve imza listeleri yayınlandıktan sonra, bu belge; başta abd, ingiltere, israil elçilikleri olmak üzere tüm elçiliklere, 190 ülkenin birleşmiş milletler delegasyonlarına, uluslararası yargı organlarına, türkiye’de yürütme, yasama ve yargı organlarına ulaştırılacak" denildi.
toplanan imzalar dışında, kampanyaya katılmak isteyenler için bir de web sitesi kuruldu. kampanyaya katılmak isteyenler, doğrudan www.weaccuse.net adresindeki formu doldurarak imzalarını ekleyebiliyorlar...
itham ediyoruz
» abd-ingiltere-israil koalisyonunun emperyalist, kolonyalist, saldırgan politikalarının sorumluları g.w. bush, t. blair ve e. olmert’i itham ediyoruz.
» imha savaşı, işgal, taammüden kitlesel cinayet, çocukları ve sivilleri bilerek öldürme suçlarının hepsini birden işledikleri için,
» afganistan ve irak’taki cürümlerinden sonra bu kez de filistin ve lübnan halklarına saldırdıkları için
ve, muhtemelen, suriye ve iran’a da saldırmaya hazırlandıkları için,
» tüm evrensel ahlâk normlarını çiğneyerek tam anlamıyla barbarlaştıkları için.
aşağidakiler de sorumludur:
» en temel insan hakkı olan yaşama hakkını hiçe sayan, uluslararası hukuk normlarını ayaklar altına alan, insanlığa karşı suç işleyen abd, ingiltere ve israil içinde toplu ve bireysel sorumluluğu paylaşan tüm bileşenler, danışmanlar, devlet personeli, sivil ve asker görevliler;
» bu saldırganlığı önlemeyen yasama ve yargı organları;
» demokratik denetim yollarıyla onları dizginleyip cezalandırmayan kamuoyları ( üniversiteler, medya, aydınlar, işçiler, yurttaşlar );
» bu hukuksuzluğa, kaba güç ve saldırganlığa aktif veya pasif onay veren, yardakçılık ve işbirliği
yapan birleşmiş milletler ve diğer dünya ülkeleri yaşananların ağır sorumluluğunu paylaşmaktadırlar.
talep ediyoruz:
» bu vahşetin hemen durmasını,
» insanlık suçu işlemekte olan bush, blair ve olmert’in,
» bu suça iştirak eden tüm ülkelerin yürütme güçlerinin ve devlet görevlilerinin,
» uluslararası insan hakları mahkemelerinde, vicdan ve tarih önünde yargılanmalarını ve
kendi halklarının hukuki ve demokratik girişim ve yaptırımlarıyla görevden alınmalarını ve
cezalandırılmalarını talep ediyoruz.
ve beyan ediyoruz ki:
çok kritik bir eşikteyiz.
insanlığın yüzlerce yıllık birikimini hiçe sayan bu saldırgan, sömürgen, militarist uygulamalar
bu gezegenin bugününü ve geleceğini tehdit ediyor.
bu kaba güç karşısında boyun eğmeyi ve katliamlara suç ortağı olmayı reddediyoruz.
kanla beslenen ekonomilere ve ölümcül savaş makinalarına teslim olmak istemiyoruz.
başka bir dünyaya inanıyoruz ve onun için mücadele etmeye devam edeceğiz...
perihan mağden, ayşe gül altınay, latife tekin, zeynep çağlayan gambetti, yıldırım türker, koray çalışkan, taha parla...
sesonline net:"itham ediyoruz" başlıklı imza kampanyasına yurt içi ve yurt dışından katılım büyüyor. kampanyayı düzenleyen inisyatiften taha parlanın yaptığı açıklamaya göre; 9 ağustos çarşamba saat 18:00 itibariyle imza sayısı 10 bini aştı.
konu ile ilgili inisyatifin yaptığı açıklamada;
"imzaya açtığımız metin, sadece kınama ile yetinen bir metin değildir. metnimiz, suçluları hesap vermeye ve dünya kamuoyunu da onları yargılamaya çağırıyor. 9 ağustos’tan itibaren iç ve dış basında bildirinin tam metni ve imza listeleri yayınlandıktan sonra, bu belge; başta abd, ingiltere, israil elçilikleri olmak üzere tüm elçiliklere, 190 ülkenin birleşmiş milletler delegasyonlarına, uluslararası yargı organlarına, türkiye’de yürütme, yasama ve yargı organlarına ulaştırılacak" denildi.
toplanan imzalar dışında, kampanyaya katılmak isteyenler için bir de web sitesi kuruldu. kampanyaya katılmak isteyenler, doğrudan www.weaccuse.net adresindeki formu doldurarak imzalarını ekleyebiliyorlar...
itham ediyoruz
» abd-ingiltere-israil koalisyonunun emperyalist, kolonyalist, saldırgan politikalarının sorumluları g.w. bush, t. blair ve e. olmert’i itham ediyoruz.
» imha savaşı, işgal, taammüden kitlesel cinayet, çocukları ve sivilleri bilerek öldürme suçlarının hepsini birden işledikleri için,
» afganistan ve irak’taki cürümlerinden sonra bu kez de filistin ve lübnan halklarına saldırdıkları için
ve, muhtemelen, suriye ve iran’a da saldırmaya hazırlandıkları için,
» tüm evrensel ahlâk normlarını çiğneyerek tam anlamıyla barbarlaştıkları için.
aşağidakiler de sorumludur:
» en temel insan hakkı olan yaşama hakkını hiçe sayan, uluslararası hukuk normlarını ayaklar altına alan, insanlığa karşı suç işleyen abd, ingiltere ve israil içinde toplu ve bireysel sorumluluğu paylaşan tüm bileşenler, danışmanlar, devlet personeli, sivil ve asker görevliler;
» bu saldırganlığı önlemeyen yasama ve yargı organları;
» demokratik denetim yollarıyla onları dizginleyip cezalandırmayan kamuoyları ( üniversiteler, medya, aydınlar, işçiler, yurttaşlar );
» bu hukuksuzluğa, kaba güç ve saldırganlığa aktif veya pasif onay veren, yardakçılık ve işbirliği
yapan birleşmiş milletler ve diğer dünya ülkeleri yaşananların ağır sorumluluğunu paylaşmaktadırlar.
talep ediyoruz:
» bu vahşetin hemen durmasını,
» insanlık suçu işlemekte olan bush, blair ve olmert’in,
» bu suça iştirak eden tüm ülkelerin yürütme güçlerinin ve devlet görevlilerinin,
» uluslararası insan hakları mahkemelerinde, vicdan ve tarih önünde yargılanmalarını ve
kendi halklarının hukuki ve demokratik girişim ve yaptırımlarıyla görevden alınmalarını ve
cezalandırılmalarını talep ediyoruz.
ve beyan ediyoruz ki:
çok kritik bir eşikteyiz.
insanlığın yüzlerce yıllık birikimini hiçe sayan bu saldırgan, sömürgen, militarist uygulamalar
bu gezegenin bugününü ve geleceğini tehdit ediyor.
bu kaba güç karşısında boyun eğmeyi ve katliamlara suç ortağı olmayı reddediyoruz.
kanla beslenen ekonomilere ve ölümcül savaş makinalarına teslim olmak istemiyoruz.
başka bir dünyaya inanıyoruz ve onun için mücadele etmeye devam edeceğiz...
perihan mağden, ayşe gül altınay, latife tekin, zeynep çağlayan gambetti, yıldırım türker, koray çalışkan, taha parla...
mazlumderin önceki genel başkanı olan ve avukatlık yapan insan hakları savunucusudur.ismi hep çok karizmatik gelse de kendisi o kadar karizmatik görünmemiş ve bende bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
son olarak mazlumder genel başkanı avukat ayhan bilgene de tehdit mektupları yolladığı ortaya çıkan faşist örgüt.
uluslararası insan hakları federasyonu genel başkanlık görevini yürütmektedir.sosyalist demokrasi partisinin kurucu genel başkanıdır.ödp içinde parti hukukuna uymadıkları gerekçesiyle kadıköy ilçe üyeliğinden ihraç edilen 11 kişi arasında yer almaktadır.ödp içinde kürt sorunundaki farklı bakış açıları nedeniyle durmamışlar ve farklı bir parti kurmuşlardır.
ihd genel başkanı iken türk intikam tugayları (tit) adlı faşist grubun silahlı saldırısı sonucu yaralanmış ve o günlerde gündeme oturmuştur.
ihd genel başkanı iken türk intikam tugayları (tit) adlı faşist grubun silahlı saldırısı sonucu yaralanmış ve o günlerde gündeme oturmuştur.
sosyalist demokrasi partisi genel başkanıdır.ödp içindeyken parti hukukunu ihlal etmeleri sonucunda kadıköy ilçe üyeliğinden ihraç edilen 11 kişi arasında yer alanlardandır.
12 eylül öncesinde sol yelpazenin güçlü sayılabilen örgütlerindendir.dergi çevresi olarak bilinmektedirler; ayrıca günümüzdeki uzantıları genelde sosyalist demokrasi partisi içinde yer almaktadırlar.
ataerkil toplumlarda, kadının ikinci plana itilmesi sonucunda ve kadının sınıfsal perspektifte yine geri planda ayrılmcılığa uğraması durumunda ortaya çıktığı düşünülen, ne eziklikle ne de fabrika hatası ile alakası olmayan düşünce biçimini savunanlardır.kadınların sorunu erkeklerinde sorunudur mantığından hareketle ve feminizmin erkek düşmanlığı olmaması realitesinden yola çıkıldığında sınıfsal temelleri 1900lerin başında atılmış bu -istliğin savunulması toplumların ilerlemesi manasında önem arzetmektedir.öyle ki günümüzde yavaşta olsa erkek feministler bile söze konu olmaya başlamıştır.insanlar sadece ezildiğinde isyan etmez, başkalarının ezildiğini ve sömürüldüğünü gördüğünde de isyan eder; ayrıca feministliğin ezilmişlikle alakasının olmaması onun savunulması ve de birilerince öğrenilmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
semavi dinlerin dışındaki dinsel inançlara verilen ad.
hristiyanlığı savunan kişilere verilen isim.
konsolos yardımcısı.
(bkz: ön yargı)
tarih öncesi.
çekimser olan, bir olay hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar veremeyen kişi.
iş-mesai arkadaşı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?