ya basta viva zapatista

bu millet nasıl ve neyi görüyor? ya da ben neyi, niye göremiyorum? gibi sorular sormama neden olan durumdur.en son yıldız sandığım ve dilek tuttuğum nesnenin uçak olduğunu farketmemse ayrı bir acınacak hal biçimini almıştır.hava aydınlıktır, yıldızlar seçilememektedir ve bu yıldız yağmuru da hüsranla sona ermiştir.

geberdiğimiz şu dakikalarda sözlük yönetiminden talep ettiğimiz hadisedir.alt sınıftan olan biz yazarlara da bu insanca muameleyi yaşatın demekteyizdir.

ölümünün 7. yılında andığımız dünyanın en büyük şairlerinden birisidir.can baba seni çok özlüyoruz...

abd’ye girerken komünist manifesto ile yakalanmak gibi bir şeydir.kısa bir sorgudan sonra büyük ihtimalle serbest bırakılıp izlemeye alınacaktır yakalanan kişiler.

(bkz: forgotten prisoners)

ingilizlere ait kıbrıs’taki hava üssünün adıdır.

son gelen bilgilere göre, ağrotur üssü’ne ingiliz askerlerinin yanı sıra yunan asıllı bir abd’li tabur komutanının liderliğini yaptığı binlerce abd deniz piyadesi geldi. kıbrıs’taki ingiliz ağrotur üssü’ne sevkedilen binlerce abd deniz piyadesinin savaşa hazır bekletildiği bildirildi.

sözlükte savaş ve işgal karşıtı entry girme kampanyası olarak düzeltilebilecek kampanyadır.

matematik formüle edilebilir, seks formüle edilemez.

ırkçı olamayanlar, afrika kökenli ırklara mensup olanları tanımlarken ’’black’’ (siyah) sözcüğünü kullanırlar; nigger sözcüğü ise özellikle ırkçılar tarafından tercih edilen kelimedir.

kuruluş amacı uluslararası mali spekülasyonlardan tobin adını verdikleri verginin alınması talebi olan örgüttür.örgütün ilk başkanı bernard cassen idi ve bu kişi dün ya sosyal forumunun örgütleyicilerindendir.

örgüt 2006 temmuzunda yapılan genel kurul sonrası iki liste halinde seçime gitti ve seçim sonrası bir çok tartışma yaşandı.aslında görülen odur ki örgüt içindeki sağ-sol tartışması günyüzüne çıkmıştır.daha neoliberal olanlar ile daha devrimci/antikapitalist olanlar arasındaki tartışmadır bu.örgüt şu anda ikiye bölündü ve attac’ı kazanan daha otoriter ve neoliberalizme yakın kanat oldu.bakalım gelecek ne gösterecek?

son verilere göre, türkiye’de her yıl bir yılda bir buçuk milyona yakın bebek doğuyor.ancak bu bebeklerin yaklaşık 50000’i, önlenebilir nedenlerle yaşama veda ediyor.akraba evlilikleri, koşulların yetersizliği, ishal, doğum öncesi bakım hizmetlerinin eksikliği ve tabi ki sağlığın ticarileştirilmesi türkiye’de bebek ölümlerinin baslıca nedenleri ola gelmekte.

2002 genel seçimlerinde akp’den milletvekili seçilen şahsiyettir.

bu vekilimizi halk olarak ’’siviller tarafından silah kullanımının sınırlanmasını sağlayacak yasa önerisi’’ üzerine söz aldığında tanıdık.vekilimiz aynen şunları söylüyordu meclis tv ekranlarında ve kürsüde:’’toplumu silahtan soğutmanın hiçbir yararı olamaz.asker bir toplumuz.sıkıntılı bir corafyada yaşıyoruz.silahı öcü gibi gösterip toplumdan ayrı tutmanın anlamı yok’’.

tabi vekilimizin yaptığı en büyük hata ’’bireysel silahlanma’’ ile ’’ülkelerin silahlanmaasını’’ birbirine karıltırıyor olmasıydı.vekilimizin bu kafa karışıklığını kafasında ’’asker bir toplum olma’’ düşüncesine bağlıyoruz.ayrıca bu safsatalarla yıllardan beri eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve sair demeden yaptığımız kısıntılar ve yaptığımız askeri harcamaları düşünüp de yine kınadığımız düşünülürse, vekilimizin dediğini hiçbir şekilde kabullenemiyoruz.

vekilimize tavsiyemiz nasıl olursa olsun silahlanmanın iyi bir şey olmadığını kavramasıdır.unutulmamalıdır ki sosyal güvenliğiniz olmadan askeri güvenliğinizin olması pek birşey ifade etmez; o nedenle vekilimize control arms demeyi de uygun görüyoruz.

türkiyeli faşist tosuncuklarımızın içi boş klasik sloganlarından birisidir.bu tosuncukların anlayamadıkları her kişinin yaşadığı yeri ve halkını sevdiği ; ancak devletin halkı için değil belirli bir egemen sınıf lehine gösterdiği toleransı ve ülkenin ve gelenek göreneklerin kimilerinin gerici ve halkçı olmayan yönlerinin eleştirilmesini kabullenememsidir.tosuncuklar için devlet bir tüzel kişilik olmaktan çok bir tabudur, ki bu tosuncuklar osmanlının yaşaması içinde çok mücadele etmişlerdi.bu ülkenin ve halkın sevmediğimiz yönleri var ve onları değiştirmek ve yerine daha iyisini koymak için burdayız, mücadelemize devam ediyoruz denir ancak.gerçi bu şekilde yaşanıldığı sürece tosuncukların insanlığı yok etme ve farklılıkları yaşatmama anlayışıyla karşı karşıyasınızdır; ancak ’’bu yol engebeli dolambaçlı ve sarptır’’, dervimci öznede yılgınlık yoktur.

(bkz: tcmb)

türkiye cumhuriyet merkez bankası’nın kısaltılmışıdır.genellikle türkiye cumhuriyeti şeklinde yapılan açılım yanlıştır.bankanın bağımsızlığını belirtmek için türkiye cumhuriyet mb adı verilmiştir.1211 sayılı tcmb kanununa tabidir.

ihd ve mazlumder istanbul şubelerinin düzenleyecekleri etkinliğin adıdır.


[sesonline net] insan hakları derneği (ihd) ve mazlum-der istanbul şubeleri 11 ağustos 2006 cuma günü – saat 12.00’de sultanahmet mehmet akif ersoy parkı’nda ’insanlar ölüyor… insanlık ölmesin!’ konulu bir fotoğraf sergisi açıyor. serginin 3 gün boyunca 12.00 – 22.00 saatleri arasında açık olacağı bildirildi.

sergi ile ilgili ihd’den yapılan açıklama şöyle:

"lübnan’da günlerdir bir insanlık dramı yaşanıyor. hepimizin gözleri önünde. siviller öldürülüyor, yaşadıkları evler bombalanıyor, suya, ekmeğe ulaşmaları engelleniyor. binlerce insan evlerinde yoksun kaldıkları için mülteci durumunda. bu kahredici sessizliğe tepki olarak; bu coğrafyada yaşanan acıları yansıtan fotoğraf karelerinden oluşan bir sergi açıyoruz. yaşananlara herkes tanıklık etsin diye.

ali kırca’yı atv’deki işinden eden görüntülerdir.görüntüleri izleyenlerin anlatımı ise merakımı iyice arttırmıştır.ulaşımın engellenmesini basına sansür olarak değerlendirmek gerekir mi yoksa özel hayatın dokunulmazlığı mı vardır soruları arasında çelişmekteyimdir.

haber bianet org’dan alınmıştır.


isveç 10 nükleer santralin 4’ünü kapattı

isveç, elektriği kesilince erime tehlikesi yaşayan nükleer santralini kapattı. aynı soruşturmayı almanya da kendi santrallerinde yapıyor. greenpeace: "nükleer lobinin yalanı ortaya çıktı. nükleer santral elektrik kesintisine karşı savunmasız, tehlikeli."

isveç, 10 nükleer santralinin dördünü, elektrik kesintisi sonrasında ortaya çıkan ciddi güvenlik sorunları nedeniyle kapattı.
forsmar nükleer santrali, isveç
ülkedeki yaygın elektrik kesintisinin ardından, nükleer santrallerin de elektriği kesildi; yedek sistemler devreye girmedi. 20 dakika boyunca enerjisiz kalan forsmark nükleer santralinin eski yöneticilerinden biri, bu süre boyunca herhangi bir erime meydana gelmemesinin "sadece şans" olduğunu, aksi halde bir felaket yaşanabileceğini söyledi.

isveç hükümeti, santrali soruşturmak için kapadı.

ilk belirlemelere göre, yedek enerji sistemindeki hata, 1993 yılında santrale kurulan gereçlerden kaynaklanıyor. erimeyi önlemek için vazgeçilmez olan bu gereçlerdeki hataysa 13 yıldır saptanamamış durumda. aynı gereçler, başka ülkelerdeki nükleer santrallerde de kullanılıyor. almanya, aynı açığın kendi nükleer santrallerinde olup olmadığını soruşturuyor.

greenperace: nükleer lobinin yalanı ortaya çıktı

olay üzerine bir açıklama yapan greenpeace, "elektrik kesintilerini önlemek için nükleer santrale ihtiyacımız var" diye propaganda yapan nükleer lobisinin yalanının ortaya çıktığını, nükleer santrallerin elektrik kesintilerine karşı savunmasız olduğunun görüldüğünü söyledi.

sıcaklar nükleer santraller için tehlike

isveç’teki nükleer santrallerle ilgili sorunu, avrupa’daki sıcak ve kurak yaz nedeniyle başka ülkeler de yaşıyor. almanya’da iki nükleer santralin çıkış gücü, santrali soğutmak için kullanılan akarsuların azalması nedeniyle düşürüldü.

kuraklığın sürmesi halinde, soğutma işlemi nedeniyle akarsuları kullanan birçok nükleer santral ya kapanacak ya da çıkış güçleri düşürülecek.

türkiye işçi partisi (tip) ve devrimci işçi sendikaları konfederasyonu’nun (disk) kurucularındandır.10 ağustos 2006 günü hayata veda etmiştir.

kemal nebioğlu sendikal mücadeleye otel, lokanta ve eğlence yerleri işçileri sendikası’nda (oleyis)başladı. uzun yıllar disk’e bağlı gıda iş’in genel başkanlığını yaptı.

rize’nin ardeşen ilçesinde 1926’da doğan nebioğlu tip’in kuruluşunda partiye katılan, kemal türkler’in de aralarında bulunduğu 12 sendikacıdan biriydi.

1975’te mehmet ali aybar’ın öncülüğünde sosyalist devrim partisi’nin (sdp) kurucuları arasında yer aldı, bir süre de partinin istanbul il başkanlığını yapan nebioğlu’na askeri mahkemenin disk davasından verdiği 10 yıl 8 ay hapis cezası askeri yargıtay’ca bozuldu.

tarih seni emek ve demokrasiden yana olarak hatırlayacaktır.

anısı mücadelemize ışık tutacaktır.

delegelerinin yüzde 40’ı kadın olan ve yönetim kuruluna da yüzde 40 oranında kadın seçilen mersin merkez ilçe örgütü’nü dyp genel idare kurulu tarafından görevden almış partidir aynı zamanda.işte gerçek demokratlık budur sizin şanınıza yaraşan.