bu atasözünün daha doğrusu " cahillik de eşeklik de bakidir" diye düşünüyorum. kendi deneyimlerimden böyle şekillendirdim ben bu atasözünü. tabii ki de, cahilliği hor görmüyoruz. ama asıl mesele, bilgi cahilliği değil, insanlık cahilliği. yani adam eşekse, hep cahil kalır diyorum. çünkü kafasına bir şey sokmak mümkün değildir. ruh cahilleri diyorum ben bu insanlara.
burhan altıntop repliklerini hatırlatan bir ifade.
kombiyi tamir ettirmektense, "aman canım patlayıversin nasıl olsa ben oturmuyorum" demeye varacak repliklerle insanı çileden çıkartan insan modelleri. anlayamadığımız şey şu ki, kardeşim bu senin evin. en başta sen eğer bu kadar mala paraya düşkünsen, en önce sen demelisin yaptıralım diye. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...ama işte bizim insanlar böyle. evde kendileri oturmadıkları sürece, orada yaşayanın başka bir insan olduğunu unutuyorlar sanırım. üç günlük dünyaya yakışmıyor bu mal, mülk, para hırsı...
medyatize edilmiş gerçeklikle gerçek gerçeği ayırt edemediğimiz noktada buna hipergerçeklik diyoruz. şu şekilde de anlatabiliriz, sanal gerçeklik(virtual reality) ve fiziksel gerçekliği algılarımızın ayırt edemediği bir medya gerçekliğidir hipergerçeklik. jean baudrillard günümüzün en önemli hepergerçeklik teorisyenlerindendir. ona göre 1. körfez savaşı bile tamamen bir medya gerçekliğidir. o artık televizyonda onu gördüğümüz haliyle varolmuş bir simülasyondur. ve bu ve bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. hatta başka bir örnek de, dijital kimliklerimizle kendi fiziksel kimliklerimizi ayıtr edemez noktaya gelmiş olmamızdır...
ilk albümleri raflarda yerini almıştır.
http://harictengazelciler.com
http://harictengazelciler.com
medyanın mı onu ele geçirdiği yoksa kendisinin mi medyayı ele geçirdiğinden şüphe duyduğum zat.
kesinlikle insan denilen canlıya yakıştıramadığım bir ruh hali bozukluğudur.fakat ne yazık ki, son zamanlarda dünyada ve türkiyede tekrar yükselme eğilimi gösteren bir akımdır. herkes azınlık olmaya itilirse, ne yazık ki bunun sonucu ırkçılıkla biter. kişi, kendini azınlık ve ezilen olarak hissediyorsa, başkalarını öteki olarak görmeye başlar, ve kendinden başka herkese düşman olur. insanın kendini öteki olarak hissetmesiyse, gerçekten de kapitalizmin yaygınlaştırdığı, sevdiği bir durum. yoksa nasıl rant elde edebilir ki? hem küresel bir köy yaratma çabası, hem de bu küresel köyde birbirlerine düşman kitleler yaratma arzusu. var et ve dövüştür. ve böylece o bölgeye kendin yerleş...
son okuduğu şarkı kesinlikle bir insanlık ayıbıdır. olay karşısında duyduğum üzüntü ve öfkenin haddi hesabı yoktur. hangi ırk ve dinden olursa olsun, kimsenin kimseye yapmasını istemediğimiz bir şeydir bu. önce insan olmak gerekir.insanlar, başkasını öldürecek kadar kendilerini nasıl büyük ve yüce görürler, bu hangi psikolojinin, hangi psikolojik rahatsızlığın ürünüdür bilinmez. acınacak halde olan insanlar ne yazık ki böyleleri...
olay tv de yayımlanan bir müzik programının ismidir.
sanovel tarafından üretilen bir proton pompası inhibitörüdür. yani türkçe meali, mide asidine iyi gelen bir mide ilacıdır. reflü,gasrtit,ülser gibi mide hastalıklarının kısa süreli tedavilerinde kullanılır. mide ağrılarından kurtulmamı sağlamıştır bu ilaç. fakat tabii, insan düşünmeden edemiyor, hayatım boyunca bir ilaca bağımlı olarak mı yaşayacağım diye. çünkü bir süre almadığımda tekrar aynı sorunlar başlıyor. dolayıısyla, uyarmakta fayda var, iyi bir ilaç, ama bağımlılık yapabilir.
taksim de bir bar.
(bkz: kes kafayı sok kümese)
katıldığı en son makina programında giydiği göğüs dekoltesi gerçekten çok kötü. ona göğüs dekoltesi değil popo dekoltesi demek daha doğru olur.yani popo gibi gözüküyorsa bizim günahımız ne?...
(bkz: barışarock 2007)
bu sene barışorock’da "kadife çekiç" ve "mavi duman" adlı iki sahne olacakmış. çıkması kesinleşen gruplar:
6 hr sundae (avustralya)
17 ohm
abraxas
aduuket
ahibba
anima
annwn
arşmahal
ayılar
aylin aslım & yakup (akustik)
bertuğ cemil
boikot (ispanya)
bulutsuzluk özlemi
bülent ortaçgil
cahit berkay - zan
çar newa
deli
deli selim
dembedem
demir demirkan
dinar bandosu
dirty black
doxan
efsun
farzad golpayegani (iran)
feryal öney
gevende
god is an astronaut (irlanda)
hakan kurşun
hariçten gazelciler
hipnoz
işığın yansıması
kaptan zaman (taner öngür - serap yağız)
kara güneş
kiralık orkestra
mai
marsis
massar egbari (misir)
melatonin
moğollar
moral
narkoz
nev
nitro
ogün sanlısoy
otr
sabih cangil
sek.z
semaver kumpanya ritm grubu
senfonya
soul sacrifice
teneke trampet
unleash
vedat yildirim - bajar
violet
white wash
yalnış
yash-ar (yaşar kurt - arto tunç boyacıyan)
yeni harman
yolgezer
zardanadam
bilgilerinize
(bkz: http://www.barisarock.biz/index.php?topic=984.0)
6 hr sundae (avustralya)
17 ohm
abraxas
aduuket
ahibba
anima
annwn
arşmahal
ayılar
aylin aslım & yakup (akustik)
bertuğ cemil
boikot (ispanya)
bulutsuzluk özlemi
bülent ortaçgil
cahit berkay - zan
çar newa
deli
deli selim
dembedem
demir demirkan
dinar bandosu
dirty black
doxan
efsun
farzad golpayegani (iran)
feryal öney
gevende
god is an astronaut (irlanda)
hakan kurşun
hariçten gazelciler
hipnoz
işığın yansıması
kaptan zaman (taner öngür - serap yağız)
kara güneş
kiralık orkestra
mai
marsis
massar egbari (misir)
melatonin
moğollar
moral
narkoz
nev
nitro
ogün sanlısoy
otr
sabih cangil
sek.z
semaver kumpanya ritm grubu
senfonya
soul sacrifice
teneke trampet
unleash
vedat yildirim - bajar
violet
white wash
yalnış
yash-ar (yaşar kurt - arto tunç boyacıyan)
yeni harman
yolgezer
zardanadam
bilgilerinize
(bkz: http://www.barisarock.biz/index.php?topic=984.0)
creep coverı kesinlikle mükemmel. çok eğlenceli. yerinizde duramıyorsunuz.keza rape me coverı da bir o kadar komik.. dinlenmesi gereken bir adam.
alkollü olmadan yiyemediğim, ama öyle yiyince de tadına doyamadığım, ilginç taksim hamburgeri
bu seçim sonuçlarından anlaşılması gereken şeyler tabii çoktur. ama işte her zaman ki anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az gibi bir yaklaşımla konuyu aydınlatmak gerekir ki, halkımın yüzde elli seçmeni için işte tam da bu önermenin ikinci kısmı gerçerlidir. ya da anlayıp da anlamamış gibi yapanlar var ki, onlardan gelen ve gelecek tehlikelerden bahsetmek bile insanın içini acıtıor. şu bir gerçeki akp ülkede var olan çıkar gruplarının çıkarlarını öylesine gözetiyor ki, bu insancık gruplarının kendi çıkarlarından başka bir şey düşünemez hale gelmeleri zorunlu hale geliyor. gereken kesimlerin ekmeğine yağ bal sürüp, bir de yediriyorlar ki, yemede yanında yat cinsinden. ama halkımın bir de tabii, e napalım bu iyidir , bak istikrar lazımmış istikrar diyip de, al bir oyum var o da senin olsun yaklaşımı içerisinde olanları var ki, onlara zaten bir şey demeye hakkım yok. sen halkı aç bırakıp üç kuruşa muhtaç edersen, buradan çıkan siyasette üç kuruşa satılan siyaset olur. ama e benim canım halkım, bu ülkenin avuçlardan kayıp gittiğini görmeniz için daha ne yapılması gerekir?iç savaşın gelip illa da pencere önünüzde bir çocuğun öldürüldüğünü size göstermesi mi gerekir? kültürünüzün, başka kültürlerin egemenliği altında üç kuruşa satıldığını anlamanız için daha ne yapmak gerekir? evet bu ülke zaten yıllardır satılıyor. ama ne uğruna? ne idüğü, nerden geldiği belirsiz olan çıkar grupları uğruna. kendi politikasının, ideolojisinin ne olduğunu açıkça ortaya koyamayan partiler uğruna...
demem o ki:
22 temmuz 2007= türkiye’nin geri dönüşü olmayan yoldan çıkamayacağının gözümüze sokulduğu gün.
demem o ki:
22 temmuz 2007= türkiye’nin geri dönüşü olmayan yoldan çıkamayacağının gözümüze sokulduğu gün.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?