en aptal, aptalların yüz akı.
put kelimesi farsça bir kelime olup
hinduların budasından farsçaya geçmiştir.
hinduların budasından farsçaya geçmiştir.
aydınlığın üzerine sımsıkı örtülmüş ışık geçirmeyen, güneşi sızdırmayan, kalın ve karanlık bir perde.
osmanlı devleti zamanında nüfus cuzdanlarında yer alan bir ibare imiş. kişinin alamet-i farikası :.... diye bir bölüm varmış. yani dışarıdan bakıldığında dikkat çekici bir özelliği olup olmadığının tesbiti imiş.
ser: baş, hoş: iyi, güzel, sarhoş: kafası güzel. dolayısıyla ’kafam iyi oldu’ cümlesi, içerisinde argo barındırmaz.
türkler anadoluya geldikten sonra şeker bayramı adını almış olduu söylense de şeker kelimesi farsça bir kelimedir.ingilizceye ve diğer batı dillerine sami dillerinden geçmiş. dolayısıyla türklerin anadoluya gelmesi ile bir ilgisi yok. niçin ve ne zaman, kim şeker bayramı demiş de bu adı almış? diye bir soru sorulmasının mantıksız karşılanmaması gereken bayram.
platon mu söylemişti aşk tembel bir kalbin işidirgibisinden bir söz vardı. bunun arılarla bir alakası yok tabi.
afrin (övgü, kutsama)afrina (kutsamak)aferin ise (beğenme ve övme sözü) farsça.
arabistanda bir köylü develeri otlattığı esnada, bir ateş yakar ve de ateşte çıt çık diye seler gelir ve de duyumsar ki etraf mis gibi kokuyor ve de kavrulan bu yemişlerin tadına bakar ve de kahvenin hikayesi başlar ve bu köylünün veysel karani olduğu söylenir...
hani meşhur ocakbaşılar vardır. bir ocakbaşının ismi : aralık sonu ocakbaşı. hastayım böyle orjinal isimlere.
bilimadamları saç telini inceliyor. dna sına bakıp ölüm sebebini, piyanodaki kabiliyetinin sırrını çözmeye çalışıyorlar. belki klonlarlar...
kabul edilmiş sınırları aşan, azgın, utanmaz kadın demek arapçada.
1949 da (yanlış hatırlamıyorsam) 3 bilim adamı bu yasaları ortaya attı. peki neden murphy? aralarından birinin ismi edward murphy. hatta nobel ödülüde aldılar.
’bedel’ kelimesinin çoğulu. sufi hiyerarşisinde bir rütbe aynı zamanda. evet ’aptal’ ile aynı kökten hatta aynı mânâda. ’aptal’ türkçede amaçsız, aklın dumûra uğraması, zihinsel geri kalmışlık manasında kullanılırken ’abdal’
hâlihazırda ödenen bir ’bedel’ dir. kapı kapı dolaşan dilenci derviş anlamı dışarıdan görünen anlamıdır tasavvufta.
hâlihazırda ödenen bir ’bedel’ dir. kapı kapı dolaşan dilenci derviş anlamı dışarıdan görünen anlamıdır tasavvufta.
asphalton (çökmez) eski yunancada sphalein çökmek, göçmek anlamlarına geliyor. batı dillerine ve türkçeye de yunancadan geçmiş.
türkçede sık kullanılır moralini bozulmak moralsizlik vs.işte bu sık kullanılan kelimeyi biraz eşeleyince bakın nasıl bir anlam çıkıyor. moral fransızca bir kelime olup latince moralis kelimesinden fransızcaya geçmiştir. fransızca sözlük anlamı (ahlak gücü, zorluklara direnme gücü) dür. hali hazırda bir gücü temsil eder. moralin bozulması
direncin kırılması anlamına gelir ki; insanın karşılaştığı zorluklar ne kadar büyük olursa olsun yılmaması moralinin; ahlak gücünün yüksek olmasıyla bağlantılıdır.. moral bir nevi iç direniştir.lakin etrafımızdaki moralleri çoğunlukla yüksek olan insanlara baktığımızda
üzüldüklerinde, keder fırtınalarına kapılıp,
pesimist maskelerinin en karasını giydiklerini görürüz.
direncin kırılması anlamına gelir ki; insanın karşılaştığı zorluklar ne kadar büyük olursa olsun yılmaması moralinin; ahlak gücünün yüksek olmasıyla bağlantılıdır.. moral bir nevi iç direniştir.lakin etrafımızdaki moralleri çoğunlukla yüksek olan insanlara baktığımızda
üzüldüklerinde, keder fırtınalarına kapılıp,
pesimist maskelerinin en karasını giydiklerini görürüz.
eskiden ayakkabı çekecekleride boynuzdan yapılırmış. bunun şu bildiğimiz (veya bilmeyip şimdi öğreneceğimiz) saç ve tırnaklarda bulunan keratin maddesiylede bir alakası var.
aynı keratin maddesi hayvan boynuzlarında da mevcut.
aynı keratin maddesi hayvan boynuzlarında da mevcut.
hareket etmek anlamında yürmek(yürümek) fiilinden türemiştir. cesaret yetisi anlamındadır ve gönül ile kalp kelimelerinden daha erkeksi ve serttir.
duyguları uygun cümlelerle ifade edememe sanatıdır, aşkım, bitanem, sana hastayım vs gibi. nokta-i istinad denilir osmanlıcada çıkış noktası anlamındadır. saçmalamanın çıkış noktasıda beyindir. önce saçma düşünür insanoğlu ve ardından saçma konuşur.
şeb (gece) + büyen(kokan şey,kokulu)gece kokulu anlamına gelen farsça bir kelime. ayrıca bir çiçek ismi. ismini aldığı kelime oldukça ilginç. gece nasıl kokar ki?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?