aklıma gülgün feyman geliyor, kadınlar için prezervatif adlı yazı ile habere konu olan bir zımbırtı hakkında konuşuyorlardı, firma yetkilisinde: nasıl kullanıldığını gösterir misiniz? demişti.
ya orda, o kişi, yat anam, takayım deseydi ya da: uzanın hanfendi göstereyim 70 milyon bizi izliyor.dese idi. allah korudu, adam çenesini açmadı.
web sitesina ait bilgileri indirebilmek için gerekli olan bir sistem, yazmasanız da tarayıcı otomatik olarak ekliyor zaten.
yeşil ve siyah zeytinin ayrı ağaçlarda yetiştiğini zannederdim, çok zeki bir çocuk denmesine karşın.
ilki, mısırlılar tarafından bulunan zaman bildirgeci. güneşin altına yüksek bir taş parçası koyarlarmış ve de hareketlerini izlerlermiş.şimdiki saatlerin oluşumu da diyebiliriz. sağdan sola dönüyor akrep yelkovan.mısırda değil de, farklı bir yarımkürde olsa idi bunu bulan kişi, mesela yeni zellandada, orada yapılsaydı ilk güneş saati soldan sağa dönerdi belki de, biz de şimdi o hali ile kullanırdık ve bu oldukça ilginç olurdu.
ailesinin intikamını almak için öldürmeyi planladığı düşmanlarına bir çiçek gönderirdi, ne romantik samuray derdim çiçeği alanlar tabi ki korkardı o gelecek diye, zaten gelirdi ninja kıyafeti ile. bir de çok terli görünürdü hep, ıyk derdim.
ben kendi kızımı bile öpmem! diyerek, kendi kızına bile şehvet duygusu ile yaklaşabileceğinden tereddüt edecek zihniyette, büyük bir sapık.
bilmediği konularda bile sallayan insanlar bizim burçtan çıkar, bilmiyorum demeyi kendine yediremeyen, gelenek ve görenekleri de sallamayan, kafasına göre yaşayan, hayat felsefesi’yaşa ve bırak yaşasın’ ve çiçeği ’defodil’ olan (duff: kaçık, ne kadar özgür takılsa da kendi içinde muhafazakar olan insanların olduğu burç. deli ve dahilik arasında sek sek oynayan burç da diyebiliriz.
çinlilerin bulup da marco polonun onlardan araklayıp avrupaya getirdiğine inanılan çeşitli amaçlar ile (oyun, fal ve kule yapmak) kullanılan kağıtlar, kart da diyebiliriz.
mermi ve ruhsat gerektirmeyen anne silahı.
kahve çekirdekleri çok ince olmamak kaydıyla havanda dövülür. kaynatma işlemi çok uzun sürer, kahve çekirdeklerine su aklenip kaynatılır daha sonra da tortusunu ayırmak için özel bir tülbentle süzülür bir kaba. tekrar su eklenip, kaynatılır, şekersiz içilir. süper derecede sarhoş eder o yüzden çok içilmemesi gerekir. kulpsuz fincanda servis edilir, büyükten küçüğe doğru hiyerarşik bir sıra ile. aynı fincandan içilir mırra. servis eden kişi sadece bir içimlik koyar fincana kahveyi. bir de fincanı yere koymak çok ayıptır ve de evlenmek istiyorum mesajı verirmiş. kaynak: mardinde bir teyzeden almıştım rehberlik yaptığım yıllarda.
yıllardır, neredeyse her gün gündemi meşgul ettiği halde, ne iş yaptığı bilinmeyen, hülya avşarın eski eşi.
kimilerinin genel kültürünü geliştirdiği, kütüphane niyeti ile kullandığı mekan.
ebesi erkek olanların ha ha haa diye gülüp geçecekleri bir küfüre alet olan yün eğirme aracı.
bu demir parçası ile zehirin ne alakası olduğunu düşünmeme sebep olan terim.
dişlerini geçirmek sureti, arada kalan maddeyi (kemik, et, artık allah ne verdiyse) koparmaya kadar varan eylem.
kelime anlamı olarak, geri dönmesi mümkün olmayan mit.
insanların elele tutuşup, sevgi pıtırcığı olması yolu ile olumlu enerji yaymaları .
küçükken, besmele çekerken: rahman ve rahim olan...ya nasıl yani ne rahmi! ! ! diyip şok olduğum kelime.
70lerde barış manço tarafından kurulduğunu bildiğim müzik grubu. barış manço öldükten sonra da cem karaca devralmıştı grubu, o da vefat etti. şu an ne halde olduklarını bilmediğim müzik grubu da diyebiliriz.
yüksek, aşılması imkansız bir duvar ile, karşı konulması bir güç karşılaşırsa, o güç duvarı yıkabilir mi? sorusu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?