(bkz: alışveriş)
bir siya siyabend parçası.
bizon murat’ ın sesinden dumanına ortak olunan bir kafa verir bu parça. özellikle şu kısım;
-----------------------------spoiler----------------------------:
...
yanıp yokoluyor bir cümle, tümce doğuyor
bense bi desenden başka bir şey değilim
balık sırtına çizilmiş.
bense
balık sırtına
çizilmiş...
-----------------------------spoiler----------------------------
bizon murat’ ın sesinden dumanına ortak olunan bir kafa verir bu parça. özellikle şu kısım;
-----------------------------spoiler----------------------------:
...
yanıp yokoluyor bir cümle, tümce doğuyor
bense bi desenden başka bir şey değilim
balık sırtına çizilmiş.
bense
balık sırtına
çizilmiş...
-----------------------------spoiler----------------------------
archive in seslendirdiği parçanın canlı performans kaydınahttp://tinyurl.com/4lp8msc adresinden ulaşabilirsiniz.
(bkz: the fighter)
film 2010 da gösterime girmiş. başrolleri mark wahlberg ile christian bale paylaşıyor ki christian bale in oyunculuğu göz dolduruyor.
şimdi bir rocky değil diyenleriniz çıkabilir. ama sıcak ve sadece kafa göz kırmaktan ibaret olmayan bir boks anatemalı film olmuş.
şimdi bir rocky değil diyenleriniz çıkabilir. ama sıcak ve sadece kafa göz kırmaktan ibaret olmayan bir boks anatemalı film olmuş.
cibelle yorumu harikuladedir.
bir gün elbet,
bir gün bize..
gösterir sakladığı o..
yüzünü…
bir gün biter,
bir gün başlar..
doğar güneş, doğar elbet..
yüzümüze…
aydınlatır..
karanlığı..
sebebi kendiyken o..
gölgelerin…
gülümsersin,
gülümseriz…
tanrı aslında sever hepimizi.
ağladıkça…
gözyaşların…
dökülür, yeşertir kuru toprakları…
diz çöker…
yalvarırsın,
önünde cennetin beyaz kapıları…
can verirken…
umutların,
yetişir annenin kalbi, duaları…
şükreder…
gülümsersin…
tanrı aslında sever hepimizi.
geçecek!
güleceğim!
geçecek!
bastira bastira!
geçecek!
güleceğim!
…ve her şeye rağmen bir şarki söyleyeceğim.
bir gün bize..
gösterir sakladığı o..
yüzünü…
bir gün biter,
bir gün başlar..
doğar güneş, doğar elbet..
yüzümüze…
aydınlatır..
karanlığı..
sebebi kendiyken o..
gölgelerin…
gülümsersin,
gülümseriz…
tanrı aslında sever hepimizi.
ağladıkça…
gözyaşların…
dökülür, yeşertir kuru toprakları…
diz çöker…
yalvarırsın,
önünde cennetin beyaz kapıları…
can verirken…
umutların,
yetişir annenin kalbi, duaları…
şükreder…
gülümsersin…
tanrı aslında sever hepimizi.
geçecek!
güleceğim!
geçecek!
bastira bastira!
geçecek!
güleceğim!
…ve her şeye rağmen bir şarki söyleyeceğim.
cem adrian ın aralık 2010 tarihli kayıp çocuk masalları isimli albümünün kapanış parçası.
tam adresihttp://www.cemadrian.net olan, cem adrian ın kendisi ile ilgili muhtelif bilgilere ulaşabileceğiniz resmi web sitesi.
merak edenler için sözleri de şu şekildedir;
acılarımı sakla…
acılar masal olsun…
anlat…
çiçeklere su ver…
çiçekler güzel olsun…
kokla…
çocuklara şiir yaz…
içinde umut olsun…
unutma…
saçlarını okşa…
ilkbaharda…
benden sonra….
benden sonra…
her gece kalbine söyle…
unutma…
yarın çok geç, bu gece ölmeliyim…
sağır bir kurşun gibi, ağır ağır düşmeliyim…
o kırık kalbine, son kez dokunup ellerine…
kayan bir yıldız gibi, gökyüzünde sönmeliyim…
oysa renkler ne güzeldi…
görmek….
bir bahar çiçeğini…
bir bahar dalında öpmek…
oysa rüzgar…
ne güzeldi…
ne güzeldi…
uçmak…
gökyüzünde gözlerim kapalı,
bulutların üstüne çıkmak…
oysa kalpler…
ne güzeldi…
ne güzeldi sevmek …
bir kış sabahında,
bir kar tanesi gibi…
bembeyaz…
beni affet anne.
acılarımı sakla…
acılar masal olsun…
anlat…
çiçeklere su ver…
çiçekler güzel olsun…
kokla…
çocuklara şiir yaz…
içinde umut olsun…
unutma…
saçlarını okşa…
ilkbaharda…
benden sonra….
benden sonra…
her gece kalbine söyle…
unutma…
yarın çok geç, bu gece ölmeliyim…
sağır bir kurşun gibi, ağır ağır düşmeliyim…
o kırık kalbine, son kez dokunup ellerine…
kayan bir yıldız gibi, gökyüzünde sönmeliyim…
oysa renkler ne güzeldi…
görmek….
bir bahar çiçeğini…
bir bahar dalında öpmek…
oysa rüzgar…
ne güzeldi…
ne güzeldi…
uçmak…
gökyüzünde gözlerim kapalı,
bulutların üstüne çıkmak…
oysa kalpler…
ne güzeldi…
ne güzeldi sevmek …
bir kış sabahında,
bir kar tanesi gibi…
bembeyaz…
beni affet anne.
cem adrian ın aralık 2010 tarihli kayıp çocuk masalları isimli albümünde yer alan parçası.
cem adrian’ ın aralık 2010 tarihli kayıp çocuk masalları isimli albümünde yer alan parçası.
sözleri de şu şekilde;
gün doğuyor yavaş yavaş…
çekiyor ellerini üstümden gece…
yıldızlar düşüyor yavaş yavaş…
ağaçlar devriliyor kederden içimde…
gün yarım…
güneş yarım..
yollar…
zaman…
yarım…
hep yarım…
sesim yarım…
nefesim yarım…
düştüm…
kalktim…
hepsi bu…
hepsi bu…
ellerim yarım…
kollarım yarım…
düştüm… kalktım…
hepsi bu! hepsi bu!
şarkılar yarım…
sözler hep yarım…
acımıyor canım…
hepsi bu! hepsi bu!
dünya yarım…
dualar yarım…
yalandı inandım…
hepsi bu! hepsi bu!
kalbim yarım…
kalbim yarım…
rüyaydi uyandim!
hepsi bu! hepsi bu.
sözleri de şu şekilde;
gün doğuyor yavaş yavaş…
çekiyor ellerini üstümden gece…
yıldızlar düşüyor yavaş yavaş…
ağaçlar devriliyor kederden içimde…
gün yarım…
güneş yarım..
yollar…
zaman…
yarım…
hep yarım…
sesim yarım…
nefesim yarım…
düştüm…
kalktim…
hepsi bu…
hepsi bu…
ellerim yarım…
kollarım yarım…
düştüm… kalktım…
hepsi bu! hepsi bu!
şarkılar yarım…
sözler hep yarım…
acımıyor canım…
hepsi bu! hepsi bu!
dünya yarım…
dualar yarım…
yalandı inandım…
hepsi bu! hepsi bu!
kalbim yarım…
kalbim yarım…
rüyaydi uyandim!
hepsi bu! hepsi bu.
gece bir tutam saçına sarılıp uykuya dalanlar, özlemle kavuşulmuş bir gecenin ardından üzerinde habersiz eve taşınan saçının bir telini kendisinin aldığı kitabın sayfaları arasında saklayanlar için geliyor;
elleri üşüyordu…
kalbi sanki karda…
aldım sardım sarıldım ona dedim ki artık hiç korkma…
durdu sustu dokundu saçlarıma…
bi kirpik düştü yanağına…
özledim… özledim…
saçlarımda oysa hala ellerin…
özledim… çok özledim…
o kirpik hala bende sevgilim.
elleri üşüyordu…
kalbi sanki karda…
bu gece şehre yağıyor yine usul usul binlerce kelime…
bir çocuk duruyor yine o pencerede can çekişen bir kalp ellerinde…
özledim… özledim…
saçlarımda oysa hala ellerin…
özledim… çok özledim…
sımsıkı kapalı gözlerim…
özledim… çok özledim…
bileklerimde oysa hala izlerin…
özledim… çok özledim…
sanki hala yanağımda nefesin…
özledim… çok özledim…
saçlarımda oysa hala ellerin…
özledim… çok özledim…
o kirpik hala bende sevgilim
elleri üşüyordu…
kalbi sanki karda…
aldım sardım sarıldım ona dedim ki artık hiç korkma…
durdu sustu dokundu saçlarıma…
bi kirpik düştü yanağına…
özledim… özledim…
saçlarımda oysa hala ellerin…
özledim… çok özledim…
o kirpik hala bende sevgilim.
elleri üşüyordu…
kalbi sanki karda…
bu gece şehre yağıyor yine usul usul binlerce kelime…
bir çocuk duruyor yine o pencerede can çekişen bir kalp ellerinde…
özledim… özledim…
saçlarımda oysa hala ellerin…
özledim… çok özledim…
sımsıkı kapalı gözlerim…
özledim… çok özledim…
bileklerimde oysa hala izlerin…
özledim… çok özledim…
sanki hala yanağımda nefesin…
özledim… çok özledim…
saçlarımda oysa hala ellerin…
özledim… çok özledim…
o kirpik hala bende sevgilim
sessizsin…
yağmur gibi…
üşüyorsun…
bir dal gibi…
korkuyorsun…
kırılmaktan…
rüzgarda…
yaprak gibi…
düşüyorsun…
düşüyorsun…
kuşatılmış…
şehir gibi…
susuyorsun…
susuyorsun…
içinden…
bir çoçuk ağladıkça…
taşar nehirler ağladıkça…
yarılır gökyüzü ağladıkça…
dirilir topraktan aşk!
sesin büyür deler geçer yırtar geceyi…
kalbin çarpar kırar döker camdan geceyi…
gözyaşların düşer akıtır siyah geceyi sen ağladıkça! ben ağladıkça!
evler tutuşur alev alev yakar geceyi…
eller açılır dua dua böler geceyi…
yağmur!
yağmur yikar geceyi,
sen ağladikça! ben ağladikça!
yüzün cennete döner sen ağladıkça…
yeşerir yine topraklar…
gösterir kendini sana aşk…
aşk…
yağmur gibi…
üşüyorsun…
bir dal gibi…
korkuyorsun…
kırılmaktan…
rüzgarda…
yaprak gibi…
düşüyorsun…
düşüyorsun…
kuşatılmış…
şehir gibi…
susuyorsun…
susuyorsun…
içinden…
bir çoçuk ağladıkça…
taşar nehirler ağladıkça…
yarılır gökyüzü ağladıkça…
dirilir topraktan aşk!
sesin büyür deler geçer yırtar geceyi…
kalbin çarpar kırar döker camdan geceyi…
gözyaşların düşer akıtır siyah geceyi sen ağladıkça! ben ağladıkça!
evler tutuşur alev alev yakar geceyi…
eller açılır dua dua böler geceyi…
yağmur!
yağmur yikar geceyi,
sen ağladikça! ben ağladikça!
yüzün cennete döner sen ağladıkça…
yeşerir yine topraklar…
gösterir kendini sana aşk…
aşk…
cem adrian ın aralık 2010 tarihli kayıp çocuk masalları albümünde yer alan murat yılmazyıldırım düeti.
cem adrian’ ın aralık 2010 tarihli kayıp çocuk masalları isimli albümünde yer alan parçası.
sus, sessiz ol çocuk, şarkı henüz bitmedi…
kalbine hakim ol çocuk, umut daha tükenmedi…
yürü yolları çocuk, yollar henüz bitmedi…
inan, sakin ol çocuk, tanrı seni terk etmedi…
bir masal biter, sessizlik başlar, kalbini okşar uyutursun, uyutursun…
gözlerin dolar, avuçların terler, bir yalan söyler avutursun, avunursun…
yerle bir olmuş bu yıkık dökük şehre bir şarkı söyler susturursun, susturursun…
acıya acıya, acıta acıta, kendini acıya dolaya dolaya,
bir kalbi kanata kanata unutursun, unutursun!
gökyüzünde batarken güneş, yeryüzünde sessizliğin,
ateşe aşık yanarken sen unutursun, unutursun!
bir masalda ölürken kahraman, bir şehir düşerken içinde,
izlerken gözyaşlarınla unutursun unutursun!
bir yalan devrilirken önünde, maskesi düşerken mucizelerin,
korkmadan koşarak katilin üstüne unutursun, unutursun!
düştüğün o çukurun dibinde silkinerek tozdan topraktan,
sanki hiç olmamiş gibi unutursun!
unutursun!
sus, sessiz ol çocuk, şarkı henüz bitmedi…
kalbine hakim ol çocuk, umut daha tükenmedi…
yürü yolları çocuk, yollar henüz bitmedi…
inan, sakin ol çocuk, tanrı seni terk etmedi…
bir masal biter, sessizlik başlar, kalbini okşar uyutursun, uyutursun…
gözlerin dolar, avuçların terler, bir yalan söyler avutursun, avunursun…
yerle bir olmuş bu yıkık dökük şehre bir şarkı söyler susturursun, susturursun…
acıya acıya, acıta acıta, kendini acıya dolaya dolaya,
bir kalbi kanata kanata unutursun, unutursun!
gökyüzünde batarken güneş, yeryüzünde sessizliğin,
ateşe aşık yanarken sen unutursun, unutursun!
bir masalda ölürken kahraman, bir şehir düşerken içinde,
izlerken gözyaşlarınla unutursun unutursun!
bir yalan devrilirken önünde, maskesi düşerken mucizelerin,
korkmadan koşarak katilin üstüne unutursun, unutursun!
düştüğün o çukurun dibinde silkinerek tozdan topraktan,
sanki hiç olmamiş gibi unutursun!
unutursun!
sessiz bir gece,
yorgun adımların..
hiç haberi yok gibi,
islak kaldırımların..
kimse görmüyor mu..
kimse bilmiyor mu..
durup önünde kalbinin,
kimse durdurmuyor mu..
herkes gider mi..
herkes gider mi..
söyle bana küçük adam,
her şey biter mi..
çok erken değil mi..
erken değil mi..
söyle bana küçük adam,
herkes gider mi..
elinde cennetin,
kayıp haritası..
kalbinde hazineler,
yüzünde anahtarı..
kimse görmüyor,
kimse bilmiyor..
ve sen hala üşüyorsun..
herkes gider mi..
herkes gider mi..
söyle bana küçük adam,
her şey biter mi..
çok erken değil mi..
erken değil mi..
söyle bana küçük adam,
herkes gider mi..
-hala yalnız mısın?
-sadece özgür..
-peki mutsuz?
-sadece alışmış..
-peki ya aşık?
-sadece eksik.. peki ya sen.. hala bekliyor musun?
-beklemek şimdi hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız..
-peki ya umut?
-umut şimdi hiç görmeyen birine gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
herkes gider mi..
herkes gider mi..
söyle bana küçük adam..
söyle bana küçük adam..
çok erken değil mi..
erken değil mi..
söyle bana küçük adam..
söyle bana küçük adam..
yağmur diner mi..
yağmur diner mi..
söyle bana küçük adam..
söyle bana küçük adam.
yorgun adımların..
hiç haberi yok gibi,
islak kaldırımların..
kimse görmüyor mu..
kimse bilmiyor mu..
durup önünde kalbinin,
kimse durdurmuyor mu..
herkes gider mi..
herkes gider mi..
söyle bana küçük adam,
her şey biter mi..
çok erken değil mi..
erken değil mi..
söyle bana küçük adam,
herkes gider mi..
elinde cennetin,
kayıp haritası..
kalbinde hazineler,
yüzünde anahtarı..
kimse görmüyor,
kimse bilmiyor..
ve sen hala üşüyorsun..
herkes gider mi..
herkes gider mi..
söyle bana küçük adam,
her şey biter mi..
çok erken değil mi..
erken değil mi..
söyle bana küçük adam,
herkes gider mi..
-hala yalnız mısın?
-sadece özgür..
-peki mutsuz?
-sadece alışmış..
-peki ya aşık?
-sadece eksik.. peki ya sen.. hala bekliyor musun?
-beklemek şimdi hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız..
-peki ya umut?
-umut şimdi hiç görmeyen birine gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
herkes gider mi..
herkes gider mi..
söyle bana küçük adam..
söyle bana küçük adam..
çok erken değil mi..
erken değil mi..
söyle bana küçük adam..
söyle bana küçük adam..
yağmur diner mi..
yağmur diner mi..
söyle bana küçük adam..
söyle bana küçük adam.
cem adrian ın aralık 2010 tarihli kayıp çocuk masalları isimli albümünde yer alan aylin aslım düeti.
bugün günlerden hiç.
benim adım yok.
kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek.
savruluyor rüzgarda yaprak gibi,
kalbim,
uzaklarda bir yerde.
kalbim,
kayıp.
sessiz, yorgun, ağır, gözkapaklarım kapanıyor yine…
yine…
karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim.
yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine…
sadece sesler duyuyorum.
yine…
ayak sesleri uzaklardan.
kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine…
susuyorum.
yine…
sessizlik keskin.
ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine…
bekliyorum.
yine…
beklemek keskin.
sözler hep yalan! yeminleri unut!
bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine…
burdan gitmem gerek.
yüzüme…
şarkılar yalan! duyduklarını unut!
bir hikaye rüzgarın ellerinde savruluyor yine…
herşeyi unutmam gerek.
yine!
kestim! akıttım! damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları!
acımıyor bileklerim.
olmadı!
acımıyor hiç!
sildim! çıkardım! yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları!
acımıyor ellerim, avuçlarım.
olmadı!
acıtmıyor hiçbir şey.
kustum! tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları!
acımıyor tenim ve acımıyor
olmadı!
dokunduğun yerler.
söktün! defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı!
acımıyor artık kalbim.
olmadı!
kalbim.
bana ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın çocuk!
sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini.
bana ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın çocuk!
sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi.
niye yaptın…
niye yaptın…
niye yaptın ah, çocuk!
sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi.
göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk!
hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki.
anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk!
ne bir ışık var, ne de bir şarkı artık sokaklarında bu kaybetmiş şehrin.
inanmıyorum inanmıyorum artık inanamıyorum çocuk!
ne bir isim var duvarlarında, ne de okunabilen bir cümle.
bilmiyorum bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk!
sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü.
ne yağmur ne kar ne yüzüme vuran rüzgar, canımı yakan acıtan sonbahar daha dinmedi çocuk!
öyle beyaz ve öyle..
seni silmedi çocuk!
öyle maviydi ki.
alev alev yanan kirpiklerinden saçilan kivilcimlarinla başlayan
bu yangin daha sönmedi çocuk!
öyle güzeldi ki ve öyle,
sönemedi çocuk!
öyle masum ama.
bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi! bitmedi bitmedi bitmedi çocuk!
öyle yanlış öyle,
bitemedi çocuk!
öyle yanlış ki ve öyle..
bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi getirmedi getirmedi çocuk!
ve öyle çocuk.
dönmedin çocuk!
kalbim.
bana ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın çocuk!
tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak,
bunu niye yaptın…
niye yaptın…
niye yaptın…
niye yaptin çocuk.
uyumak istiyorum.
benim adım yok.
kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek.
savruluyor rüzgarda yaprak gibi,
kalbim,
uzaklarda bir yerde.
kalbim,
kayıp.
sessiz, yorgun, ağır, gözkapaklarım kapanıyor yine…
yine…
karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim.
yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine…
sadece sesler duyuyorum.
yine…
ayak sesleri uzaklardan.
kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine…
susuyorum.
yine…
sessizlik keskin.
ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine…
bekliyorum.
yine…
beklemek keskin.
sözler hep yalan! yeminleri unut!
bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine…
burdan gitmem gerek.
yüzüme…
şarkılar yalan! duyduklarını unut!
bir hikaye rüzgarın ellerinde savruluyor yine…
herşeyi unutmam gerek.
yine!
kestim! akıttım! damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları!
acımıyor bileklerim.
olmadı!
acımıyor hiç!
sildim! çıkardım! yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları!
acımıyor ellerim, avuçlarım.
olmadı!
acıtmıyor hiçbir şey.
kustum! tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları!
acımıyor tenim ve acımıyor
olmadı!
dokunduğun yerler.
söktün! defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı!
acımıyor artık kalbim.
olmadı!
kalbim.
bana ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın çocuk!
sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini.
bana ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın çocuk!
sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi.
niye yaptın…
niye yaptın…
niye yaptın ah, çocuk!
sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi.
göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk!
hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki.
anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk!
ne bir ışık var, ne de bir şarkı artık sokaklarında bu kaybetmiş şehrin.
inanmıyorum inanmıyorum artık inanamıyorum çocuk!
ne bir isim var duvarlarında, ne de okunabilen bir cümle.
bilmiyorum bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk!
sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü.
ne yağmur ne kar ne yüzüme vuran rüzgar, canımı yakan acıtan sonbahar daha dinmedi çocuk!
öyle beyaz ve öyle..
seni silmedi çocuk!
öyle maviydi ki.
alev alev yanan kirpiklerinden saçilan kivilcimlarinla başlayan
bu yangin daha sönmedi çocuk!
öyle güzeldi ki ve öyle,
sönemedi çocuk!
öyle masum ama.
bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi! bitmedi bitmedi bitmedi çocuk!
öyle yanlış öyle,
bitemedi çocuk!
öyle yanlış ki ve öyle..
bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi getirmedi getirmedi çocuk!
ve öyle çocuk.
dönmedin çocuk!
kalbim.
bana ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın…
ne yaptın çocuk!
tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak,
bunu niye yaptın…
niye yaptın…
niye yaptın…
niye yaptin çocuk.
uyumak istiyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?