kendisi hizbullahla ilgili söylemleriyle bikaç kez şoka girmeme, "tanrım neler oluyor" dememe vesile olmuş katil kişidir. sanki kendisi kanarya severler derneği başkanı da domuz bağıyla adam öldürenlerin yaptığını yanlış bulma hakkına sahipmiş gibi boş boş konuşuyo kolpa!
allah akıl fikir versin diycem ama verse nolur onu da işine geldiği gibi harcıyo zaten.
(bkz: recep tayyip erdoğan)
daha çok önündeki zaiyata kanalize olmuş tecavüzcü modelidir.
çemberimde gül oya türküsünün bir bölümünü gelmedim doya doya diye söyleyip kısa süreli bunalım yapmanıza neden olabilecek hadisedir.
devreleri yakarsınız aman diyim.
devreleri yakarsınız aman diyim.
yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz, sonra gene yatcaz kalkcaz. bunu yaparken hep yardırıyo olucaz hafız.
genel olarak kızların, erkeklerin acınası(!) hallerine karşı kullandıkları bi kalıptır. kusura bakmayın ama bu kalıbı kullanmayan kız arkadaşları tenzih ederek şunu söylemek istiyorum.
sanki hepiniz bir natalie portman bir pink güzelliğine sahipsiniz de böyle beğenmeme ya da bokunda nohut görme sendromuna kapılıyosunuz.
biri bu arkadaşlara götümün onlardan daha güzel olduğunu söyleyebilir mi?
sanki hepiniz bir natalie portman bir pink güzelliğine sahipsiniz de böyle beğenmeme ya da bokunda nohut görme sendromuna kapılıyosunuz.
biri bu arkadaşlara götümün onlardan daha güzel olduğunu söyleyebilir mi?
bence o yardırım hattı. ne zaman işim düşse arızam olsa arasam hiç bi zaman ulaşamadığım, muhtemelen fantazi yapmak ve gariban yurdum insanının mağduriyetiyle dalga geçmek amacıyla kurdurulmuş bi merkez.
aralarına karıştım bugün. onlardan daha hızlı ama daha az özgür sanki... fena da olmadı. hafif yağmurda playlistimde portisheadden roads çalıyordu. hayal ettim. kalabalık ne menem bir şeydi? yoksa aralarına karışılmasını mı beklerdi.
yalnız kalınca ilk işim umarsız yığınlar yaratmak. ondan belki de bir amaç uğruna ya da bunun dışında koşanlara böyle bir isim takmışız. yağmur hala yağıyor ankarada. hava soğuk. bir bahar müjdecisiymiş gibi açmaya çalışan yediverenler rengarenk...
herşeye rağmen seviyorum o gürültüyü, amaçsızlığı.
yalnız kalınca ilk işim umarsız yığınlar yaratmak. ondan belki de bir amaç uğruna ya da bunun dışında koşanlara böyle bir isim takmışız. yağmur hala yağıyor ankarada. hava soğuk. bir bahar müjdecisiymiş gibi açmaya çalışan yediverenler rengarenk...
herşeye rağmen seviyorum o gürültüyü, amaçsızlığı.
ne için icat edildiğini hepimiz biliyoruz arkadaşlar. birbirimizi kandırmayalım.
kesinlikle abartıldığı kadar "mükemmel" ya da "muazzam" değil bu film. sinemaya yeni bir bakış açısı getirdi diyenlerin sırf tarantino isminin arkasına saklanmasındaki bit yeniğinden bahsetmiycem bile.
julesin filmin başında ve sonunda incildeki bölümleri yorumlayışı ve olayı adalet; iyi polis kötü polise getirmesi haricinde ilgimi çeken bi sahne yok. orta halli bir film işte.
julesin filmin başında ve sonunda incildeki bölümleri yorumlayışı ve olayı adalet; iyi polis kötü polise getirmesi haricinde ilgimi çeken bi sahne yok. orta halli bir film işte.
en baştaki bas yürüyüşlerine hastayım bu şarkının. parçanın tamamında hüküm sürmesiyse başlı başına bir müzik olayı zaten. allah uzun ömür versin ahmet güvenc türkiyenin en iyi bas gitaristlerinden biri hala.
son derece berbat bir yaklaşımdır. seven insan herşeye rağmen dürüst olabilmelidir. kalimeraya sonuna kadar da katılıyorum.
şuan hissediyorum. işlerin yolunda gitmemesinden... bunaldım iyice.
son olarak banu alkanı programına alarak, bundan sonra gireceği atraksiyonları takip etmeme gerek olmayacağına beni ikna eden amcamız.
büyük ev ablukada grubunun bence en derin ve duygu yüklü şarkısı. gerek sözleriyle gerek tınılarıyla...
bu dizinin müptelası olduğumdan beri yabancı dizi izlemiyorum.
erdal ağbi dün gene yaptı yapacağını, sorguya aldığı herife topuk tekmesini geçiriverdi. o an dedim ki, işte bu. polisiye, macera, psikopatlık bunları böyle sunabilen yiğitler varmış demek ki er meydanında. gözümüz açık gitmeyecek dostlar.
erdal ağbi dün gene yaptı yapacağını, sorguya aldığı herife topuk tekmesini geçiriverdi. o an dedim ki, işte bu. polisiye, macera, psikopatlık bunları böyle sunabilen yiğitler varmış demek ki er meydanında. gözümüz açık gitmeyecek dostlar.
bıkkınlık verdiler artık. en son can yücel gibi şiir yazabilme teknikleri üzerine saçmalatmaca yaptılar. işin kötüsü buna cüneyt özdemir de sitesinde reklam yaptı. yazık lan.
an itibariyle banu alkan konuk. şimdiden saçma bi yere gidiyo program. hayrolsun.
dile kolay. 18 yıldır yok aramızda. öldürüldüğü hafta "katiller yakalanacak, bu bizim borcumuz" dendi ama bu borç çeyrek asıra dayandı hala ödenmedi. ne desek boş.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?